gökil
Ölene Kadar
09-01-2017
merhabalar,
yaklaşık bir bir yili, askin bir suredir, bir başka dizinin sayfasında nacizane bir şeyler yazdim. ancak dizimizin son iki bolumu kaldi. final kararindan itibaren, ne seyredebilirim diye düşünürken, engin ve fahriyenin dizisinin basliyacagini gördüm. acikcasi çok mutlu oldum. çünkü daha önce enginin farkli rollerdeki farkli dizilerini izlemistim. gayet de beğendiğim bir oyuncu. fahriyeyle de partner olarak güzel bir uyum sagliyacaklarini düşünüyorum.
beni de düşündüren günü ne yazikki. zira ayni gün ekranlarda olan iki agir top dizi daha var. hayirlisi diyelim. yollari acik, reytingleri bol olsun.
görüşmek üzere..
sevgi ve saglicakla kalin...
Kiralık Aşk
03-01-2017
selam gönül dostlarim...
tly canim benden de selam ve sevgiler..💕
banucum, geriye de gittim ne olduğunu anlamak için, ama sanirim silinmiş. basin sağolsun canim.
nilaycim magazin bizim ülkemizde maalesef bosss.. benim için hic kayda değer değil...
cansu bu habere sevinemedim. son dakikaya kadar neriman... ay yine daraldim. ben nacizane, son bölümde sadece defom olmasini isterdim. sayin acemi ve basrollerin en azından bu şekilde veda etmelerini isterdim. çünkü diğer karakterlere fazlasıyla doydum. ama anladigim acemi son bölümde bile defomu damlalukla verecek..
dugun varmis. hiç ilgimi çekmedi nedense.. bizi bu hale getirenlerin akibetini bende merakla bekliyor olacagim.
"alma mazlumun ahini, cikar aheste aheste"...
sabir dostlar. bizimde burada halay cekecegimiz günler olacak, şu veya bu sebeple.. biz her zaman ve sagligimiz yettiğince burada olacagiz inşallah..
sevgi ve saglicakla kalin...
Kiralık Aşk
31-12-2016
selam gönül dostlarım.
gölcüklüm, paresim ve isimsiz arkadaşım teşekkür ederim.
evet sondan üçüncü bölümü izledik. tadını doya doya çıkarmak amacıyla ekran başına oturdum. ancak maalesef, bir saati aşkın bir süre korayın noel şapka muhabbetini izledim. ardından da evlilik yada boşanma muhabbeti. çoook sıkıldım ilk kez. son sahne benim için kayda değer bile olmadı. üzgünüm.
daha önce de birkaçkez seslenmiştim, sevgili senaristimize. ama sanırım "sağır zangoç kadar kedersiz" olmayı yeğliyor. ama artık ; bir buçuk yılımı harcadığım, sevgimi, saygımı kattığım, kimselere laf söyletmediğim evladım gibi gördüğüm bu diziye bu kadar ihaneti görmezden gelemiyorum ne yazıkki..
sayın acemi,
nedir bu inadınız. bir saatten fazla noel şapkası konusu 11. fikriniz midir?
herkesin henüz hazmetmek için çaba gösterdiği finale 3 adım kala, nur topu gibi ömerin sırrı dururken, bu kadar boş sahne nedendir? mesela, sınanın yumurta kırması, nihanın çekirdek çitlemesi, deryanın gereksiz gıybet nedeniyle af dileme sahneleri.. vs.vs.bu kadar gerekli miydi cidden?
aynı evde yaşayan deföme birlikte romantik, duygusal sahneler yazmak bu kadar zor mu? yalnız diş fırçalamayı özendirdiğiniz için sağolun:)
bölüm boyunca evlilik teklifi yada boşanmadır gitti.. kim evli? yada evlenecek. yada boşanacak? yada birilerine evlilik teklifini özendirmek midir çabanız? magazin yada altı ay laflarıyla kafaları bulandırmaktan zevk mi alıyorsunuz?
bu bölüme kadar her zaman farklılığınızı,zekanızı takdir ettim. ha sizin için ne kadar önemli bilemem izleyicinin düşüncesi. ama bugün cidden çok sıkıldım. üzgünüm göndermelerinizi bile ciddiye alamadım. çünkü, artık farklı düşünmeye başladım. ha geç oldu belki ama temiz oldu. maalesef, dizimizi baltalayan, onlarca insanın zamansız ekmeğiyle oynayan teyzeye hizmet oldu bu göndermeler..
benim için, 67. bölümde kayda değer iki sahneniz vardı. bunun için de tebrik ederim. birincisi, kimsesiz çocuklara yapılan yardım sahnesi, diğeri de noel olayının başlangıcının aslında türk coğrafyasından gelen bir türke ait olduğunu dillendirmeniz oldu.tekrardan teşekkürler.
oyunculara gelince, elçin sangu her zamanki gibi rolü ne gerektiriyorsa hakkını verdi.. umarım yolu bahtı açık olur. barış arduç ise, sanırım yılbaşı tatili ve seyahatinin heyecanıyla pek de konsantre olamamış. en güzel kıyaslama son sahnedir. manudaki ilk karşılaşmadaki ömerle, sevdiğine kavuşmuş ve evlilik teklifi yapan ömere bir bakın. gerek bakışlar gerekse beden dili..
iş bitti, yapı paydos arkadaşlar. hepimize geçmiş olsunnn...
saygılarımla...
Kiralık Aşk
30-12-2016
finale üç adim..
merhabalar gönül dostlarım.
19.haziran.2015 te başlayan yolculuğumuzun, varış noktasına 3 durak kaldı. günlerdir sayfaya giremedim, okuyamadım. sanırım tükenmişlik sendromuna girdim normal mi bu durum diye düşündüm. olmamalı. nihayetinde bu bir dizi, eninde sonunda bitecek, herşeyin son bulması gibi.peki neden bu kadar beni rahatsız etti acaba? neydi bu kırılmak, incinmek? oysaki hayatta o kadar üzülecek, incinecek olaylar mevcutken, gerek kişisel, gerek toplumsal acılar yaşarken. sanırım kendimce cevaplar buldum. öncelikle şunu belirtmek isterim.ben yapımcı, kanal yöneticisi, senarist ve oyuncu değilim. bu dünyada işler nasıl döner bilmem. sadece hayatım boyunca kendime şiar edindiğim; “insan ne iş yaparsa yapsın işine saygı duymalı ve yaptığı işi önce kendi beğenmeli” ilkesinden yola çıkarak, sorumluluk sahibi bir kişilikle bir buçuk yıldır gözümün gördüğü, kulağımın işittiği ve aklımın yettiğince kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim. uzun bir yazı olabilir. şimdiden özür dilerim. çünkü çok doluyum..
evet sıcak bir yaz akşamı tanıştım bu masalla. daha ilk bölümden ben onu , o beni hayatına aldı. herşey çok güzeldi dizi adına. belki de turkiyede pek çok konuda ilkleri yaşıyordu, kategorisi itibari ile. çünkü bir yaz dizisiydi. romantik komedi tadında. bölümlerin izlenme sayıları on milyonu geçti. reytingler on biri gördü. başrol oyuncularının uyumu ahengi hekesi büyülemişti. nitekim ilk ve son kez katılabildikleri bir canlı yayınla da bunu taçlandırmışlardı. ilk yirmi bölüm efsane oldu. herkesin diline pelesenk oldu ilk yirmi bölüm sözü. ne olduysa ondan sonra oldu sanırım. yirmi iki veya yirmi üçüncü bölümden sonra tad biraz kekremsi olmaya başladı. bir takım dedikodular çıktı. her ikisinin hayatlarındaki insanların müdahil tavırları ortaya çıktı. fanları kaşıyan, tahrik eden tutum ve davranışlar. ha fanlarda sütten çıkmış ak kaşık değillerdi tabi. ama her zaman söylediğim şuydu. bunu yapan yaşları çok genç bir kesimdi. tabiri caizse kanları deli akan yaşlardaydılar. bu çocuklara ne verilirse karşılığının misliyle görüleceği göz ardı edildi. oysaki sevgi ve hoşgörü onları dizginleyebilirdi. bu durumda maalesef başrol oyuncularımız profesyonel davranamadı. hayatlarındaki insanları kontrol edemedi. olmadi!!!
başrol erkek oyuncumuzun hastalığı ortaya çıktı. üç hafta setlerden uzak kaldı. diğer oyuncular da müthiş bir özveriyle onun yokluğunu hissettirmemeye çaba gösterdiler. takdir ettik. ancak bu üç haftalık süreçte, nedendir ekipteki hiçbir allahın kulunun geçmiş olsun ziyareti olmadı yada olamadı. halen kafama yatmayan bir konudur. neyse 30. bölümde ömerin hayatında simurgun önemini gördük. bu niyeki derken, anladık ki, senaryo değişikliğine gidilmiş!!! hayatımıza gallo girecekmiş.gallo önce öyle bir anlatıldıkı. dünyaca tanınan, moda ikonu, sapanca da pasıonıs ve cheryi ördek avına çıkartan tatillerini sıradışı geçiren, entelektüel bir kişilik. başımızın üstünde yeri var dedik. vee ömerin geçmişindeki iz’den kurtulduğumuzun ertesi bölümü, gallo hayatımıza fırtına gibi girdi. bir de ne görelim, bu gencecik bir kız. hiç de öyle pahalı zevkleri yokmuş. aslında kuru fasulye pilav turşu favorisiymiş.. araba falan hikayeymiş. kız istanbul trafiğinde biskletle dolaşıyor. asansör hiç kullanmıyor. pasionıse,( bu arada 17. kata) merdivenle çıkıyor. cebini geçtik, hesabında 200.000 bile yok. esranın söküklerini bile dikiyor.. eee bu kime benziyor bu kadar dedik. defne!!! heleki ömerin ilk karşılaşmalarındaki iş kazası olan bakışı, ne oluyor diye bizi gerdi. ardından resmi sayfanın güne başlarken ve bitirirken gallo resimleri paylaşması, bölümlerde defnenin yan karakterlerden bile daha az görülmesi, birde ömerin geçmişindeki simurg kahramanı olarak lanse edilmesi, aynı anlarda elçin diziden ayrılıyor mu haberleri bizi ayağa kaldırdı.olmaz dedik. bu defnenin mucizesi!!! defnesizz olmazzz. ama senarist inat ediyor. onu bize şirin gösterme çabaları tamgaz. yemedik!! ama bu süreçte dizi çok kan kaybetti. nihayet on bölüm sonunda senaristimiz çark etti ve galloyu gönderdi. gidenler geri geldi mi?? kocaman bir hayır.
galo gerginliği sırasında, bir yandan da senaryoya müdahale ediliyor, başrollere yakın sahnelerin yazılmaması hususunda ricalar yapıldı gibi haberler havada uçuşuyor. yok artık derken, adeta bu haberleri doğrular gibi, başrollerimizin birlikte sahneleri, 10-15 dk. civarında devam ediyor. hep geçiş bölümleri deyip geçiştiriyoruz. 40. bölüm vuslat sahnesi geliyor huzurlarımıza. ama o da ne, yaklaşık 7 dakikalık sahne internet özelden yayınlanıyor. neden? kanal engel yermiş. engel yicek hiçbir sahne yokken, üstelik aynı kanalın diğer dizilerinde misliyle aynı sahneler yayınlanırken. ardından bir haber daha dolaşıyor etrafta. erkek başrolumuzun kız arkadaşının montaj aşamasına dahi girerek müdahil olduğu. bu kadar olur mu diyoruz. yani en azından buna senarist, olmadı yapımcı, kanal hiç biri olmasa bu işi profesyonel yapan ve ekmeğini bu işten kazanan başrol buna izin vermez. yada kendisi de bu camianın içinde olduğu için, bu kadar amatörce davranamaz dedik. bu ve bunun gibi haberlerle birlikte, her çarşamba ve perşembe günü özellikle seçilmiş gibi magazin ekranlarında ve sayfalarında arzı endam görüntülerin tiryakisi edildik…
bazı arkadaşlarımın, herkes özel hayatını istediği gibi yaşar dediğini duyar gibiyim. evet özelde kaldığı müddetçe saygı duyulur.ancak siz, haftanın iki üç günü, hangi mağazada ne alıyorsunuz, ne satıyorsunuz, hangi manavdan ne yeşillik yiyorsunuz, yada akşam yemeğini hangi restaurantta, sabah kahvaltınızı hangi mekanda yaptığınızı göz önüne seriyorsanız; üzgünüm ama bu özel değil, düpedüz genel olur. ve insanlara konuşma hakkı verirsiniz
adı özel kendi genel olan bu hayatlar, başrollerin uzak ve duygusuz sahneleri, sırrın uzatılması,sırf birlikte sahne yazılmaması adına gereksiz ve boş sahne ağırlıklı bölümler de maalesef ciddi izleyici kaybına yol açtı..
bütün bunlara rağmen, dizimiz sezon finali yapacak dendiğinde çok mutlu olduk. çünkü işlenecek o kadar konu vardı ki..ama biz ısrarla sır bataklığında debelenip duruyorduk. neyseki 52.bölümde ortaya çıktı ohhh dedik. bundan sonra çok daha güzel olacak dedik. herkes hayal dünyasında kuguladığınca, çok da şahane sahneler yazdı buraya..ve beklediğimiz ikinci sezon geldi.ancak ilk bölüm başlamadan kısa bir süre önce, sevgili erkek oyuncumuz,” diziyi daha iyi yapma gibi bir çabamız yok” diyerek, bize nasıl yani dedirtti.yine de takılmadık. çünkü diziye taze kan olarak çok değerli oyuncular da katılmıştı. herşey çok daha güzel olacaktı. ama o da ne, yine bir kiralık aşk vakasıyla karşı karşıya kaldık. neden? oysa kiralık levhası 52,bölümde kaldırıldı demişti, sevgili senaristimiz. demek yetmemiş. biz sayın acemiden iyi bilecek değiliz tabiki
bu sırada çok sevindirici bir haber aldık!!! sayın b. kanalla iki yıllık bir sözleşme imzalamış. hayırdır, ne oluyor, bunun arkasında acaba bir şey mi var diye düşünmedik değil tabi. ama yok canım olmazz dedik.ikinci sezonun mutluluğu bizi sarhoş etmişti.öyleki, pamirin babasının sevgilisinin niye gelip, niye gittiğini, isoya neden evli kadın reva görüldüğünü, cevdeti, ayşegülün kızkardeşinin dizimize mehter marşıyla gelip neden izmir marşıyla ayrıldığını dillendirmedik. “kol kırılır yen içinde kalır” dedik. vardır aceminin bir bildiği diyerek. kimseye laf söyletmedik. hep iyi tarafları göz önüne çıkarmaya çalıştık. bu nedenle, maalesef magazin dünyası tarafından ruh hastası ilan edildik. bunu bile sineye çektik. önemli değil dedik. aman kuzularımız ödül alsınlar , bölüm tagları zirve yapsın diye parmaklarımız klavyelerle ikiz oldu. bizler böyleyken, sevgili b., sevgilisinin filminin yada arkadaşlarının oyunlarının reklamı için değerli ağzını ve parmaklarını yoruyordu. ekmek kazandığı işle ilgili sorulara bile cevaptan imtina eden biri gördük bu sezon. halbuki “ kendisi ve aslan partneri için, kiralık aşkla kader ortağı olduk, sadece isimle anılırken şimdi isim ve soyadımız ünlü oldu” diyen, aynı çocuk değil miydi? bir şeyler vardı. ama konduramıyorduk açıkçası. aslında belkide çoğumuzun içinden geçirdiği, ama diline dökemediği haberi yine üçüncü şahsın ağzından duyduk. halbuki diziyle uzaktan yakından alakası yoktu, b.nin kız arkadaşı olması dışında. ardından magazinden bombalar geldi. final bölüm sayısı bile zikrediliyordu. kanal ve yapımdan çıt yok bu arada.. sonunda geçtiğimiz pazar, yapım açıklama zahmetinde bulundu. son üç bölüm kaldı diyerek. lütfettiler sağolsunlar.. tabiki bu durum bizi çok kırdı ve incitti. çünkü bu kadar değer verdiğimiz ekipten, aynı değeri bulamamış hissine kapıldık. biz bu açıklamayı alakasız kişi yada kişilerden duymamalıydık…..
arkadaşlar ben iki elimi başımın arasına alıp düşündüğümde; dizinin final kararını yapımın vermesini, akla ziyan olarak görüyorum. kanal derseniz, bu kadar reklam geliri olan bir diziyi neden bitirsin? senariste gelince. kalemine, farklılığına,zekasına hayran olduğum, sayın aceminin isteyerek yada istemiyerek senaryo ve sahne değişiklikleri ile hataları olduğunu düşünüyorum.
oyunculardan özellikle bu sezonda, tüm karalama, çirkin iftiralara rağmen sadece işine bakan ve rolünün üstesinden gelen e.ye lafım yok. ancak sevgili b.nin aynı performansta olmadığı kanaatindeyim. gerek özel hayatı gerekse işinde amatörce hareket ettini düşünüyorum. ha iki yıllık yaptığı sözleşmeye ya da yeni projelere güveniyor olabilir. ancak her iş bir referanstır kanımca. umarım yeni partnerinde de, aynı sıkıntıları yaşamaz. umarım bu süreç ona ders olmuş, daha profesyonel davranması gerektiğini öğretmiş olsun. umarım yine pardon :) demek zorunda kalmaz..
aylar önce, bay pardon için kullandığım, mevlana sözünü yine söylemek isterim naçizane. “ bülbül güle, karga çöplüğe götürür”..
sabır gösterip okuyan gözlerinize sağlık..
sevgi ve sağlıcakla kalın...
Kiralık Aşk
06-12-2016
merhaba gönül dostlarım…
aslında söze nereden başlıyacağımı bilemiyorum. hem çok konuşasım var hem de çok susasım. adeta içim sessiz feryatlarla dolu.
yaklaşık bir buçuk sene önce başlayan serüvenimin sonuna adım adım yaklaşmanın burukluğu ve hüznü içindeyim sizler gibi. bir tesadüfle başlayan yolculuğum bitiyor. hem de hazırlıksız apansız. sıcak bir haziran akşamında tanıştım bu diziyle. tesadüfen. ilk bölümden itibaren ilgimi çekti. mevsime uygun gibiydi. sıcacık. içimi ısıttı. bir baktımki farketmeden bağımlısı olmuşum. merak etim bir ben miyim acaba diye?? derken bu sayfayı buldum. tesadüfen. birkaç gün sadece okudum. cesaret edemedim yazmaya. ancak o kadar güzel bir ortamdı ki..sımsıcak. kendimi evimde ailemle birlikte hissettim. ve birgün gönül dostlarım diyerek bende başladım bu serüvene. hemen sarıp sarmalandım. kabul gördüm. zaman zaman hayatın getirdiklerinden ötürü verdiğim molalar sonrasında, tekrar dönüş yaptığımda bana seslenildiğini gördüm. merak edilmiştim. üstelik de yüzümüzü görmediğimiz, birbirimizi sadece satırlarımızdan tanıdığımız dostlar tarafından. çok duygulanmıştım. yaşamasam, duyduğumda inanamıyacağım şeylerdi bunlar..
öyle bir bağ oluştuki aramızda, birbirimizin dertleriyle dertlendik, mutluluğuyla mutlu olduk. birbirimizi arar sorar olduk. aile olduk yani. şimdi bize diyorlarki, kırın bu halkayı. yada hadi boşaltın evi..sanki kış ortasında dışarda kalmış gibi. üşüdüm. tabiki bu evin boşaltılacağını biliyorduk. ama kontratımız sezon sonuna kadardı. hazırlıksız yakalandık. üstelik bu haberleri de hep üçüncü şahıslardan duyduk. oldu mu şimdi??biz ka perileri olarak yarı yolda bırakmayı sevmeyiz. bırakmadık ta. herşeye, herkese rağmen bırakmadık. ama bize biçilen değer yarı yolda bırakılmak oldu. beni en çok da yaralayan husus bu..
net bir açıklama gelmedi. yarın gelecekmiş. kimden?? yıne üçüncü şahıslardan birinden. üzücü. birinci neden rayting değilmiş.. neymiş?? egoymuş. çöz bakalım ka perileri. bizim çilemiz bu heralde.. sürekli puzzle birleştirmek.. neyse.. şimdi kesin bir isim yada isimler olmadığı için şunları demek istiyorum:
eğer senarist kaynaklı ise, olmadı be kaptan. gemiyi enson kaptanlar terkeder!!! hazirana kadar biz yine idare ederdik. biz gallonu bile hazmetmeye çalıştık. bir gözümüzü yumsak diğerini açtık. yani seni bırakmadık..
eğer oyuncu kaynaklı ise, işte o hiç olmadı…evet siz biribirinizin ışığını parlatarak, emek vererek bu günlere geldiniz. ama biz izleyicilerin hiç mi payı yok?? her platformda başarılı olmanız için elimizden geleni yapmadık mı?? yeri geldi bizlere kadar yansıyan olumsuz görüntülerinize rağmen size kucak açmadık mı??evet yeri geldi kızdık, eleştirdik. ama hep sizin iyiliğiniz içindi. başkalarına da söz söyletmedik. “kol kırılır yen içinde kalır misali” hep buradan sizlere mesaj vermeye çalıştık. yani sizi bırakmadık..
yapım kaynaklı ise, bu kadar çözülemeyecek boyutta büyük müydü bu sorun?? yada çözemediniz.. sizi sonsuz destekleyen insanlara gerçeğin net bir şekilde açıklanması bu kadar zor muydu?? bu şekilde pek çok isim zan altında kalmıyor mu?? olmadı…
olmadı be ekip..
Kiralık Aşk
29-11-2016
selam gonul dostlarim.
hepinize sevgiler.
beni merak edip soran sevgili sessiz takipcim ve &derinim iyiyim. zaman zaman hayat giriyor aramiza ne yazikki. kucak dolusu sevgiler 😍
dizimizle ilgili yorum yapan, senaryo yazan tüm dostlar yureginize saglik.
silacim yazdiklarina aynen katiliyorum.
sayin acemi, kaleminize saygim sonsuz. ancak nacizane bazi düşüncelerimi paylaşmak isterim.
1. düğün günü nikah nasil oldu ve düğün nasil bitti. gecesi defne ömer arasında neler konuşuldu??
2. omeri n annesinin yüzüğünün akibeti nedir?
3.çok uzatilan yan roller yerine, başrollere yakisir uzunlukta birlikte sahne yazmak neden olmuyor??
4. mercekle yakaladigimiz defom sahnelerinde , cevdete bile bu kadar konuşma hakki verilirken, defom neden konuşturulmaz? müzik eşliğinde klip çekimi yapilir.. defne ve omere replik yazmak konusunda neden bu kadar cimri davranilir??
5. başbaşa sahneler neden illaki biri yada telefon yada anane mazereti ile kesilir? bu sahnelerin gerektiği kadar uzatilmasi çok mu zor?? mesela korayin bir yere girişi yada sedanin makyaj temizlemesi yada aytekinin merdiven inip cikmasi kadar olamaz mi??
6. birbirinin aşkından deli divane olan nerdeyse çöllere düşen asklara kavuşma sahneleri neden gerektiği gibi olmaz?? bir yillik özlemi sözlere dökmek bu kadar zor mu?? bakin illaki tensel yakinlik değil benim demek istediğim. henüz bu özlemi şahsen ben duyamadim..
aslında o kadar çok şey varki yazacak. ben bunların hiçbirinin sizin için zor ölmediğini düşünüyorum. çünkü siz bize 20 bölüm boyunca i kadar güzel verdiniz ve yasattiniz ki!! o zaman da neden sorularim çoğalıyor. ve ortalarda dolasan spekulasyonlar acaba mi demekten kendimi alamiyorum hic sizle bagdastiramasam da..
engin hosgorunuze siginarak paylastigim düşüncelerim sadece ve sadece dizimizin ve sizin basarinizin bekasi ve sürekliliği içindir.
saygilarimla..
Kiralık Aşk
16-11-2016
hahaaa.. dünür kavgasına döndü valla.. yalnızkız tarafı bir tek benle hacerim mi ya??
yay kadınım ben de yay burcundan nasiplenirim tabiiki :))
sayfamızın takip edildiğini hep hissetmiş hatta emin olmuştum. öyleki birgün b. ya ithafen kullandığım mevlananın " bülbül güle karga çöplüğe götürür" sözünü, dizide koraydan ömere duyunca tamam dedim. pek çok arkadaşımın da burada kullandığı obje yada sözcükler kullanıldı bölümlerde. meriç hanımın selamını aldık her zaman. ancak aysunum da kendisine gelen mesajla bunu teyitledi..
yay kadınım salih bademci konusunda hemfikirim burçdaşım. gerek komedi gerekse dram hiç farketmez. her rolün üstesinden gelebilecek kapasitede. tam bir profesyonel..hele ki özel hayatıyla ayrı bir değer. allah mutluluklarını daim etsin
ohh be tarafımızda biri oldu. tamam hasretim aldım mesajı :))
Kiralık Aşk
16-11-2016
canlar...
fragmandan yola çıkarak.. öğrenmeleri durumunda, anneannenin isodan beş kat daha kızcagını defneden öğrenen pamir, ömerin geldiğini, defnenin üzüldüğünü türkana söyliyecek..bu durumda anneannenin vetosuyla karşılaşan defne ne yapar?? hele ömer?? öyleki herkesin içinde defne benim der gibi belinden kavrayarak öpen ömer?? buzlar kralı eridi bitii.. çikolata şelalesi desen ha keza...eee isoyla da barışıldı.
bu durumda gizli nikah olmalı. defnenin iso, ömerin sadri usta şahitliğinde dağ evinde gizli nikahhh...çünkü dağ evinin de anlami büyük onlar için..
gizli nikah sonrası cümbüşe gelelim.. sokak başlarında bekleyen ömerler, herkesi yatırıp evden kaçan defneler, iş bahanesiyle birlikte zaman yaratmalar..defne gelemediğinde deli olan ömer, gidemediğinde şapşik defne..
sayın aceminin o güzel kaleminden ne sahneler çıkar..pamir istediği kadar kirli oyunlar yapsın..bizim aşıklara hizmet edecek..
Kiralık Aşk
15-11-2016
selam canlar...
bölümün fragmanı böyle uçurduysa, bölümü izleyince hele bir de vuslat olursa bizi nerelerden toplıyacaklar merak ediyorum :))
nevin kızı aldın mı?? hacer hemen vermezzz.. ben de vermem.. defnem kıymetli.. ağırlığınca altın dicem de, bizim kız kuru kız yani. ağırlığının beş katı desem:))
gülçinim bank diyorsun:)) bank bizim için önemli, çok önemli..bari bir işlevi olsun dimi?? :))
nihalim,
bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin?
söyle canım ne dersin?
vuslatın başka alem
sen bir ömre bedelsin...
tam da günün anlam ve önemine uygun.. harika.. en sevdiğim. yanındayım :))
Kiralık Aşk
14-11-2016
merhaba gönül dostlarım..
öncelikle ekibimizi en üst kademeden, set yardimci görevlilerine kadar kutluyorum. ayrıca da elçin sangu ve baris arducu yürekten tebrik ediyorum. onların basarisi biz izleyicilerin de desteğiyle uç altin kelebeği aldiklari için.
organizasyona gelince; evet kirmizi hali sermekle basarili olunmuyor. ekran önünden bana gecen, çok düzensiz, karisk, amatörce olduğuydu ne yazikki. bu isin başinda olan unlu gazeteci(!) maalesef asparagas haber yapmaya benzemiyor bu iş. mesela en iyi dizi dslinda ödül alan, çarşamba gününün fenomeni tarihi dizidi ödülü nasil aldi. anlayan var mi??
her ödül alan hakketti mi?? maalesef kanalin kendi programlarına ne kadar iltimas yaptigina taniklik ettik.
bizimkilere gelince;
elcinin erkek arkadaşıyla gelmesini doğru buldum. kurtlar sofrasında, magazinin kirli batakliginda yer almamak adina bence doğruydu. ha barisin getirmemesi dizimizin selameti acisindan iyi oldu. çünkü onlarin birlikte görüntülerine doyduk.
ben, burçin terzi oğlunun türkan şoray in elini opmemesine takilmadigim gibi elçinin de cüneyt arkinin elini opmemesine takilmadim acikcasi. çünkü dizi ödülünden sonra, apar topar arkadan gönderildiği o kadar belliydi ki.. ayrıca yillarin eskitemedigi, türkan sorayin bile elleri titrerken, her haliyle bana sultani hatırlatan elçinin heyecan yapmasi normal değil mi? evet kamera, arkadinda devlesen elçin, mikrofon karsidinda her zaman ürkek tavsan misali. baris bu konuda çok rahat. eee bir de antremanli sağolsun.
elçinin büyüklere saygisinin küçük örneği olarak şunu belirteyim. anons yapildiginda, siranin başında olmasına rağmen, nergis kumbasari bekleyip onun arkasından yürüdü. sahnede ise, başrol olmasina rağmen geride durup, yine nergis hanimin davetiyle ilerledi. bunlar da saygi ve edep değil mi? nacizane benim fikirlerim bunlar.
kiralik aşk iyiki hayatimiza girdin. bu sayede gönül dostluğu halkasi oluşturduk. bu halkada yer alan her bir dostuma selam ve sevgiler.
Kiralık Aşk
07-11-2016
selam gönül dostlarim..
senaycim tesekkur ederim. bende seni kocaman optum.
perihan umarim isteklerimiz dikkate alinir. çok şey istemiyoruz aslında. olmasi gerekeni gerektiği gibi.
nihal, çiğdem, günay çok tesekkur ederim. okuyan gozlerinize sağlık. cigdemcim maalesef senin yorumu göremedim. gerilere gitmeme rağmen. ama eminim güzel yüreğin ve güzel kaleminden harika şeyler cikmistir.
aysunum ben ömer ve defnenin yerinde olsam;
etegimdeki taslari dokerdim. çünkü sicak savaş, soğuk savaştan daha iyidir sorunlarin çözülmesi bskimindan. herkesin çektiği acilari ve bundan sonraki korkularini masaya yatirmasi gerekir. aşkta tabiki söz verilmez. hucbirseyin de garantisi olmaz. ama yasanilanlarin geleceğe nazil bir yol cizecegini göstermesi bakimindan, herşeyin acik acik konuşulmasini isterim. burada kimin nereden nasil, yada hangi sözlerle ifadesinin önemi yok. içinden geldiği gibi, sessiz feryatlara ses vererek.. seni de optum kuzum.😙
silacim hoşgeldin canim. birbirinden güzel senaryolarına kavuştuk. yüreğine saglik.
sedaqet ,çiğdem ve karakedi güzel senaryolariniz için çok teşekkürler.
nur 44 sende ailemize hoşgeldin canim.
Kiralık Aşk
07-11-2016
merhaba gönül dostlarım..
hepinize kucak dolusu selamlar ve sevgiler.. üzülerek belirtmeliyim ki, hiçbir yorumu okuyamadım. ama eminim ki birbirinden değerli olumlu yada olumsuz paylaşımlarınız olmuştur. hepinizin emeğine ve yüreğine sağlık..
ben de naçizane yorumumu eklemek isterim. 59. bölümü genel olarak çok beğendim. neden diye sorarsanız??
hepimizin hayatımızda kan bağı ve can bağıyla bağlı olduğumuz sevdiklerimiz ve sevenlerimiz vardır. kan bağı, aile efradını oluştururken; can bağı dostlarımızı kapsar. ailemiz doğduğumuz günden itibaren hayatımızda varlardır. seçme gibi bir alternatifimiz yoktur. ama dostlarımızı kendi tercihlerimiz belirler. öyleki, kimi zaman dost, belki de aile bireylerinin bazılarının önüne geçer.
çünkü dost; insanın arka bahçesi, sırlarının kozmik odası gibidir. o, sizin telefondaki sesinizden nasıl olduğunuzu, yüzyüze geldiğinizde ise; bakışlarınızdan, kirpiğinizin oynayışından nasıl bir ruh halinde olduğunuzu,beden dilinizden tavrınızı anlar. sadece gözlerinize bakarak sizi sessizce dinler. içinizdeki feryatları duyar. neden,niçin diye sorgulamadan,yargılamadan, hatanızı yüzünüze vurmadan yolunuza nasıl devam edeceğiniz konusunda pusulanız olur. düştüğünüzde sizi kaldırır. yaranıza pansuman olur..vs.vs.
işte defne ve iso arasındaki bağ da tam bu değil mi??can bağı,can arkadaşı,can kardeşi.. aranızda böyle bir bağ varsa eğer; kardeşim dediğiniz insanın her olayına tanıklık etmişseniz, onun kuru yaprak misali yerlerde savrulduğunu, eriyip bittiğini,yataklara düştüğünü görmüşseniz, aynı acıları yaşamasından korkmaz mısınız?? ve buna sebep olan kişinin, geçmişte de aynı davranışına şahit olmuşsanız!! mesela, ağbisinin düğün gününde, mesela nişan yüzüklerinin takılmasından hemen sonrasında dinlemeden sadece suçlayarak arkasını dönüp gittiğini görmüşseniz!! üstüne bir de evlendiği günün ertesi günü ,nasıl olduğu halen bizim için meçhul olsada, bırakıp giden ve bir yıl hiç arayıp sormayan bir adamsa!! siz nasıl davranırdınız?? ben canım dediğim dostumun tekrar yıkılıp dökülmesinden korkardım açıkçası. ve iso gibi davranırdım.. yani iso haklıydı..
peki ömer suçlu mu? tabiki o da kendince çok haklı. tüm sevdiklerinin yalanlarına, hilesine maruz kalmak, canım dediği kadından düğün günü herşeyin bir oyun (o yalan dedi, ama ben bu söze katılmıyorum) olduğunu duymak kolay mı?? hiç değil tabi. hayatın sürgün etmesiyle, nefessiz kalan, bütün inandıklarının un ufak olmasıyla yanıp kavrulan bir adam..sen de haklısın ömer.. yani aynı anda şartlar ve koşullar gereği, iki kişi aynı anda haklı olabilirler pek tabi.. amaaa!!!
içim dediğin,yanında nefes aldığın, kafanı çalıştıran, uretken kılan ilham perini hani tanıyorsun ya..hani iso ile arasındaki bağı biliyor ve anlıyorsun ya… hani defneye üzülme, bende, ben halledecem diye söz verdin ya… bütün bu sıraladıklarım maalesef, koca bir sıfır.. çünkü, isoyla konuşmaya gittiğinde, dükkana her iki girişin baştan faul be ömer.. agresif, sabırsız. eleştiriyi yiyince de saldırgan bir tutum. ben kime anlatıyorum ya diyecek kadar, karşındakini değersiz kılma.. zaten defnenin, arayı bulma adına sana ilk geldiğindeki konuşmasına;” ne yani seni üzmeyeceğimi kanıtlama saçmalığı seviyesinde miyiz” dediğinde ben senden uzlaşma adına umudumu kesmiştim sinyor.. oysaki; isoyu dinleyip, sonra da kendi acılarını ona anlatsan daha iyi olmaz mıydı?? neyse, ömer iplikçi her zaman en doğruyu bilir,hep yolu doğrudur dimi?? olmadı paşa be!!
kızıl kuzumun işi bence de çok zordu. ikisini arasında kaldı. isoyu ikna edemeden, sevdiğine adım atamadı. dostuna da sırtını dönemedi. çünkü ömerden beklediğini de bulamadı, aldığı sözün karşılığını göremedi. yine cenderede kalan bir defne.. konuşacak kimsesi de yok. ömere anlatmasına rağmen sonuç ortadaydı. iso da kapılarını yüzüne kapatmıştı. anneanne zaten ömer olayını duysa, isodan beş kat daha fazla tepki verecek durumda. eee sedar zaten evlerden ırak olsun…nihan ise laylaylom.. bu durumda kalan biri olarak; telefondaki sesinizden üzgün olduğunuzu anlayarak kapınıza gelen, aynı zamanda patronunuz konumunda olan ve her defasında arkadaşız yaklaşımında bulunan birini evinize almaz mısınız allahaşkına?? küçük isodan başka konuşacak biri yoksa hayatınızda o an, bu yaklaşımda olan birine içinizi dökmez misiniz??defne pamir olayı bana göre hiç abes değidi…
ömer pamirin kiralık aşk olayını şıp diye çözdü!! çok şaşırdım valla..52 haftada defnenin sırrını çözemeyen ömerin, dehası yeni çıkmaya başladı demek. sanırım bir gece önce yediği levrek etkili oldu.. bundan sonra; “ aşk ve öbür cinler” uygulamaya konulacak sanırım. hadi sinyor sana ders vermeler yakışır. hele şu yengene gereken ders verilmeden ölürsem valla gözlerim açık gidecek. yeter yani!!!
kisa notlar:
dedin miras olayı..defnenin bu durumu öğrendiğindeki tavrını da çok merak ediyorum açıkçası..
korayın, ömere kendini affettirme adına yaptıkları ve kullandığı sözler çok güzeldi..
pamir ışıl cephesi, hiiiç ilgimi çekmedi. sayın acemi bundan ne çıkaracak bilemiyorum tabi..
seda sinan olayına gelirsek..nedense bana hoş gelmemeye başladı. sedanın, henüz boşanmış ve bir kız çocuğu annesi olarak, üstelik ortada henüz fol yok yumurta yok misali birşeyler adlandırılmamışken, sergilediği tavırlar bana gına getirdi..
sayin acemi;
1-öncelikle, romantik komedi türüyle başladığınız bu serüveninizde; gerek verdiğiniz mesajlar, gerekse, kitap,obje vs. unsurlarla izleyicilerinizi ; okuyarak, araştırarak, sorgulatarak aktif hale getirmeyi başardığınız için sizi tebrik ediyorum.. zira, o kadar ki insanları gerçek mi kurgu mu seviyesine ulaştırdınız. bu fikrime katılan yada katılmayan herkese saygım sonsuz..
2-ben de bazı arkadaşlarım gibi, sayfamızın takip edildiği düşüncesindeyim. mesela geçen hafta; defne ve nihana cevdeti terlikle dövdürürken, defneye ömer için paşam dedirtirken, bu hafta ballı ceviz, üzüm muhabbettlerinizle yada canlar sözünüzle selamınızı aldık. başımızın üstüne koyduk.
3- ancak, ben de başrol oyuncularının yan rol; yan rol oyuncularının başrol olmasından;
4-her bölümde, fragmandaki kadar deföm sahnesi görmekten,
5-neriman ve korayın birlikte olduğu;uzun,aynı repliklerden oluşan, ay ay diye başlayan konuşmalarla dolu uzun sahnelerinden,
6-bölümü doldurma adına iki bölümdür, beş dakikadan fazla sedanın makyaj temizleme, kıyafet seçme sahnelerinden sıkıldım,bunaldım..
7-sizin çakma benzerlerinizdeki, başrollerin sürekli birlikte sahnelerini kıskanıyorum. evet yanlış duymadınız. üstelik onlarda hiçbir duygu,his,ahenk olmamasına rağmen..
biz sizi,dizimizi,oyuncularımızı çok seviyoruz. herşeye rağmen,tüm spekülasyonlara rağmen 59 bölümdür, dizimizin arkasında durduk. durmaya da devam edeceğiz. ancak, sizin de bizim gönlümüzü hoş etme vaktiniz gelmedi mi?? bunu hakkettik diye düşünüyorum. saygılar sunuyorum.
Kiralık Aşk
03-11-2016
selam gönül dostlarim...
yine bir hayat molasindan sonra tekrardan merhaba..
yarin günlerden kiralık, aşk. yine hem mutlu hem mutsuz, hem umutlu hem umutsuz, ama herşeye rağmen mucizelere inandurildigim dizimin günü.
umarim bol defom sahnelerinin yer aldiği, koray neriman zehirlenmesi yasamadigimiz, başrol agirlikli bir bolum olur.
sessiz takipcim selam ve sevgin yüreğimde. benden de selam ve sevgiler.😍
&derinim, her defasında ozlediklerin arasında yer almak mutlu etti.💕😍 benden de sevgiler kuzum.
Kiralık Aşk
24-10-2016
aşk
unutmak ne zor bir kelime
hele bir de sevdanın yükü üzerindeyse
umutlanamazsın
ya da unutturamazsın
yüreğin fena halde
çırpınır durur kendi derdine
aşk öyle bir büyü ki
öyle bir büyü ki anlayamazsın
göze alsan olmaz, aşka gönül doymaz
seven kalbi istesen de susturamazsın
57. bölüm için deniz sekininin bu şarkısıyla başlamak istedim. çünkü bu bölümde bana gecen tam da bu duyguydu..
sevdanın yüküyle iki büklüm olmuş, yüreklerinin çırpınışlarıyla unutmaya çalışırken umutlanan, umutlarını yok etmek isterken unutamayan, velhasıl kalplerini bir türlü susturamayan iki sevdalı..
bir yıl birbirinden haber almadan yaşamaya çalışmış.nefes alıp vermek yaşamaksa eğer.. sayın aceminin bu haftaki mesajı bana göre, gerçek aşk ise eğer yaşanılan, yanyana olmasına gerek yok. ayrıyken de bu sevda yuvarlanarak büyüyen koca bir kartopu olabilir. nitekim , saniyeler içinde defalarca bitti diyerek kendinine bittiğini kabul ettirmeye çalışan defnenin aynı dudaklarından, ömerle ilgili iftiraya panter gibi atılarak pamire karşı savununan sözlerin çıkması. yanında olmasını istendiğinde ise, zor zamanı tabiki gitmeliyim diyecek kadar güzel gönüllü olması. gece yatmadan önce, ömerin bu sıkıntıdan kurtulması için dua etmesi..
peki ömer..o da hiç bir şey olmamışcasına ve o kadar eminki aslında defnenin duracağı yerden, teklif dahi etmeden yanında olmasını istemesi. çünkü onun yanında kafası çalışıyor, üretiyor, ehlileşiyor, daha iyi biri olarak herşeyi daha güzel görüyor..defnenin aşkının ona hissettirdikleri bu. defo ise aşkının yanında saçmalayan küçük bir kız çocuğu gibi hareket eden geri zekalı gibi görüyor kendini. ama öyle değilmidir? herkesin aşkı yaşama, yaşatma, hissetme biçimi farklı olmaz mı? kimi doludizgin, deli fişek gibi yaşarken, kimi de daha itidalli, daha durağan yaşamaz mı?
koray ne güzel dedi aslında. kuru kızla ömer küser, barışır. en kötü zamanlarda tek yürek olur, kenetlenirler. birine diğeri için kötü konuşamazsın. ömere defneyi kötüle, seni ayaklarından asar. defne ise, ömerin avukat falan tutmasına gerek yok. sal ordunun üstüne ömeri haklı çıkarır. fazla söze gerek var mı??
peki bunları duyan soğukkanlı pamir ne yapar? tabiki panikler. kendisini dışarılara atar. çünkü iş eğlence olmaktan çıkmıştır. o da diğer kızlarda olmayan bir şeylerin mevcut olduğu bu kızı önemsemekten korkmaktadır. ciddiyet pamiri bozar. ancak panik olmak hatayı da getirecektir.
iddia konusu beni hiç germedi açıkcası. defnenin kabul etmesini abes görmedim. çünkü sevdiğinin haklı olacağına, kazanacağına o kadar emin ki..aksini bile düşünmüyor. ama defocik karşında, aşkta herşey mübah deyip ellerini kirletmeye hazır biri var. yine de dikkatli olursun umarım..
isocum, yine hayal kırıklığı, yine hüsran. diyeceksiniz ki, ne yaşadı da yıkıldı.evet birşey yaşamadı ama. umutlandı, heyecanlandı. umutlarının filizlenmeden yok olması yıktı isoyu. ancak ayşegülün olayının normal bir evlilik olmayacağı gibi bir his var içimde benimde. hadi hayırlısı.. iso ile ayşegülün birlikte ayıkladıkları nar sahnesi. evet ikisini ilgilendiren bir sorun üzerinde, uğraşıp emek verecekler..
seda ve sinan, güzel ikili oldular mı oldular evet. ancak bize çizilen seda profiline, defnevari rol biçilmesini ben beğenmedim. sanki yapmacık oldu.
neriman seni kaynar kazanlara atasım var. gerçekten, senin ömeri sevip sevmediğini ben anlıyamadım doğrusu. yeniden kartları dağıtacakmış.kadının işi gücü oyun, düzen. umarım, ayyar tilki ard ayağından vurulur misali olursun. sanırım senin belalın da en yakının yiğenin olacak.
genel olarak baktığımda bölümü beğendim ama bir şeyler ekskti bana göre de..hani adını koyamazsınız ama vardır bir şeyler. onun gibi. umarım bu hafta aynı hayal kırıklığı yaşamayız..
sevgili meriç hanım kendi adıma ben de aldım mesajlarınızı..
evet siz kimseden esinlenmiyorsunuz. maalesef sizin kötü örnekleriniz ekranlarda cirit atıyor. ama taklitler aslını yaşatır..
aşure için de teşekkürler. sayfamıza selamınızı aldık..
haklısınız magazin çok karışık. karıştıranlar düşünsün..
evet hayaller hayatlar dediniz. siz farklı hayal edersiniz ama gerçek çok farklıdır, siz gerçek hayatınıza odaklanın, bu kadar kaptırmayın. sizi bekleyen sorumluluklarınıza odaklanın.çocuğunuza evinize zaman ayırın. neticede bu bir dizi.. değmez..
çok haklısınız üstad. aldım, başımın üstüne koydum..
beni rahatsız eden bir hususu da serzenişim olarak kabul edin lütfen. benim rahmetli babam erkek berberi, annem ise ev hanımı. babacım bizi geçindirmek için gece gündüz çalışan, rıskı için çabalayan, boğazımıza haram lokma sokmamak adına şerefinden, namusundan ödün vermeden hayatla mücadele eden, bu dünyadan göçüp gittikten sonra ben ve kardeşime trilyonlarla öiçülemiyecek kadar zengin bir servet bırakan koca çınarım. serveti ise; dürüstlük, namusluluk ve onurlu bir hayat. bu adam benim kahramanim...
sevgiler..
(02,14) de yanlışla elim değdi. özür dilerim arkadaşlar..
Kiralık Aşk
19-10-2016
56. bölümde sayın aceminin bizlere verdiği iki mesaj için teşekkür etmekte geç kalmış olabilirim. ancak engin hoşgörüsüne sığınarak, dile getirmek istiyorum...
1- baklava çalanlara suçlu muamelesi yapmayız diyerek, geçmişte yüreğimizi kanatan çocukları bize hatırlattığın için ;
2- lise çağındaki çocuklarımızın fen bilimleri dışında da başarılı olabilecekleri, hatta çok farklı ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmelerinin daha doğru olacağı, gençlerimizin bu baskıya maruz bırakılmaması mesajın için;
teşekkürler.. sadece romantik komedi senaryosu yazmakla kalmayıp, sorumlu ve bilinçli bir profilde hayatımıza girdiğiniz için önünüzde saygıyla eğiliyorum..
Kiralık Aşk
18-10-2016
merhaba gönül dostlarim..
hepinize selamlar ve sevgiler.
derinim canim opuyorum seni. zaman zaman mola vermek zorunda kalıyorum. ama gönlüm hep sizinle emin olun 😍
aysunum balim bende seni çok ama çok seviyorum..
semacim seni her zaman aramizda görmek isterim kuzum
tly güzel yüreğine sağlık canim. verdiğin hizmetin değeri asla deger biçilemez..
sevgili aykan, yavruna çok geçmiş olsun. bende onkoloji koridorlarini çok iyi bilirim. halen de senede bir de olsa, muhabbetimiz baki. inanki, bende o çocuklari gördüğümde, kendi derdimi unutur ve umursamazdim. o küçük bedenlerin tedavi sirasinda nasil dayandiklarini düşünür, kendimden utanirdim. ailelerinin her birine sımsıki sarilmak isterdim. ancak bunu yapamazdim koşullardan ötürü. ama sicak bir tebessüm yada sohbetle yarenlik ederdik birbirimize. güzel örnekler göstererek, acilarimizi azaltip, umutlarimizi arttirirdik. demem o ki, denk çok iyi anlıyorum canim. allah bir daha yasatmasin. yavrunun güzel günlerini goresin inşallah..
güzel yorumlarıyla sayfamıza renk katan dostlar; gülgün, gül, sessiz takipçi, ankarali, çiğdem, gülçin, aysun,yay kadini ve diğerleri hepinizin yüreğine sağlık.
ayrıca siir, şarki paylasimlari için de ben peri, çiğdem, gül, sessiz takipçi , şenay sonsuz teşekkürler..
mehpus seni gördüğüme çok sevindim. gölcüklü hoşgeldin. eskinin selami içinde teşekkürler..
silacim geçmiş olsun canim..
senarist periler, sila, çiğdem, sedaqet, cansu, tly harikasiniz..
dua perim, zubus her gün tekrarladigin güzel dualarin için allah da senden razi olsun..
ne olur ismini saymadigim yada sayamadigim periler yanlis anlamayin.. sizlere de öpücükler..😙
aysunum sana da teşekkürler canim. bagimlisi olduğumuz dizimizin yetkilisi şayin haktan pak beyefendiyi davet ederek, sayfamizdan haberdar ettiğin için. bu iste emeği gecen herkesi tebrik ediyorum..
sevgiler
Kiralık Aşk
12-10-2016
merhaba gönül dostlarim..
uzun bir moladan sonra hepinize selam ve sevgiler..
sayfamiz yine hareketlenmis. civil, civil, kipir kipir.. ne güzel. tabiki gokkusaginin yedi rengi gibi, farkli düşünceler, farklı yorumlar. birbirimize saygi duyduğumuz ve hoş gördüğümüz müddetçe güzel olan nokta da tam bu. yedi renk olmasaydi, gokkusagi olur muydu??
senaryolariyla,; sila, çiğdem, aysu , her,gülçin, tly, sedaqet ; obje yorumlarıyla gülgün; bolum analizleriyle; ankarali, çiğdem, kübra, gülçin, semra ant aysun ; kurt, tilki tavsan hikayesiyle ve bir cay tiryakisi olarak kahve cay analiziyle sevgili nakkaş; harikasiniz...
ayrıca buraya olumlu yada olumsuz bir cümleyle dahi katkıda bulunan tüm arkadaşlar emeğinize ve yureginize sağlık..
zubusum güzel dua ve temennilerin için sonsuz teşekkürler..aşureni de yedim. nefisti . ellerine sağlık. allah tekrarini nasip etsin..
ailemize yeni katılan arkadaşlar hoşgeldiniz. sefalar getirdiniz..
sevgili gül burç yorumlarıyla birlikte yaptigin yorumlar enfes. zevkle okuyorum. beyaz leblebi senin de ayni pencereden farklı bakis acisiyla yaptigin yorumları zevkle okudum..
gelelim cilgin, kirilgan, korkak ve şirin asklarimiza.. aslında bu sözleri ömer defne için söyledi ama bence bu özellikler her ikisi için de geçerli..
evet her ikisi de darmadagin, her ikisi de acinin tepesinde.. her ikisi de hakli, her ikisi de haksiz.. ama yasanilanlara bakunca; terazinin kefelerine koyduğum ömer ve defnede, defne tarafi daha agir geliyor haklilikta.. çünkü o, hapsedildiği cendereye rağmen, avuç içi deniz misali okyanusun baskisina direndi..küçücük bedeniyle, yaprak misali çetin rüzgarlara karsi durdu kaya gibi.. umutsuzca, korkarak, soluksuz kalarak hep mücadele etti. evet belki hep gel gitler yasatti omere.. ama bunda, hep kendisi dişinda ki etkenler faktör oldu. herkese ve herşeye rağmen yine de omerin yaninda durdu. pes etmedi. sen bilirsin deyip arkasini dönmedi. kaç kez anlatmaya calisti, aslında, altında ezildiği yalani yada oyunu.. ama biliyordu ki, burada tek suçlu kendisi değildi. sevdiğinin en yakinlari da basrollerdeydi. ömer paramparça olacak, herkesi hayatından cikaracak ve yapayalnız kalacakti. neyse çok uzattim belki. ama bu konuyla ilgili sayfalar dolusu yazabilirim..
peki, albertine kayip kitabini görünce neden omeri değilde pamiri hatirladi?? herkes buraya takilmis anladigim.. ben hic takilmadim. neden mi?? iki seneye yakin bir sure geçmiş, kitapla ilgili konusmalari omerle.. oysa belki de bir hafta önce, durumunu albertine benzettiği pamir, ona bu isimle seslenecegini söylemiş ve hitap da etmiş üstelik omerin yaninda.. simdi lütfen kendinizi defnenin yerine koyup, düşünün.. siz olsaniz kimi düşünürdünüz?? üzgünüm ama, benim de aklıma pamir gelirdi..
arkadaşlar sakin olalim. sezon finali çok dramatik bitti. ben defom aşkına sonsuz inanıyor ve güveniyorum. ancak, bu dramdan geçebilmek için, yine dramatik basamaklardan çıkmak lazim .. gerçekçi olalım lütfen.. bu dramda da basamak pamir olacak.. ama zirve tabiki defom olacak..
sevgi ve saglicakla kalin..
Kiralık Aşk
05-10-2016
gunaydinlar gönül dostlarım
aysunum hoşgeldin canim. seni görmek ayri bir mutluluk inan..
silacim, tatilinde bile bizim için emek veriyorsun ya.. yüreğine sağlık kuzum..
necmiye hoşgeldin. canim. deme öyle ya. zaten defne albertin dedi yüreğim daraldi. olmaz olmamalı yani. romantik komediyle bağdaşmaz bu durum.
lunapark defom olmali. gülçin dediğin gibi, gecen sezon burada hep konuşuldu. farklı aktiviteler yapulsin diye. meriç hanim bunu pamirle yazarsa valla çok uzuluruz.
elçinin paylasiminda ki sözlerde inşa et diyorsa, eee ömer ne dedi. " eski iyidir bazen guclendiririz problem değil" hadi bakalim sinyor, eski binayi onarmak için neler yapacaksin. merakla bekliyoruz.. şimdilik doğru yoldasin. devam devam..
Kiralık Aşk
04-10-2016
merhabalar gönül dostlarim...
iffet canim çok geçmiş olsun. dualarimiz seninle. acil şifalar diliyorum..
yazilarin hepsini maalesef okuyamadim. sondan başladım..
gulcinim yazinin altına izninle imzami atmak isterim..
bizim başrol oyuncularimiz , baris ve elçin; başrol kahramanlarimiz ise defne ve omerdir. aksi kabul edilemez ve kabul görmez. bu nedenle içimiz rahat olsun arkadaşlar
fragmanun son sahnesinde; telaş ve heyecanla birini beklerken kalakalmis bir ömer var. hiç beklemediği ve gördüğünden hiç hoşnut olmamis hatta sinirli bir ömer. ilk tahminim, hiç bir yere oturtamadigi iki kişi vardi. amca ve yenge. yengeyle görüştüğüne göre, necmi olabilir diyorum.
sosyal medyadaki mesaja göre, 7 ekimde görüşürüz diyen italya daki kiz arkadaşı olabilir mi?? ancak ona neden sinirlensin diyorum.
omeri kizdiracak en önemli şey, gündüz verdiği gazla gelmesini beklediği definenin oraya pamirle gelmesi.
yay kadini kahven harikaydi canim. ellerine sağlık..
cansu emniyet mi??? nasil yani???
Kiralık Aşk
29-09-2016
ikinci şans...
hayatta herkesin bir ikinci şansa ihtiyacı vardır.. kimi zaman yaşamak için, kimi zaman aşkı, kimi zaman da işi için.. yani aynı yolda ikinci kez yürümek gerekebilir..bu konudaki fikrimi en son belirticem..
52 bölüm, içimizde sürekli kıpr kıpır hareket eden ve ettikçe dikenleri batan sır;nihayet belki doğru belki yanlış bir zamanda su yüzüne çıktı..evet ömerin en mutlu günüydü, ama aynı zamanda defnenin de bir türlü inanamadığı aşkına kavuşma günüydü..yani onun da en mutlu günüydü..ancak bu sırla o nikaha evet diyemiyecek kadar pazarlıksız ve yüreği özgür defneye yakışanı yaptı bence.. eee sonra ne oldu.. tam da beklediğimiz gibi, ömer iplikçiye yakışır bir davranış.. evet o ortamda defneyi zor durumda bırakmayıp, ertesi gün ise hiç düşünmeden nikahı iptal ederek, herkese herşeye arkasını dönüp gitmek..şaşırdım mı.. hiç...
ancak, sen benim içimsin.. aklımda, kalbimde, ruhumda sen varsın diyen bir adam çekip gitse ne olur??? sadece bedeni gitmiş bir adam gördük romada.. ee kalbi, ruhu, aklı defnenin orada kaldı. içi boş..mantık yok. belki de defneden arınmak adına, kendi deyimiyle hiç de gurur duymadığı, bir sürü saçma sapan yaşam tarzını benimsemiş.. ancak belki ruhen belki de bedenen daha karanlığa yada dibe gömülmenin, suçluluğu ve mahçubiyetiyle kendini ve ilişkisini sorgulamış bu bir yılda..aslında bazen en dibe inmek gerekir yukarı çıkabilmek adına. ömerde de bunu görrdük..öyleki; sinana hak verecek boyutta..amcası ve yengesi için henüz netleşmemişken, defne konusunda gayet net.. " aşkı seçmeliymişim, kaybetmemeliymişim onu..defne olsa beni terketmezdi..belki de onun yüreği benden daha büyük. daha özgür ve pazarlıksız" diyecek kadar, tüm duvarlarını yıkan bir ömer.
nitekim sinanın dönelim, ben hayata dönmek istiyorum, ama seninle diyen kıvılcımı beklercesine, yuvasına dönen..yuvası...istanbula döner dönmez, evine gitmeden önünden geçmek istediği, özlemle hasretle durup,görmek istediği yuvası..defnenin mahallesi ve evi...
diğer tarafta bu bir yılda ; aslında her zaman gözyaşlarını herkesten saklayan defonun tüm acısını özgürce yaşadığını anlıyoruz.. surekli aglayarak yataklardan çıkmayan bir defo. belki ömerin gidiş biçiminin de etkisiyle ama özdellikle defnenin yaşadıklarına bakarak, ömere kinlenen ve adını dahi anmak istemeyen aile.. ancak, defne her zamanki gibi o çukurdan çıkmayı başarmış, hayata tutunmaya çalışmış. ha belki sadece yaşamak adına yemek yiyecek kadar yemek yiyen, ancak deli gibi çalışıp, uyuyan bir hayat tarzı.. belki de tek gücü; bebek isonun varlığı. onun büyümesini görmek. ona birşeyler verebilmek..
ancak, kader ağlarını örerse, aynı yolda yürümeye karar veren insanların; arada sapmalar yada yol ayırımları olsa da bir kavşakta yolları birleşir..nitekim bir yıl boyunca, her iki tarafın farklı zifiri karanlık dünyası; ömerin desteğiyle şalteri kaldıran defne sayesinde aydınlandı..
peki bundan sonra ne olur??? ömer ikinci bir şansı hakkeder mi?? daha önceleri yaşadıklarına bakarsak, defne kaç kez bu şansı aldı. ömer vermedi aslında. defne yılmadan, mücadele ederek bu şansı aldı.. şimdi sıra paşamızda.. bakalım o da aynı özveri ve aşkla yılmadan mücadele ederek, bu şansı defneden alacak mı??
Kiralık Aşk
15-09-2016
merhaba dostlar..
mübarek kurban bayraminin son akşamında, bonbon şekeri gibi fragman geldi. ekibin dediği gibi, bana gore de gümbür gümbür geliyorlar.
ilk izlenimlerime gore, tam da beklediğim ayrilik ve bir zaman atlamasi. ha bu ayrilik ömer mi defne kaynakli mi bilemedim. ama defne tarafli olmasini hep istedim.
türkiyeye sigamamis, soluğu italya da alan; derbeder bir ömer. yollarda omerin defnesi diyerek dolanan, aysynumun dediği gibi, kendini catilara atmis mart kedisi misali acinin duble üstüne cikmis. ve bu süreçte aşktan daha önemli birşey olmadigi noktasına geliş..
diğer tarafta, aslina dönmüş bir defne. sirtindan sir kamburunu atmis, özgür, atarli cevval defne.. mahalle defosu. calistigi sirketin cio su sinyor marden... herkesin yikiliyor diye baktigi bir karakter.. super. omere her yönden ciddi bir rakip..
bebek iso bebek diyorum. ama meriç hanim kral omerin prensi de yapabilir.. definenin hayatında ciddi değişiklikler olacak mesaji da verildi. 51. bölümde, defne iso kinusmasi: bakarsin minik bir kartal siyrilir aradan diyen bir defne var. olur mu.. olursa hiç sasirmam..
yalniz defne o kadar kirilmis ki, omerin annesinin yüzüğü bile yok...
sinanla turkiyeye donen ömer.. bana gore kalem, sinanla defneye ulastirildi.. kalemin gücünü omerde görmüştük. sira defoda.
Kiralık Aşk
09-09-2016
aklima gelen bir şey daha.. 51. bölüm son sahne. defnenin aşk ve gurur filminden alinti sözleri .. " benim hislerim ve arzularim değişmedi. ama agzinizdan cikacak tek bir söz, beni ebediyen susturur" meriç hanim, bu sözleri boşuna soyletmedi bana gore..
Kiralık Aşk
06-08-2016
sevgili emoş,
1. sinan disa dönük, neşeli, esprituel ve herkesin seviyesine inebilen bir kişilik.. defnenin manu da calisirken, dikkatinin sinan üzerinde yoğunlaşmasına bu özelliklerin yaninda, kendine yakin hissetmesiydi bana gore.. yani bir nevi hayranlikti..
omerin defneyi öpmesi ise, sezenden kurtulma adina spontane gelişen bir eylem gibiydi.. ancak geçmişten gelen bir çarşamba cadisi olayi da var.. ayrıca ikinci bölümde, omerin sinana; " bu kizi nereden buldun? ben onu manudan hatirliyorum" sözü de var.. acaba, optukten sonra mi aklinda yer etti, yoksa önceden aklinda ve takibinde olduğu için mi? kalem acemide.. ters köşe yapmak isterse, tabiki , ikinci yolu tercih eder diyorum..
2. yaseminin tranbadan transferi, tamamiyle işinde iyi olmasıyla alakali.. sinan kişilik olarak, magazinde daha çok yer aldiği için, yaseminin dikkatini çekmiştir.. ancak, pasionise geçince, ortakliga rağmen, son söz sahibi, karizmatik, alanında isim yapmış cool omeri tercih ettiğini düşünüyorum. çünkü yasemin, hirsli bir kişilik..
ömer de egosu yuksek bir kişilik.. yasemine ümit vermedi, yakinlasmadi belki ama kesin bir dille de reddetmedi. sanirim beğenilmek hoşuna gidiyor. nitekim, gallo olayinda; begenilmedigi sözlerini duydugundaki hal ve hareketleri ile, fikretle ilk karsilastiklarindaki ona sözünü yedirtmek uğruna attigi, flörtöz bakislar en güzel göstergeler herhalde..
3. çerçevenin kirilmasi.. dizimizde her söz, obje ve eylem boşa kullanilmadi genel olarak.. tranba ve yasemin olayinda catirdayan ilişkileri bu olayla kirilma yaşayabilir..
4. ömer sinan dostlugunda ise, omeri daha iyi niyetli görüyorum.. evet sinan, defne olayinda kendini kardeşi için geri çekti.. ama sinan un defne aski ne kadar güçlüydü? çünkü sinan tabiri caizse biraz ayran gönüllü.. sanki, her ilgi gördüğüne yönelecek gibi.
iş konusunda ise, son karari omerin vermesinden duyduğu rahatsizligi zaman zaman da gördük. nitekim sudenin de omerle ilgili konusmasini arkasına alarak, inat uğruna omerin çizimlerini tranbaya verdi.. herşeyin doğrusunu sen mi bilirsin kizginligiyla...
gördüğümüz kadarıyla, ilk oyun kiralık aşka dahil olarak sinandan geldi. ne uğruna? omere ilgisini bile bile, yasemini elde etme uğruna.. yalandan nefret ettiğini, herkesi kiskandiracak nitelikte dürüst olduğunu söylediği, kardeşim dediği insandan, onun hayatiyla ilgili bir gerçeği sakladi.. defneye de engel oldu..
sevgilerimle..
Kiralık Aşk
25-06-2016
teşekkürler meriç acemi , farklı olduğun için...
teşekkürler şenol sönmez, bize çekimlerinle görsel şölen yasattigin için...
teşekkürler, basta elçin sangu ve baris arduc olmak üzere tüm oyuncular, bize her duyguyu gecirdiginiz için..
teşekkürler set calisanlari ve tüm emekçiler muhteşem hizmetleriniz için...
teşekkürler, sila, karakedi, sedaqet hanim, her, aysu, gülçin yazdiginiz senaryolarla, acemiye esin kaynağı olduğunuz için..
teşekkürler gölcüklü, analitik analizlerin için.. harikasin canim...çoğu konuda tam isabet.. tebrikler..
teşekkürler hulya ben, nokta atisla tam isabet öngörülerin için..
arkadaşlar ben çok beğendim.. ancak bir kez daha izleyip, yorum yapmak istiyorum.. sadece şunu söylemek isterim ki, meriç acemiyi kutluyorum.. dizimizin temel öğesi, iyilik dürüstlük.. yalan üzerine evlilik olamazdi..
Kiralık Aşk
15-06-2016
sayfamizin aydinligi güneşim, güçlü kalemin karsisinda, ancak mahcubiyet duyarim.. okurken zevk verebiliyorsam ne mutlu bana..
aysunnum bende kocaman opuyorum canisi...
gamzem ben de özlüyorum sizleri inanin.. firsat buldukça birşeyler karalamaya calisiyorum işte...
sevgili her, doğru kelimeleri bulmussun canim.. ben bulamamistim.. simdi omerin konusmasini, daha doğru yorumlayabilirim sanirim.. " kafamin içi acaip sessiz (beynin uyusmasi)"; " acinin üstüne cikmisim sanki ( hissizlik)"...
eee paşam... aklinda, ruhunda, kalbinde her yerinde var olan defneden ayri kalmak... beynin, ruhun, yüreğin boşaldı tabi... haklisin her, en üst seviyede ömer.. ancak bu durum daha tehlikeli değil mi?
..