Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - herkese merhaba , sizi bir gün geriden takip ediyorum . giderek
Kiralık Aşk
herkese merhaba , sizi bir gün geriden takip ediyorum . giderek daha da yoğunlaşacağım ve belki buraya yazamazsam diye aklıma gelenleri topluca yazıyorum .
arinna çok geçmiş olsun , umarım annen iyidir ve her şey yolundadır.
can, ışın,daphne, gamze,suzal, masall ,dolunay, mavi güzel sözleriniz için teşekkür ederim, siz cesaret vermeseniz ben de yazamazdım. buradaki herkes iyi ki varsınız.
ayşegül, okyanus ötesinden güzel enerjini hissettiriyorsun, buradaki herkes sana boşuna ilham perisi demiyor. kelimeleri seçmedeki narinliğin , benzetmelerin... duygu ve akıl bu kadar güzel sentez edilir. seni okumak çok büyük bir keyif gerçekten.
hotiç yaklaşımın çok mantıklı neden olmasın ki?
gamze çok haklısın beyaz baykuş sembolizması athena'nın temsil ettiği bilgelik ve sanatla alakalı . beyaz baykuşlu ve annesiz babasız başka hangi karakter vardı? harry potter :))
simgeler edebiyatta düzlemsel olarak değerlendiriliyor . ilki görünen çok belirgin ve daha önce bahsedilen bir simge mi yani ona mı vurgu yapılıyor ( ömer'in dağ evinde defne 'nin omuzuna dokunup şurana konsam burda yaşasam demesi ve belki de bu yüzden o kuş resmini çizdiği ) ya da tamamen metaforik bir çıkarım mı yapılıyor ki hepimiz dedektifçilik oynamayı çok seviyoruz ve bu işte gerçekten çok başarılı arkadaşlar var.
beyaz baykuş ayrıca mitolojide tanrıların elçisi olarak kullanılan bir araç tanrılardan tanrılara ya da tanrılardan insanlara... aynı zamanda kişiye içinde bulunduğu aldatılmışlık ( oyun mu yoksa? ) durumunu haber veren yaşadığı illüzyondan uyandırmaya çalışan bir uyarıcı rehber. baykuşun karanlıkta görebilen (ömer defne'ye bak, etrafını izle dedi demek ki kendisi de görüyor bakıyor ) ve avlanabilen (oyunu oyanayanların tümünün kökünü kazıyacak ? ) nadir hayvanlardan biri olduğu da unutulmamalı. ayrıca spirituel olarak yunan ve kelt mitolojilerinde ölüm habercisi olarak değerlendirilir ; ancak bu ölüm maddesel ölümden ziyade ziyaretçinin, gamzenin , hülyanın (kimsenin ismini unutmamışımdır inşallah ) anlattıkları gibi "aşk değiştirir ,dönüştürür " temalı eski ben öldü artık yeni bir ben var da olabilir.
ziyaretçi öncelikle karakter tahlilinde, durum tespitlerinde ve analizlerinde çok iyisin. defne açıklaması için çok teşekkür ederim. benim sorunum o anda defne'nin aşırı özgüveniydi. bölümden hemen sonra liyakat üzerine düşünürken yazmıştım o yazıyı. neden defne yetinmiyor junior tasarımcı olmakla da senior olmaya taktı diyordum. ömer tarafından varlığının onanması , ömer'in onunla gurur duymasını ve kendini kanıtlamak istemesi tabii ki çok doğal ve ihtiyaçsal bir şey. defne senior olmayı hak etti mi diye düşünmüştüm ama sen, deniz ve dolunay'ın yorumlarından sonra evet hayatta kaç kişi liyakatına uygun yerlerde ki diye düşündüm. ya da belki de gerçekten herkes layık olduğu yerdedir bilemiyorum . aklım karışık bu konuda :)
son olarak defne ve ömer patron-çalışan / efendi - köle ilişkilerini evirdiler . birbirlerini "evcilleştirmeye " "ehlileştirmeye " çalışıyorlar. üstelik kimin efendi kimin köle olacağı önceden kontrol edilmiyor , herşey spontane gelişiyor. kim kime dişini geçirirse. win- win mi olur yoksa darwin'in dediği gibi güçlü olan ayakta mı kalır bilemiyorum ama evcilleştirme demişken saint exupery'nin " küçük prens " te tilkiyle olan diyalogu unutulmaz.
tilki:
- insanların tüfekleri vardır, dedi. hayvanları vururlar. can sıkıcı bir
şeydir bu. tavuk da yetiştirirler! ilgilendikleri tek şey budur. sen tavuk mu
arıyorsun?
- yoo.. dedi küçük prens. ben dost arıyorum. "evcilleştirmek" ne demek?
- artık herkesin unuttuğu bir şey, dedi tilki. "bağlantı kurmak" demektir.
- bağlantı kurmak mı?
- öyle ya, dedi tilki. sen daha benim gözümde yüz binlerce başka çocuktan
ayırt edilmeyen küçük bir çocuksun. sana ihtiyacım da yok. senin de bana
ihtiyacın yok. ben de senin gözünde yüzbinlerce başka tilkiden ayırt edilmeyen
bir tilkiyim. ama, sen beni evcilleştirirsen, birbirimize gerekli oluruz. sen
benim için dünya yüzünde biricik olursun. ben de senin için dünya yüzünde
biricik.
- biraz anlamaya başlıyorum, dedi küçük prens, bir çiçek var.. galiba o beni
evcilleştirdi.
...
- hoşça kal, dedi
- sen de, dedi tilki. işte sana vereceğim sır. hem de çok basit: kişi ancak
kalbiyle görür. göz hiç bir şeyin özünü göremez.
küçük prens, unutmamak için tekrarladı:
- göz, hiç bir şeyin özünü göremez.
- sen gülüne bu kadar çok zaman harcadığın içindir ki gülün önemi böylesine
çoğaldı.
- ben gülüme bu kadar çok zaman harcadığım için.. dedi küçük prens, unutmamak
için.
- insanlar bu gerçeği unuttular, dedi tilki. ama sen unutmamalısın.
evcilleştirdiğin kim olursa olsun, sen ondan sorumlusundur artık. sen şimdi
gülünden sorumlusun.
- ben, şimdi gülümden sorumluyum, diye tekrarladı küçük prens, unutmamak için
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz