Kiralık Aşk - suya sabuna dokunmayan şeyler deneyeyim biraz da. mesela sinan:

Kiralık Aşk

suya sabuna dokunmayan şeyler deneyeyim biraz da. mesela sinan: o da ilginç değil mi?
başlarda ne kadar neşeli, vurdum duymaz, çapkın, her çiçekten bir bal alan havası vardı. sonra sürekli bir arayış içinde gördük sinan'ı. 6 ay dolmadan hayatına 3 aşk sığdırmayı başardı, şimdi tur bindirip başa dönüyor.
baş karakterlerimiz gibi sinan'ın da anne-babası yok, daha doğrusu var da yok. sinan'ı bile necmi ile neriman büyütmüş neredeyse. ah, bütün sorunlarımızın sebebi çocukluğumuz değil mi zaten?
ben bütün bu oyunların içinde galiba en çok sinan'a kızıyorum.
kardeşim dediği ömer'in gölgesinde yaşadığı yılların acısını çıkarmak ve meydan okumak için deniz'e çizimleri verip şirketi batma noktasına getiren sinan.
büyük aşkla bağlandığı defne, deniz'e "kendi tasarımını" sattığı için şirketten gitmek zorunda kalınca, destek olmayan, bir arayıp sormayan sinan. manu'da işe girdiğinden bile haberdar olmayacak kadar umursamaz sinan. defne'nin niye paraya ihtiyacı olduğunu en iyi anlayabilecek insan olmasına rağmen üstelik.
yasemin'in her yaptığında ona bile sahip çıkan sinan, "aşık olacağım kadınla tanışacak kadar şanslıymışım en azından bu hayatta" diyerek bizi kedere boğan sinan, defne'ye bu olaylarda ne kadar sahip çıktı sizce?
yok yok, ben sinan'a çok kızıyorum.