Kiralık Aşk - defne ile erol bu gün karşılaşsın diyenlere: kiralik aşk

Kiralık Aşk

defne ile erol bu gün karşılaşsın diyenlere:
kiralik aşk defne’nin yolu bölüm 5:

(erol tamay bu sefer de cherie’de yasemin’in odasındadır. senaristin kendi kendine notu: bu adam iyice kontrolden çıkmaya başladı. girip çıkmadığı delik kalmadı iki günde, hepi topu 3-4 mekanımız var, hepsini gezdi, yakında ömer’in yatağından çıkacak diye korkmaya başladım)

erol: ne diyorsunuz yasemin hanım, biliyorum sizin için çok farklı bir alan olacak, açıkçası bu konuda tecrübesiz bir firma ile çalışmak benim için de büyük bir risk, ama anlayacağınız üzere (tek kaşını havaya kaldırır) risk almayı seven bir insanım. sizin de öyle olduğunuzu duydum. tabi hakkınızda olumlu diğer birçok şeyle birlikte (göz kırpar). her neyse, söylediğim gibi tayan tekstil’i yeni bir çağa adım attırmanın zamanı geldi de geçiyor bile, bu konuda benim vizyonum babamınkinden çok farklı. sizinle birlikte çok güzel şeyler yapacağımızdan eminim, her anlamda.

yasemin (biraz şaşkın, elini ayağını nereye koyacağınız bilemez havadadır, senaristin kendi kendine notu: adam yasemin’in bile şirazesini kaydırdı, durduramıyoruz efendim): erol bey, tabi siz anlatınca kulağa çok hoş geliyor ama düşünmem lazım, planlarımız arasında hiç olmayan bir fikirle geldiniz bana.

erol: erol bey değil, erol lütfen! düşünün tabi, ama çok değil, hızlı hareket etmeyi severim, çevremdeki kadınların da bana ayak uydurmasını beklerim.

yasemin: kadınların derken?

erol: (güler) kadınların mı dedim, insanların diyeyim o zaman. gelmişken genç dahinizle de görüşebilir miyim? kendisinin fikirleri de işbirliğimiz açısından çok önemli ne de olsa?

yasemin: tabi, haklısınız, neticede o çizecek (içinden: defne’ye güvenip bütün senior tasarımcılara yol vermekle acele mi ettim acaba?) hemen çağırıyorum

defne (2 dakika sonra, kapıdan girer, yüzü masaya dönüktür): buyurun yasemin hanım?

yasemin: gel defne’ciğim, gel seni tanıştırmak istediğim birisi var.

erol (defne girer girmez, ayağa kalkmış, yavru ceylan avına saldıracak aslan gibi pür dikkat onu izlemektedir. defne kendisine döndüğünde hemen eline uzanır, iki elinin arasına alır) nihayet!

defne (şaşkın): siz!

yasemin (daha da şaşkın) siz tanışıyor musunuz?

erol: maalesef resmi olarak o şerefe nail olamadım, ama siz şimdi bunu telafi edersiniz değil mi yasemin hanım? (defne elini çekmeye çalışır, erol bırakmaz, gözlerini defne’ye dikmiş yukarıdan aşağı süzmektedir)

yasemin: eee, tabi, şey.. defne, bu bey erol tayan, kendisi tayan tekstil’in veliahtı ve yeni yönetim kurulu başkanı. bizimle birlikte yürütmek istediği çok özel bir projesi var, seninle de o yüzden tanışmak istedi. (erol’a döner) erol, anladığım kadarı ile defne’yi daha önce gördünüz, kendisi şirketimizin genç dahisi. onunla bu camiada çok büyük işler yapmayı planlıyoruz.

erol (defne’nin gözlerinin içine bakarak mırıldanır) defne, su perisi defne. ne kadar size yakışan bir isim küçük hanım. (elini dudaklarına götürür öper) yıllardır görmediğim kadar duru bir güzellik, şimdiden tasarımlarınızın da sizin kadar muhteşem olacağından adım gibi eminim. bu defne’nin bir apollon’u var mı acaba?

defne (korkmuş biraz da kızmıştır, hızla elini çekip arkasına saklar): memnun oldum erol bey. yasemin’e döner, ne tasarımından bahsediyoruz yasemin hanım?

yasemin (erol’a biraz bozulmuştur): otur defne, anlatalım. erol bey, lütfen, koltuğunu işaret eder. ikisi de otururlar.

(sahne değişir, defne ve yasemin erol’u uğurlamak üzere cheri’nin girişindedir.
erol (önce yasemin’in eline uzanır öper): söylediğim gibi sizinle çok zevkli ve karlı bir birliktelik ümit ediyorum yasemin hanım.

yasemin: tabi erol bey, dediğim gibi ekibimizin diğer üyeleri ve yatırımcılarımızla acilen görüşüp kararımı size en kısa zamanda bildireceğim

erol: (soğuk bir bakışla) 24 saat.
(defne’ye döner, bakışları yumuşar). evet, su perisi, seni daha sık görme zevkinden beni mahrum etmeyeceksin değil mi? patronunu ikna etmeye çalış olur mu tatlım? (eline uzanır, öper, dudakları bir-iki saniye fazla elinde kalır defne’nin, defne gözlerini kocaman açmış, yasemin’e kurtar beni der gibi bakmaktadır)
(tam o anda ömer girer, erol’u defne’nin elini öperken görür) defnee!

defne (hızla elini çeker): ömer!

erol (hiç istifini bozmadan yavaşça ömer’e döner): ömer, seni görmek ne güzel?

ömer: ben aynı şeyi söyleyemeyeceğim erol bey. sizi uyarmıştım, birbirimizi anladığımız sanıyordum

erol (tekrar elini kaldırıp, tırnaklarına bakar gibi yapar). cık, cık, cık, ömer… tabi ki anladık birbirimizi.

ömer: öyleyse burada ne işiniz var? (defne’yi hızla kolundan tutup kendine çeker)

erol (soğuk soğuk bakar): iş tabi ki, başka ne olabilir?

ömer: bu da ne demek oluyor şimdi? anlaştığımızı sanıyordum

erol: anlaştık ömer. benim hakkımda her şeyi duyabilirsin ama sözümden döndüğümü asla. yasemin ve defne ile ilgili, yani cherie ile ilgili bambaşka bir proje var aklımda. (defne’ye döner gülümser) bu küçük hanım sadece (vurgular) ayakkabı çizemeyecek kadar olağanüstü. evet, neyse, görüşmek üzere (yürümeye başlar, tam kapıdan çıkarken kafasını çevirip ömer’e bakar, tek kaşını kaldırarak) haaa, bu arada yüzüğü bu sabah da unutmuşsun galiba. dikkat et, alışkanlık olmasın! (gider)

ömer (yüzü sinirden kıpkırmızı olmuş, etrafta yumruk atabileceği cam var mı diye bakınır, gözü yemez, sonra elini yüzünde gezdirir, diğer eliyle hala defne’nin kolunu tutmaktadır) yürü, defne gidiyoruz.

defne: ömer dur, çalışıyorum, yasemin hanım.

ömer: yürü dedim (defne’yi sürüklemeye başlar)

(defne geri dönüp yasemin’e bakar, ne yapayım gibi bir işaret eder, yasemin tamam dercesine başını sallar)

end of episode 5