Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - kiralik aşk defne’nin yolu bölüm 21
***defne’nin
Kiralık Aşk
kiralik aşk defne’nin yolu bölüm 21
***defne’nin odası
(defne, ayakta elinde erol’un gönderdiği elbiseyi üzerine tutmakta, kendi atrafında salınarak dönmektedir. birden durur)
defne: ya, ben nasıl giyerim bunu bu akşam? ah, erol ya. insan babasına tanıştırmaya götüreceği kıza böyle elbise mi giydiririr? adam ne düşünür sonra hakkımda? off, ne yapıcam ben?
(kapı açılır, koray ve sinan içeri dalar, koray pat diye elindeki şampanyayı patlatır, her tarafa sıçrar, bu arada yüksek sesle bağırır)
koray: o-ba-maaa!
defne: ha?
sinan (dirseği inidirir): saçmalama!
koray: ay pardon, “ta taaa” diyecektim.
kuru kızım, defne’m döndün mü sen paris’lerden. bensiz hiç tat vermedi di mi oralar? ne gezdik ama orda di mi, ne yedik, ne içtik, ahhh, paris ah! bana bak, bi daha gidersen mutlaka haber ver, seninle süper power couple oluyoruz hayatım. ben power sen couple, hı hı hı..
sinan: koray, biz buraya niye geldik?
koray: ay, niye geldik sahi?
sinan: obama koray, obama!
koray: aaa, tamam, şimdi oldu. gel sinoş’çum getir şu kadehleri, doldur bakiyim
defne: ne oluyor sinan bey, ne obama’sı, ne kadehi, niye şampanya patlattı koray bey?
sinan: obama mı, ha o koray’la aramızda küçük bir şaka hayatım. biz buraya senin muhteşem dönüşünü kutlamaya geldik tabi. sabahtan beri, bir türlü fırsat bulup inemedik, şimdiye kısmetmiş. yukardan bütün kızların selamı var, onlar da gelmek istediler ama ömer’i bilirsin, nefes aldırmadığından…
defne: bilmez miyim? ya, siz ne tatlısınız yaaa. çok duygulandım şimdi
sinan: o zaman hadi şerefe kadeh kaldıralım defne (kadehleri doldurur, bir tane de defne’ye verir). dahi tasarımcımızın evine, ait olduğu yere dönmesinin şerefine!
defne: yapmayın sinan bey, mahcup ediyorunuz beni (kadehler tokuşur, herkes içer, sinan koray’a kaş göz işareti yapar tekrar defne’nin kadehini doldurması için)
koray (defne’nin elindeki elbiseyi fark eder bu arada) ay bu ne, ver bakıyim sen şunu bana? (kendi üzerine tutar, bir döner) allahım, ne hoş, ne kadar zarif. kız bunu sen mi çizdin?
defne (hafif utanır) yok koray bey, ben çizmedim, benim için çizilmiş.
sinan: nasıl yani?
defne: hiç, öyle işte. eee, siz nasılsınız? geldiğimden beri yasemin hanım’ın ağzından çıkan iki lafın biri sinan. her şey yolunda artık herhalde.
koray: kız lafı değiştirme, nerden çıktı bu elbise
sinan: evet defne, nerden?
defne: offf. erol gönderdi, işte, bu akşam babasıyla tanışmaya gideceğim, giymemi istemiş. hiç de bu iş için uygun gelmedi bana ama, bilemedim. koray bey siz ne dersiniz?
sinan: yok, yok , uygun değil tabi
koray: sen ne anlarsın kepçe kulak. defne’ciğim sen bir giy gel bakıyim şunu, ben sana söylerim olur mu olmaz mı?
sinan (ağzını eliyle kapatarak): koray, yine unuttun, obama layn!
koray: ayyyğ, evet beni de mi şampanya çarptı acaba?
defne: ben bir kadeh daha alabilir miyim? biraz fazla heyecanlıyım bu akşam. (içer) siz haklısınız koray bey, bir giyeyim bakın en iyisi… (cevap beklemeden, elbiseyi eline alıp odadan çıkar)
sinan (korayın baldırına tekmeyi indirir): geri zekalı mıısın? biz kızı erol’dan uzak tutmaya çalışıyoruz, sürekli erol’u hatırlatmaya değil.
koray: aman ne biliyim, güzel ve pahalı şeylere zaafım var bilirsin. hadi, doldur şu şampanyadan birer kadeh daha, ziyan olmasın. arkamızdan ağlar sonra (ikisi içmeye devam eder)
(saat 16:20, odaya erôl girer)
erol: defneee? siz? koray? nedense seni burda gördüğüme şaşırmadım. ne yapıyorsunuz? defne nerde?
koray: aaa, akrebim gelmiş. iyiyiz hayatım iş güç, sen ne yapıyorsun görüşmeyeli?
erol: defne nerde koray?
koray: üzerini değiştirmeye gitti canım, gelir şimdi.
sinan: siz hayırdır erol bey?
erol: hayır, hayır sinan’cığım. defne’yi almaya geldim, hayırlı bir iş için.
sinan: almaya mı, aaa, olmaz, yok alamazsınız. hem biz burda şimdi kutlama yapıyoruz, hem defne daha çıkamaz
erol: o neden?
sinan: öyle işte yani, çıkamaz şimdi, erken daha, di mi koray’cım. çalışması lazım, evet, evet. yasemin’in kesin emri var, bu akşam dokuza kadar burdayız
erol: burda mısınız?
koray: burda mıyız?
sinan: yani defne burda…biz gidicez,o çalışıcak. öyle işte
defne (o sırada kapıdan girer, eliyle saçını toplamaya çalışmaktadır, odaya bakmadan konuşur): koray bey, şu saçıma bir yardım eder misiniz? bir türlü tutturamadım, dağılıyor sürekli (erol’u görür, duraklar) erol, ne işin var senin bu saatte?
(o esnada erol, sinan ve koray üçü de büyülenmiş gibi defne’ye bakmaktadır. defne tam bir su perisi gibi ışıl ışıldır altın işlemeli yeşil elbisesinin içinde)
erol (kendine gelir, bir ıslık çalar, defne’yi elinden tutup kendi etrafında döndürür): muhteşem görünüyorsun peri kızı. tam düşlediğim gibi. saçlarını hiç elleme, böyle hafif dağınık çok güzel olmuş. yalnız bir şey eksk kalmış…(geri çekilir, defne’yi bir süzer)
defne, sinan, koray (üçü birden): ne?
erol (cebinden bir kutu çıkartır): bu! (kutuyu açar içinde yakut bir gerdanlık vardır, eline alır, yavaşça boynuna takar) evet, şimdi tamam oldu, artık gidebiliriz.
defne: erol bu , ben bunu kabul edemem, lütfen…hem nereye gidiyoruz bu saatte, hani yedi buçukta fikri alacaktı beni.
erol: ilginç bir şekilde fikri birden rahatsızlandı. ben de biraz erken gelmek istedim. babam yemekten önce gelmemizi rica etti, konuşmak istedikleri varmış.
defne, elini çeker misin lütfen, hem ne demek kabul edemem? benim olan her şey senin artık. üstelik o annemindi, sende görse çok mutlu olurdu eminim.
defne: şey, ben ne diyeceğimi bilemiyorum.
erol: bir şey söyleme, hadi gidiyoruz
sinan (bağırır): olmaz!
defne: ne olmaz?
sinan: yani böyle ne aceleniz var, bir 10 dakika daha dursaydınız (kravatını gevşetir, terlemeye başlamıştır) biz de daha yeni gelmiştik, kutluyorduk. erol bey siz de almaz mıydınız bir kadeh bir şey?
erol (gözlerini kısıp sinan’a bakar):sağol sinan’cığım. belki başka zaman. defne, ceketin bu muydu? tamam, ben aldım (elini defne’nin çıplak sırtına koyarak dışarı doğru sürükler)
defne (kapıdan çıkarken, geri döner, mahzun bir şekilde masadaki papatyalara bakar, iç geçirir): her şey için teşekkürler sinan bey, koray bey, görüşürüz (der ve….gider)
sinan ve koray (ikisi birden koltuğa yığılır, bir süre sessizlik olur, sonra kapıdan iso girer)
iso: aaa, merhaba beyler, bizim kuş nerde?
koray: kuş kaçtı canım isot bey’ciğim.
sinan: nerdesin iso, saat kaç oldu?
iso: abi, 10 dakika geç kaldım sadece, e trafik malum. kuş nereye kaçtı?
koray: kartallara yem oldu bi tanem, erol aldı götürdü
iso: nasıl ya?
sinan: basbayağı yaaa, sı…k oğlum şimdi hepimiz, ne diyeceğiz ömer’e şimdi, yüzümüze gözümüze bulaştırdık planı (şampanya şişesini alır kafaya diker) bu da bitmiş.
iso : eyvah, bu çok kötü olmuş. hadi acele edin, ömer benden mesaj bekliyordu aşağıya inmek için, çıkmadan yakalayalım onu ofiste.
***ömer’in odası
ömer (elinde bir stres topu, mıncıklayarak odada volta atmaktadır) : hadi iso, hadi, nerde kaldın?
(kapı açılır, bizimkiler süklüm püklüm içeri dalar)
ömer: ne oldu, ne oldu? (sesi yükselir) iso sen niye burdasın, defne nerde?
sinan: kardeşim bi sakin ol, otur şöyle
ömer: sakin falan olamam, ne yaptınız, defne nerde diyorum?
sinan (saçını sıvazlar) defne’yi elimizden kaçırdık…şimdilik yani…
ömer (suratı morarmaya başlamıştır) nasıl kaçırdınız?
koray: akrebim erken geldi, kaptı kızı götürdü ömüş’üm, vallahi bizim suçumuz yok
ömer (çıldırmış gibidir, bağırarak masasının üstünde ne var ne yok aşağı indirir) yeter, yeter, yeter artık!
koray: ömüş’çüm bak sakin ol, b planını uygularız biz de.
hepsi birden: b planı mı?
koray (onlara bakarak ): b planı tabi… yok mu b planı? bütün gizli operasyonlarda b c ve d planları olur ayol
ömer (doğrulur): haklısın koray. bu kadar kolay olmasını beklememem lazımdı değil mi… o zaman bizde b planına geçeriz.
koray: ay resmen ocean’s eleven. b planımız ne hayatım?
ömer: saraydan kız kaçırma…
sinan, iso: haa?
ömer: türk usulü yapıcaz bu işi arkadaşlar, defne’yi evinden, odasından kaçırıcaz bildiğin (sırıtır) hatta bohçasını bile alabiliriz.
koray: ay çok heyecanlandım, nasıl olucak şimdi o?
ömer : dinleyin….
end of episode 21
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz