Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - bayağıdır ne yazacağımı bilmiyorum çünkü aklıma

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

bayağıdır ne yazacağımı bilmiyorum çünkü aklıma gelenler koray'ın doğum günü gibi o kadar beyazın içine siyah giyinmiş ömer gibi kalıyor ve tabi koray .neden doğum gününde herkes beyaz iken koray ve ömer siyah giymişti.geçmişini sürekli sırtında taşıdığını anlatmak için miydi.peki artık o ceketi bir kenara koyma vakti gelmedi mi?zaten sürekli ömer'in geçmişine gönderme vardı ve cenaze,ayrılık,özlem galiba beni karamsarlığa sürekleyen nedenlerden biri de bu.

mavi saçlı kız bunun fikret olduğuna dair o kadar mesaj verdiler ki aslında defne ile sahnelerinde sevdim diyebilirim .ömer'in izini sürdüm ,aradım bulamadım demesi canımı sıktı.ömer defneden ayrıldığında bile aramamış sormamış biri ,defneyi toplantı yaparken görmeseydi zaten kestirip atmış gibiydi(ilk öpüşmelerini saymıyorum bile).fikret mavi saçlı kızsa ömer'in hayatında ki yeri defneden farklı bir yerde olduğu anlaşılıyor.zaten defne ömer'in duvarları ,yüzsek dışı buzdan kaplı,giriş kapısının geçmişin ateşiyle yaktığı kalesine girmek için çok uğraştı.çoğu zaman kapıda sabahlayıp kendi şeytanlarıyla tek başına savaşmak zorunda kaldı.şimdi ise bölümün başında ömer'in hayatından çıkarken girişe bir anahtar koydu. çerçeve içinde bir anka kuşu,kendinden sonra girecek olan girişi çabuk bulsun diye .herkesin ömer'e sen fikret'i sevmezsin demesi ise geçmişte ömer bunu yapmaz diyenleri hatırlattı.

defnenin ömer'in hayatına fark etmeden girişlerini hatırlarsınız ömer hep arkadan izler ve kendi dahil kimseye itiraf etmezdi.hep soğuk davranırdı.fikret'in ömer'in koltuğunda oturduğu sahne bana bunları hatırlattı.fikret ömer'in evinin anahtarını elinde tutmuş defnenin girişe koyduğundan habersiz.bir zamanlar neriman'ın defne için yaptıkları gibi.

fikret'in defneye benzediğini söylemiştim ve defne de bunu tasdikledi ama ben ömer'ede benzediğini düşünüyorum.bu bölüm defnenin hayatına ve ailesine girişini izledik.bir zamanlar defnenin ailesini geçindirmek için oturduğu sandalyeye oturmuş hep birlikte yemek yiyorlardı.sanki hayatlarında olan bir ekskliği tamamlar gibi ,ya da oluşacak...

ömer defneye bana borçlusun dedi ama ona borcu olan biri daha var .ekmek arasının dediği gibi sonsuza kadar sürecek gibi mi?zamanı gelince ödenecek mi bilinmez.demek istediğim bu defnenin hikayesi miydi?yani defnenin etrafındakiler defnenin hayatında bir basamak mıydı?yoksa defne onların hayatında bir basamak mıydı?finalde ömer'in elinde bir hatıra defteri ,arka fonda defnenin sende kalayım notunda olduğu gibi defnenin sesi.ilerde yarım kalan ,yaşanamayanlar odada çalan güzel bir müzik ,yankılanan boş duvarlar .son bölümde özlemek için söylenen sözlerin ilerde bıraktığı kalıcı izler.girişte bir anka kuşu yeniden doğmak için yanan ,yandıkça ölen...

kalbimiz gibi yani atmak için durması gerekir.her nefes alış verişimizde ölüp yeniden doğarız ve hayat devam eder.ömer defnenin avuçlarına kalbini bırakmıştı.defnenin kalbi durursa ömer'in ki de durur .belki de girişe bu anka kuşunu bu yüzden koymuştur biri gelip küllerinden doğmasını sağlasın diye...

ama ben böyle bir son istemiyorum .küçüklere mutlu sonları anlatan büyükler,birbirlerine kavuşamayan kişileri anlatıyor ve buna büyük aşk deyip olması gereken bu diye tekrarlanıyor.ölümsüzleştirmek güzel bir şey ama olması gereken buymuş gibi bahsetmek komik .çünkü mecnun sırf leyla'sına kavuşmak için çölleri aşmış biz kavuşamadılar diye ...komik bırakalım artık şu kavuşamayanların ölümsüz hikayelerini ,bazen büyükler de masalları dinlemek ister .sonsuza kadar mutlu yaşadılar sözünü duymayı...

herkesin eline sağlık...beni bu karamsarlıktan kurtarın yazdıklarınızla...

ziyaretçi

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi