Kiralık Aşk - dilek hanım, fikfik le ilgili yazılarınızla ilham perim

Kiralık Aşk

dilek hanım, fikfik le ilgili yazılarınızla ilham perim oldunuz.

sırrın açığa çıkması / çıkamaması ve fikfikten sonsuza dek kurtulma:

(fikfik hiçte aşkını içinde yaşayan birine yakışmayacak şekilde sürekli ve arsızca ömer'e yürüyordu. olmadık yerlerden korku filmi tadında lap diye ömer'in karşısında bitiyordu. ömer neeet ama çok neeet bir şekilde ben defne'yi seviyorum fikfik dediyse de fikfik gün be gün arsızlıkta level atılıyordu. boynundan yaprak alıyorum bahanesiyle ensesine dokunduktan, biz noolcaz dedikten ve defilede zorla elini tuttuktan sonra, kirpiğin kopmuş dilek tut bahanesiyle kirpiklerine ellemeye çalışmış, düşüyor gibi yapıp ömer'in üzerine çullanmış, kulağına birşey söyleyeceğim diyerek kulağını yalamaya kalkışmış ve son olarak ta senin ateşin var galiba diyerek ömer'i alnından öpmeye çalışmıştı. bunun yanı sıra fikfik defne'yi her geçen gün bulduğu her yerde daha çok sıkıştırıyordu sırrı ömer'e söylemesi için.)

yine bir gün ömer eve gelir. duşa girer ve duştan belinde bir havlu ile odasına yönelir. odaya girdiğinde gözlerine inanamaz. fikfik yatağında ve çıplak olduğunu ilan eder vaziyette çarşafa dolanmış itici itici yatmakta, küçük emrak suratındaki kenafir ve bön bön bakan gözleriyle ömer'i süzmektedir.
ömer: fikfik sen iyice kafayı yedin artık.
fikfik: ben amerikaya dönüyorum ömer. istediğim sadece güzel bir anı. sonra bir daha asla karşına çıkmayacağım.
der. ama pskopat bakışları hiç te öyle demiyordur.
ömer odadan hızla çıkar, pantolonunu ve gömleğini alıp merdivenleri atletik bir şekilde 3 er beşer inerek bahçeye fırlar. bahçenin arka taraflarına koşar, hızlıca pantolonunu ve gömleğini giyer. iyi ki bu bahçe duvarlarını bu kadar yüksek yaptırmışım diye geçirir içinden. bahçede yalın ayak koşturur, hemen arabaya atlar ve uzaklaşır evden. telefona sarılır. defneyi arar. defne'nin mahallede olduğunu öğrenince alelacele yanına gider. resmen ödü kopuyordur defne'nin eve gelip fikfik'i görmesinden.
artık ömer fikfik'in histerik, takıntılı, şizofren bir hasta olduğundan şüphe duymuyor ve niyetini de anlamıştır.
ertesi gün defne'nin doğumgünüdür ve koray partiyi tertiplemiştir.
ömer, sinan, iso, necmi, nero, fikfik, sude, sinan, yasemin, selim, passionis çalışanları, cherie çalışanları, serdar, nihan, anane, ekmekarası, vs. vs. herkes oradadır.
defne tam pastasını üfleyecekken fikfik ağlak suratını defne'ye çevirir.
fikfik: dilek tutmayı sakın ama sakın unutma defne
diye imalı imalı seslenir. defne kafasını kaldırıp fikfik'e bakar.
fikfik: istersen dileğini de ben söyleyeyim. çünkü ne dileyeceğinden adım kadar eminim defne. dileğin senin neriman hanım tarafından para ile tutulan bir kiralık aşk olduğunu ağına düşürdüğün ömer'in hiçbir zaman öğrenmemesi. öyle değil mi defne?

herkes donup kalmıştır. sessizliği neriman bozar.
neriman: ay ömer, canım, bebeğim. bu kadın yani nasıl diyeyim şimdi, aaa yolarım ayol, bak valla paralarım ben bu yelloz kadını şimdi burda. tutmayın beni. piiis galo, yalancı galo, pisss...

tam defne içinden buraya kadarmış diyerek kaçmak için kapıya doğru yöneldiğinde
ö: ah defnemmm bu pskopatın sözlerine inanıp seni kıracak değilim herhalde.
diye defne'ye seslenerek kolundan yakalayıp kendine doğru çeker. sağ eli ile defne'yi belinden sıkıca kavrayıp kendine doğru çekerken sol eliyle de defnenin kafasını önce göğsüne yaslar, sarıp sarmalar defnesini ve ardından nefessiz uzun bir öpücük kondurur dudaklarına.
defne ömer'in kollarında artık çırpınmaktan vazgeçtiğinde ece çoktan fikoyu tası, tarağı, salıncağı, üzerine iğne batırıp büyü yaptığı pardonu, makası, uyuz kedisi, biskleti ve bilimum saplantıları ile birlikte akıl hastalarının yatırıldığı özel bir kliniğe yatırmak için oradan çıkarmıştır.
5 yıl sonra klinikten taburcu olan fiko soluğu ömer'in evinde alır.
bahçe duvarlarına tırmanarak içeriyi gözetleyi düşünür ama tabii ki de boyu yetmez. yakınlardaki ağaca tırmanır. defne'yle ömer'i bahçede elele otururken, 3-4 yaşlarında kızıl saçlı bembeyaz bir kız çocuğu ile zeytin gözlü esmer bir erkek çocuğunun "anne, baba" diye seslenerek onlara doğru koştuklarını görür, dalların arasından.
ve bu sefer, tedavi olduğu halde hala ağlak bakan kendinden orijinal küçük emrak suratını alıp dönmemek üzere amerikaya gitmeye karar verir.
1-havaalanına giderken trafik kazası geçirir, hastaneye kaldırılır ve felç kalır.
2-hastaneden çıktıktan sonra bisklet görünümlü tekerlekli sandalyesi ile bindiği boing 737-800 ile kulenin irtibatı okyanus üzerinde kesilir. uçak düşmüştür.
3-tekerlekli sandalyede olmasına rağmen can yeleğini giymeyi ve okyanusa yumuşak iniş yapmayı başaran fikfik in tutmayan bacaklarını köpekbalıkları yer.
4-günlerce okyanusta can yeleği ile salınan fikfik fırtına ile ıssız bir adaya savrulur.
5-ıssız adada maymunlar bile tek bir muz vermediği halde günlerce aç susuz yaşar.
6- korsanlar fikfik'i kafasının üzerine elma koyup atış talimi yapmak için ıssız adadan gemilerine alırlar ve atış talimlarinde fikfik i kullanırlar.
7- vardıkları bir limanda simurg simurg diye kendi kendine konuşan fikfik i düşmanının adı olan simork dediğini sanan pazarcı satın alır ve evde işkence yaparak düşmanı simork un yerini öğrenmeye çalışır.
8-simork'un yerini bilmediğine kanaat getiren pazarcı fikfik i götürüp ormana bırakır. ormanda kurtların saldırısına uğrayan fikfik kollarını da kaybeder.
9- ormanda akbabalar kafasında tek saç kalmayana ve kafatası çatırdayana kadar gagalarlar.
fikfik hala hayattadır.
ama bir sabah fikfik uyanmaz. pikniğe gelenler tarafından cesedi bulunan fikfik in otopside eceliyle öldüğü anlaşılır.

isyankar