Kiralık Aşk - aşk masallara benzetince daha da güzel...bir de bu yönden

Kiralık Aşk

aşk masallara benzetince daha da güzel...bir de bu yönden analiz edelim..karanlıklar prensi ömer ile ormandaki güzeller güzeli bir ceylan olan defne'nin masalı bu kötü kraliçe neriman tarafından büyülü bir okla vurulup insana dönüşen ceylanın masalı bu.. kraliçe ceylandan prensi kendisine körkütük aşık edip onu çok uzaklara götürmesini istemektedir yoksa bu ok ceylanı öldürecektir ceylan da prense aşık olmuştur bu nedenle teklifi kabul eder insana dönüştüğünde görünmeyen büyülü ok saplandığı yerden çıkartıldığı an ceylan bir daha asla insana dönüşemeyecek ve ölecektir ceylan ve prens birbirlerini kavuşurlar prensin o hayata simsiyah bakan gözleri ceylanın ışıltıları ile dolar prens güzeller güzeli genç kıza evlenme teklif eder ancak kötü kraliçenin gerçek emellerini öğrenen ceylan kraliçenin oyunlarına izin vermeyecektir bir gün oku kendi elleriyle yerinden çıkartır ölümü bile göze alır zehirli kan aktıkça tekrar ceylana dönüşür masal bu ya yarasını kendi kendine iyileştirir ve ormanına geri döner...prens ise yine karanlık günlerine geri döner..tam da böyle olmadı mı o sahilde ki bankta güzel gözlü ceylan ve simsiyah gözleri ile prens... ömer'in oturduğu tarafta hiç ışık yoktu dikkat ederseniz karanlıktı ve bir kayık vardı onu sadece daha da karanlıklara götürebilecek...defne'nin olduğu tarafta sokak ışığı vardı her ne kadar yalanlara karışsa da defne'nin ışığı sönmemişti umutluydu o somon rengi montu kızıl saçları ve üzerinde yanan ışık ile ömer'in karanlığını aydınlatmaya çalışır gibiydi ama tıpkı sahnedeki gibi ömer görünmez duvarlarını çoktan örmüştü ve ışık hiç onun tarafına geçmedi... son bir umudu kalmıştı o da nefes almasını engelliyordu olmak istediği durum bu değildi... ömer sadece bir arada olmayı hayal etti ve buna göre ilişkisine yön verdi evet kendi başınaydı defne ile olan ilişkisini bile kendi başına yürüttü ömer iyi bir tasarımcı tasarımı yaparken kendi duygularına göre hareket ediyor çiziyor renklendiriyor ve sonuca ulaşıyor ama aşkı tasarlayamazsın ki aşk tasarım gibi duygularla gelir ama tek başına çizmek ve renklendirmek imkansızdır çünkü aşk iki kişiliktir sen kusursuz aşkı yaratmak istersin hop o gelir aşkı kusurlu hale getirir sen aşk acısı yaşamak istersin hop o gelir bir anda acını dindirir..biz her bölüm defne'ye çok kızdık konuşmadı kızdık boyun eğdi kızdık kendine güvenmedi kızdık aşkı için düşman ile işbirliği yaptı kızdık saflık yaptı anlık kararlar verdi kızdık hala da kızıyoruz ama dediği gibi defne kendince çabaladı küçük dünyasının elverdiği şekilde ömer'in yerinde defne olsaydı ömer'i dinler beklerdi ona sonsuz güvenirdi yalan söylese bile çünkü o defo... evet ömer hep kendine güvenmiş hep yalnızmış zaten çevresinde de onun güvenini hak eden pek kimse olmamış iki kişi olmaya karar verse de bunu uygulayabilmek onun için kolay değil.. o sahil kenarında defne ağlayamadı acı çeke çeke yarasını kanata kanata çekti çıkardı büyülü oku yerinden o zehirli kan yavaş yavaş aktı yüreğinden defne o bankta yalnız kaldığında ömer'in yalnızlığına karanlığına gömülmesine üzüldü aslında ömer'in ona güvenmemesine üzüldü hepsini kabullendi o anda ve ilk defa o anda en doğru kararı verdi ceylan defne ormanına geri döndü ömer tüm bölüm simsiyahtı ve ne yazık ki haklıydı fakat aşk asla bir güç savaşı değildir kendi haline bırakıldığında doğru yolu bulacaktır...ömer'in kafasında ki o kusursuz aşk tasarımı verilen yeni kararlar ile iki kişi tarafından çizilecek şimdi çizgiler birleşip son noktayı koyduklarında ise mutluluklarını izleyeceğiz..defne büyümek için oyunun son hamlesi olan parayı toplamak için güçlenmek için çaba gösterirken ömer etrafında ki kişilerin niyetlerini anlamak iki kişi olmanın yalnızlıktan daha şahane olduğunu kusurlu olmanın ne demek olduğunu öğrenmek için çaba gösterecek...umarım konuşamayışlarla ortaya çıkan mantıksızlıkları değil doğru diyaloglarla sürdürülen olayları izleriz artık...
kaptırdım gittim biraz uzun oldu kusura bakmayın..
zeynep