Kiralık Aşk - merhaba, haftasonu koşuşturmacası şükür bitti ve ben

Kiralık Aşk

merhaba,

haftasonu koşuşturmacası şükür bitti ve ben size kavuştum. burada yazılanları çok iyi takip edemesem de ömer'in defne'ye , defne'nin de ömer'e ait olduğunu biliyoruz. aşk bir devrimdir. gelir oraya milat, öncesi ve sonrasını bırakır. sen istesen de istemesen de. ve bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olamaz artık.

metamorfoz, görünümleriyle beni de mest eden kiraz çiçekleriyle ilgili elimden geldiğince yazmaya çalışırım. gerçi bir sözü de karakedi'ye verip tutamadım ama affetmiştir umarım :) bu arada paylaştığın şiir bu kadar uyumlu olabilirdi, sana da okyanus gönüllü dostlar bulmanı dileriz. teşekkür ederiz.

kanadadan sevgilerimle karahindiba tohumları yorumun çok güzeldi teşekkür ederiz.

asiye seni de yeniden görmek güzel.

gölcüklü analiz ve tespitlerin gerçekten çok etkileyici. teşekkür ederiz zihnimizi açıp kalbimizi ferahlattığın için.

karakedi, sila35 ve gülçin senaryolarınız içn teşekkür ederiz. elinize sağlık .

aysunncum seni de güldürenlerin çok olsun :)

gamzesinin içinde saklanmak istediğim gamzecim, defne'nin artık kek yapmayacağını, kariyerinde ilerleyeceğini ve ayağıyla çaydanlığa vurmasını çok güzel yorumlamışsın.
yakut kırmızısı demini almış bol tarçınlı, karabiberli bir kadeh aşk ben de alabilirim :) her gün bir kadeh demli aşk kalbe , ruha şifa niyetine :) oh :)

içimizi ısıtan güneşçim, bir soru sormuş minnet ve aşk hakkında ne düşünürsünüz diye. yazılanların hepsini okuyamadım umarım tekrara düşmüyorumdur. hemen aklıma "selvi boylum al yazmalım"daki karakterler geldi. aşık olduğu hayırsız adam ilyas'tan doğma oğlu samet , cemşit'i babalığa seçer ve asya geride bıraktığı aşkı ilyas'a baka baka minnet duyduğu kişi cemşit'e gider ve " sevgi neydi? sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti " diye başlayan kulaklarımıza çakılıp gözlerimizden süzülen sözleri sıralar.

bilgem güneşim burada sonradan çok güzel bir yorum daha eklemiş, ömer'in kastettiği minnet dolu aşk ve defne'nin kastettiği tutkulu aşk diyerek ayırımı belirtmiş. zaten " selvi boylum al yazmalım "da asya'nın minnet duyduğu cemşit'i seçmesi, içinde bulunduğu durumla örneğin kadın olmasının, ekonomik gücünün yetersiz olmasının ve bunun gibi birçok etkenle dizimizdeki durumu karşılaştıramayız, karşıt örnek olsun diye göstermiştim. ayrıca aşk karşılığı haricinde minnet öyle bir duygudur ki taşıyan kişinin çeşitli komplexleri varsa o minnetin altında ezildikçe karşısındakine eziyet eder, kötülük planlar.

bilgisinin ışığını bütün güzelliğiyle sunan güneşim, şemsim kendi aydınlığını nil nehri'nin gizemli ihtişamına karıştırıp aşkımız, tutkumuz ve vazgeçemediğimiz "kiralık aşk"la bizlere getirmiş.

kaç tane nehir gördüm saymadım ama özellikle kıştan bahara geçişte sularının coşması, şırıl şırıl akan nehirden hiddetiyle gürleyen nehire geçişi, içimizdeki savaşçının ortaya çıkışı, hayata daha sıkı tutunmak ve mücadeleyi hissettirir bana.

tersine akan nil nehri, sadece kenarındaki kafelerde mango suyu içilip keyif yapılan, qasr al nil köprüsünde durup altından geçen fellukalara bakacağınız, akşam ılık esen çöl rüzgarıyla çıktığın gezinti teknesinden ne kadar da huzur verici diyeceğin bir nehir olsaydı, güneşimin de dediği gibi yüzyıllardır üzerinde konuşulan büyüleyiciliği ve hatta gizemi olmazdı.

nil nehri benim için kahire'den , piramitlerden ve kahire müzesinden ayrı düşünebileceğim bir yer değil. üzerinden seneler geçmesine rağmen kahire müzesinde gösterilen piramitlerden çıkarılmış, altın kaplama ve üzerleri değerli taş dolu lahitlerin ön kısmında konulmuş beyaz mermer kase ( alara bu kısmın teknik terimlerini daha iyi verir) içinde kurumuş iç organlardan kalan bordo rengi asla unutamam. bu kadar işte. 3-4 yaşında tanrı kral olup koca krallığa hükmetsen de, insanların kaderi, hayatı senin dudaklarının ucundan çıkacak iki çift söze de baksa, 18 yaşında öldüğünde mumyalanıp sevdiğin ne varsa beraber gömüldüğünde ve öldükten sonra sana yol göstermesi için gözünde göz, kalbinde kalp bırakılıp diğer iç organların bu kaseye konulsa da fanisin sen kabul et.

nil nehri benim sınırlı beynim ve aklım için, insanın geriye gidişi, ana rahmine ve daha da geriye insanın aşkla nasıl var edildiğine götürüyor bizleri. bu dünyaya, hırslara , isteklere sıkı sıkı yapışma, tüm dünya üzerinde doğru sayılan erdemli davranışları göster ve huzura kavuş. "istedim ki bilineyim" deki aşkı hisset.

sevgilerimle

chili