Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - yüzleşmek ve inanmak
anadolu 'da eski bir tarikat
Kiralık Aşk
yüzleşmek ve inanmak
anadolu 'da eski bir tarikat içinde son mertebe "yüzleşme" halidir.defne son bölümde aslında içindeki korkuları ve kendisi ile yüzleşti.iso'nun verdiği manevi destek ortadan kalkınca kendisi oldu.gerçek hayattada böyle değilmidir.çocuk bahede oynarken düşer canı yanar,ağlamaz.oyununa devam eder.ama ne zaman böyle bir durumda annesi ya da dayanacağı biri gelse hemen ağlamaya başlar.işte defne'nin artık ağlayacak kimsesi kalmamıştı.tek başınaydı.iso bu seferde onu bırakarak en büyük iyiliği yaptı.defne kendi gücünü ve iradesini kullanmak zorunda kaldı.
bir zamanlar kurak toprakların ortasında yetişmiş yalnız ve görkemli bir ağaç varmış.(defne) bu ıssız çöl, bu ağacın nereden geldiğini düşünüp durur kuraklıkta nasıl var olduğuna bir türlü anlam veremezmiş.susuzluğun içinde kendini bile güçlükle beslerken gıdasının büyükçe bir payını meyvelerini büyütmek ve geliştirmek için ayırırmış.(yorum yapmıyorum eminim defne'nin hayatı ve yaşadıkları ile bağı hepiniz kurmuştur)
gelen geçen yolcular ağacın bu çabasının yersiz olduğunu düşünüp güler eğlenirler ve ağacı aşağılarlarmış.
ey zavallı ağaç; bu koca çölde meyvelerinin içinde aciz tohumlar yeşermezler.hadi diyelim yeşerdi.(ömer defneye aşık olmaz diye düşünenler.) onların filizlenmesi mümkün değildir.hadi diyelim filizlendi de ..
bu iklimde çölün ortasında meyveli ağaç yetişmeyecektir. (burda defne'nin verdiği mücadeleleri hatırlayabiliriz sanırım)diyen yolcular hayalperest ağacın haline gülmekten karınlarına ağrılar saplanmıştır.
insanlar dünyanın her köşesinde her ikliminde yine herzaman ki gibi çok bilmeye,lakin daha az anlamaya inatla devam edip durmuşdur.çölün ortasında gölgesinde dinlendikleri (defne'nin yaptığı onca iyiliğe rağnen )ağacın hakikatini ahkam kesmekten hiç geri kalmamışlar.
oysa ağaç;onların bu tarz yaklaşımları ile daha da net ve kararlı istekli olmuş.insanların onda göremediklerini umudu tohumlarına nakletmiş.
zaman geçmiş (40 bölüm bitti) mevsimler defalarca değişmiş.tohumlar toprağa kavuşmuş.karanlık çöl kumunun derinliklerinde ışığa doğru bir yolculuk başlamış.yalnız bir ağacın hayali yüzlerce insanın gerçeğine isyan etmiş.
seneler sonra yaşlı bir adam torunuyla aynı bölgede dolaşırken büyük bir ağacın altında oturup soluklanmışlar.torununa kendi çocukluğunu anlatmış ben senin kadarken buralar uçsuz bucaksız bir çöldü demiş dede.(defne yıllar sonra çocuklarına beyki torunlarına yaşadıklarını anlatacak inşallah bizde seve seve seyredeceğiz.) çocuk şaşırmış.ama dede nasıl olur burası çok büyük bir orman ...
dedesi yaşlı ağaca dokunmuş. asla bir tohumun potansiyelini küçümseme evlat! demiş. (s-e-v-g-i)
insanoğlu koca bir orkestra gibidir.şimdi evrenin en iyi müziğini yapma zamanı aşkin defne'nin zamani...
okuyan gözlerinize anlayıp beğenen yüreğinize sağlık..
sevgiler saygılar,
Paylaş
Oy Ver
Puan verdiğiniz için teşekkürler (:
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz