Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - yer: istanbul
yıl : nisan - 2006
karakterler: defne, ömer ve
Kiralık Aşk
DİLEK
Bayan
27/12/1980 (45)
yer: istanbul
yıl : nisan - 2006
karakterler: defne, ömer ve fikret
poison fikret
defne... bal rengi gözleri,kıvır kıvır kızıl saçlarıyla insanın içini ısıtan güneş kadar sıcak ve tatlı, güzeller güzeli 18 inde defne...
tek hayali; özlemlerini, hayatını,duygularını çizimlerine dökerek sınavları geçip ileride çok iyi bir tasarımcı olmaktı.
boş vakitlerinde çizimlerini geliştirmek için insanları gözlemler ve silüetlerini çizerdi. bu sayede pek çok insan tasviri vardı tuvallerinde. hiç tanımadığı insanları bu sayede anlamaya çalışır, onlar hakkında yorumlar yapardı uzaktan. çok eğlenceliydi kendince...
yine birgün ıssız bir tepede duraletini eline almış, insanları incelerken tepenin aşağısında bir kız gördü, gizemli bir kız!
sarmaşıktan bir salıncakta adeta kendinden geçmişçesine sallanan şimdiye dek gördüklerinden farklı bir kız...
şuna bak!! dedi kendi kendine. sorunları olduğu ortadaydı. hangi düzgün kızın mavi saçları olurdu ki? bir yandan da farkında olmadan çizmeye başlamıştı onu.deri ceket vardı üzerinde. ceketin arkasında simurga sarılmış adeta ateşiyle dans eden yarı çıplak bir kadın figürü nakış vardı. tutkulu diye geçirdi içinden, kızarmıştı bunu düşünürken...
defne yaşıtlarından farklıydı, daha çocuksuydu.belki de kadın olmak, bir erkeği etkileyecek tarzda davranmak hiç bilmediği ve anlamadığı şeylerdi. taa ki o salıncaktaki histerik kızı görene kadar.
resmini yaparken bir yandan da kızla ilgili çelişiyordu kendiyle güzelmiydi?, iticimiydi? karar veremedi o an...
nereden bilebilirdi ki 10 yıl sonra bu kız yüzünden ilk vuslatını yaşayacağını ...
diğer günlerde olduğu gibi resmini bitirdi ve saatine baktı, çok geç olmuştu.
anneannesi kızacaktı yine koşmaya başladı. tam köşeye gelmişti ki bir gençle çarpıştı ama ne çarpışma...
o an gözleri birleşti çocukla. esmerdi,boncuk gibi gözleri vardı ama kulakları neden o kadar kırmızıydı? istemsizce gülümsedi çocuğa -afedersin! diyebildi sadece.
çocuk kalakalmıştı o an... defne'yi tuttu kaldırdı kollarından nazikçe. parmaklarının ucu saçlarına değmişti bir kere. o da - saçların ne güzel ... diyebildi nefes nefese.
ve yine defne nereden bilebilirdi ki 10 yıl sonra o çocuk bu saçları doyasıya,içine çeke çeke koklayacaktı...
nisan/ 2016
istanbul
defne ve ömer kadere yenik düşmüş ve aşık olmuşlardı birbirlerine geçmişlerinden habersiz.
defne ömer in önce asistanı olmuş, sonra tasarımcısı olmuş, ışığı olmuş,şimdi de eşi olmak için gün saymaktaydı. mutlulardı aslında ta ki poison fikret hayatlarına girene kadar...
fikret şirkete yeni aldıkları çaycıydı. aslında ömer'in pek de
gözü tutmamıştı bu kadını. ilk görüşmeye geldiğinde kısacık eteği paytak bacaklarının çirkinliğini daha da öne çıkarmıştı. olmayan göğüslerine vurguladığı dekolte o kadar anlamsızdı ki o ne özgüvendi... belki yüzü birşeye benziyordur diye düşündü ömer ama nafile çok rahatsız ediciydi bakışları, gözleri, yandan sırıtışı ürkütmüştü ömer'i..
ama ihtiyacım var diyordu fikret, çok ihtiyacım var bu işe ... bu olaya şahit olan defne acıdı ona, - alalım ömer! dedi vicdanına yenik düşerek.
defnesini kıramadı ömer fikret'i çaycı olarak işe aldı.
fikret ömer den etkilenmişti. evinin bahçesinde sarmaşık dallarından ve zakkum çiçekleriyle bezeli bir salıncak vardı. her akşam işten geldiğinde o salıncakta ömerle ilgili fanteziler kurup sallanıyordu. adeta bir takıntı haline getirdi ömer'i. sürekli onu hayal ediyordu, ona sarıldığını,öptüğünü ve hatta evlendiklerini düşlüyordu.
defne de kim di? bir kadın bile değildi fikret in gözünde. neticede ömer bir erkekti ve bir kadında aradığı ne varsa kendisinde bulacağına inandırıyordu kendini. rüyalarında ömere kase kase çilek yediriyor, deliler gibi sarılıyordu ona, dudakları patlayana kadar kulaklarını öpüyordu.
bu hastalıklı kadın libidosuna daha fazla engel olamayarak ertesi sabah ömer'in odasına girdi. ömer şöyle bir baktı suratına, abla ve ağlamaklı suratına... rahatsız oldu ve - çık dışarı! dedi öfkeyle. fikret kapıyı kilitledi ve üzerindekileri çıkararak ömer'e doğru yürümeye başladı...
o sırada defne fikret'e acıdığı için evine erzak götürmek istedi. eve vardığı an dondu kaldı. bahçedeki salıncağı farketti. ömer de bişeyler söylüyordu son zamanlarda, rahatsız olmuştu fikretten ama defne konduramamıştı. herkes mi sana aşık canım diye dalga geçmişti hatta... ama o sarmaşıktan salıncağı görünce anladı. fikret yıllar önce gördüğü histerik kızdı. apar topar ayrıldı ordan ömer'i uyarmalıydı...
ömer donup kalmıştı yaşanılanlara inanamıyordu. fikret adeta çılgına dönmüştü, hem ağlıyor hem gülüyordu. çıldırmıştı,düşünemiyordu,aklını kaybetmiş gibiydi. gömleğini çıkarmış ömeri duvara yaslamış, yanında getirdiği çilekleri ömer'e zorla yedirmeye çalışıyordu. ömer biran düşündü acaba zevk almaya mı çalışsaydı. polyanna olsa ne yapardı? sonra saçmalama lan dedi kendine...
hayır fikret biz sadece arkadaşız bak sen yanlış anlamışsın diyerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu çünkü kadın hastaydı. onu ikna edip yatıştırmalıydı bu rezilliği kimse görmeden. fikret çığrından çıkmış ömerin kulaklarıyla oynuyor, ensesinde çilekler gezdiriyordu.
içeride bunlar yaşanırken defne koşarak odaya girmeye çalıştı ama o da ne?
kapı içeriden kitlenmişti. neler oluyordu? o an beyninden aşağı kaynar sular indi. korktuğu şey mi olmuştu ? histerik fikret ömeri elde edebilir miydi gerçekten?
hemen odasına koştu. fikret aradaki jaluziyi kapatmamıştı. ara bölmeden fikret'i ömer'i ve çilekleri gördü. dondu bir an.. haykırıyordu fikret gözleri yuvalarından fırlamış haykırıyordu - biz şimdi nolucaz ömer, nooolucaazzz bizzz ?
tepinerek seni istiyorum diyordu adeta zehirli bir sarmaşık gibi dolamıştı kollarını sevdiği adama bırakmıyordu. ömerin çaresizliğini gördü.
defne sandalyeyi kaptığı gibi ara bölmedeki camı kırdı ve panter misali fikret in üzerine atladı hiç düşünmeden. fikretin afallamasından fırsat bulan ömer can havliyle kapıyı açtı ve yardım istemek için dışarı çıktı.
güvenlik geldiğinde defne fikret'in kafasını bacaklarının arasına sıkıştırmış bu benim için, bu ömer için, bu çilekleri için diyerek onun ablak suratına hiç durmadan tokat atıyordu.
yüzü gözü dağılan fikret'i güvenlik defnenin elinden zorla alıp götürdü.
olayın şokundan bir süre çıkamayan defne ve ömer birbirlerine sarılarak sakinleşmeye çalıştılar. ama o da ne ömer'in her yeri çilek olmuştu ve çok güzel kokuyordu.ortalık savaş alanı gibiydi,yerler cam kırıklarıyla doluydu.bu enteresan olay iki aşığı tutkuyla birbirine bağladı o an ve aylardır beklenen vuslat bu defa defne'nin kapıyı kilitlemesiyle vukuu buldu.
a dostlar poison fikret nelere kadir olmuştu ;)
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz