Kiralık Aşk - sevgili gülçin alakana çok teşekkür ederim. iyiyim

Kiralık Aşk

sevgili gülçin alakana çok teşekkür ederim. iyiyim canım.merak etme.aşkla kalın tabiki burdayım canım. geçmiş olsun dileğinde bulunan seher, fenerli, asi, hacer, alara ve ayten sağ ve sağlıklı olun

gülçinim sen nasıl bir şeysin ya. romantizm, komedi, dram. tek kelimeyle tebriks. aysel bayıldım senaryona. storycansu, ayka elinize sağlık. bahar ka perilerini buz kralının evine de misafir ettin ya.. müthiş. amaaan bizi çikolata şelalemiz (beyaz çikolata tabi,kızımız kar beyazı) güzel ağırlar.

gelelim elmaya. gerçekten sayın acemi, şapka çıkartılacak nitelikte. ne kadar farklı olduğunu bir kez daha kanıtladı. yalnız korkarım, aşırı elma talebi nedeniyle fiyatını katlamasın.(arz-talep).

elma: türk mitolojisinde üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan hedeflerdir. adem ile havvaya cennette yemeleri yasak edilen, aslında bu yasağın cinselliği içerdiği gerekçesiyle cinselliği ve tensel sevgiyi ifade eder. tarihte hep ilerlemenin sembolü olmuştur. bir bütün olmayı, uyumu anlatır(bir elmanın iki yarısı gibi)...

aslında bu anlamların her biri bizim sevdalılara uymuyor mu? çünkü onlar gerek aşklarında gerekse birlikte yaptıkları ortak çalışmada bunu gösterdiler. birbirlerini tamamlıyorlar her yönden.

bu nedenlerle 34.bölümün farklı olacağı düşüncesindeyim yada öyle umuyorum. elmanın belki bir sahnesi de olabilir, ama bize bazı şeylerin metafor yoluyla anlatacağını bekliyorum sayın acemiden. gerek duygu gerekse bedensel yaklaşım artacak. artmalı da zaten. ömer 33. bölüm sonunda yaşadığı korku,acı ve paniğin ardından defnesini görünce; aklındaki sorular, şüpheler hepsini silercesine kendini koyverdi gitti. ömerin bundan pek dönebileceğini zannetmiyorum artık. asistanlık döneminde sadece mutfağında yer alan defneyi kaybedince gece yarılarına kadar şirkette çalışmayı, sadri ustanın dükkanında bir divanda kıvrılıp yatmayı düşleyen, eve giremiyen bir ömer gördük. şimdi durum çook daha farklı. evin bahçesinden başlayarak, en özel odalarında bile izi kalan bir defne var. eğer defneyi kaybederse, işte ömerin kışı asıl o zaman başlar.ömer bunu göze alamaz.bizde kaldıramayız ka severler olarak.

33.bölüm başında koltukta birlikte uzanırken, ömer defneye "biz ne zaman böyle uyanacaz, aklımızda sorular olmadan, hesap yapmadan" dedi. 15 günlük sürenin bitiminde defnenin gideceği düşüncesiyle kafa karışıklığı yaşayan ömer, bu süreyi uzatmak yada devamlı kılmak adına plan yapabilir mi? bence yapar. hem de kimseye hissettirmeden. defneyi o kıvama getirebilir. kızımızın zaten ömerden başka hiç birşey umurunda değil.gerek sude gerekse deniz olayında ömerin zekasına şahit olduk birlikte. bazı arkadaşlarımın evlilikle ilgili teorileri hiç de mantıksız değil.

defne-ömer birlikteliğinin şirkette duyulacağı muhtemel. malum ayaklı gazetemiz koriş olaya vakıf oldu. iyi de oldu. bu dedikoduların yayılması da, çılgın aşıklarımızın birleşmesi için bir başka gerekçe.

defne baloya gitmeli. çoğunuz gibi bende orada dans, ömer tarafından kıskanma, sahiplenme istiyorum.

ayrıca denizden de bir atak bekliyorum. iş dünyasında elini bükemediği ömeri en zayıf noktası olan defne üzerinden vurmak istiyecektir. açıkçası 20. bölümün yansımalarını bekliyorsak, ömer tarafından bir yanlış anlaşılmaya dayalı defoyu incitmesini bekliyorum. ki olmalı. böylece de defne artık tavrını ortaya koymalı. ömer defnesizliği tam olarak hissetmeli. ömerin pişmanlıklarını, özür dilemesini en önemlisi defoya itibarını iade etmesini istiyorum. kıskanmasını istiyorum.koşulsuz şartsız sana güveniyorum demesini istiyorum.

defnenin billur sesinden "adını dağlara yazdım" şarkısını duymak istiyorum. ömerden o güzel sesiyle defnenin gözlerinin içine bakarak aşk dolu şiir okumasını istiyorum.evet düğün olacaksa herşeyin usüllere uygun olarak gerçekleşmesini istiyorum. ne kadar komikve eğlenceli sahnelere şahit oluruz. çok şey mi istiyorum bilemedim ama bunları istemek de hepimizin hakkı değil mi? bize sabredin dediler. sabrettik. murada ermek hepimizin hakkı.

sevgi ve sağlıcakla kalın. gökil...