Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - ben fatmacan. burada iki başrol oyuncusunun performansı,
Kiralık Aşk
FatmaCan
Bayan
Ankara
23/6/1967 (58)
ben fatmacan. burada iki başrol oyuncusunun performansı, senarist ve özel yaşamlara neden girmemeliyizle ilgili yorum yapacağım.
belki okumak istemeyebilirsiniz diye yoruma bu şekilde başlamak istedim.
okuyorsanız önce, bar bey, el ve gup hanımları daha önceki çalışmalarında izlemediğimi, meriç hnla tanışıklığımın sınırlı olduğunu belirtmeliyim. yani herkese eşit mesafedeyim.
her iki başrol oyuncusunun performansı bence şahane. size sadece 2 sahneden örnek vereceğim ama örnekler çoğaltılabilir.
1.herkes vuslattan sonraki sahnede utangaçlık beklerken, neden vuslatta vamp ve deneyimli biri bekleniyor ve el’in kendini kastığı düşünülüyor anlamıyorum. bu defnenin ilk deneyimiydi, eline nereye koyacağını bilemedi, ilk defa çıplaktı ve bu çıplaklığını elinden geldiğince saklamak için sürekli ömerin boynuna sarıldı. doğru olan buydu, ve el hn bunu bana oldukça iyi hissettirdi. doğru olmayan ise sanki 2 gündür sürekli birarada olmuşlar da ilk utangaçlığını atmış defne sahnesiydi. ve bu el’deki değil senaryodaki sorundu.
2.“sen hep beni sev olurmu” sorusuna “tabiki öyle, biliyorsun” diyen birisinden “seni seviyorum” cümlesini ikincide öyle çok şaşalı söylemesini beklememek gerek. nitekim beklendiği gibi oldu. ömer bazı deneyimler yaşamış birisi olabilir ama aşk konusunda yeterince acemi. şu ana kadar kaç defa romantik bir ortam hazırladı. bu onun deneyimsiz olduğu bir alan ve evlilik teklifi de aynı deneyimsizliği yansıtmalıydı. teklif oldukça sakildi, dizüstü çökmesi ömerin üstüne oturmamıştı ve bar bunu çok iyi yansıttı (nihalce sana katılıyorum).
gölcüklü, hülya, güneş, gamze,blk ve ismini hatırlayamadığım diğer güzel arkadaşlara katılıyorum. onlar işin matematiğini daha iyi çözmüşler. senaristin bendeki yansıması; “benzer olaylar karşısındaki tepkilerimiz yaşanmışlıklarımız çerçevesinde farklıdır. bugün sert tepki verdiğimiz olaya yarın daha farklı tepki veririz.”
senaryo tarzı bana biraz the affairs dizisini hatırlatıyor ama tam da değil, sn acemi daha farklı bir yoldan gidiyor ve şapka çıkarıyor, saygıyla eğiliyorum önünde. sn. acemi belirli insan gruplarına veya topluma da hoş gelmeyen olaylar/davranışlara gönderme yapıyor. ancak g hn gibi özel hayatla ilgili olabilecek bireylere gönderme yapmadığını, ve bu yola tevessül etmediğini düşünüyorum. bunu yaparsa da çok ayıp eder.
bir de neden birilerini senaryoya karıştırsın ki? bizler başkalarının sözleriyle mi hareket ediyoruz? ki meriç hanımın da aynı şekilde hareket ettiğini düşünüyoruz anlayamıyorum.
özel hayat konusuna gelirsek, deföm birbirine çok yakışan bir çift kabul. ama şu soruyu kendimize soralım: diyelim ki elbar gerçekleşti. bu sezon dizi biter de daha çok genç kızların idolü olan bar bey başka bir dizide yine kendisine çok yakışan birisiyle ve yine yüreklere dokunan bir karakteri oynarsa, o zaman ne diyeceğiz. bar el’i bıraksın yeniyle birlikte olsun mu? bu sefer de el senden 2 yaş büyük, annen gibi mi diyeceğiz? veya siz seviyor veya sevmiyorsunuz orası önemli değil ama kendinizden 2-5 yaş küçük birisi ile birliktesiniz. birisi size g ‘ye söylenenleri söylese ne hissedersiniz? ya da tam tersi olsa? o zaman keser döner sap döner gün gelir hesap döner deyip tevekkülle karşılayabilecek miyiz?
uzun oldu kusura bakmayın. vaktim çok olmasa da buradaki herkesi teker teker okuyorum.
mat seni de okuyorum.
aysunnum başın sağolsun.
c.k. kimse değinmedi ama dün akşamki bir cümlelik tespitin karşısında “olay budur” diyorum ve saygıyla eğiliyorum.
iyi geceler periler.
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz