Kiralık Aşk - ziyaretçi arkadaşımın tüm söylediklerine katılıyorum.

Kiralık Aşk

ziyaretçi arkadaşımın tüm söylediklerine katılıyorum. ömer defne ye evinin kapılarını sonuna kadar açtı, odasını verdi ama bunları hayatına almadan yaptı. yalnızlık paylaşılmaz paylaşılır sa yalnızlık olmaz demiş özdemir asaf. bize empoze edilen ömer karakteri duvarları olan, prensip sahibi, adaletli, statüye takılmayan, burnu düşse eğilip almayacak bir tip. ne oldu da fikret'i görünce buzağı eridi. o bakış tabiiki aşık bir adamın bakışı değildi. beğeni, etkilenme, etkileme arzusu. ilgisini çekti diyelim. defneyi mi ömerimi ikinci plana atalım diye düşünürken karar verilmiş bir isim gibi geldi bana. kim kızına fikret adını koyar ki. benim bildiğim tek fikret ,hanım olarak yaprak dökümündeki fikret. başka duymadım. yanılıyor olabilirim bu tamamen benim tahminim. elifcan'ın güzelliği elçin'i solladı diye haber yapılıyor. meriç acemi bize defne'in mucizesini anlatıyor. benim de rahatsız olduğum defne'nin hikayesini seyrederken kendimi ömerle fikret'in hikayesi içinde bulmak. ömer'in haremine dönüyor hikaye. şimdiye kadar seyrettiklerimiz ömer'in defne'den önceki sevgilileri. defne'den sonra tanıyacağı birisi ile yakınlaşma sı sınırları net çizilmiş bir karaktere yakışmaz. o yüzden ben meriç acemi isteyerek yapmaz diyorum. bizler burada tüketiciyiz. başımızın üstüne çıkardığımız gibi yere çakmasını da bilmeliyiz.ben tepkilerimizde haklı olduğumuzu düşünüyorum. galoyu da ne yapacaklarsa yapsınlar. defne'yle galo'nun mukayesesini yapmıyorum ben. eşit koşullarda değiller. defne yaşadığı çaresizliklerden kaçıyor.galo'nun ipleri elinde. isterse hiç görünmeden yaşıyabilir. davette herkes onu arıyor. dakka bir pencerede. tükenmişlik sendromu dedikleri bu olsa gerek. istemiyorsan gitme, davete silah zoruyla mı getirdiler. ben şimdi bir şeyi merak ediyorum. onur bey demişti elçin le barışı kampa aldık 15 gün diye. bunları da böyle bir testten geçirdiler mi acaba? barışın hastalığı böyle bir süreçmiydi diye. kafamda deli sorular. bu fragmana göre pişirilemeyen limonlu kekten sonra pişirilemeyen kuru fasulye dönemine geçeceğiz herhalde. kimse vazgeçilmez değildir. ben buna inanırım. ama yola biriyle çıktıysan onunla devam edeceksin. tabi dizi bitince takası sepeti koluna gidersin kendi yoluna. bu elçin için de geçerli. pasioniss için duruş önemliydi ya benim için de duruş önemli. resimi de ben böyle yorumladım. hafiften sıkışmış ,azıcık da bozuk bir barış ve kıs kıs gülen, keyifli bir elçin gördüm ben. çok iyi rol yapıyorlar gerçekten. hollywood'da film çekerler inşaallah. gül