Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - günaydın,
dün gece yazmıştım ama silinmiş, güne biraz
Kiralık Aşk
günaydın,
dün gece yazmıştım ama silinmiş, güne biraz neşe katayım diye tekrar deniyorum. ekibimizin oluşturduğu kriz masası hakkında bir senaryo yazdım. iyi eğlenceler.
yapımcımız, senaristimiz, yönetmenimiz, kurgucumuz ve biricik defömüz masanın başında toplanmıştır:
hp : arkadaşlar, durum çok ciddi, kanaldan fırçayı yedik, yeniçeriler isyanda, galoş’un kellesini isteriz diye kapıya dayandılar, acil bir çözüm bulmamız lazım. önce bir problem analizi yapalım lütfen. senaryodan başlayalım mesela. m. hanım, ne yapıyorsunuz allah aşkına, iki gün arkamı döndüm, almış başınızı gitmişsiniz. neydi o son sahne öyle?
ma : rica ederim h. bey, benim senaryomun neresinde “ömer galoş’a yamuk yamuk bakar” yazıyor. ben orada dudaklarında hafif bir istihzahi gülümseme ile demişim, bakın, burda…haaa, arkadaşlar niye böyle çekmiş onlara sormak lazım.
hp : canım yönetemeyenim, hakkaten senaryoda yokmuş, ne bu çekimlerin hali?
by : abi şimdi ben şey düşündüm, hani bu ömer güzel bakıyor, “uçuşuna kazlar, bakışına kızlar hasta ya”, biraz güzel bak, seyirci etkilensin, reytinler artsın dedim ama, arkadaş abarttı, vur deyince öldürdü.
ba : hah, hah, bana gelin şimdi. ben mi abarttım? benim zaten hepi topu 3 tane bakışım var: “bön bön bakış, defne’nin sırrını anlamadığım zamanlarda kullanıyorum; etkileyici bakış, bütün dişi mahlukata bakarken kullanıyorum; bir de alev alev bakış, onu da defne’nin göğ..pardon defne’nin güzelliğine bakarken kullanıyorum. şimdi bana barış abi “güzel bak” dedi, istihzahi ne demek ben anlamam, level 2 baktım bu durumda.
hp : hepsi deli bunların! e. kızım, sen neredeydin son yarım saatinde bölümün? uyuya mı kaldın? senin sahnen yok muydu?
es : ay valla ben sadri usta’yla ömer’in muhabbetinden hem çok sıkıldım, hem simurg mimurg anlamadım ki. nihan’lara deyip, ön kapıdan çıkıp, arka kapıdan dolanarak üst kata çıktım. aslında masadan kalkarken gözlerimi kocaman açıp ömer’e kaş göz yaptım, ustayı savıp yukarı gelsin diye ama ömer muş. ne yapsaydım, “tavukları pişirmişem, hacıyı da komşuya göndermişem” mi söyleseydim? hayır, çıktım yukarı, seksili kıyafetim ve ful makyajımla yatağa uzandım, hafif bacağımı gösterdim yorganın altından, tabi çekmemişler, elime de ömer’in bir türlü bitiremediği kitabı aldım, ters tutmamaya dikkat ettim üstelik. hem gözüne, hem ruhuna hitap edeyim dedim. hayır, yani ben artık ne yapayım, ha ne yapayım, elma diyorum çıkmıyor, adam iyice koptu gitti, ölüyüm mi ben?
ba : abi, şimdi orda şöyle bir sıkıntı olmuş. e’nin tekstte senaryo değişmiş, “defne uyuyan güzel olsun” yazmış, benim tekst ise karışıklığa mı gelmiş, dış mihrakların oyununa mı gelmiş bilmiyorum, bana “kızı öperek uyandırır” yazmamışlar. yoksa niye öpmiyim elço’cuğum, her şekil öperim , en çok ben öperim, döne döne öperim yani.
hp : allah’ım sana gelmek istiyorum, al beni yanına…biricik kurgucum, bu fragmanların hali ne peki? sen millete sürmenaj mı geçirtmek istiyorsun?
ay : yok abi benimkisi bilmece bildirmece, dil üstünde kaydırmaca, heh heh. hem isviçreli bilim adamları isptlamış abi, benim fragmanları çözenlerin alzheimer’a yakalanma riski %37,8 azalıyormuş. maksat vatandaşa hizmet yani.
hp : yok, ben daha fazlasına dayanamayacağım. alıp başımı gideceğim buralardan, bu bölüme kadar topladıklarımızı yanımıza kar sayalım. yayınlamayın da yeni fragman mragman. hadi, slogan atmadan dağılın şimdi.
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz