Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - merhaba, insanoğlunun en büyük yanılgısı hep olayları

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

merhaba,

insanoğlunun en büyük yanılgısı hep olayları görünen tarafı ile bakmakla başlar. bunu biliriz ama nedense hep kendimizi bu yanılgının içinde buluruz.
uzakdoğulu bir adam suyun içinde zorla ilerlerken bir akrep çıkmış karşısına. akrep zor durumdaymış. adam akrebi kurtarmaya karar vermiş. Âmâ tabi akrep adamın ona uzattığı elini sokmuş. adam hiç pes eder mi? bir kere karar vermiş. akrebi kurtaracak… adamın suda beraber ilerlediği arkadaşı onu uyarmış. neden direniyorsun? işte her seferinde seni sokuyor bırak gitsin..
uzakdoğulu cevap vermiş. onun doğasında sokmak var. çünkü o bir akrep, ama benim doğamda sevmek var. sen şimdi bana doğandan vazgeç mi diyorsun?? defne karakterini sanırım bu hikaye çok net anlatıyor. insanın içinde sevgi varsa o enerji sorgu yapamaz. onun için tek gerçek var ..sevgi
yüz yıllardır insanoğlu birbirine hayatın anlamını sorar. ben gibi az buçuk eli bilime bulaşmış insanlar ise; akıllarının erdiği kadarı ile neden-sonuç ilişkileri ile anlam vermeye çalışlar.
eski zamanlarda yine böyle hayatın anlamını çözmeye çalışan bir kişi… bulduğu hiçbir yanıta
inanamamış, güvenememiş. sonunda onu karşıdaki sap dağın ardındaki bilgeye yönlendirmişler. tabi bizim ki hemen yola koyulmuş. sarp ve dikenli yollardan geçmiş. yaşlı bilgenin evine ulaşmış. sorusunu bilgeye sormuş. bilge tezgâhta duran bir kaşık ve zeytinyağı şişesini almasını istemiş. tabi bizim ki biraz şaşkın ama denileni yapmış. bilge kaşığın içini zeytinyağı ile doldurup bahçede bir tur atarsa ve zeytinyağın hiç eksilmemesi karşılığında hayatın sırrını söyleyeceğini belirtmiş. meraktan ölmek üzere bizim ki kaşıkla dışarı çıkmış. çok dikkatli şekilde turunu atmış. bilgenin yanına gelmiş. bilge evet yağ eksilmemiş, peki etrafta neler gördün demiş. bizim ki hiçbir şey çünkü elimde ki yağın dökülmemesi gerekiyordu demiş. bilge şimdi tekrar çık ve etrafta gördüklerini de gelince bana anlat demiş. tekrar dışarı çıkmış. muazzam bir manzara inanılmaz bir bahçe ve şarkı söylercesine şakıyan kuşları görmüş ve duymuş. turu bitmiş bilgenin yanına gelmiş. bilge elindeki kaşığa bakmış. tabi kaşık boş. bilge dışarıda gördüklerini sormuş. bizim ki büyülendiğini anlatmış….

şimdi uzun süredir serdar’ın defne’ye yüklediği yükü ve umarsız ya da umursamaz davranışını eleştiriyoruz. fakat unutuyoruz ki bu olaylar zinciri olmasaydı. defne hayatının mucizesini bey ki de yaşayamayacaktı. peki, sesinizi duyabiliyorum. tamam, da yardımcı olsun kız debelenip duruyor diyenleri… o zaman defne nasıl kendi mucizesini yaşamış olurdu. ya da nasıl büyüyecekti.
yaşam bizim ne gördüğümüzle bakışımızla anlam kazanır. önemli olan buzdağının görünen yüzüne bakarak analiz etmek değil duygularımıza yenik düşmek hiç değil…önemli olan tek noktadasın dan bakmak değil dağın görünmeyen yüzünü görmeye çalışmak. çünkü eğer böyle bakarsak hayatın ortasında yaşarız elimimizden kayan zaman bir anlam kazanır.
hayatın anlamı bizim bakışlarımızda gizli bence.. sizce!

sevgiler saygilar

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi