Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - arkadaşlar... hatırlayan, adımı anan, arada ziyaretime

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

arkadaşlar... hatırlayan, adımı anan, arada ziyaretime gelen, çağıran, kınaya davet eden...hepinize çok teşekkür ediyorum.

ben yerimde iyiyim. hem orada hem burada yazamıyorum malum. ama sizleri okuyorum. neşenize bayılıyorum. kınaya katılamayacağım ama kına öncesi siz küçük bir eğlencelik bırakıp kaçıyorum. akşam çok dağıtmayın, gözüm üzerinizde.

sevgiyle kalın.


fragman sonrasi ekip toplantisi

by, ma, hp ve ay masanın etrafında oturmuş es ve ba’yı beklemektedir.
hp: nerde kaldı bunlar, işimiz gücümüz var yahu.
by: prova yapıyorlardır abi. bu ara bi çalışkanlık var ikisinde de sorma gitsin…heh, heh. (ay’ye dönüp, ağzının içinden) ne işi varsa bunun da? bütün işi yapan biz…
ay: sorma abi, fanlar da bir şeyler göndermese, açlıktan gebericem, tuvalete bile kalkamıyorum yerimden.

uzaktan çiftimizin geldiğini görürüz. itişip kakışarak, gülerek yaklaşırlar masaya doğru.
es: ya, bi bıraksana elimi artık…
ba: bırakmam, niye bırakıyor muşum? hiç de bırakmıcam işte.
masaya otururlar, herkesin yüzünde rahatlamış bir hava, bir gülümseme…
hp: “e” kızım, siz niye didişip duruyorsunuz hala? memlekete barış geldi sayenizde, size gelmedi mi?
es: hocam, bu b beni habire mıncıklayıp duruyor. kıyıda köşede sıkıştırıyo, öpücem diye yapışıyo…ay fenalık geldi ama bana. şikayetçiyim ben bundan.
by: kızım sen manyak mısın? adamı kırk bölümdür zor zapt ediyoruz zaten. onun yerinde başkası olsa…ohooo…m hanım bu işi biraz daha uzatsa, b seni bırak hepimizi sıkıştırırdı tenhalarda. öyle bir ışık seziyordum ben artık bakışlardan.
ba: abi, hah, ağzından bal damlıyo. gel bi öpücem.
by: höst, o kadar da değil.
ba: abi ama, siz anlayın bari halden. 40 bölüm…dile kolay…sık dişini ömer, az kaldı ömer, ha oldu olacak ömer, kızı kucağına al ama fazla elleme ömer, nasıl oluyosa o da…anca rüyanda görürsün ömer, yatağa yatır gerisin geri dön ömer, asansörde sıkıştır sonra geri vitese at ömer, tam yanına yatacaksın kız sarhoş olsun ömer…kalemdi, fıstık ezmesiydi, elmaydı…sabır ömer, sabır ömer… sabır taşı olsa çatlardı vallahi. kusura bakmayın, bundan sonra kimse tutamaz artık beni.
ay: zaten akşam atları da bağlamayı unutmuşsun, korktu kaçtı hayvanlar.
ba: bırak abi atı matı şimdi…(ellerini ovuşturur) m hanım, yeni bölüm nasıl? aksiyon var di mi? yani buradan geri dönüş olmaz di mi artık?
ma: b, sabrettin de fena mı oldu zeytin gözlüm? bu memlekette vuslat yazılacaksa onu da en iyi ben yazarım demedim mi sana?
by: en iyi de ben çekerim…
es: hocam nasıl iyi çekim o ya. aynı sahneyi 20-30 kere çektirdiniz. zaten üzerime verdiniz kağıt peçete boyutunda bir elbise. giy-çıkar, giy-çıkar elimde kaldı sonunda. arada bacio mu, parçala mı, ekibin tuttuğu o tempoyu da duymadım sanmayın.
by: güzel çektik ama di mi? yani kendim çektim diye demiyorum, şöyle iki bölüm devamlı…öhö… ne diyordum? şimdi e’ciğim her şey sanat için. seyirci bekliyo, b bekliyo, haliyle biz de bekliyoruz, tadını çıkartalım dedik, fena mı oldu kız? sen de hiç şikayet etmiyodun o zaman.
hp (öksürür): şimdi o detaylara girmesek.
es: hangi detaylara girelim h bey? size de aşk olsun m hanım. hep ömer’i kayırıyorsunuz. geçen bölüm adamın kaslarını doladınız boynuma yatakta, yaradana kavuşmama ramak kala zor attım kendimi yere. bu bölüm de elinde fırıldak ettiniz beni. masaydı, tezgahtı, sehpaydı, duvardı…yaaa, o tuzluğun parçalarının battığı yerleri bir bilseniz. her tarafımı morarttı bu deli. bembeyaz tenim, mosmor oldu, dalmaçyalı gibi oldum. adamın dudaklar da vantuz gibi. öp, öp bitmiyor, silikon taktırmış gibi oldum sayesinde. baksanıza şu halime. ne vardı şöyle güzel güzel, tatlı tatlı, mum ışığında, ağır bir müzik eşliğinde kuş tüyü yataklarda bir vuslat yazaydınız?
ba (e’nin kulağına doğru eğilir, üfleyerek): sen kuş tüyü yatak mı istiyoduuun? olur, o da olur (yalanır).
es (b’nin karnına bir dirsek indirir): ya bi git. ben sevişsinler rahatlasınlar derken bunu kastetmemiştim ya…iyice gözü döndü adamın. kim vurduya gidicem vallahi.
ay: ama e hanım, siz de bayağı bir döndürdünüz ömer’i çekimlerde. benim frgamanlarım yalan söylemez.
es: ay, ben bunu nasıl döndüreyim? sırf elmalar ayaklarımızın altında kalıp ezilmesin, günah diye öyle yaptım ben. b, gel biraz da şurda şeyedelim, ay yani, şu kısımda devam edelim sohbetimize dedim ben.sizin fragmanı gören de ben adamı taciz etmişim sanıcak. bu kadar da yanıltıcı olmaz ki bir fragman, yeter artık.
ay: vallahi, kimin kimi taciz ettiğini yarın akşam bölümde herkes görücek. bakalım o zaman ne diyeceksiniz?
hp: herkes mi görecek? oğlum, kesmediniz mi o sahneleri?
ay: kesmedim abi, kesmiycem artık. fragmanımı yediniz, bölümü yedirtmem.
ma: ben de karşıyım kesilmesine. gayet naif bir vuslat sahnesi yazmıştım, niye kesiyor muşuz?
es: pabucumun naifi. ya, annemden bile bi ton fırça yedim. kızım o nasıl kıyafetti, üstten forma altını sorma diye. böbreklerimi üşütürmüşüm hem sonra.
ba: ben seni ısıtırım ya… nerelerin üşüyorsa hemen söyle, bende vücut ısısı 40. bölümde 40 derece oldu zaten, ne yapıcam o kadar ısıyı, paylaşırım seninle.
hp: b, oğlum sen de az bir fren yap. koptun geliyon, bi kaza çıkıcak…
es: kaza mı? ne kazası? ay hamile falan kalmıycam di mi m hanım?
ma: yani benim şimdilik öyle bi niyetim yok ama b’nin durum vahim gözüküyor. sen yine de dikkatli ol derim.
by: olmasın efendim olmasın. sanat bu, doğal olsunlar, tutmasın kendini çocuklar, daha ne sahneler çekicez, savaşmasınlar…
ba: abi, bu sefer öpücem (yakalar yanaklarından şap diye öper)
by (tırsmıştır): yalnız bunun dudaklar hakkaten fena. e, senin yanağındaki çöküntü de bu yüzden mi olduydu yoksa?
es: ya, ben deyince kimse inanmıyor. basının diline düştüm, yok kistmiş, yok ne bileyim neymiş. diyemiyo da insan, aslan partnerim hayvan gibi şa’pıyo, yani öpüyo diye…
ba: (iyice yaklaşır): şişt, bi kere daha öpiyim kıss! ne olur bak, uslu durucam, morartmıycam bu sefer. m hanım, çok yımşak sahneler yazıcakmış bu bölüm söz verdi bak.
hp (ayağa kalkar, by ve ay’ye döner): ne bakıyorsunuz kanarya yutmuş kedi gibi, bi de sigara için üstüne isterseniz. ayırsanıza şunları. böyle giderse, bu kız ikinci sezonu zor görür. fandom da bize çullanır, ne yaptınız e’ye diye.
by ve ay, ba’yı zorla es’nin yanından ayırıp, başka yere oturtmaya çalışırlar.
ba: abi, bırakın ya. sevgilim değil mi? size ne oluyor, öperim de koklarım da. hem karım olucak o benim.
hp (ma’ya döner): senin yüzünden hep bunlar. azar azar verseydin başından beri…çocuk 40 bölüm bekleyip vuslata erince kafayı sıyırdı. diziyle gerçeği birbirine karıştırmaya başladı iyice.
ma (kahkaha atarak): hangimiz karıştırmadık ki? hem kim bilir? daha önümüzde ne vuslatlar var…

Paylaş


Oy Ver

Gün içinde sadece bir kez puan verebilirsiniz!

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi