Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

nur44

takip et mesaj gönder
Takipçi: 5
Bayan
Malatya
13/9/1991 (33)


Kiralık Aşk

17-03-2017

küçük sahil kasabası 44. bölüm
herkese iyi okumalar :)

muratla ömer kadınlar üzerine yaptıkları manidar konuşmalar eşliğinde kahvaltılarını yaparlar ve atölyeye gitmek için hazırlanırlar..

yaseminde kahvaltısını yapmıştır ve defnelere kahve içmeye gelmiştir

d: ne iyi ettin geldin
ya: sıkıldım evde sana kahve içmeye geleyim dedim
d: güzel oldu valla
ya: evet , defne ben senle bişey konuşmak istiyorum kahveleri içerken
d: tabi yasemin
ya: aklım biraz karışık senin de fikrini almak istiyorum
d: tabi tabi yardımcı olurum soyle bakalım
ya: murat
d: efendim
ya: murat la konuştuk
d: evet
ya: kurunun yanında yaşıda yakma diyo sans ver bize diyo
d: (ilk defa duyuyodur bunları ) gerçekten mi yasemin
ya: evet
d: sen ne düşünüyon peki
ya: net değilim daha karışığım biraz
d: peki sende var mı içinde murat abiye karşı bişeyler
ya: (kafasını önüne eğer) evet var bi kıpırdanmalar
d: (gülümser) ee sorun ne o zaman
ya: sorun şu ki korkuyorum defnecim
d: neden canım
ya: aynı şeyi tekrar yaşamaktan
d: yasemin canım anlatabilirsin bana istersen
ya: eski erkek arkadaşım aldattı beni, çok seviyodum , böyle olunca erkeklere olan güvenim kayboldu
d: ve şimdide murat abi de aynısını yapabilir diye korkuyosun öyle mi
ya: aynen öyle
d: yani ilk başta dediğin gibi kurunun yanında yaşı yakıyosun
ya: isteyerek yapmıyorum
d: yasemin canım bir elin beş parmağı aynı değil demi
ya: evetde ne alaka şimdi
d: yani o çocuk aldattı diye murat abide aynısını yapacak diye bişey yok
ya: orası öyle tabi
d: murat abiye haksızlık ediyosun canım bence, madem sende de ona karşı bişeyler var korkularını bırakman lazım şans vermeyi denemelisin bence
ya: bunu bende biliyorum defnecim sadece ne bilim tedirginim
d: murat abiyle konuştunuz mu söyledin mi bunları
ya: evet, yüreğinin sesini dinle dedi bi düşün bizi dedi
d: anladım canım, bak bence murat abiye şans vermelisin
ya: (bişey demez)
d: bak canım geçmişe bakarak ilerleyemezsin, ne yaşadıysan oldu bitti, şimdi önüne bakmalısın
ya: yani şans ver diyosun
d: aynen canım şans ver ve korkma, zamanın neler getireceğini bilemezsin
ya: (defnenin ellerini tutar) çok saol defne rahatladım valla
d: (gülümser) rica ederim canım fikrmi sordun söyledim, bizi bizden başka kim anlar demi
ya: (gülümser) tabi ki kuzum
d: bak ne geldi aklıma
ya: ne geldi
d: (saaitne bakar) ömerle murat abi daha gitmemişlerdir atölyeye çağırsak mı ne dersin (göz kırpar)
ya: (anlar) diyosun ki kararını verdiysen hem bu sayede konuşursnuz da
d: aynen öyle diyorum
ya: (güler) çağır canım ben netim aklım net, çağır gelsinler
d: işte budur be aferin kız
ya: (güler)

defne ömeri arar , ömer açar

ö: efendim sabah güneşim
d: (güler) bu ne güzel karşılama böyle
ö: (güler) söyle canım bişey mi oldu
d: bişey olması mı gerekiyo aramam için, özlemiş olamaz mıyım
ö: bak bak laflara bak, durumu 1-1 eşitledik yani (güler)
d: öyle güzel bi lafın karşılığı olmalı demi
ö: tabi tabi, söyle bakalım canım
d: atölyede misiniz
ö: evden çıkmak üzereyiz
d: tmam rotanızı bize çevirin
ö: o neden aşkım bişey mi oldu
d: yok yok yaseminde burda gelin de çay içelim öyle gidersiniz diye düşündük
ö: ben bi abime sorayım defnem dur bi dk kapatma tlf u
d: taam aşkım

ömer abisinin yanına gider

ö: abi defne bizi çaya çağırıyo tlf da şu an
m: çaya mı , atölyeye gidecektik işler bekler
ö: abi iki dk gidelim öyle gçeriz atölyeye
m: olmaz ömer siparişler var yetiştiremeyiz sen defne ye tşk ettiğimi söyle uygun bi dille de durumu anlat
ö: abi ya gitseydik keşke
m: olum sen git istersen

defne tlf dan duyuyodur ömerle muratın konuşmasını, biraz sesli konuşur ki ömer duysun

d: ömerrr duyuyuon mu beni aşkım orda mısın
ö: (murata) defne tlf da abi dur bi dk , efendim aşkım
d: tlf u murat abiye verebilir misin
ö: tamam aşkım, (abisine bakar) defne seni istiyo


murat alır tlf u

m: efendim defnecim
d: abi konuşmalarınızı duydum öncelikle özür dilerim bunun için
m: problem değil defnecim
d: abi işleriniz varmış biliyorum ama bi çay içecek zamanınız vardır heralde
m: ah be defnecim iyi güzel diyosun da.. (defne lafını keser)
d: iyi güzel diyorum da yasemin de burda diyorum o da çağırıyo diyorum
m: (gözleri parlar)ne, bi dk yaseminde mi orda, şey o da mı çağırıyo
d: (güler) evet abi
m: tamam defnecim bi çay içecek kadar zamınımz var, hem yetişmezse geç çıkarız dükkandan di mi

ömer şok olmuştur duydukları karşısında

d: o zaman geliyosunuz demi çayı koyuyorum
m: geliyoruz defnecim madem davet edildik icabet edelim di mi (gülüyodur)
d: (güler) bekliyoruz
m: tmam ömere veriyorum defne görüşürüz

ö: defne valla helal olsun ikna ettin abimi
d: ee aşkım işi bilicen
ö: korkulur senden valla
d: (güler)
ö: çıkıyoruz şimdi evden o zaman
d: bekliyoruz aşkım

tlfu kapatırlar, ömer murata döner

ö: (imalı ses tonuyla ve gülerek) bakıyoum da birileri birinin ismini duyunca karar değiştirdi hemen
m: cıvıtma lan, ne yapayım yasemin olunca işte..
ö: vay be yasemin olunca akan sular duruyo demek ki
m: hadi çıkalım hadi
ö: (güler) acelen ne abi
m: yani şey kızları bekletmeyelim diye
ö: tabi tabi , hadi çıkalım

evden çıkarlar, halime kızların yanına iner salona

ha: kızlar afiyet olun sohbet koyu anlaşılan
d: saol halacım (halasını incelr)nereye böyle hazırlanmışsın
ha: kızım faziletin kardeşi iyi değilmiş bi geçmiş olsuna gideyim
d: aaa, neyi varmış hala
ha: tam bilmiyorum ama elleri kolları tutmuyomuş , üşüyomuş ve ağrıyomuş, hareketsiz kalıyomuş

yasemin de hemen jeton düşmüştür, felç olma durumu aklına gelir halime teyzenin anlattıklarına bakarak..

ya: halime teyze felç geçirmiş yada geçiriyo olabilir mi
ha: bilmiyorum kızım olabilir, nerden geldi aklına felç
ya: şey, halime teyze benim annemde kısmi felç var, o da aynı bu dediğiniz etkiler gibi başlamıştı
ha: (üzülür biraz da mahcup olmuştur) ah be kızım ah be evladım nasıl aklıma glemedi annen, çok ayıpda ettik bi türlü oturmaya gelemedik
ya: estağfurullah halime teyze, iyi bi bakım istiyo bu hastalık
ha: tabi sen annenden biliyosun o yüzden durumu anladın hemen
ya: (üzülmüştür) evet

defne yaseminin üzüldüğünü görünce elini tutuar destek olmak için, halimede yaseminin yanına oturur, kucağına basar yasemini

ha: senin yaptığın o kadar büyük bi fedakarlık ki, allahım herkese senin gibi evlat nasip etsin, seninde ne muradın varsa versin inşallah, söz kızım en kısa zamanda oturmaya geleceğiz
ya: saol halime teyzem allah razı olsun beklerm her zaman
ha: ben gideyim artık geç kalmayayım
d: tamam halacım çok geçmiş olsun dediğimizi söyle
ya: rabbim acil şifalar versin inşallah
ha: inşallah kızlar inşallah

halime kalkarken yasemini de defneyide öper öyle kalkar ve evden çıkar, yolda nihanla sinana denk gelir

ni: mrb halime teyze (elini öper)
ha: mrb güzel kızım nereye böyle
ni: abim atölyeye geçecek bende pazar alışverişine gideyim diyorum
ha: anladım kızım iyi yaparsın seçilmeden al hemen
ni: evet halime teyzem

sinan araya girer

si: nasılsın halime teyzem iyi görünüyosun maşallah
ha: saol oğlum iyiyim sizde iyi görünüyosunuz
si: iyiyiz çok şükür
ni: nereye böyle halime teyzem
ha: faziletin kardeşi rahatsızmış bi geçmiş olsuna gidiyorum
ni: aa bizdende geçmiş olsun dediğimizi söyle olur mu
ha: söylerim yavrum, hadi bakalım siz işlerinize ben fazilete
si: tamam halime teyzem görüşürüz
ha: görüşrüz sinan oğlum

yolda giderlerken ömer arar sinanı

si: efendim kardeşim
ö: kardeşim dükkana geç gelicem biraz idare edersin demi
si: ederim de çok geç kalma yinede siparişler var biliyosun
ö: tamam kardeşim
si: kötü bişey yok demi
ö: yok yok defneye uğrayacağız abimle 5 dk
si: tamam slm söyle murat abiyede defneye de
ö: saol sinan görüşrüz
si: görüşürüz kardeşim

ömer murata döner

ö: slm ı var abi
m: aleykumselam sağolsun, şu pastaneden bişey alalım da öyle gidelim boş gitmez olmaz şimdi
ö: tamam abi

pastaneye girerler, çayın yanına bişeylet alırlar ve defnelerin yolunu tutarlar, nihayetinde gelmişlerdir, kapıyı çalar ömer ,defne açar

d: hoşgeldiniz
ö: (eğilir defneyi boynundan öper) hoşbulduk aşkım
d: (murat var diye utanmıştır) ömer abin var utandım bak şimdi
m: (güler) hiç sorun değil defne, ömer işte tanımadın mı daha
d: (güler) hoşgeldin abi buyurun içeri gelin

yaseminde oturduğu kanepeden kalkmıştır ömerle muratı görünce, bizimkiler içeri geçer, ömer elindekileri defneye verir

ö: slm yasemin naber
ya: slm, iyidir hoşgeldiniz, saolun kırmadığınız için
m: böyle güzel bayanlar kırılır mı hiç
ya: (gülümser) tşk ler
d: iyi ki geldiniz valla ben çayı koayayım geliyorum
ö: tmam aşkım (yasemine döner) nasılsın yasemin
ya: iyiyim ömer saol, sizde iyisiniz iyi görünüyosunuz
ö: saol iyyiiz bizde (sehpaya bakar fincanlar duruyodur daha) sabah kahvesi demek
ya: (gülümser) evet biraz konuştukta defneyle
m: iyi yapmışsınız yalnız kalmazsınız işte
ya: evet

mutfaktan defne seslenir

d: ömer bi bakabilri misin aşkım
ö: geliyorum canım

ömer mutfağa gider, yaseminle murat tek kalırlar salonda

d: ömer çaktırma bilerek çağırdım
ö: ne oluyo
d: abinle yaseminin konuşacakları var
ö: ha şu mesele
d: evet konuştuk biz yaseminle
ö: bende abimle konuştum, ee net mi kararı yaseminin
d: evet benle konuşunca netleşti
ö: hmm aşk doktoru oldum diyosun yani
d: (gülümser) ya ömer, ben kavuşsunlar istiyorum
ö: (defneye yaklaşır, kısık sesle) biz ne zaman kavuşacağız
d: (geri çker kendini) ömer napıyon görecekler
ö: görsünler defne
d: abinin yanındada öpüyon zaten utanıyorum
ö: bak bak utanırmış da benim aşkım
d: ömer dedim yaramazlık yapma
ö: bi öpücük alayım akıllı duracam söz
d: (elindeki çay süzgeciyle ömere vurur) alamazsın canım, hadi yardım et bana
ö: öyle olsun kırıldım bunu bil , ne yapıcam
d: bak şurda tabaklar var (dolabı gösterir) onları indirebilir misin
ö: (bişey demez tabakları indirir)
d: saol aşkım çay hazır zaten, pastalarıda koyduk mu tamam bu iş
ö: (yine bişey demez)
d: (hala farketmemiştir ömerin niye sustuğunu) bak şimdi ben bunları koyayaım sende şu çikolatlı olanları koy aşkım
ö: (çikolatalı olanları koyar, yine bişey demez)
d: saol aşkım hazır herşey , biraz oyalanalım konuşsunlar onlar aralarında
ö: bişey demez, tamam anlamında kafa sallar)

yaseminle murat yalnız kalmışlardır, ikiside lafa nasıl gireceğini düşünüyodur, yasemin önce davranır

ya: düşündüm
m: (bi an idrak edemez) neyi
ya: kurunun yanında yaşı yakmalı mıyım yakmamalı mıyım düşündüm
m: gerçekten mi , kararın ne peki (yasemine doğru yaklaşır biraz)
ya: kurunun yanında yaşı yakmayacam
m: yani
ya: yani tmam murat, bize bi şans verelim
m: (çok sevinmiştir direk yaseminin ellerini tutuar) sen ciddi misin inanamıyorum ya
ya: (muratın sevincini görmüştür) ciddiyim, bakalım hayat bize neler getircek
m: hala inanamıyorum yasemin bak göreceksin pişman olmayacaksın
ya: tamam güveniyorum sana
m: ben korkmuştum şans vermeyeceksin diye , hala şoktayım
ya: (güler, muratın kolunu sıkar hafiften)
m: acıdı
ya: şoktan çıkmana yardımcı olur
m: (güler) yani yani şimdi biz olduk mu
ya:(utanır biraz) evet murat
m: (yaseminin çenesini tutar başını kaldırır) bak gör çok güzel olacak herşey, tşk ederim güvendiğin için
ya: rica ederim , ama bak öyle sürekli utandırma beni taam mı
m: (güler) üzmeyeceğim seni yasemin, geçmişini unutturucam sana
ya: (gülümser) peki dediğin gibi olsun

defne göz ucuyla bakar yasemine, ikisininde gülülmsediklerini görür, mutlu olur, ömere döner

d: bak gördün mü aşkım böylece bi aşk daha doğdu, önce senle ben sonra da onlar
ö: (hala kırgındır) evet
d: (ömerdeki durgunluğu farkeder) ömer bişey mi oldu
ö: yo olmadı
d: ne bilim bi sustun sanki demindn beri konuşmuyosun
ö: bişey olmadı
d: hı hı belli
ö: hadi içeri geçelim
d: sen önce ne olduğunu söyle bakalım
ö: bişey olmdı dedim defne iyyiim
d: bişey mi yaptım yada dedim ömer söylesene ya

ömer aslında kırılmamıştır defneye, amacı öpücük almaktır ve böyle bişey yapmak gelmiştir aklına, diğer türlü öpücük alamayacağını biliyodur çünkü :)

ö: bi düşün bakalım
d: eyvah ben bişey yaptım sen bana alındın o yuzden konuşmuyon kesin
ö: evet
d: ya ömer söylesene kıvranyorum burda
ö: sen düşün

d: (düşünür , ömer öpücük istemiştir ve vermemiştir, buna kırıldığını anlar, başka bişey gelmez aklına)

d: sen bana alındın, öpücük vermedim diye di mi
ö: (bişey demez)
d: aşkım ya bunun için alınma lütfen, üzülürüm bak
ö: yo alınmadım
d: belli canım (aklına bişey gelir) sen gelsene benle şöyle (ömerin kolundan tutuar)
ö: nereye, içeri gidelim hadi
d: gel dedim sen , gideriz birazdan onlarda konuşurlar hem

defne ömeri kolundan çeker mutfağın arka tarafına götürür

ö: niye geldik buraya
d: gördüm ki birileri alınmış bana , kendimi affettirmek için geldik
ö: (gülümser hafiften ama toparlar hemen kendini)
d: (ömere yaklaşır, kollarını ömerin boynuna sarar) alınma aşkım, ben sadece birileri görünce utanıyorum hepsi bu, yoksa neden istediğini vermeyeyim
ö: defne utanacak ne var seviyoruz birbirimizi
d: aşkım öyle değil, ben istiyorum ki gözönünde yaşamayalım aşkımızı, elimi falan tut tabi ama öyle yakın teması biz aramızda yaşayalım
ö: tüm sıkıntı bu mu yani
d: evet
ö: peki öyle olsun, gidelim içeri hadi
d: sanırım istediğini almaya niyetin yok (üzülme numarası yapar)
ö: zamanında gerekiyodu
d: hmm (defne ömere yaklaşşır iyice) bence tam zamanı
ö: öyle mi diyosun
d: hı hı (defne ömere eğilir ve dudağının kenarından öper)
ö: istediğim bu değildi
d: (güler) çok yaramazsın çok
ö: (güler) öyleyim evet

defne ömere tekrar eğilir, ömerde karşılık verir, kendini çekmez defne, çünkü seviyodur ömerin onu böyle saf sevmesini, ömerde istediğini almıştır diye mutludur, bi süre sonra defne geri çeker kendini

d: oldu mu şimdi
ö: (güler) eh işte
d: geçti mi bana kırılman
ö: kırılmamıştım ki
d: (ömerin koluna vurur) ya yedin beni, şaka yaptın yani
ö: (güler) evet , yerim böyle tatlı olma sende
d: seni seviyorum aşkım
ö: bende bitanem , artık içeri mi geçsek ayıp olmasın
d: geçelim aşkım

mutfağa gelirler tekrar, defne çay tepsisini alır, ömerde tabakalrı alır salona geçerler, yaseminle murat ömerle defnenin geldiklerini görünce biraz mesafe koyarlar oturdukları koltuğun arasına..

d: evet çaylarda hazır
ö: (tabakları koyar)
ya: yardım edeyim defne sana tabakalrı beraber getirelim
ö: imdadıma yetiştin valla yasemin (güler)
ya: (güler) sen otur biz hallederiz defneyle

yaseminle defne mutfağa geçerler tabakları getirmek için

ya: söyledim defne
d: gördüm gülüyodunuz canım hayırlı olsun
ya: saol canım benim senle konuşmanın etkisi çok oldu
d: (sarılır yasemine) rica ederim yasemin ne demek
ya: (sarılır defneye) iyi ki varsın
d: sende canım benim
ya: tabakalrı unuttuk (güler)
d: aa evet hadi bakalım içeri gçeelim

ömerle muratda o sırada konuşuyolardır

ö: hayırlı olsun abi sevindim
m: saol ömer rahatladım valla
ö: (güler) hadi bakalım yeni aşka yelken açtınız
m: öyle oldu koçum

yaseminle defne yanlarına gelirler, ellerindekileri bırakırlar ve hep beraber sohbet ederek bu mutluluğu paylaşırlar..

Kiralık Aşk

17-03-2017

günaydınlar hayırlı cumalar herkese..

şiirler fıkralar senaryo paylaşımları harika.. ellerinize sağlık periler.. malesef sık giremiyorum bu aralar senaryolarda aksadı elimde olmayan sebeplerden dolayı.. bugün birazcık zamanım varken senaryoyu yazayım diyorum.. beklettiğimi biliyorum kusuruma bakmayın lütfen.. hepinize sevgilerimi gönderiyorum :)

Kiralık Aşk

11-03-2017

o zaman bekleyenler için kader senaryosu , iyi okumalar :)

zeynep, kanadı kırık kuşu sağlıgına kavusturdugu için mutludur , bu mutlululkla pastaneye doğru yol alır , dayısı etrafı toparlıyodur, zeynep girer

z:dayı bırak sen ben hallederim
ha: yapıyorum kızım ne olacak
z: olmaz dayı ben yaparım lütfen
ha: peki kızım , kimdi o gelenler
z: dayı, ümitin arkadaşı nurdan gelmiş
ha: öyle mi, nurdan uzun süredir il dışındaydı
z: sen tanıyo musun dayı
ha: evet kızım, kalite kontrolde çalışıyodu kendini geliştirmek için gitti
z: şey dayı baya yakınlarmış ümitle
ha: (güler) kıskandın mı sen
z: şey, yok dayı kısknamayayım diye tanıştırmaya getirmiş ümit nurdanı
ha: tmm o zaman sorun ne kızım
z: çok sevdim nurdanı, iyi bi kıza benziyo
ha: nurdanla ümit nedim çocuklüktan beri arkadaşlar hatta sırdaş ve dost..
z: yapma ya o derece yani
ha: evet kızım
z: inşallah sevmişlerdir beni
ha: sevmişlerdir sevmişlerdir merak etme, nurdan sevmiştir eminim
z: bende onu çok sevdim
ha: sen söyle bakayım ümitle ne var aranızda
z: (utanır, başını önüne eğer) bişey yok dayı
ha: kafanı önüne eğmeden söyle kızım o zaman
z: (kafasını kaldırır) şey, iyi çocuk ümit
ha: (güler) yoksa, yoksa siz
z: yaa dayı utandırma lütfen
ha: tamam, bak kızım ben ümite kefilim iyi çocuktur emin ol
z: tamam dayıcım saol
ha: bugün erken kapatalım pastaneyi aklıma bişey geldi
z: ne geldi dayı
ha: ben ümiti nedimi nurdanı severim , diyorum ki bize çağıralım akşam
z: ciddi misin dayı , e süpermiş
ha: evet, hem gençlerle taklırım bende
z: o zaman ben eve gideyim hazırlık yapayım
ha: çok yorma kendini, pastaları buradan götür
z: tamam dayı
ha: tmm kızım bende erken kapatır gelirim sana yardıma
z: şey o zaman ben ümite söyleyeyim bi
ha: tamam kızım

zeynep pastaneden bi kaç çeşit pasta paketler, nurdan seviyo diye profiterol de koymayı unutmaz, evin yolunu tutar, giderken ümiti arar

z: alo ümit
ü: efendim aşkım
z: ne dedin sen (güler)
ü: (anlamıştır) aşkım dedim
z: duymadım ne dedin
ü: aşkım
z: sesin az geliyo yine duymadım (gülüyodur)
ü: (gülyodur biraz sesli söyler) diorum ki seni seviyorum
z: şimdi duydum (kıkırdar) bende seni seviyorum
ü: seni seviyorum ne
z: aşkım
ü: şimdi oldu
z: dur bi ya aklım karıştı ben şey için aramıştım seni
ü: ne için
z: biz dayımla diyoruz ki akşama bize gelin çaya , sohbet muhabbet ederiz
ü: gelin derken ?
z: canım şey işte nedimle nurdan
ü: hmm nedim yanımda zaten, nurdanı arayıp döneyim sana olur mu
z: tamam aşkım bekliyorum (tlf u kapatır)

nedim gülüyodur

ü: ne gülüyon oğlum çok mu komik
ne: lan resmen yeni aşıklar gibisiniz
ü: seviyorum kardeşim ne yapayım
ne: (güler) beni demi, beni seviyosun
ü: (nedimin koluna vurur) olum seni kim ne yapasın sevsin , zeynep gibi güzellik varken
ne: (güler) vayy pabucumuz dama atıldı desene
ü: seni de seviyorum lan , şaka yapıyorum
ne: biliyorum kardeşm, ee zeynep ne diyo
ü: hakkı dayıyla bberaber bizi akşam çaya çağırıyolar
ne: senle beni mi
ü: nurdanı da
ne: e iyimiş hem nurdanla zeynep te iyice tanışır, hakkı dayıylada ne zamandır sohbet edemiyoruz
ü: evet ben nurdanı arayayım bakayım müsait mi
ne: dur ben arayayım
ü: (güler) ara madem
ne: gülme lan söylücem en kısa zamanda
ü: arkandayım kardeşim söyle
ne: dur ben arayaım da sesini de duymuş olurum
ü: e ara bakalım

nedim nurdanı arar

nu: (nefes nefesedir) efendim nedim
ne: sen iyi misin nefes nefese kalmışsın
nu: iyiyim iyiyim, eve tuttuğum kadın gitti son bi kaç düzenlemeyi yapıyodum
ne: o zaman sana mükemmel bi teklifim var
nu: yuvarla gelsin bakalım
ne: ümit, zeynebi aradı az önce
nu: eee
ne: akşam çaya davet ediyo üçümüzü , al snaa dinlenmek için fırsat
nu: ee iyimiş gideriz bana uyar, hem hakkı dayıyı da özledim zaten
ne: tamam o zmaan alırız seni evden akşam gçeriz
nu: tamam bekliyorum
ne: dikkat et kendine
nu: saol görüşürüz

nedim tlf u kapatır ümite döner

ne: tamamdır akşam çıkışta nurdanı alıp geçiyoruz zeyneplere
ü: sen alıyosun kardeşim
ne: anlamadım
ü: oğlum neyini anlamadın, al sana fırsat işte
ne: açık konuşsana ümit
ü: sen konuşacam demiyo muydun nurdanla, almaya sen git , yolda gelirken konuşursunuz
ne: ya seni sorarsa
ü: zeynebe yardıma gitti dersin
ne: (güler) ne fırsatçı adamsın lan
ü: (güler) anlaştık o zaman
ne: tamamdır
ü: ben ufaktan zeyneplere geçeyim sen nurdanı alır gelirsin o zaman
ne: tmm
ü: evi biliyosun demi
ne: zeynebi mi
ü: evet
ne: evet çıkarabilirim yolu büyük ihtimal, bulamazsam seni ararım
ü: tamam hadi ben çıktım
ne: tamam

ümit fabrikadan çıkar, zeyneplere doğru gider, ileriden kaderin geldiğini görür yolunu çevirir, (içinden) hiç uğraşamam valla, acayip irrite oluyorum bu kıza..
başka yola girer ve zeyneplerin yolunu tutar, sonunda gelmiştir, kapıyı açar zeynep.

zeynebin önünde mutfak önlüğü bağlıdır saçlarını rastgele bi topuz yapıp toplamıştır, bi de kurdele bağlamıştır önden, elinde pasta börek tutacağı vardır, altınada eşofman giymiştir, çok tatlı görünüyodur

z: aa ümit hoşgeldin, diğerleri nerede

ümit zeynepten gözünü alamamıştır, çok tatlı ve sevimli görünüyodur, baştan aşağı süzer zeynebi

ü: vayy bu ne şirinlik güzellik böyle
z: (hafiften utanır) size hazırlık yapıyodum, erken geldin böyle yakalndım
ü: (güler) iyimiş böyle iyi ki erken gelmişim (gülüyodur)
z: yaa ümit ya beni süzmeyi keser misin lütfen
ü: hakkı dayı yok mu
z: gelir birazdan canım, sen erkencisin hem diğerleri nerede
ü: boşver diğerlerini yani teksin şu an evde
z: evet ümitcim, aklından ne geçiyosa geçmesin lütfen
ü: (güler) çok masumca bişey geçiyodu valla bak günahıma girdin şimdi
z: ne geçiyodu
ü: çok tatlısın aynı pastanedeki tatlılar gibi, diyorum ki acaba bi öpücük mü alsam
z: alamazsın canım hadi kapıda kaldın içeri geç
ü: (güler) öyle olsun

içeri geçerler zeynep mutfağa geçer, ümitte yanına gider

ü: yardım edeyim sana
z: yorulma sen istersen
ü: bunun için erken geldim zaten aşkım, (yaklaşır zeynebe) bi de seni özledim tabi..
z: bak sen birilerinin canı yaramazlık istiyo heralde
ü: istiyo valla ne yalan söyleyim, sen gelsene az yamacıma
z: ya ümit çayı demlicem yetişemeyecek valla
ü: ya boşver çayı , yetiştiririz yardım ederim ben sana
z: bak şimdi ya
ü: (zeynebin belini kavrar kendine çeker) masum bi öpücük istiyorum sadece
z: tamam ama küçük bi öpücük
ü: hı hı (ümit zeynbin dudağına bakıyodur)
z: (kollarını ümitin boynuna sarar ve yanağına öpücük koyar küçücük)
ü: reddedildi
z: ya ümit
ü: şşş, (zeynebe doğru eğilir) küçücük
z: dayım gelir birazdan
ü: beni ilgiledirmez, zaman senin aleyhine işliyo
z: senin erken gelme amacın anlaşıldı şimdi
ü: hı hı
z: (ümitin gözlerine bakıyodur) küçücük
ü: hı hı (iyice eğilir zeynebe ve beklenen hamleyi yapar)
z: (karşılık verir)

kısa bi süre öpüşürler, küçük olan öpücük lafta kalmıştır :) zil çalar o sırada, zeynep hemen kendini çeker

z: dayım geldi
ü: zamanlaması harika yani
z: (güler) bırakır mısın beni lütfen
ü: ama ben doyamamıştım

zil çalar tekrar

z: dayım bekliyo
ü: tekrar istiyorum ama

tekrar zil çalar

z: tamam bırak hadi
ü: (bırakır zeynebi)

zeynep kapıyı açarken saçını düzeltir, öperken ümit akllı durmayıp zeynebin saçını açmıştır çünkü..

z: hoşgeldin dayı
ha: hoşbuluduk kızım ne yaptın hazırlıklar tmm mı
z: evet dayı bi tek çay kaldı

içeriden ümit gelir, hakkı dayının eline uzanır

ha: saol oğlum hoşgeldin, diğerleri nerede
ü: yoldalar dayı geliyolar, ben erken geldim zeynebe yardım etmek için
z: (biraz sesli bi şekilde söylenir) ya ne yardım ne yardım yani
ha: efendim kızım bişey mi dedin
ü: (duymuştur güler hafiften)
z: evet dayı sağolsun yardıma gelmiş
ha: saol evladım
z: içeri geç dayı

dayı içeri geçer, ümitte dayıyla beraber salona geçer

ha: ee oğlum işler nasıl
ü: iyi dayı ne olsun uğraşıyoruz işte
ha: nurdan gelmiş, zeynep söyledi
ü: evet geldi özletti baya kendisini
ha: bizde özledik be yavrum
ü: gelirler birazdan, nedim almaya gitmişti
ha: sahi nedim nasıl
ü: o da iyi dayı çalışıyoruz işte beraber
ha: iyi bakalım oğlum
ü: senin işler nasıl dayı, zeynep baya yardımcı oluyodur sana
ha: öyle valla oğlum işin büyük kısmını kaldrıyo valla
ü: (salondan mutfağa doğru bakar zeynebe) eminim öyledir dayı, bu arada tşk ederiz
ha: ne için evlat
ü: çağırdınız, sohbet muhabbet edelim diye, iyi oldu valla
ha: rica ederim oğlum, araya hayat giriyo görüşemiyoruz böyle bişey düşündüm
ü: çok iyi düşünmüşsün dayı

mutfaktan zeynep seslenir

z: ümittt bi bana bakabilir misin
ü: dayı izninle bi bakayım ben
ha: tabi tabi oğlum

ümit zeynebin yanına gider

z: ümit ya şu üst rafta tabaklar var boyum yetişmedi
ü: (eliyle işaret eder) bu raf mı
z: evet aşkım
ü: (güler)
z: (elini ağzına tutar) inşallah dayım duymamıştır
ü: duysun canım ne olacak, hem bence o da anlamıştır
z: öyle mi diyosun
ü: evet
z: hadi hadi aklımı dağıtma tabakalrı verebilir misin

ümit rafa uzanır tabakları alır

z: (sessizce) saol aşkım
ü: (kaşla göz arasında zeynebi saçından öper) rica ederim
z: ümit akıllı durur musun lütfen görecek
ü: ama görmedi
z: ah ümit ah

nurdanla nedim eve varmak üzeredirler, tramvaydan inmiş yürüyolardır

ne: iyi oldu bu buluşma fikri
nu: evet ya ne güzel düşünmüş hakkı dayı
ne: evet (sessizlik olur bi an )
nu: ne oldu nedim
ne: bişey yok ya
nu: seni tanrım ümit, yoldada bi tuhaftın
ne: aslında söylesem iyi olacakta vereceğin tepkiyi kestiremiyorum
nu: (gülümser) söyle nedim en fazla vururum ne olack
ne: vurmakla kalacaksak tmam söyleyim
nu: (yüzü bi an da ciddileşir) kötü bişey yok demi
ne: yok yok nasıl söleyeceğimi bilemiyorum
nu: birbirimizi tanıyoruz nedim yanlış falan anlamamdan korkuyosan korkma söyle
ne: nurdan
nu: efendim
ne: gerçekten farktmedin mi
nu: neyi
ne: sana olan duygularımı
nu: (bi müddet durur) farkettim , hatta bu yüzden il dışındayken konuşmadım senle
ne: tahmin ettim, çünkü fazla açığa vuruyodum duygularımı demi
nu: evet
ne: peki neden kendini çekiyosun, neden korkuyosun yada huzursuz oluyosun
nu: ya ne bilim nedim biz çocukluktan beri tanışıyoruz, dost olduk dırdaş olduk, şimdi böyle ne bilim sevgili falan olursak bu bağ zedelenir düye korkuyorm
ne: gerçekten mi nurdan tüm sıkıntı bu mu
nu: evet
ne: şans ver bize
nu: aklım karışık
ne: aklın karışık olmasın, şans ver ve gör bakalım zedeleniyo mu zedelenmiyo mu
nu: ne bilim nedim ya
ne: (nurdanın ellerini tutar) sende de var bana karşı bişeyler
nu: (bişey demez)
ne: duygularına gem vurma nurdan serbest bırak, yaşayalım, zaman ne gösterecek görelim
nu: öyle mi diyosun
ne: evet , sende karışmamış olursun bende rahatlamış olurum
nu: nasıl olacakk i peki , yani dost gözüyle baktığım sana sevgili gözüyle nasıl bakacam ki
ne: bana karşı duygularının olması zaten az da olsa bu gözle bakıyosun demektir
nu: orası öyle tabi
ne: (nurdanın gözlerinin içine bakıyodur) yaşayalım nurdan
nu: tamam öyle olsun yaşayalım, bakalım nasıl olacak
ne: (gülümser) korkma aklında karışmasın, duygular karşılıklı olursa bi şekilde yoluna girer
nu: tamam girsin bakalım
ne: o zaman şimdi biz ..
nu: (güler) iki dk önceye kadar çekinmiyodum senden, şimdi iş başka boyuta bindi utandım iyi mi
ne:(güler) seni seviyorum
nu: dost olarak mı düğer türlü mü (gülümser)
ne: iki türlüde seviyorum..
nu: peki o zaman, bende seviyorum seni , tabi iki türlü
ne: o zaman bi sarılayım sevgilime
nu: (güler) allahım şu başıma gelene bak , sarılalım bakalım

sarılırlar..

nu: bak beni çok iyi taıyosun öyle durup durup utandırma tmm mı
ne: (güler) tamam tamam
nu: bi de öyle ısrarcı falan olma olur mu (gülümser) bu durumu sindirmem lazım
ne: ısrarcı derken ne gibi bi durumda mesela (güler)
nu: tövbe ya , utandırma demedim mi nedim
ne: alışacağız nurdan zamanla alşışacağız
nu: nasıl olacak hiç bilmiyorum ama alışacağız evet
ne: (nurdanın elini tutar) o zaman kalan yolumuzu böyle devam edelim
nu: edelim bakalım (gülümser)

artık sevgili olmuşlardır, birbirini çok iyi tanıyan iki sevgili.. ikisinin de aklı karışıktır özellikle nurdanın.. dostum dediği adama sevgili gözüyle bakmaya başlamıştır.. gem vurduğu duygularını serbest bıraktı diye rahatlamıştır, tek bildiği bişey vardir o da nedimin kendisini çok mutlu edeceği.. bakalım zaman ne getirecek bu sevgililere..

Kiralık Aşk

07-03-2017

bekleyenler için gelsin

sahil kasabası 43. bölüm

çok güzel bi doğumgünü ardından herkes evine dağılmıştır, defne ömeri tepeye götürmüştür..

d: bizim tepemiz
ö: evet defnem bize özel
d: mutlu musun aşkım
ö: deli misin tabi ki mutluyum sen yanımdasın sevenlerim yanımda
d: gel oturalım mı biraz ömer manzaraya karşı
ö: oturalım defnem sana bişey mi oldu
d. yo nerden çıktı şimdi bu
ö: bilmem öyle hissettim
d: oturalım aşkım
ö: peki

otururlar, defne başını ömerin göğsüne yaslar, ömerde defnenin boynundan elini atmıştır

d: ömer görüyosun demi, aylar önce buraya geldiğimde çok başka briydim, aksi huysuz, ters.. şimdi ise tam tersi..
ö: görüyorum aşkım , şimdi ise aşık oldun..
d: evet, demek ki aşk insanın ömründe bi milatmış
ö: demek ki aşk ehlileştiriyomuş, sen ben değil biz olmakmış..
d: evet, baksana gökyüzüne, aylar öncede biribirimizi tanımazken aynı gökyüzünü paylaşıyoduk, şimdi de
ö: evet hayat işte bazen çelmesini takıyo bazende cilvesini yapıyo
d: bazen düşünüyorum, acaba seni bulmasaydım o şehirde kalsaydım ne ourdu acaba
ö: ama şimdi burdasın, yanımda, yakınımda..
d: evet aşkım, o gün vapurla yıllar sonra bu kasabaya geldiğimde içimde tarif edilemez bi duygu vardı
ö: ne gibi
d: ne bilim çok acayipti, meğer ki o duygu senmişsin demek ki seni bulmaya gelmişim buraya
ö: sen o gün buraya geldiğinde ben burada böyle tek başıma oturuyodum (eliyle işaret eder) karşıdan gelen vapuru görünce bi tuhaf hissettim
d: nasıl yani sen gördün mü beni
ö (gülümser) hayır defnem nasıl göreyim seni, içime bi duygu düştü kabimin ritmi değişti
d: hissettin yani
ö: öyle oldu galiba, meger ki o vapur bana seni getiriyomuş..
d: kader işte
ö: evet defnem ve o gün burda tek başımayken şimdi sen varsın..
d: vay be evren bize bi oyun oynadı ve buluşturdu
ö: aynen defnem
ö:: (defnenin gözlerine derin derin bakar ve hiçbişey söylemez)
d: (karşılık verir anlamaya çalışıyodur) bana öyle bakma
ö: (gülümser) nasıl bakmayayım
d: böyle işte derin derin
ö: (devam eder bakmaya)
d: ( anlamlı anlamlı bakar ömere ve içinden geçirir) iyi ki geldin hayatıma iyi ki..
ö: (aynı şekilde) iyi ki geldin hayatıma hiç gitme olur mu hep kal
d: hiç gitmem hayatından bırakmam seni artık , sende gitme olur mu
ö: hiç gitmem bırakmam seni hayatım oldun nasıl vazgeçebilirim ki senden

(bu konuşmalar bakışlarla oluyodur, bakarak konuşuyolardır , en sonunda ömer defneye doğru eğilir ve dudağına öpücük koyar, tam geri çekilecekken defne ömeri ensesinden tutar kendine çeker

ö: istiyosun yani
d: (gülümser) hı hı
ö: seni çok sevdiğimi biliyosun demi
d: (bütün anlamları yüklemiştir gözlerine ve öyle bakıyodur ömere) hı hı
ö: şimdi ben seni burda öpsem, yıldızlarda şahit olsa bu aşka..
d: (gülümser hala aynı şekilde bakıyodur)
ö: öyle bakma, tahrik ediyosun kendimi tutamamaktan korkuyorum
d: sana güveniyorum
ö: (gülümser) sen böyle bakarken ben kendime güvenemem ki ama
d: (güler) eşşek seni (elini ömerin yüzüne götürüp okşar yüzünü)
ö: yok yok bu böyle olmayacak sen açık açık tahrik ediyosun benden günah gitti o zaman
d: (gülümser) seni seviyorum ömer, çok seviyorum
ö: (cevap vermeden yapışır defnenin dudağına)

o kadar saf o kadar masum bi öpücüktür ki bu, tamamen sevgiden kaynaklanıyodur, hiç öyle başka şekilde bi şey geçmez akıllarından.. bi süre böyle devam ederler, ömer defnenin yüzünü avuçlarının içine almıştır, defnede kollarını ömern boynuna sarmıştır..

en sonunda ömer kendini geri çeker

d: (anlamayan gözlerle bakar)
ö: (gülümser) devam edersek ben irademi kaybedicem zaten zor tutuyorum kendimi şu an
d: (gülümser) ben demiştim sana güveniyorum diye
ö: devam edersek o güveni boşa çıkarmaktan korkuyorum defnem
d: böyle sev beni olur mu
ö: nasıl
d: böyle işte, saf ve temiz..
ö: öyle seviyorum defnem (güler) sen beni kışkırtma yeter
d: (güler) tamam , sarılalım o zaman

sıkı sıkı sarılırlar hiç birakmayacakmış gibi.. saat geç olmuştur

ö: hadi seni eve bırakayım halan merak etmesin
d: tamam aşkım

ömer yerden kalkar, defneyi de ellerinden tutup kaldırır, kapıya gelmişlerdir

ö: tekrar tşk ederim herşey için defnem
d: tekrar rica ederim aşkım
ö: (eğilir defneyi boynundan öper) iyi geceler aşkım
d: (yanağından öper ömeri) iyi geceler aşkım

der ve eve girer, yaseminde eve gelmiştir annesini göremez salonda ve panik yapar, seslenir

ya: annecim !

ses alamaz tekrar seslenir

ya : annecim !!

içeriden ses gelir

anne: burdayım kızım panik yapma

sesi mutfaktan geliyodur , yasemin mutfağa gider ve sıkıca sarılır anesine

ya: aşkolsun anne ya korktum valla salonda göremeyince
an: kzım korkma, etraftan tutunarak mutfağa geldim iyiyim
ya: bişey mi istiyosun annem ben yapayım
an: yok kızım yok, su içmeye gelmiştim, yardım et de salona geçelim

yasemin annesinin koluna girer salona giderler annesini oturtur kanepeye

an: saol kızım anlat bakalım nasıl geçti günün
ya: çok güzeldi annem, çok eğlendik arkadaşlarla
an: (kısa bi süre düşünür) hmm o çocukta var mıydı
ya: (gülümser) anne ya ne fenasın valla
an: (gülümser) sus bakayım anne fenasın denir mi hiç
ya: sultanımsın sen benim, evet o da ordaydı, adı murat
an: sevdim muratı efendi düzgün bi çocuğa benziyo
ya: evet annem sağolsun çok da iyi davranıyo bana
an:(imalı şekilde) hmm çok mu iyi
ya: annem ya şu imalara bak ya (güler)
an: kızım bu çocuk senden hoşlanıyo olabilir mi
ya: hiç bilmiyorum annecim valla, tek bildiğim çok kibar ve bana iyi davranması yardımcı olması
an: daha ne olsun be kızım
ya: öyle mi diyosun annecim
an: evet yavrum, sende biraz dikkat ederek bakarsan anlarsın zaten
ya: (annesinin yanağını sıkar) oy oy hiç de bişey kaçmazmış gözünden
an: anneyim ben tabi kaçmaz, bi tane kızım var
ya: (sarılır annesine) seviyorum seni annem
an: bende evladım bende seviyorum, rabbim bi ömür yolunu da bahtını da açık eylesin
ya: amin annem
an: o zaman uyku zamanı, uyumadım seni bekledim kızım görmeden yatamazdım içim rahat etmezdi
ya: oyy annem benim bitanesin sen, dur yardım edeyim odana çıkarayım seni

annesini odasına çıkarır ,yatmasına yardımcı olur, ardından kendide odasına geçer..

gece çok geç bi saat olmuştur ve sinan bi türlü uyuyamamıştır, kalkıp odasının ışığını açar, nihan su içmeye kalkmıştır odanın ışığını açık görünce kapıya vurur

ni: abi girebilir miyim
si: gel nihan tabi

içeri girer

ni: abi iyi misin su içmeye kalkmıştım ışığı açık görünce..
si: iyiyim iyyim içimde bi huzursuzluk var, uykumu kaçırdı
ni: hayır olsun abi ne gibi bi huzursuzluk
si: hiç bilmyorum, böyle sanki ruhumu mengeneye sıkıştırıyolar gibi
ni: sabah ola hayır ola abi içini ferah tutmaya çalış
si: saol nihan hadi uyu sende benim yüzümden uykusuz kaldın
ni: olur mu öyle şey abi sen iyi ol yeter
si: iyiyim iyiyim merak etme cimcime
ni: iyi geceler abicim o zaman
si: iyi geceler canım benim

sabah olmuştur yasemin ekmek almaya fırına giderken aklına kulübeler gelir bi bakmak ister, kulübenin içinde bi tane köpek vardır, yanına gidip gitmemekte kararsız kalır, aklına muratın dediği gelir

(sevginle yaklaş, bunu ona hissettir..)

muratın dediği gibi yaklaşır biraz çekinir ama en sonunda başını okşar köpeğin, ve köpek hiçbirşey yapmaz, yasemin konuşur

ya: ne akıllı bişeysin sen öyle , sizde artık bizlere alışmışsınız, bizim size alıştığımız gibi, o yuzden böyle akıllısın bence

muratda fırına gelmiştir ve ileride yaseminini görür yaklaşır fakat geldiğini farkettirmez, ağacın arkasından sessizce yasemini izliyodur

m: (içinden) alışmış ve korkusunu yenmiş, ne mutlu bana

yasemin köpekle konuşuyodur ve murat duyacak mesafededir

ya: sana bi isim koyalım, hmm ne olsun, buldum lila olsun , biliyo musun lila aklım karışık biraz, içimde karışık, hani geçen gün ben senden korktuğumda benim yanımda olan kişi var ya, (köpek havlar) yasemin devam eder, hatırladın demi, işte içimde bişeyler oluştu ona karşı ama ne yapacağımı bilemedim, açıkçası korkuyorum yine aynı şey olur diye, önceki erkek arkadaşım gibi yapar diye, ( köpek sanki insanmış gibi sessiz sessiz dinliyodur yasemini) ama kurunun yanında yaşı da yakmamak gerekir demi, o böyle yaptı diye muratda yapacak anlamına gelmez, söyle bana lila ne yapmalıyım sence?

murat bütün bunları duymuştur, hem çok mutlu olmuştur hemde yaseminin korkusunu anlamıştır hak vermiştir ona, dinlemeye devam eder

ya: şöyle yapalım lila , sans ver diyosan bi kere hav de , verme diyosan iki kere havla . (köpekten bi süre ses çıkmaz en sonunda bi kere havlar) yasemin güler, sans ver diyosun yani, içimdeki seste öyle diyo lila biliyo musun, (köpeğin tüylerini okşar boynunu sever biraz) ben artık gideyim seni de dert ortağım yapmış oldum böylece, saol dinlediğin için , kendini koru tamam mı

der ve kalkar fırına doğru yol alır, murat iyice ağacın arkasına geçer yasemin görmesin diye, yasemin fırına gider ekmeği alır ve evin yolunu tutar.. arkadan murat seslenir

m: yasemin

yasemin durur ve arkasına döner , murat yanına gelmiştir

ya: aa meraba murat nasılsın
m: iyiyim, seni gördüm bi yanına geleyim dedim
ya: iyi yaptın, ekmek aldım eve geçiyorum bende
m: eşlik edeyim mi sana eve kadar istersen
ya: olur tabi

yolda yürüyolardır lafa murat girer

m: kurunun yanında yaşıda yakmamak gerek demi
ya: (bi an afallar ) nasıl anlamadım , hem bi dk sen nerden.. tabi ya (elini alnına koyar) duydun demi
m: (gülümser) evet, yeni dert ortağın lila hayırlı olsun
ya: (muratın koluna vurur) bu yaptığın hoş değil
m: evet biliyorum özür dilerim, öyle kulak misafiri oldum isteyerek yaptığım bişey değildi
ya: çok kötüsün murat (tekrar koluna vurur)
m: (gülümser eliyle kolunu tutar) kolumu bana mi bıraksan diyorum acaba
ya: kızdım sana murat
m: tamam haklısın valla özür dilerim, kötü bi niyetim yoktu
ya: tamam öyle olsun
m: üçüncü yü vurmadın ama (gülümser)
ya: (kızar) murattt
m: tamam tamam
ya: acıdı mı kusura bakma lütfen
m: bayan eli olunca acımıyo merak etme
ya: peki öyle olsun
m: kurunun yanında yaşı yakma, haksızlık etmiş olursun
ya: ne demek istiyosun
m: hani lilaya sormuştun da bi kere havlamıştı ya
ya: (elini ağzına götürür) sana inanamıyorum murat onu da mı duydun (bu sefer sert vurur koluna)
m: bu sefer acıdı
ya: sana müstehak, bu yaptığın çok ayıp
m: bak yasemin açık konuşacağım, sana bi ilgimin olduğunu farketmişsindir, ama korkularını da anlıyorum hak veriyorum, sadece iyi düşünmeni istiyorum senden
ya: aklım biraz karışık murat
m: biliyorum karışıklığı yok etmeye çalışıyorum, hani lilaya dedin ya içimden bi ses sans ver diyo diye
ya: onu da duydun demek
m: bu sefer vurmadın (gülümser)
ya: alışkanlık yaptıysa vurayım bana farketmez
m: (yaseminin elini tutar) vur canın sağolsun, ısrarcı değilim bu konuda yasemin, ama içindeki sesi dinlemeni isterim ve çok mutlu olurum dinlersen
ya: (muratın tuttuğu ellerine bakıyodur, elini çekmez, aksine elini sıkar biraz muratın)
m: vereceğin her karara saygım var, senden tek isteğim bize bi şans vermen
ya: (hala elini çekmemiştir) tamam düşünücem bunu
m: tamam , ha bi de duygularına gem vurma olur mu , bana şans ver diye demiyorum , içindeki sesi her zaman dinle o doğru yolu gösterir sana
ya: tamam tşk ederim (gülümser) artık ellerimi bana verebilir misin lütfen
m: aaa pardon unuttum (der ve yaseminin ellerini bırakır)
m: (imalı ses tonuyla) sanki birileri biraz elim mi sıkmış ne
ya: muratt !
m: (güler) tamam tamam
ya: geldik eve
m: evet gelmişiz farketmedim
ya: sen ancak beni kızdırmakla uğraş zaten
m: (gülümser) ne yapayım hoşuma gidiyo
ya: tamam atık eve geçeyim ben
m: tamam görüşürüz
ya: düşüneceğimden emin olabilirsin
m: eminim
ya: ben sana kararımı bildiririm
m: tamam bekliyo olacağım
ya: görüşürüz kendine dikkat et ömere slm söyle
m: tamam söylerim sende dikkat et

yasemin eve girer, muratada yola çıkar tekrar fırına gider ve ekmek alır eve geçer, ömer açar kapıyı

ö: abi ya altı üstü bi ekmek alacaksın ha
m: olum celallenme hemen hesapta lmayan şeyler oldu
ö: ne oldu
m: (güler) kapıda mı konuşacağız oğlum
ö: pardon abi geç içeri

mutfağa geçerler, ömer çayları doldururu kahvaltı masasına otururlar

ö: dinliyorum
m: yasemin
ö: efendim
m: yasemin diyorum koçum
ö: o nereden çıktı şimdi
m: oğlum yasemine denk geldim yolda, çok acayip şeyler oldu ondan geç kaldım
ö: diyosun ki geçerli bi sebebim var yani (güler)
m: aynen
ö: eee
m: eee si geçen gün yaptığımız kulübeler var ya köpek kulübeleri
ö: evet
m: siz o gün gittikten sonra ben yasemine yardımcı olmuştum köpek korkusunu yenmesi için
ö: yenmiş mi peki
m: evet, fırına giderken köpekle konuşurken gördüm kulak misafiri oldum
ö: baya baya dinledim deme de kulak misafiri oldum de (güler)
m: olum cıvıtma bişey anlatıyorum
ö: tamam tamam dinliyorum ee
m: ee si köpeğin adını lila koymuş, ve onla konuşuyodu, sanırım ondada bana karşı bişeyler var
ö: cidden mi abi, çok sevindim valla emin misin peki
m: emin değilim ama lila ile konuşurken içimden bi ses ona sans ver, kurunun yanında yaşıda yakma dio falan diyodu
ö: tamam işte abi bariz ilgisi var sana
m: sanırım öyle, bende sonra yanına gittim
ö: ne dedin
m: kurunun yanında yaşı yakma dedim, tabi dinlediğimi anlayınca koluma vurdu
ö: (güler) vay be , bak abi koluna vurması bile bence bi işaret sana
m: (güler) evet bende biraz kızdırdım bilerek o da tekrar koulma vurunca anladım bana ilgisi olduğunu yani emin oldum
ö: hadi bakalım hayırlısı abi sevindim
m: evet saol ömer
ö: peki ne cevap verdi
m: düşüneceğim dedi, net bi karar verince söyleyecek bana işte
ö: vay be ikinci bi aşk mi geliyo ne abi
m: galiba geliyo dur bakalım hayırlısı
ö: ben sevdim yasemini iyi kız abi belli
m: evet koçum bariz belli iyi olduğu
ö: kızı üzmeyeceğine eminim kefilim ben sana o konuda
m: saol ömer, bayanlar üzmek için değil sevilmek için varlar koçum unutma
ö: vaayy murattan özlü sözler diyosun
m: evet , ve emin ol bi çok şeyde bizden daha güçlü ve cesurlar
ö: evet evet bunu bende farkettim
m: öyle mi , dur tahmin edeyim defne demi
ö: (gülümser) evet abi, çok değişik varlıklar bu kızlar
m: nasıl değişik
ö: ne bilim, bi yandan çok kırılgan ve naifler, diğer yandan yeri gelince çok cesurlar
m: öyleler koçum, ve biz erkekler bi kadın olmadan yarım sayılırız, onların desteği bizi tam yapar
ö: sanırım öyle abi
m: o zaman bayanları üzmüyoruz seviyoruz koçum (masanın üstünden omuzuna vurur ömerin)
ö: evet abi, onlar bizim yanımızda olsunlar biz onları sevmekle değer vermekle meşgul oluruz
m: evet koçum hadi kahvaltı yapalım dükkana geç kalmayalım
ö tamam abi

der ve beraber kahvaltılarını yaparlar..

Kiralık Aşk

26-02-2017

bekleyenler için gelsin o zaman
bi küçük sahil kasabası 42. bölüm :)

beklenen gün gelmiştir, ömerin doğumgünüdür..
defne heyacandan uyuyamamıştır bütün gece ve sabahı zor etmiştir, erkenden kalkmış hazırlanmıştır, boydan bi elbise giymiştir diz kapağına kadar olan bi uzunlukta.. çok hafif makyaj yapıp saçlarını da serbest bırakmıştır, dolgu topuk ayakkabısını giymiştir.. gerekli malzemeleri yanına alır hediyesini de alır ve evden çıkar.

ömer de kalkmıştır fakat doğumgünü olduğu aklından tamamen çıkmıştır, atölyeye gitmeye niyetlenmiştir ,abisi iner aşağı

murat: gunaydın koçum
ö: gunaydın abi
m: erkencisin
ö: uyuyamadım erken kalktım
m: (ömerin unuttuğunu farkeder ve hiç hatırlatmaz doğumgününü) e kahvaltı yapalım o zaman çıkarız beraber
ö: tamam abi

beraber kahvaltı hazırlarlar ve atölyenin yolunu tutarlar, yolda giderlerken defne, muratı arar

m: efendim
d: abi günaydın nasılsın
m: günaydın iyiym defne sen nasılsın
d: iyiyim abi malzemeleri aldım geçiyorum ben yavaş yavaş
m: (yanında ömer olduğu için rahat konuşamaz) tamam
d: abi iyi misin
m: ömer yanımda atölyeye geçiyoruz
d: şimdi anlaşıldı rahat konuşamıyosun çünkü, slm söyle
m: olur söylerim görüşürüz
d: görüşürüz


tlf u kapatırlar, ömer abisine sorar

ö: sabah sabah niye aramış ki defne seni
m: olum geçen gün fırınını önünde buluştuğumuzda almıştım
ö: buluştunuz mu siz, hani denk gelmiştiniz
m (kırdığı potu farkeder) aynı lan işte ha buluşmuş ha denk gelmişiz
ö: iyi öyle olsun ee
m: ee si sen benimde abimsin dedi, ömerden haber alamazsam seni ararım dedi durum bu
ö: iyi de şimdi niye aramış
m: (sıkışmıştır ne diceğini bilemez) olum ne çok soru sordun bak ben gelemem bu kadar sıkıya
ö: tmam tamam , demek merak ediyo beni
m: eder tabi ömer seviyo seni defne
ö: bende onu seviyorum abi
m: şapşal aşıklar sizi (güler)
ö: (güler)

defne , muratdan sonra nihanı arar

ni: efendim defne
d: napıyosun kuzum
ni: hazırlanıyodum dediğin yere geçmek için
d: tamam yasemini alayım geliyorum bende, sinan da geliyo demi
ni: geliyo geliyo hazırlanıyo
d: murat abiyle konuştum ömerle atölyeye geçiyolar
ni: desene ömer hatırlamıyo bugünü
d: aynen öyle
ni: abimle beraber çıkacağız, o ömeri arayıp bahane uyduracak zaten
d: tamam nihanım orda görüşürüz
ni: tamamdır

ardından yasemini arar

ya: efendim defne
d: mrb canım nasılsın
ya: iyiyim çok şükür sen
d: iyiyim canım bende, hazırlan hadi geliyorum seni almaya
ya: tamam sen gelene kadar hazır olurum ben
d: tamam canım

nihanla sinan evden çıkmışlardır , süsleri mazlemeleri almışlardır

si: kız nihan ömere ne bahane uyduracam ben, kafan çalışır senin böyle şeylere
ni: bilemedim ki şimdi abi, şey de beni bahane et
si: ne diyim
ni: hastalığı nüksetti yine falan de
si: aferin kız dur ben arayayım ömeri

ömeri arar

si: slm kardeşim nasılsın
ö: iyiyim sinan nerdesin atölyedeyim ben abimle
si: bende bunun için aradım
ö: nasıl anlamadım
si: ömer, nihanın hastalığı nüksetti yanında kalayım diyorum, haber vermek için aradım
ö: iyi mi nihan, hastaneye falan götürecek misin geleyim mi
si: hastanelik değil gibi durumu kardeşim bişey olursa ararım zaten saol
ö: tmm kardeşim geçmiş olsun , en kal nihanla, abimle hallederim ben
si: tamam görüşürüz o zaman
ö: görüşürüz kardeşim

nihan kıs kıs gülüyodur

ni: harikaydın abi
si: gülme kız cimcime , neyse atlattık bunuda hadi gidelim
ni: tamam abi

defne yasemini lmaya gelmiştir, kapıyı çalar yasemin açar

ya: hoşgeldin defne dur geliyorum şimdi
d: (baştan aşağı süzer yasemini) kız yasemin maşallahın var bu ne güzellik böyle
ya: (gülümser,defneye bakar ) sende hiç fena değilsin
d: (güler)
ya: çantamı alayım geliyorum

içeri geçer çantasını alır ve annesinin yanına gider

ya: annecim ben çıkıyorum , tlf um yanımda bişey olursa ararsın geç kalmam tamam mı
anne: tamam kızım kendine dikkat et
ya:ederim annecim,(eliyle masayı gösterir) bak masanın üstüne bişeyler hazırladım acıkınca yersin
an: saol kızım ellerine sağlık , birazda yaklaştır bakayım bana masayı
ya: (yaklaştırır)
an: tamam kızım daha iyi oldu şimdi saol
ya: (eğilir annesini öper) çıktım ben annecim
an: görüşürüz kızım canım evladım

defne yaseminide alır orman yoluna doğru giderler, yolda giderken ömeri arar

d: ömer aşkım
ö: defne sevgilim
d: napıyosun kara gözlüm
ö: çalışıyorum kızılım sen
d: evdeyim bende oturuyorum, bi sesini duyayım dedim
ö: iyi yaptın aşkım, evde sıkılma gel istersen
d: şey, yok aşkım halamla planlarımız var
ö: tamam defnem
d: öpüyorum aşkım görüşürüz
ö: öptüm bende canım

tlf u kapatırlar, defne murata msj atar

(abi biz yoldayız gidiyoruz, yasemini yanımda, sinanla nihanda geliyo, sende bi bahane uydur gelmeye çalış, yolu bulamayacak gibi olursan ulaş bana)

murat tlfuna bakar defnenin msj ını görür , cevap yazar

(tamam defnecim, bulurum büyük ihtimal, bişey uydurup çıkarım, ömer, nasıl çağıracağız peki, beraber mi gelsek acaba )

defne cevap verir

(sen kendin gel abi, ömeri ben çağırırım o iş bende )

murat cevap yazar

(tmm defnecim çıkarım birazdan )

muratın elinde telefon msjlşması dikkatini çekmiştir ömerin

ö: (munzur şekilde gülümseyrek) abi hayırdır yasemin mi
m: (bunu fırsat bilir ve kullanır, beklediği top ayağına gelmiştir)
m: evet koçum
ö: olacak anki bu iş
m: bakalım ufukta bi gemi görüyorum ama hayırlısı
ö: abi ne ufuku yakında yakında (güler)
m: (güler) abine bi iyilik yapar mısın ömer
ö: (durumu anlar) tmam abi buluş tabi gör de gel
m: (güler) aferin lan leb demeden leblebiyi anlamak bu oluyo galiba
ö: git hadi git bekletme kızı, slm söyle
m: tmam kaçtım ben

murat atölyeden çıkar, kendisi bahane uydurmadan ömer beklenen topu ayağına vermiştir diye rahatlamıştır, orman yolunu tutar

yasemin defne nihan sinan gelmişlerdir ve hazirlığa başlamışlardır etrafı düzenliyolardır, murat gelir

m: kolay gelsin gençler
d: hoşgeldin abi, bulmuşsun yolu, ne uydurdun ömere
m: aslında bişey uydurmadım defne
d: anlamadım
m: senle msjlaşırken ömer sordu yasemin mi dedi, topu ayağıma gönderdi
d: (güler) sende gole çevirdin tabi bunu kullanıp
m: (güler) aynen öyle çok kolay oldu
d: abi ya boyum yetmiyo şu süsü asar mısın sen
m: tabi tabi in sen ben hallederim

herkes bi işin ucundan tutmuştur, defne ömeri arar çağırmak için

ö: efendim aşkım bişey mi oldu
d: evet ömer gelmen gerekiyo acil olarak
ö: (panik yapar) iyi misin ne oldu evde misin
d: orman yolundayım
ö: hangi orman yolu, bizm tepenin ordaki mi, ne işin var orada
d: ömer sakin ol, hava almaya çıktım, orman yolunun girişindeym, ayağımı burktum ağaç dalı yırttı bacağımı, gelebilir misin
ö: iyi misin defne ben geliyorum hemen
d: sen gelene kdar idare ederim acil gel
ö: ah defne ah geliyorum hemen (der ve çat diye kapatır tlfu kızın yüzüne)
d: ah ömer ah telaş yaptı yüzüme kapattı şapşal sevgilim

bu konuştuklarına sinan kulak misafiri olmuştur

si: var ya helal olsun ha korkulur valla siz kızlardan
d: (güler) ne yapayım sinan böyle yapmak geldi aklıma
si: ömerin aklı çıkmıştır valla defne
d: daha iyi işte bi an önce gelir, hem bacağım kötü durumda (göz kırpar)
si: (güler) korkulur sizden, hadi o zaman hemen son dokunuşları halledelim şimdi burda biter ömer
d: tamam

son dokunuşları hallederler pasta mum süsler ortam hazırdır, tek eksk ömerdir herkes ömeri bekliyodur, ve beklenen ömer gelir :) nefes nefesedir

ö: (defneyi ayakta görünce şaşırır) daha bişey diyemeden herkes hep bir ağızdan iyi ki doğdun ömer seramonisini söylerler, şaırmıştır ömer, çünhü doğumgünü oladuğunu tamamen unutmuştur, defne yanına gelir, elleriden tutar

d: iyi ki doğdun aşkım, iyi ki doğdun ve girdin hayatıma (uzanıp dudağının kenarından öper ömeri)

arka taraftan herkes alkışlar hepsi 32 diş birden sırıtıyolardır gördükleri manzara karşısında

ö: (defneye sıkıca sarılır) çok tşk ederim defnem çok şaşırdım ne zaan organize ettin nasıl öğrendin tamamen unutmuştum valla ben
d: abin söyledi aşkım, geçen gün
ö: bi dk geçen gün derken, fırınn önünde olan mı, (jeton düşer) tabi ya bunun için buluşmuştunuz ve gizlediniz benden
d: (güler) aynen öyle aşkım
ö: (defneye sarılır ve koklayarak öper saçını) seni seviyorum, iyi ki varsın defnem

diğerleri yanlarına gelirler ve tek tek ömeri kutlarlar ,tarif edilemez şekilde mutludur, pastalar kesilir meyve suları içilir, sıra hediyelere gelmiştir, herkes verir, en son defne verir

ömer bütün hediyeleri açar, sinanın neden nihanı bahne ettiğini, muratın yasemini bahane ettiğini herşeyi anlamıştır, bu sırada en son hediyeyi defne vermiştir, hediyeyi açmasıyla şaşırması bir olmuştur, karşısında resmen ikisinin canlıymış gibi beraber portresini görür, portrede defnenin eli ömerin yüzündedir, ömerin de gözleri çok anlamlı bakıyodur..

ö: defne bu muhteşem olmuş,harika olmuş, sen ne yapmışsın böyle
d: beğendin mi aşkım
ö: çok beğendim o kadar beğendim ki dicek bişey bulamıyorum , sen var ya sen, sen iyi ki varsın çok tşk ederim (sarılır defneye)

ömerin sevinçten ve mutluluktan o sırada defneyi kucaklayıp kendi etrafında döndürmek gelir, ve yapar (dizinin final bölümünde defnenin hamile haberini öğrenince ömerin verdiği tepkidir bu)

sonra hep beraber güler eğlenirler , sohbetin eğlencenin dibine vururlar.. hayat bu gençleri bir araya getirerek bu kasabada toplamıştır ve temelleri çok sağlam, çok sıkı ve bi ömür boyu beraberliği de beraberinde getirmiştir..

Kiralık Aşk

22-02-2017

( kader ) senaryosu devam

nurdan nedim ümit , nurdanı karşıladıktan sonra havaalanından çıkarlar , nurdan köfte ekmek seviyo diye sahil kıyısına köfte ekmek yemeye götürürler bi masaya otururlar, hava hafif serindir, sahil kıyısıda olunca nurdan biraz üşür gibi olur, içi geçer, nedim farkeder

ne: üşüdün mü
nu: evet biraz ama hava çok güzel , özlemişim buraları
ne: (üzerindeki ince hırkayı çıkarır nurdana verir) al bakalım bunu giy
nu: hiç değişmemişsin nedim
ne: sende öyle
nu: (alır üzerine geçirir hırkayı) tşk ederim
ne: rica ederim
ü: ee köfte ekmek yiyoruz o zaman
nu: cansınız siz ya nasılda bilirler neyi sevdiğimi
ü: biliriz tabi kızım bilmesek ayıp
ne: ben alıp geleyim o zaman

nedim siparişleri almaya gider, nurdan cin gibidir ve dikkatini çekmiştir nedimin halleri

nu: ümit bişey soracam
ü: sor bakalım zor olmasın (gülümser)
nu: cıvıtma ümit (gülümser)
ü: tmm tmm sor
nu: nedim iyi mi
ü: iyi ne oldu ki
nu: yok be ümit öyle değil, bana karşı yani
ü: sana olan duygularını mı söylüyosun
nu: aynen
ü: hala aynı , hatta gün geçtikçe içinde büyütmüş seni
nu: tahmin ediyodum, bu yüzden il dışındayken hiç konuşmadım geri çektim kendimi
ü: yanlış yaptın
nu: anlamadım
ü: adım atmasan bile geri çekmeseydin keşke, nedimi tanıyosun sende
nu: öyle de ne bilim, yıllardan beri arkadaşız, düğüm oldum bende
ü: neyden korkuyosun nurdan
nu: kendimi ona kaptırmaktan, duygularımı frenleyememekten
ü: neden
nu: ne bilim, nedim zor adam bilirsin, yıkılmayan tabuları var
ü: tmm da sevgi bunların üstesinden gelir emin ol
nu: öyle de ne bilim
ü: bak nurdan yetişkin insanlarız aldığımız krarlar yanlış olsa bile birimiz düzeltiriz o yanlışı, o yuzden içindeki kafandaki şüpheleri at bence
nu: öyle mi diyosun
ü: evet, ileride pişmanlık yaşayabilirsin, keşkede şans verseydim dememek için bence bi düşün
nu: tmm ben bunun üstüne bi yatayım bi düşüneyim o zaman
ü: aynen, ve korkma ben senin yanındayım, ille de nedimle ol demiyorum yanlış anlama fikrimi söylüyorum sadece
nu: biliyorum ümit yanlış anlamam seni, tmm bi düşüneyim ben

o sırada nedim köfteleri almıştır ve masaya gelir

ne: (nurdana uzatır) buyurun bayan afiyet olsun
nu: (gülümser) tşk ederim beyefendi
ne: rica ederim , (ümitinde köftesini verir)
ü: saol kardeşim
ne: afiyet olsun dostum
ne: ee nurdan anlat bakalım neler yaptın orada
nu: bişey yapmadım kendimi geliştirmeye gittim kalite kontrol için , geliştirdim sizleride özledim geldim
ne: iyi yaptın valla
nu: sizler neler yaptınız
ne: bildiğin gibi işte, bende bişey yok ama ümitte var bişeyler
nu: (ümite döner) ne diyo nedim ümit
ne: yeni yelkenler, ufuklar falan
ü: (nedimin koluna vurur)
nu: nasıl yani, yoksa ümit sen..
ü: evet nurdan
nu: ciddi misin nasıl oldu anlat çabuk kim bu kız neyin nesi adı ne
ne: olum ben boşuna demiyorum cin gibi bu kız diye (gülümser)
ü: adı zeynep, çok hanımefendi saygılı, saf sade bi güzelliği var
nu: vay be birileri gönlünü kaptırmış anlaşılan (gülümser)
ü: öyle oldu
nu: peki duygular karşılıklı mı
ü: evet, iki insan aynı anda aynı yöne aynı hislerle akıyo işte
nu: vay be, çok sevindim ümit tanıştıracaksın benide demi
ü: tabi ki, bi bayan gözüyle bi de sen bak bakalım
nu: benden onay almazsa olmaz bu iş ona göre (gülümser)
ü: (güler) delisin sen
nu: öyleyim valla, bitane can dostum var layık olmalı ona o kadar
ne: işte budur, aferin kız nurdan
nu: öyle nedim biz üçümüz iyiyiz böyle
ü: seviyorum sizi ya , tabi zeynebide
nu: kalkın hadi tanışmaya gidiyoruz hadi ümit
ü: kızım ne acelen var otur tanıştırırım sonra
nu: hadi ümit merak ettim
ü: iyi öyle olsun madem

kalkarlar yolda giderken

ü: o zaman pastaneye uğrayalım oradadır
nu: pastanedemi çalışıyo
ü: evet dayısıyla beraber, bende bazen yardıma gidiyorum
nu: anladım, gidelim bakalım şu pastaneye

üçü beraber pastaneye girerler, nurdanın gözü zeynebe takılır, raflara pastaları dizmekle meşguldür

nu: (içinden) ümitin dediği kadar varmış kız , bi de ben tanıyayım bakayım

zeynep üst rafa boyu yetişemediği için zorlanır, ümit koşar hemen

ü: yardım edebilir miyim güzel bayan
z: aa hoşgeldin ümit
ü: hoşbulduk aşkım dur ben koyayım (yardım eder zeynebe)
z: sağol aşkım
ü: bi öpücüğü hakettim bence
z: aman hemende öpücük iste
ü: isterim tabi
z: öyle olsun bakalım (der ve ümiti yanağından öper)

bu sırada kapıda duran nedimle nurdanı görür , az önceki öpücüğü görmüşleridir diye utanır, nurdanla nedim görmüşlerdir gülümsüyolardır, zeynep hemn kendine gelir yanlarına gider

z: (nedimi tanır, ümit önceden tanıştırmıştır) hoşgeldiniz, ne istemiştiniz
nu: (gülümser) masum bi öpücük..
z: (utanır kafasını önüne eğer) kusura bakmayın lütfen çok özür dilerim
nu: (hala gülümsüyodur) estağfurullah ne kusuru
z: ( nedime döner ve tekrar sorar) nasıl yardımcı olabilirim
ne: seni nurdanla tanıştırmaya geldik zeynep
z: (elini uzatır) tanışalım tabi, zeynep bende
nu: (elini uzatır) memnun oldum zeynep, ümitin anlattığı kadar varmışsın
z: siz ümitle nerden tanışıyosunuz acaba
ü: (araya girer) aşkım, nurdan nedim ben yıllardan beri yakın arkadaşız, hatta dost, kardeş, nurdan il dışındaydı bugun geldi, seni anlattım tanışmak istedi
z: aa öyle mi , yani kıskanmamı gerektirecek bişey yok
ü: (güler) yok aşkım yok
nu: (güler) emin ol yok zeynep, hatta içimden bi ses senle iyi anlaşacağımızı söylüyo
z: öyle olsun bakalım, o zaman buyurun şöyle masaya geçelim ben içecek bişeyler getireyim olur mu
nu: harika olur zeynep

masaya geçerler, zeynepte tezgahın arkasına geçer içecek bişeyler hazırlıyodur, ümit yanına gelir

ü: nurdanı çok severim zeynep, herşeyimi bilir herşeyimde yanımdaydı nedimle beraber, yanlış anlaşılma olmasın diye senle tanıştırmaya getirdim
z: iyi yaptın aşkım tşk ederim, sevdim nurdanı içim ısındı gibi
ü: sevindim ısınmana, çünkü ikinizde önemlisiniz benim için
z: ben şu bardakları doldurayım
ü: profiterol var demi
z: evet şurda bak (gösterir eliyle)
ü: benden sana ipucu, nurdan profiterolü çok sever
z: anlaşıldı tmm dır (güler)
ü: ben yanlarına geçeyim aşkım
z: tmm bende hazırlayayım getiriyorum

ümit masaya geçer, az sonra zeynep içecekleri ve profiterolü getirir

z: buyurun bakalım (der ve içecekleri dağıtır, nurdanın önüne özenerektatlıyı koyar
nu: (şaşırır) aa zeynep, sen nerden biliyosun
z: (gülümser, ümite bakar) istihbarat sağlam diyelim
nu: (ümite bakar) ah ümit ah
z: afiyet olsun
nu: tşk ederim gel otur sende işin yoksa
z: şimdilik yok, (ümitin yanına sandalye çeker)
ne: ee zeynep işler nasıl gidiyo
z: güzel gidiyo nedim , dayımla birlikte yürütüyoruz işte
ne: ohh iyi iyi

nu: (zeynebi süzüyodur, doğal güzelliği ve kibarlığı, samimiyeti hoşuna gitmiştir, çok sevmiştir zeynebi)
nu: ee zeynep anlat bakalım
z: ee si burada çalışıyorum dayımla, ümitte bazen yardıma geliyo sağolsun
nu: yardımseverdir bizimki bilirim, ümit doğru seçim yapmış bakıyorum da
z: nasıl anlamadım
nu (güler) seni seçmekle doğru yapmış diyorum
z: böyle düşünmenize sevindim
nu: sen de lütfen
z: peki (gülümser)
ü: ikinizin iyi anlaşacağından eminin

zeyneple nurdan birbirine bakar ve gülümserler..

ne: hadi biz kalkalım sende işinden olma zeynep

o sırada kader gelir dükkana , boya küpü olmuştur yine, nurdan iğreti bi gözle bakar kadere, kader içeri girer

ka: kolay gelsin ümit

direk ümitle muhatap olmasını nurdanın dikkatini çekmiştir, sinir olmuştur , ümitten önce cevap verir

nu: (iğneleyici ses tonuyla) saol
ka: ben ümite söylemiştim ama
nu: tmm ha o ha ben farketmez
ka: sizle muhatap olma hakkını verdiğimi hatırlamıyorum
nu: öyle mi, bende bu kadar kişi varken tek ümite yönlenmeni anlayamıyorum nedense

ümit, zeynep, nedim, ortamın gerildiğini farkederler, zeynep araya girer

z: tmm bayanlar sakin olalım, (kadere bakar) buyurun
ka: istemez saol, (nurdana bakar) iştahım kesildi de
nu: isabet olmuş

ümit müdahale eder, masanın altından kolunu tutar nurdanın

ü: sakin ol
nu: ne sakin olacam ümit kız bak ya
z: (farkeder durumu, kadere bakar) bi isteğiniz varsa yardımcı olayım, yoksada kusura bakmayın işim varda biraz
ka: kolay gelsin size (der ve çıkarken nurdana ters bakış atar)

nurdan ümite sorar

nu: kim bu densiz
ü: bu mahallede işte , belalı bi tip
nu: senin belalın anlaşılan
ü: aman boşver nurdan, hadi kalkalım
nu: siz önden gidin nedimle, ben zeyneple kalayım biraz daha
ne: o neden
nu: öyle gerekiyo diyelim
ü: peki öyle olsun

ümitle nedim çıkarlar, nurdan zeynebin yanına gelir

nu: o kız kimdi zeynep, tanıyo gibiydin
z: tanıyorum, üniversite okuyo burada, biraz rahat bi kız
nu: baya rahat
z: şey, ümitten hoşlanıyo
nu: bi ilgisi olduğu belli, bizimki pas vermez böylelerine rahat ol
z: vermiyo zaten tşk ederim rahatım
nu: bi ara buluşalım olur mu iyice tanıyalım birbirimizi ben sevdim seni, ümiti çekiştiririz biraz (gülümser)
z: (gülümsr) olur tabi bende sevdim tmm çekiştiririz
nu: tmm o zaman ben gideyim seni de meşgul etmeyeyim
z: estağfurullah , çok memnun oldum tekrar
nu: bende, kolay gelsin görüşürüz
z: tşk ederim görüşürüz

nedimle ümit önden gidiyolardır aralarında konuşurlar

ne: gördün demi nurdanı, nasıl öne atıldı hemen o kıza karşı
ü: o da kız olduğu için niyetini anladı tabi hemen kaderin
ne: aynen, bu arada iyi oldu zeyneple tanışmaları
ü: evet, iyi de anlaştılar, bu durum mutlu etti beni
ne: niye anlaşmasınlar olum, ikiside seviyo seni, ikiside özünde iyi kızlar
ü: aynen kardeşim

arkadan nurdan gelir yetişir bizmkilere

nu: gençler yetiştim
ne: seni konuşuyoduk
nu: beni mi
ne: evet, o kıza karşı davranışını
nu: o kıza bi irrite oldum, ne o öyle girince direk ümitle muhatap olma falan, yedirir miyim ben dostumu öyle paçozlara
ne: ne kızsın be nurdan
nu: aynısı senin içinde geçerli, ben varken o tipler sizin yanınıza yaklaşırken iki kere düşünmeli
ne: helal kız sana
ü: (güler) cansın sen
nu: artık ben eve geçeyim
ü: burdan gitmeden önceki evin mi, duruyo mu o hala
nu: duruyo tabi
ne: tozdan kirden ölüyodur ev
nu: beyler oldu mu şimdi, sizce ben bunu düşünmedim mi
ne: (güler) pardon
ü: hallettin yani evi
nu: tabi ki ümit
ü: ee iyi bakalım o zaman seni evine bırakalım bizde fabrikaya geçelim
nu: siz hiç yorulmayın beyler direk fabrikaya geçin ben eve giderim
ne: olur mu öyle şey hiç
nu: olur olur, bilmediğim yer değil burası, hadi bakalım ısrar yok beyler
ne: iyi öyle olsun bakalım

nurdan bizimkilerden ayrılır evin yolunu tutar, nedimle ümitte fabirkaya geçerler..


zeynep işlerine kaldığı yerden devam ediyodur, dayısı gelir

ha: kızım kolay gelsin
z: sağol dayı nerelrdeydin
ha: geçen gün hazırladığın listeyi tamamlamaya gittim
z: (dayısının eline uzanır) alayım poşetleri
ha: saol kızım ben götürürüm arka tarafa sen işine bak
z: peki

biraz sonra hakkı zeynebe seslenir

ha: zeynep
z: efendim dayı
ha: yolda gelirken bizimkileri görür gibi oldum nedimle ümiti
z: evet dayı burdalardı az önce
ha: yanlarındaki nurdandı galiba
z: sen tanıyon mu fayı
ha: evet kızım üçü iyi arkadaşlardır, sıkı dosttur
z: tanıştım nurdanla sevdim
ha: dobra kızdır nurdan çok cengaverdir
z: (kaderle nurdanın konuşması gelir aklına) evet öyle birine benziyo
ha: iyi anlaşacağınızı düşünüyorum
z: bende öyle düşünüyorum dayıcım, sen yerleştirdin mi malzemeleri
ha: az kaldı biter birazdan
z: tmm dayı

zeynep kapının önüne çıkar, temiz havayı ciğerlerine doldurur, gün boyu içeride durmaktan sıkılmıştır, biraz havaiyi gelecektir, o sırada ileride köşede bi kuş görür, yaralanmıştır ağacın dibine düşmüştür, hemen yanına gider

kuşun kanadı kırılmıştır, biraz çekinerekte olsa eline alır konuşur

z: kanadın mı kırıldı senin , gel bakalım pansuman yapalım iyileş, ne tatlısın sen böyle

dükkana gider dayısına seslenir

z: dayı bi bakabilir misin

hakkı içeriden gelir, zeynebin elindeki kuşu görür

ha: kızım o ne
z: kanadı kırılmış dayı, ağacın dibine düşmüştü bende aldım getirdim
ha: iyi yaptın kızım pansuman etmek gerekirde nasıl yapacağız, ters bişey yapmayalım
z: yakınlarda bi yerde veteriner var mı
ha: var kızım dur bende geleyim tek gitme
z: ben götürürüm dayı sen yeri tarif et

hakkı yeri tarif eder, zeynep kuşu veterinere götürür

adam: hoşgeldiniz
z: hoşbulduk, şey kuşun kanadı kırılmış, bende ne yapayım bilemedim size getirdim
adam: çok iyi yapmışsınız, alayım ben onu
z: (kuşu adamın eline verir)

adam kuşu pansuman eder, gerekli işlemleri yapar, zeynebe verir

z: ben ne yapayım şimdi bunu
adam: (gülümser) burda kalsın isterseniz
z: olur tabi, hatta siz daha iyi bilirsiniz ben pek anlamam
adam: tmm, bu arada tşk ederim
z: ne için
adam: bu devirde böyle merhametli kişiler çok az kaldı, sen iyi bi kıza benziyosun, orda bırakmadın aldın getirdin
z: saolun çok tşk ederim, kuş size emanet o zaman
adam: tamam
z: saolun iyi günler, kolay gelsin
adam: tşk ederim iyi günler

zeynep rahatlamıştır ve bi canlıyı sağlığına kavuşturduğu için mutludur, veterinerden çıkar ve pastaneye doğru yol alır..

Kiralık Aşk

20-02-2017

sahil kasabası 41. bölüm

herkes mutluluk içinde evlerine dağılmıştır, yasemin de eve gelmiştir annesinin uyuduğunu görür, ve yavaşça üzerini örterken annesi uyanır

anne: kızım geldin mi
ya: geldim annecim uyuyakalmışsın burada
an: seni bekliyodum kızım geç kaldın
ya: evet annem haklısın ama geldim iyiyim merak etme
an: neler yaptın nasıl geçti günün
ya: çok güzeldi annecim barınak yaptık arkadaşlarla ,bi çok hayvanı yuva sahibi yaprtık
an: köpekleride mi (kızının korktuğunu biliyodur)
ya: (güler) evet onlarıda, hatta sana şaşıracağın bişey söylim mi
an: tabi evladım
ya: ben artık köpeklerden korkmuyorum , yaklaşabiliyorum onlara
an: gerçekten mi
ya: evet annecim korkumu yendim
an: tek başına mı
ya: (annesiden hiçbişey saklamamıştır bu zamana kadar) şu geçen gün gelen çocuk vardı ya
an: kızım bi kaç kişi geldi hangisini diyosun
ya:annecim hatta sen kolunu ovalıyodun ben kapıda bırakıp yanına koştum
an: ha evet hatırladım
ya: işte o sağolsun yardımcı oldu, (kafasını önüne eğer) iyi birisi o
an: sen kafanı önüne eğdiğine göre.. (gülümser)
ya: yok annem öyle bişey değil yani şimdilik değil
an: yanı ileride olabilir diyosun kızım
ya: hayırlısı annem, ama iyi biri o sağolsun
an: öbür çocukta ilk başta böyleydi, bak ne oldu sonunda
ya: bu öyle biri değil annecim ama dikkat edecem söz veriyorum
an: peki kızım , bende sevdim efendi saygılı çocuk
ya: (annesinin elini tutuar) sultanım senin fikirlerin önmli benim için, senin rızanın olmadığı hiçbişeyi yapmam ben
an: canım kızım benim iyi ki doğurmuşum seni
ya: canım annem benim iyi ki doğurmuşsun benim annem olmuşsun (sarılır)
an: (sarılır)
ya: hadi kalk yatağına götüreyim seni orada rahat rahat yat

yasemin annesinin koluna girer ve tutarak yavaşça odasına götürür, yatırır, odanın ışığınıda kapatır ve sessizce çıkar kendi yatağına geçer..

ömerde yatmıştır ama uyumamıştır, defneyi düşünüyodur

ö: bugün neydi tlfda öyle , vay defne vay resmen hoşuna gitti beni tlfda zorlamak,gösterecem ben ona (gülümser) seviyorum bu kızı, tatlı defnem benim, yarın bişeyler yapsak ama ne, neyse sabah olsunda bakarız artık..

sabah olmuştur mis gibi bi hava vardır dışarıda, tam pikniğe gidilecek havadır, defne uyanmıştır , gerinir ve yataktan kalkar elini yüzünü yıkar üstünü giyinir aşağı iner , halasını göremez, evin heryerinde arar ama bulamaz , gelir heralde birazdan der , o sırada tlf u çalar murat arıyodur, ama ömerin tlfundan :)

defne açar tlf u

d: söyle aşkım, söyle bitanem, günaydın canım
m: (güler)
d: güldürdüm seni sabah sabah ne güzel
m: ee defne benim murat
d: (çok utanmıştır bi süre bişey diyemez)
m: defne alo, orda mısın
d: bu burdayım, şey , kusura bakma abi beni ömer, öö mer arayınca, şey ettim ben, o sandım
m: (gülüyodur) e farkettim çok mu seviyosun ömeri
d: şey evet
m: belli oluyo, ben şey dicektim, bugün fırsatın varsa buluşabilir miyiz
d: ne oldu ki abi
m: kötü bişey yok, ömerden gizli arıyorum odasında şu an
d: buluşalım abi de ömer kızmasın
m: saklayabilir misin bunu ömerden
d: abi korkuyorum kötü bişey değil demi
m: yok yok sadece işbirliği yapacağız senle
d: ömere karşı mı
m: evet, bu konuda konuşmak istiyorum
d: tmm abi inşallah yakalanmayız
m: merak etme sen, fırının önünde buluşalım mı bi saat sonra
d: tmm abi orda görüşürüz
m: tmm saol

ömer iner aşağı ve muratın elinde tlfunu görür

ö: abi napıyosun o tlf la
m: olum sinyal veriyodu bende aldım şarja takacaktım sen geldin
ö: masanın üzerinde olacaktı şarj aleti , (eliyle işaret eder) dur ben takayım
m: tmm al bakalım, yicek bişeyler hazırladım ben de hazılanayım çıkacam birazdan
ö:atölyeye gelmeyecek misin
m: işim var onu halledip gelirim ben koçum
ö: peki abi

murat hazırlanır dışarı çıkar fırının önüne gider çok beklemeden defne gelir

m: slm defne
d: slm abi hayırdır
m: (güler) hayır hayır , şerle işimiz olmaz bizim
d: demek ömerin arkasından iş çevireceğiz (gülümser)
m: (gülümser) evet yardımına ihtiyacım var
d: ne yapacağız
m: yarın ömerin doğumgünü
d: gerçekten mi
m: evet söylemedi mi sana
d: hayır abi hiç konusu olmadı ki aramızda
m: anladım, buraları sen daha iyi bilirsin, diyorum ki hava güzel zaten, piknik gibi bişey organize etsek sinanı yasemini nihanı çağırsak, senin bildiğin yerler vardır

defne bi an düşünür, ömerle beraber gittikleri tepede yol üzerinde küçük bi ormanlık vardır , orası gayet uygundur

d: var bildiğim bi yer abi, demek buymuş, bende ne sandım ya
m: bu tabi defne , var mısın
d: tabi ki varım
m: (elini uzatır) anlaştık o zaman
d: (karşılık verir) anlaştık
m: sen sizinkilere haber verirsin demi
d: o iş bende merak etme
m: tmm haberleşiriz o zaman , şu yeri bi banada söyle bakayım
d: (detaylı şekilde yeri tarif eder)
m: tmm anladım orada görüşürüz o zaman
d: tmm abi, bulamayacak gibi olursan ara beni, numaramı vereyim sana hatta kaydet

murat defnenin numarasını kaydeder

d: böylece ömerden gizli aramana gerek kalmaz (güler)
m: (güler) aynen
d: görüşürüz abi
m: tmm


seyit yoldan geçiyodur ve muratla defneyi gülerek konuşurken görür , direk atölyeye gider sinan gelmemiştir daha , ömere söyleyip aralarını bozmaya çalışacaktır

se: slm
ö: ne işin var burda lan
se: olum uyuyosun sen burda, millet işi pişiriyo
ö: ne diyosun lan açık konuş
se: defne diyorum abinle gayet samimilerdi diyorum
ö: abimle defne mi
se: evet, olum abin defneyi götürüyo haberin yok, sende burda çalış yazık
ö: (seyitin yakasına yapışır) o nasıl laf lan öyle, götürmek ne demek, düzgün konuş
se: bana kızana kadar abinle konuş o sevgilin ayartmıştır abini ...
ö: (seyit lafını tamamlayamadan ömer yumruğu indirir seyite) düzgün konuş lan, biri abim biri sevdiğim kız, ikisinede güvenirim, amacına ulaşamayacaksın seyit
se: göreceğiz, benden demesi
ö: bas git lan hala konuşuyo, elimden kaza çıkacak

seyit atölyeden çıkarken murat görür, kaşı patlamıştır seyitin , direk içeri girer, ömer elini ovalıyodur

m: olum ne oldu, çocuğu dağıtmışsın yüzünü
ö: pislik herif ya sinirimi bozdu
m: ne dedi
ö: yolda senle defneyi görmüş samimiymişsiniz sen götürüyomuşsun defneyi, seni ayartmış defne falan

m: (seyitin amacını anlamıştır, ömerin lafını bitirmesini beklemeden koşar seyiti -yakalar, okkalı bi yumrukta o indirir

se: (sendeler) ne oluyo lan
m: olum manyak mısın sen amacın ne lan aramızı bozmak mı ömerle , yoksa defneylemi arasını bozman
se: (pis pis güler) ikiside
m: (yakasına yapışır) bas git seyit başımı belaya sokma
se: tmm be gittik , abisi bi arıza, kendisi bi arıza

seyit gider, muratta ömerin yanına gider

m: iyi misin sen
ö: iyiyim, sen defneyle mi buluştun

m: (ömerle arasının kötü olmasını istemez yalan söylemez, ama durumu da anlatmaz)
m: evet de buluşmadım denk geldik yolda
ö: öyle mi
m: evet koçum fırından ekmek alacakmış denk gelince tokalaştık konuştuk ayaküstü
ö: o it herif de geldi neler neler dedi bana
m: boşver onu, amacı belli
ö: ben sanada defneyede güveniyorum
m: güven tabi olum bi an bile şüpheye düşersen çok üzülürüm emin ol defnede üzülür
ö: tmm abi, (elini görür) sen iyi misin asıl
m: iyiyim iyiyim ileri geri konuşunca dayanamadım ne belalı bi tip lan bu
ö: öyle abi, neyse ki tek değilim sen varsın artık (omuzuna vurur)

ikiside gülerler ve çalışırlar birlik içinde

defne fırına kadar gitmişken ekmek de almıştır, eve geldiğinde halasını mutfakta görür

d: nerdesin hala ya göremedim sabah
ha: yan komşuya gittim kızım, unla yumurta aldım biraz
d: bakkaldan alırdık hala
ha: yavrum uyuyodun uyandırmak istemedim komşu daha yakın bakkaldan
d: peki halacım ekmek aldım bende
ha: iyi yaptın kızım gel yardım et bana o zaman

defne ile halası beraber kahvaltı hazırlarlar, ve huzur içinde kahvaltılarını yaparlar, defne halasına haber verir hazırlanır ve evden çıkar nihana gider , nihan açar kapıyı

ni: hoşgeldin defne gel gir içeri
d: hoşbulduk nihanım

içeri girerler

ni: hayırdır
d: yarın ömerin doğumgünü
n sahi mi , ee var mı bi planın
d: var, ömerin abisiyle görüştüm havalarda güzel , bildiğim bi yer var bana yardım etmelisin hazırlıklarda
ni: tabi ederim
d: abin yok mu
ni: gelir şimdi, odasındaydı
d: sinan sen ben murat yasemin hepimiz yapalım istiyorum, murat abi de böyle düşünüyo

o sırada sinan gelir

si: slm defne naber
d: iyiydir sinan gel otur bi fikrim var
s: ne fikri
d: (durumu anlatır)
si: tabi ki yardım ederiz o benim kardeşim defne
d: tmm o zaman ben yaseminede söyleyeyim o zaman
si: tmm defne, yer neresi peki
d: (yeri tarif eder)
si: tmm biliyoruz orayı, yarın öğlen buluşalım hepimiz orada o zaman
d: tmm dır anlaştık ben kalkayım yaseminede haber vereyim
si: tmm görüşürüz o zaman
ni: geçitreyim ben seni kapıya kadar

kapıya gelirler

ni: senin özel olarak var mı bi planın (göz kırpar ve güler)
d: (güler) var bişeyler ama dur bakalım bu akşam hazırlıcam
ni: ee iyi bakalım
d: görüşürüz yarın
ni: tmm kanka

defne yasemine gider, yolda giderken ömere ne hediye hazırlayabilirim özel bişeyler olmalı der, bi süre düşünür ve aklına gelir, ikisinin beraber resmini çizmek.. bu sırada yasemine gelmiştir, kapıyı yasemin açar

ya: aa hoşgeldin defne
d: hoşbulduk canım (öpüşürler)
ya: gel içeri geç
d: yok girmeyeyim zamanım yok fazla, bişey söylemek için geldim
ya: dinliyorum
d: (durumu anlatır)
ya: ben çok severim defne böyle hazırlıkları, çok eğlenceli
d: o zaman bizlesin (gülümser)
ya: (gülümser) tabi ki, ama yeri bilmiyorum ben malesef
d: bizimkiler oraya gidecekler, seni öğlen ben alırım evden beraber geçeriz olur mu
ya: tmm anlaştık
d: tamam görüşürüz o zaman
ya: görüşürüz canım

defne evin yolunu tutar, bi an önce başlaması gerekiyodur ki yarına ancak yetişsin, eve gelir halasıyla kısa süre konuşurlar odasına çıkar , işe koyulur, önce malzemeleri hazırlar ve kağıdı koyar önüne, başlar ömerle kendisini çizmeye, ömeri daha rahat çiziyodur, daha önceden kendi portresini çizmediği için baya zorlanır ve aynada kendine bakarak çizmeye çalışır.. tam yoğunlaşmışken ömer arar

d: aşkım
ö: defnem , nasılsın tatlı sevgilim
d: iyiyim aşkım evdeyim oturuyorum sen napıyosun
ö: iyiyim bende abimle çalışıyoruz işte, bi sesini duyayım dedim
d: oyy aşkım benim kolay gelsin iyi yaptın

o sırada defnenin tlfuna msj gelir, murat göndermiştir

( sabah seyit ömere senle beni gördüğünü buluştuğumuzu söylemiş, ömerde bana sordu, yolda denk geldik ekmek alıyodu konuştuk öyle dedim bozuntuya verme çakmasın durumu ;) )

defne msj ı okur

ö: defne orda mısın aşkım
d: bu burdayım hayatım ses gitti galiba
ö: defnem abimle denk gelmişsiniz sabah
d: evet ekmek almaya çıkmıştım, denk geldik
ö: evet defnem öyleymiş, diyorum ki akşam size geleyim hem halnı görürüm hem seni
d: gel tabi aşkım hep beraber otururuz
ö: tmm gülüm akşam görüşürüz

o sırada halası gelir

ha: (seslenir) defne girebilir miyim
d: (tlf da konuştuğu için işaret eder gel der)
ö: (halanın sesini duymuştur, defneden öcünü almak gelir aklına)
d: (ömere) tmm görüşürüz
ö: sakın kapatma , halan mı geldi
d: evet

defne halasından çekindiği için , ömerle mesafeli konuşur

d: kapatayım yine konuşuruz olur mu
ö: kapatırsan konuşmam defnem
d: ama halam geldi

halası işaret eder, konuş kızım beklerim ben der

ö: görüşüyo muyuz akşam aşkım
d: evet
ö: evet ne
d: evet dedim ya
ö: (güler) evet ne dedim , bi kelime daha koysan sonuna
d: evet canım
ö: canım ı kabul etmiyorum (gülüyodur)
d (ömerin amacını anlamıştır) hı hı o da öyle düşünüyo
ö: kim düşünüyo
d: şey işte nihan
ö: sen düşünüyo musun beni aşkım
d: evet canım bende öyle dedim
ö: ne dedin
d: öyle dedim
ö: özlemedin mi beni ben çok özledim seni
d: (öz.. ağzından kaçırmadan lafı toplar) bende dedim kabul etmedi
ö: özledim demezsen kapatmam
d: (terlemiştir, bi sıcak olmuştur, ömeri alenen tehdit eder) bende dedim ki bugünün yarınıda var, gün gelir hesap döner, itinayla intikam alınır dedim
ö: (zevkten 4 köşe olmuştur) sen beni tehdit mi ediyosun şimdi
d: evet canım
ö: sen terledin mi yoksa
d: öyle oldu, ama faturası ağır olacak
ö: (güler) seni yerim ben, tamam ben aldım alacağımı durumu eşitledim geçen gün bana yaptığından sonra
d: (imalı şekilde) görüşürüz
ö: (anlar ve güler) görüşürüz tatlı defnem seni seviyorum
d: aleykumselam söylerim

der ve tlfu kapatır, derin bi nefes koyar ortaya

ha: kızım terledin
d: şey hala sıcak ya hava, bi bunaldım sanki ondandır, sen niye geldin
ha: kızım meyvesuyu sıktım sana içersin diye
d: (halasının ekindeki bardağı daha yeni farkediyodur, tlf konuşması baya zorlamıştır) saol halam zahmet ettin eline sağlık
ha: afiyet olsun kızım, sıcak havada ferahlatır diye düşündüm
d: (uzanıp halasını yanağından öper) cansın sen halacım bitanesin
ha: deli kız seni (der ve güler o da defneyi öper)

hala meyvesuyunu verir ve odadan çıkar..

Kiralık Aşk

17-02-2017

( kader ) senaryosu devam..

artık ümitle zeynep sevgili olmuşlardır ikiside çok mutlu ve huzurludur , bi süre sarılı kalmışlardır zeynep sarılmayı bırakır ,

z: (gülümser) balıkları unuttuk
ü: aa evet, birbirimize daldık böyle oldu
z: evet, ben çok acıktım
ü: yiyelim hadi

akşam saati olduğu için sahil biraz serinlemiştir zeynep hafiften üşüyodur

ü: üşüdün mü
z: evet biraz ama iyiyim hava çok güzel
ü: hmm ne yapabilirim sıcak kalman için
z: (gülümser ve içinden aslında sarılsa ısınırım diye geçirir) bişey yapmana gerek yok ümit rahat ol
ü: (içinden, sarılsam ısıtsam güzel olurda çok mu hızlı ilerlemiş olurum acaba) aslen bi fikrim var ama ne dersin bilmiyorum
z: ne diceğimi bilmen için söylemen gerekir demi
ü: evet orası öyle tabi
z: söyle bakalım cazip bi fikirse neden olmasın
ü: sarılsak diyorum..
z: (gülümser) anlamadım
ü: yani diyorum ki şey, sarılsak ısıtırım aslında seni
z: hmm bi deneyelim belki ısınırım (güler)
ü: (kalkar zeyebin yanına gelir ve bi elini boynuna atar kendine çeker sarılır)
z: sanırım iyi fikir
ü: (güler) iyi tabi

bi süre öylece sarılı halde durup sahili izlerler, tabi ümit zeynebi izliyodur daha çok :)

z: ümit baksana ne güzel manzara, huzur verici
ü: bence benim manzaram daha güzel ve huzur verici
z: (utanır) ya ümit
ü: tamam tamam hadi kalkalım mı eve geç kalma hakkı dayı kızmasın
z: tmm kalkalım , şey şimdilik kimse bilmesin durumu olur mu
ü: sevgili olduğumuzu mu
z: evet
ü: saklayalım diyosun yani
z: evet ama şimdilik
ü: söylesek ya işte
z: lütfen ümit, zamana ihtiyacım var
ü: off zeynep off tmm öyle olsun
z: offlama lütfen (elini tutar) seviyorum seni ben bu yetmez mı şimdilik
ü: şimdilik yeter ama uzamasın lütfen bu süre
z: tmm söz uzamayacak aşkım
ü: ne dedin sen
z: (güler) tmm hadi kalkalım mı
ü: kalkalım aşkım

kalkarlar ve evin yolunu tutarlar, elele yürüyolardır, eve gelmişlerdir, zeyneple ümit vedalaşır ve ayrılırlar , zeynep içeri girer

z: slm dayı ben geldim
ha: hoşgeldin yeğenim nasıl geçti günün
z: (gülümser bişey demez)
ha: (anlar durumu) iyi geçmiş iyi baksana yüzünde güller açıyo
z: dayı ya utandırmasana
ha: tmm tmm ümit eve mi geçti
z: evet dayı beni bıraktı sağolsun , eve geçti
ha: sağolsun kızım
z: dayıcım kusura bakmazsan ben odama çıkayım yoruldum biraz
ha: tmm kızım bende biraz oturur yatarım zaten
z: tmm dayı iyi geceler olsun
ha: saol kızım sanada

zeynep odasına çıkar, ümitde eve gelmiştir odasındadır, tlf u çalar arayan can dostu nedimdir

ü: efendim nedim
n: naber kardeşim
ü: iyidir dostum, dışarıdaydım zeyneple beraberdik odadayım şimdi
n: teklif ettin mi kıza
ü: evet
n: ee ne dedi
ü: olayın çok hızlı geliştiğini döyledi, yavaş yavaş tanıyarak ilerleyelim dedi
n: yani kabul etmedi teklifi
ü: yok kardeşim, geçici süreliğine rafa kaldırdım
n: iyi kardeşim ne diyim hayırlısı olsun doğru demiş zeynep bi yandanda
ü: bende hak verdim zaten ama niyetimin ciddi olduüunuda öğrenmesi iyi oldu
n: evet iyi olmuş, ee şimdi ne durumdasınız
ü: şimdilik kız arkadaşım
n: sevgili oldunuz yani
ü: evet, ileridede yengen olacak inşallah
n: hadi bakalım inşallah, o da düşünüyo mu senle böyle bişey
ü: evet düşünüyo ama şimdi değil
n: iyi bakalım kardeşim
ü: o zaman şimdiden söyleyeyim ilerde evlenince nikah şahidim sensin ona göre
n: deli misin lan tabi olurum o gün gelsinde seve seve olurum
ü. aslan kardeşim benim
n: saol dostum , şey yarın bi hafta oluyo
ü: (nurdanın geleceği aklına gelir) sahi lan daha dün konuşmuştuk ne çabuk geçti
n: öyle
ü: ne hissediyosun
n: düğüm olmuş durumdayım, ama açılmayı düşünüyorum
ü: ee yani böyle olmaz, nereye kadar böyle olacak, söyle kardeşim en azından içinde tutmamış olursun rahatlarsın
n: öyle tabi, söyleyeyim de top benden çıksın, ama ne der bilmiyorum
ü: söylemeden bilemeyiz demi
n: evetde bi tahminin vardır senin az çok
ü: valla nedim ben bişey demeyeyim kardeşim iki yetişkin insansınız oturun konuşun, ama şu kadarını söyleyeyim belki o da boş değildir sana karşı
n: (gözleri parlar) nasıl yani, dur bi dk doğru mu anladım
ü: benden bu kadar kardeşim nasıl anlarsan artık, yarın akşam geliyo kızı karşılamaya gidecez unutma
n: unutmam hiç aklımdan çıkmıyo zaten de, yani ne bilim aylar sonra görünce ne hissederim bilemedim
ü: artık yarın akşam göreceğiz kardeşim, içinden geldiği gibi davran sen
n: tmm dır haberleşiriz yarın
ü: tmm görüşürüz

tlf konuşması biter, ümit nurdanı düşünür, aslında nurdanda bişeyler hissediyodur nedime karşı ama yıllardan beri yakın arkadaşlar birüsü şey paylaştılar şimdi iş başka yöne kayınca nurdanın neden kendini geri çektiğine anlam veriyodur, ama nedimi de anlıyodur, neyse yarın ola hayır ola der ve uyur

sabah olur hava mis gibidir, biraz serindir ama insanın içini ısıtıyodur cıvıl cıvıldır.. zil çalar ümitin annesi kapıyı açar , gelen yakın arkadaşı semadır, kaderinde teyzesidir

anne: aa hoşgeldin sema buyur geç
se: saol bacım (der ve içeri geçer)
an: kahvaltı hazırlıyodum üstüne geldin
se: yardım edeyim bende hani şu geçen gün konuştuğumuz konu var ya
an: evet hatırladım
se: ben kaderide çağırdım gelir birazdan, ümit de hazır evden çıkmamışken diyorum..
an: bu iş hiç içime sinmiyo sema ama dur bakalım neyse
se: rahat ol kız, biz bi tanıştıralımda olmazsa olmaz zaten ısrar etmenin anlamı yok
an: ne bilim ya, neyse öyle olsun bakalım

beraber kahvaltıyı hazırlarken ümit uyanır, elini yüzünü yıkar, bi apırlık hissediyodur iyi hissetmiyodur kendini fazla, elin alnına koyar ateşi vardır biraz, üzerini giyinir saçını düzeltir ve aşağı iner , sema görür ümiti

se: (içinden) ne yakışıklı çocuk maşallah (diye geçirir)
anne: günaydın oğlum
ü: günaydın sultanım (semayı görür) günaydın sema teyze
se: günaydın oğlum nasılsın
ü: iyiyim sen nasılsın sema teyze
se: iyiyim bende saolasın

annesi ümiti iyi olmadığını görür

an: oğlum pek iyi görünmüyosun
ü: bi kırgınlık var üzerimde anne ama iyiyim
an: (elini ümitin alnına koyar) ateşin var biraz, bişeyler ye ilaç vereyim sana
ü: tmm annem


o sırada kapı çalar , gelen kaderdir, annesi ile sema meşguller diye kapıyı ümit açar :) , ümit kaderi kapıda görünce şaşırır, içinden bu kızın ne işi var burda nerden biliyo evi diye geçirir

kaderde şaşırmıştır çünkü ümitin bu evde yaşadığını bilmiyodur, parfümünün kokusu iki metre uzaktan algılanıyodur

ü:(anlamaz bi ifadeyle) şey, hoşgeldin
k: (aynı şekilde) hoşbuldum ümitcim bu ne güzel sürpriz böyle
ü: (iyiden iyiye sinir olmuştur kıza) ya demi ne güzel güzel hiç sorma

o sırada içeriden sema gelir seslere

se: hoşgeldin kader
ka: hoşbulduk teyze

ümit iyice şaşırmıştır, bu kız sema teyzenin yeğenimiymiş , yani kaderin teyzesi, dünya çok küçük gerçekten diye düşünür içinden, sema kaderle ümiti tanıştırır

se: ümite bakarak) bu kader, kader benim yeğenim burada üniversite okuyo, bi süreliğine benle kalmaya geldi
se: (kadere bakarak) bu da ümit , can dostumun oğlu, atölyede çalışıyo, arada bir de pastaneye gidiyo

ka: (elini uzatır yeni tanışıyomuş gibi) memnun oldum
ü: (sema teyzeye ayıp olmasın diye elini uzatır kadere) bende

içeriden ümitin annesi gelir, konuşurlar ve kahvaltı masasına geçerler, ümitle kader karşı karşıya oturmuşlardır, kader sürekli ümiti kesiyodur çaktırmadan, ümit de durumu farketmiştir hiç pas vermeden kahvaltısını yapıyodur

anne: ee kader anlat bakalım sevdin mi buraları
ka: (ümite bakar) evet sevdim, bağlanıyorum yavaş yavaş buraya
an: sevindim kızım
se: kader gittiği yere çok çabuk uyum sağlar
ka: evet öyleyimdir huyum kurusun
an: (ısınamamıştır kadere, sanki bişey itiyodur kaderi) öyle mi
ka: evet

sema ümitin hiç konuşmadığını farkeder,

se: (ümite) ee ümit sen nasılsın oğlum
ü: iyiyim sema teyze nasıl olsun işte
se: ne güzel tesadüf oldu demi böyle, kaderle tanıştınız falan
ü: hı gerçekten öyle oldu (içinden) gelde baa sor o tesadüfü
ka: evet ya iyi oldu iyi

ümit bişey demez, kahvaltı biter sema ile anne mutfağı toparlıyodur, kaderle ümit salona geçmişlerdir,annesini verdiği ilacı içmiştir ümit, biraz rahatsız diye durgundur, konuşmuyodur , kader lafa girer

ka: durgun görünüyosun
ü: iyi hissetmiyorum kendimi
ka: neyin var
ü: bilmiyorum, biraz ateşim var galiba

kader bunu fırsat bilir karşı kanepeden kalkar, ümitin yanına gelir

ka: bi bakayım alnına (elini uzatır)
ü: (anlık olarak geri çeker kendini ve koltukta biraz yana kayar mesafe koyar araya)
ka: ne oldu şimdi
ü: gerek yok ilaç içtim etkisini gösterir birazdan saol yinede
ka: aa daha bişey yapmadım ki
ü: (aklından binbir türlü şey geçer) dedim ya gerek yok saol
ka: (yan tarafa kayar kanepede ve aradaki boşluğu kapatır)
ü: (gidecek yer kalmamıştır kanepede diye bişey yapamaz daha)
ka: (elini ümitin dizine koyar, kısık ve imalı ses tonuyla) ben alırım ateşini istersen..
ü: elini çeker miin lütfen, yakınlaşmazsan da iyi olur
ka: nedenmiş o, (eliyle ümitin dizini iyice kavrar)
ü: bulaşmasın sanada
ka: bırak canım bulaşsın bişey olmaz
ü: edebini takınabilir misin lütfen
ka: ne yapıyorum ki canım ya yardımcı olmaya çalışıyorum
ü: hey allahım ya ( der ve kanepeden kalkar mutfağa geçer annesinin yanına)
ü: annecim
an: söyle oğlum
ü: annem ben çıkıyorum atölyeye geç kalmayayım
an: iyi misin oğlum biraz daha, istersen gitme dinlen
ü: iyiyim annecim kötü olursam hastaneye giderim zaten
an: peki oğlum dikkat et kendine tmm mı aklım sende kalmasın
ü: (annesinin yanağından öper) tmm sultanım

sema araya girer

se: aa nereye gidiyosun ümit kahve yapıyodum içerdik ne güzel, hem kaderde salonda tek kalmasın
ü: başka zaman içeriz sema teyze olur mu, dışarı çıkıp hava alayım bi
se: ama oğlum..
anne: sema ısrar etme lütfen, gitmek istiyo
se: (annenin kulağına fısıldar) ama böyle olmadı ki olmayacaktı yani böyle planlamamıştık
an: (zaten kadere ısınamadığı için oğlunun tarafını tutar) zorla oturtamam ya kocaman çocuk
ü: ben çıkıyorum annecim akşama bişey lazım olursa ararsın
an: tmm evladım
ü: görüşürüz sema teyze
se: ama şey, neyse görüşürüz ümit

ümit kadere bakmadan kapıyı açar ve çıkar evden, atölyeye gitmeden bi pastaneye uğrar, zeynebi göresi gelmiştir, zeynebi göreyim iyi olurum diye düşünür, pastaneye gelmiştir zeynebi göremez

ü: kolay gelsin dayı
ha: saol oğlum hoşgeldin
ü: saol dayı nasılsın işler nasıl
ha: iyi be oğlum nasıl olsun işte, zeyneple çekip çeviriyoruz
ü: sahi zeynep nerede
ha: içeride oğlum eksk malzemelerin listesini çıkarıyo
ü: ben bi ona da bakayım izninle dayı atölyeye geçmeden
ha: tabi ki oğlum

ümit içeri girer, zeynep eksklerin listesini çıkarıyodur, ümit sessizce arkadan gelir ve zeynebin gözlerni kapatır elleriyle, eğilip ufacık bi öpücük kondurur yanağına

z: ümit, napıyosun dayım görecek
ü: görmez merak etme, özledim öpeyim dedim
z:(gülümser) bak bak
ü: ne yapıyosun bakalım
z: eksk malzemelerin listesini çıkarıyorum

zeynebin önündeki kağıtta en üstte şeker yazıyodur, ümit bunu görür

ü: hmm şeker mi eksk
z: evet de tek o değil bak bunlarda var (listeyi gösterir)
ü: aslında şekere gerek yok
z: olur mu ümit, tatlıları nasıl yapacağız olmazsa
ü: tatlıyada gerek yok bence
z: ümit sen ne diyosun anlamıyorum
ü: (güler, zeynebin karşısına oturur) diyorum ki şekerede tatlıyada gerek yok
z: (hala anlamamıştır) ümit sen iyi misin
ü: (güler) iyiyim iyiyim
z: ne gülüyosun ya, söyle ümit çabuk
ü: aşkım sen varsın ya o yeter, şeker neymiş, yapay o, doğalı duruyo karşımda
z: (utanmıştır, gülümser) ümit ya bende diyorum ne diyo bu
ü: çok tatlısın
z: (gülümser) tövbe tövbe
ü: şeker gibisin
z: tmm ümit keser misin artık şunu lütfen (güler)
ü: peki, devam et hadi sen
z: eşşek seni, tamam aklımı karıştırmazsan sevinirim
ü: uslu uslu duracam söz

zeynep listeyi yaparken ümitde zeynebi izliyodur , ümit bi ara elini alnına götürür, ateşi yükselmiştir biraz, zeynep bişeyler olduğunu farkeder

z: ümit, iyi misin aşkım
ü: ateşim var galiba
z: ne zamandan beri böylesin
ü: sabah vardı ama hafifti, şimdi arttı galiba
z: dur bi bakayım (kalkar ümitin yanına gelir elini alnına koyar)
z: biraz var evet ama yüksek değil, dur bi bakayım tekrar (eliyle yanağına dokunur ümitin)
ü: (eliyle zeynebin elini tutar) varsa da geçti şu an
z: (imalı ses tonuyla) ilacın olayım mı senin
ü: (gözleri parlar) ol tabi, benim alcım sensin
z: (gülümser ümiti yanağından öper) bekle beni geliyorum şimdi

dükkandan çıkar ilerideki eczaneden ateş düşürücü toz içecek alır, dükkana gelir, sıcak su yapar ve içine boşaltır paketi, karıştırır ümite götürür

z: al bakalım iç bunu iyi gelir
ü: bu ne aşkım
z: toz içecek, sıcak sıcak içmen lazım
ü: peki, ellerine sağlık
z: rica ederim canım , yorma kendini tmm mı eve git hatta dinlen
ü: eve gitmek istemiyorum (kader gelir aklına)
z: o neden
ü: (belli etmez bişey) senin yanında durursam geçer bence
z: diyosun
ü: hı hı diyorum,
z: iyi öyle olsun, gel bari başını biraz dizime koy
ü: sahi mi
z: ilacın olacam dedim ya tabi sahi
ü: (başını zeynebin dizine koyar bi süre öyle kalır, hiçbişey konuşmazlar)
z: nasıl hissediyosun kendini
ü: iyi gibiyim (kalkar dizinden)
z: dur bi bakayım ateşine (elini alnına koyar) bak gördün mü geçmiş
ü: ilacın oldum diyosun yani
z: eh öyle diyorum
ü: (eğilir boynundan öper zeynebi) sen ne güzel bi ilaçsın öyle, tşk ederim
z: sen ne uslu bi hastasın böyle , rica ederim
ü: ben artık gideyim, hem hakkı dayı şüphelenmesin hemde iş bekler beni
z: tamam canım dikkat lütfen olur mu
ü: tmm aşkım

ümit dükkandan çıkarken, hakkı dayıya hoşçakal der ve dükkana gider, nedim çalışıyodur, ama düşüncelidir, işe kendini veremiyodur, ümit farkeder

ü: düzgün yap düzgün (güler) artık aklın nerdeyse
n: hogeldin, kafam çorba oldu ümit
ü: bi rahat bırak lan kendini, herşey olacağına varır, düşündükçe iyice karışırsın çorba olursun
n: elimde değil, karar verdim, söyleyecem
ü: (elini nedimin omzuna koyar) söyle kardeşim
n: akşama kadar bitirelim şu işleri hadi
ü: tamam

akşama kadar çalışırlar, nurdanın gelmesine bi saat kalmıştır

ü: hadi çıkalım ancak yetişiriz havaalanına
n: tamam

çıkarlar, havaalanına varmışlarıdr, nurdanın uçağının inmesine 5 dk kalmıştır, anons geçerler havaalanından, nedim biraz stres olmuştur

n: gelir şimdi
ü: evet sakin kalmaya çalış
n: zaten güzeldi iyice yaramıştır oralar
ü: (gülümser) göreceğiz artık

ileriden nurdanın geldiğini görürler, elinde valizi vardır çekerek geliyodur, yanlarına gelir

ü: oo kimleri görüyorum kimler gelmiş böyle
nurdan: çok özledim sizi (kocaman sarılırlar ümitle)
ü: nasıl geçti yoculuk , iyi görünüyosun
nu: iyiydi, evet iyiyim sizlerin yanıa geldim memleketime geldim nasıl iyi olmayayaım
ü: demi doğru diyosun, kaçak seni gittin gelmedin daha (güler)
nu: öyle deme ümit geldim işte, bi daha gitmeye niyetim yok valla
ü: gitme zaten, araya hayat girmesin , özlem girmesin

nurdan nedime bakar

ne: (baştan aşağı süzer nurdanı) yaramış oralar sana
nu: (güler sarılırlar nedimle) nedim ya, hiç değişmemişsiniz aynısınız
ne: sende öylesin aynı neşeli canlısın bildiğimiz nurdan işte
nu: beni böyle sevmiyo musunuz siz (güler)
ne: deli misin kız her halinle seviyoruz seni, yoksa yıllardan beri böyle olur muyduk bu dereceye gelr miydik
nu: aynen valla nedim, ne çok özlemişim sizi böyle
ümit: al bizdende o kadar, bu sondu tmm mı gitmek yok daha
nu: yok yok burdayım baş belanız olacam yine (güler)
ne: (ümite bakar) olum bu kıza oralar yaramış şuna bak iyice hareketlenmiş
ü: evet kerdeşim aynen öyle, e hadi gidelim
nu: gidelim bakalım

nurdanın valizini nedim alır, nurdanı aralarına almışlardır havaalanından çıkıyolardır

nu: ohh askerlerimde yanımda daha bişey olmaz bana
ü: deli (güler)
ne: manyak lan bu kız (güler)
nu: siz ikiniz var ya, siz ikiniz iyi ki varsınız
ne: sende
ü: sende iyi ki varsın
ne:(imalı ses tonuyla) tekrar hoşgeldin, ne güzel geldin öyle
nu:(aynı ses tonuyla) tekrar hoşbuldum, sizi özlerim de gelmez miyim
ü: aç mısın
nu: açım valla
ne: (espri yapar) kızım ne zaman doydun ki zaten
nu: (güler) işte bu samimiyeti bu şakalaşmaları çok özlemişim, hemde çok

üçü beraber gülerler ve havaalanından çıkarlar bişeyler yiyecek bi mekana giderler..

Kiralık Aşk

15-02-2017

küçük bi sahil kasabası 40. bölüm

yasemin, murat, defne ve ömer çocuklara yuva buldukları için manevi bi huzurla doludurlar.. yolda ayrılırlar ve murat yasemin eve bırakır, ömerde defneyi bırakır..

yaseminin evinin kapısı önündedirler

murat: güzel bi gündü
ya: evet, çok üzgünüm ama çok ta mutluyum
m: tebrik ederim iyi düşünmüşsün
ya: tşk ederim, (hala muratın koluna girmiş durumdadır)
m: (koluna bakar ve güler, hoşuna gitmiştir)
ya: (farkeder durumu ve hemen çeker kolunu) şey, kusura bakma dalmışım
m: yo yok hiç önemli değil, iyisin demi biraz daha
ya: iyiyim iyiyim, şey ben içeri geçeyim annem de merak etmesin
m: (yaseminin annesinin felç olduğunu hatılrar) sorun olmazsa annene bi geçmiş olsun diyebilir miyim
ya: (beklemiyodur hem şaşaırmıştır hem mutlu olmuştur) tabi tabi buyur gel

kapıyı açar, içeri girerler, annesi tv izliyodur, bi eliylede uyuşuk olan kolunu ovalıyodur, yasemin annesinin yanına koşar hemen

ya: annem, ağrıyo mu uyuştu mu yine, dur ben ovalayayım sen yorulma

murat girişte öyle kalmıştır, yaseminin annesine bu kadar düşkün olduğunu, ilgilendiğini görünce çok sevinmiştir, hayranlıkla ve gıptayla izliyodur

m: (içinden) gelde sevme bu kızı, gelde sevme..

yasemin, annesine koşunca muratı girişte bıraktığını farkeder, yanına gelir

ya: kusura bakma lütfen
m: hiç önemli değil rahat ol

murat yaseminin annesinin yanına gelir elini öper

m: çok geçmiş olsun, nasılsınız
anne: saol oğlum iyiyim tşkederim (yasemine bakar, kim bu çocuk diye)
ya: (hemen araya girer) annecim bu murat, saolsun kapıya kadar bıraktı, seni de görmek istedi
an: memnun oldum oğlum çok saol
m: rica ederim sizler iyi olun başımızda olun hep inşallah

annesinin murata içi ısınır, yasemine bakar

anne: kızım bi çay koysana ayakta kaldı çocuk (eliyle kanepeyi gösterir) otur çocuğum
ya: tabi tabi koyarım şimdi annecim (mutfağa gider)
m: (oturur) saolun
anne: işte böyle çocuğum yıllardan beri böyleyim bu halimize şükür, yasemin olmasaydı yapamazdım
m: eliniz kolunuz gibi olmuş yasemin maşallah
an: evet, allahım herkese böyle evlat nasip etsin
m: allahım herkese sizler gibi annelerde nasip etsin, sizler buyutup bu yaşa getiriyosunuz, sizler öğretiyosunuz herşeyi
an: amin oğlum, sevdim ben seni iyi birine benziyosun
m: (gülümser) tşk ederim, benimde yapabileceğim bişey olursa seve seve yaparım
an: çok saol evladım, ne iyi insanlar var bu kasabada, sabahta kızıl saçlı güzeller güzeli bi kızımız geldi defneymiş adı
m: evet tanırım defneyi, rabbim hepimizin karşısına iyi insanlar çıkarsın
an: amin çocuğum

yasemin çayları getirir, ikram eder

m: ellerine sağlık
ya: afiyet olsun
anne: aferin kızım böyle iyi arkadaşlar bul kendine, seni yolundan çıkaracak değil, yolunu göstercek kişiler olsun
ya: sultanım, dikkat ediyorum sen merak etme
an: öbür çocuğuda gördük bak ne oldu aldattı seni ayrıldınız
m: (yasemini gezdirirken çay bahçesinde otuturuken sorduğunda cevap alamamıştı, şimdi durumu öğrenmiştir)
ya: (anlık olarak murata bakar sonra annesine bakar) annem boşver geçti bitti açmayalım o konuları misafirimizin yanında
an: peki kızım

beraber çaylarını içerler, murat müsade ister ve kalkar, yasemin kapıyakadar geçirir

ya: şey kusura bakma annemin söyledikleri için
m: sorduğumda söylememiştin, bu muydu sebebi
ya: (kafasını önüne eğer) evet
m: anlayamıyorum, senin gibi iyi ve yufka yürekli, merhametli insanı nasıl bırakır başkasını tercih ederler
ya: tercih ediyolar işte, demek ki ona benim gibi biri ağır geldi
m: çok üzüldüm, seni kaybetmekle büyük hata yapmış bence
ya: o hayatından gayet memnun, ona benim gibileri ağır gelir
m: benim gibileri derken? iyi yürekli olman falan mı
ya: (çok çekinir hatta çok utanıyodur söyleyecek olmaktan) şey, istediğini vermedim diye (kızarmıştır)
m: çok büyük bişey mi istiyodu
ya: şey, neyse boşver
m: bak yasemin bana söyleyebilirsin çekinme
ya: (kısık sesle) beni.. beni istedi, (kızarmıştır) öyle işte
m: (anlamıştır durumu) sende tabi istediğini vermedin, o da gitti başkasında buldu senin vermediğini
ya: öyle, neyse ya kusura bakma tekrar
m: üzülme, seni haketmiyomuş zaten, bak bazı kişiler hayatından gider ve sen gittiğine şükredersin iyi ki gitmiş dersin, için rahatsa sıkıntı yok
ya: içim rahat, sadece yediremiyorum kendime
m: büyük ayıp etmiş, sıkma canını hayatında olmaması sana eksklik hissettirmiyosa, demek ki varlığıda pek bişey katmamış sana
ya: (murata bakar) gerçekten mi
m: (gülümser) tabi ki yasemin, adam olsaydıseni gerçekten sevseydi zaten öyle bişey istemezdi senin gibi birinden
ya: çok tşk ederim murat, gerçekten kadar iyi geldi ki
m: rica ederim , asıl ben tşk ederim söylediğin paylaştığın için
ya: tekrar kusura bakma lütfen
m: estağfurullah, ben artık gideyim sende annenle ilgilen
ya: tmm, tekrar tşk ederim
m: tekrar rica ederim, üzüme kendini tmm mı kendine iyi bak

ayrılırlar, ömerde defneyi eve bırakmıştır, kapının önündedirler

ö: defnem hadi üzülme artık bak beni de üzüyosun
d: elimde değil ömer
ö: (ellerini tutar) bak onlar şimdi mutlular, daha düne kadar kimseleri yoktu , ama şimdi ilgilenen birileri ve oynayacak arkadaşları var böyle düşün
d: doğru diyosun, tşk ederim moral verdiğin için
ö: ne demek hanımefendi görevimiz (gülümser)
d: (bi anda kanı kaynar ömere :) ) seni sevdiğimi söylemişmiydim acaba
ö: (gülümser) bi düşüneyim, hiç hatırlamıyorum
d: (uzanır yanağından öper ömeri) seni seviyorum, iyi ki varsın
ö: (çok hoş olmuştur içi, sarılır) sende defnem sende
d: (bırakmaz ömeri sarılı duruyodur)
ö: (kokusunu içine çekmiştir defnesinin) tmm bırak artık defnem yoksa başka şeyler olacak
d: ( gülümser, bırakır) tamam tamam eşşek seni
ö: (defnenin gözlerine bakarak konuşur) sende bişey var, bana derin derin nefes aldıran bişey, sendeki herşey beni sana çekiyo, sesin, kokun (eğilir koklar), yüzün (yüzüne dokunur) herşey, sanki bana özel bi uyuşturucu gibisin bağlanıyorum sana ve bırakamıyorum
d: (çok mutlu olmuştur çok da utanmıştır) ömer, sen neler diyosun böyle, ay çok utandım valla
ö: (gülümser) utangaç sevgilim benim

o sırada halası defneyi merak etmiştir, ve nerede kaldı diye pencereye gelir, tülü açar yola bakar, ömerle defneyi yakın vaziyette görür, gülümser

ha: bak bak şunlara bak sen, çifte kumrular sizi

d: artık eve geçeyim aşkım hala merak etmesin
ö: (eğilir öper defneyi) iyi geceler kızılım, güzel rüyalar gör
d: sende aşkım, iyi geceler

halası defnenin eve girdiğini görünce hemen içeri geçer kanepeye oturur, defne içeri girer

d: halacım ben geldim
ha: (az önce hiçbişey görmemiş gibi davranır) hoşgeldin kızım ne yaptınız nasıl geçti günün
d: hala şehire gittik, yerlerştirdik çocukları bi güzel, vedalaştık geldim
ha: iyi yaptınız kızım yuva vermiş oldunuz onlara
d: evet hala, içimde tarif edemediğim bi mutluluk var bu yuzden
ha: senle gurur duyuyorum evladım
d: (halasını yanağını sıkar) oy sultanım benim bi tanecik halam, ben yorgunum odama çıkayım olur mu
ha: tmm kızım allah rahatlık versin
d: saol halacım

odasına çıkar, yatağına uzanır, tavana bakıyodur, gününü düşünür ve öylece uykuya kalır..

sabah olmuştur mis gibi bi hava ve ona eşlik eden bi güneş vardır. fazilet erkenden uyanmıştır kahvaltı hazırlıyodur emin de uyanmıştır aşağı iner

e: günaydın fazilet
f: günaydın canım
e: ne güzel bi hava böyle
f: evet insanın içi bi hoş oluyo
e: (gülümser) evet benimde içim bi hoş oldu
f: (anlamıştır) emin ya sabah sabah şu dediğine bak , gel hadi masaya
e: (gülümser masaya oturur) bişey dicem, bizim çocuklardan ses soluk yok iyiler mi acaba, sen biliyo musun
f: yo bende bilmiyorum valla
e: ben kahvaltıdan sonra bi dükkana uğrayayım ömerin yanına
f: iyi edersin bendende slm söyle oğluma
e: söylerim

beraber kahvaltılarını ederler, emin atölyenin yolunu tutar,kaldırım köşesinde küçücük bi kedi yavrusu görür, kedi köşeye sinmiş öylece duruyodur, emin yanına gider, neyi var acaba diye düşünür, aç olabileceği aklına gelir, ilerideki bakkaldan bi paket süt alır, kedinin önünde duran kaba süt koyar, kedinin içtiğini görünce acıktığını anlar, kabı sütle doldurur ve atölyenin yolunu tutar,

atölyeye gelmiştir, ömerle sinan çalışıyodur

e: kolay gelsin gençler
s: hoşgeldin emin amca nasılsın
e: iyiyim sinan evladım siz nasılsınız hiç sesiniz çıkmıyo, bi uğrayayım dedim
ö: iyi yaptın emin amca, çalışıyoruz işte ne olsun, her zamanki gibi
s: fazilet teyze nasıl iyi mi
e: iyi iyi slm ı var size, gençler bi düşüncem var ama bana yardım etmeniz gerekiyo
s: nasıl bi düşünce emin amcam
ö: söyle emin amca yapabileceğiimiz bişeyse seve seve yardım ederiz
e: gelin o zaman benle (der ve çocukları dükkandan dışarı çıkarır, ilerideki kediyi gösterir)
e: görüyosunuz demi gençler

sinanla ömer birbirine bakar ve aynı anda jeton düşer ikisindede

s: (gülümser) tabi ki yardım ederiz
ö: ben atölyeden malzemeleri ayarlayayım sinanla, güzel bi barınak yaparız
e: çok yaşayın siz gençler, yapar mısınız cidden
s: tabi ki emin amca, hatta şöyle yapalım, tek kediler olmasın, köpekte var onlarada yapalım
ö: (sinanın koluna vurur) süper fikir kardeşim
e: (şaşkınlıkla izliyodur çocukları) sizinle gurur duyuyorum çocuklar, bende malzemeleri ayarlayım sizle beraber
s: kendini çok yormaman şartıyla ama
e: (güler) tmm

hep beraber dükkana girerler, ömerle sinan tahtaları toparlar, ve makinelerde keserek şekil verirler, emin de çivileri ayarlar

ömerin tlf u çalar defne arıyodur

d: alo aşkım
ö: efendim canım
d: (gülümser) herzamanki kelimeleirne ne oldu , canım hoşuma gitmedi şu an
ö: (defnenin lafı nereye getridiğini anlamıştır ama emin amca vardır diye çekiniyodur) bizde çalışıyoruz işte (imalı şekilde) emin amcada burada slm ı var sana
d: (jeton düşer) sen emin amcadan çekindin anladım
ö: (renk vermeden konuşur) evet canım iyi o da işte ne yapsın bizi görmeye gelmiş
d: (gülüyodur) ömer ya hiç renk verme zaten (ömeri denemek gelir aklına)
d: özledin mi beni
ö: evet canım sinanda burda
d: (zevk alıyodur resmen ) anlamadım bitanem
ö: (içinden ah defne ah sen sonra görürsün diyodur)
d: duyamadım canım ne dedin
ö: evet işler yoğun (gülmeemeye çalışıyodur)
d: sende mi seviyosun askım ne dedin anlamadım
ö: evet canım gel tabi ki (içinden, intikamım kötü olacak defne der)
d: bende seni seviyorum aşkım, tmm geliyorum , öptüm
ö: bende canım
d: bende ne
ö: bendende slm söyle halana
d: (güler ) tmm

defne giyinir, halasına haber verir ve evden çıkar, atölyeye gider, yolda nihanı görür

d: nihan, kız ne işin vr dışarıda dinlensene sen
n: sıkıldım evde defne bi abimin yanına uğrayayım dedim
d: iyi misin
n: daha iyiyim, sen nereye böyle
d: bende ömerin yanına
n: (güler) ayrı duramadın demi
d: kızım cıvıtmasana hemen tövbe tövbe
n: tmm be

defnenin aklına yasemin gelir, evlerinin önünden geçiyolardır, müsaitse onuda almak ister yanına, hem nihanlada tanıştırır

d: nihan, yaseminle tanıştın mı
n: o kim
d: (gülümser) anlaşıldı, gel yasemini de alalım sıkılmasın evde, hemde tanışırsınız
n: olur, nasıl kız iyi mi bari
d: çok iyi, senle ben gibi , pamuk gibi yüreği var
n: hadi be
d: gelde tanış görürsün

yaseminin evine gelirler, defne zile basar, yasemin kapıyı açar

ya: aa defne, hoşgeldin (öpüşürler)
d: hoşbulduk, müsait misin
ya: evet ne oldu ki
d: atölyeye gidiyoduk sen geldin aklıma , evde sıkılma işin yoksa bizle gelirsin diye düşündürm
ya: (atölye lafını duyunca refleks olarak güler) olur tabi, hatta içeri geçin, ben hazırlanayım kapıda kalmayın
d: ha bu arada unutmadan sizi tanıştırayım, (nihana döner) yasemin , (yasemine bakar) nihan
n: çok memnun oldum
ya: bende
d: nihan, sinanaın kız kardeşi
ya: sinan?
d: atölyede ömerin yanında çalışan kişi
ya: (sinanı bilmiyodur) ömerin yanında biri mi çalışıyo
d: yok bu böyle olmayacak, sen hazırlan ben hepinizi tanıştırcam
ya: tmm geliyorum hemen

içeri geçerler, nihanda defnede yaseminin annesinin elini öperler, defne tanıştırır anneyle nihanı , annesi durumu anlatır nihana, bu sırada yasemin hazırlanmıştır

ya: hadi o zaman
nihan: şey, annen anlattı çok geçmiş olsun
ya: tşk ederim nihan
n: hadi çıkalım o zaman

evden çıkarlar, atölyeye gelirler, ömer sinan emin amca çalışıyodur , defne, nihan, yasemin sırayla kapıdan içeri girerler

d: slm biz geldik
ö: hoşgeldiniz canım (yasemine döner) hoşgeldin yasemin
ya: hoşbulduk kolay gelsin
ö: tşk ler (nihana döner) nasıl oldun nihan
n: daha iyiyim ömer saol
s: (yasemine bakarak) hoşgeldiniz
ya: hoşbulduk

defne hemen araya girer, sinanla yasemini tanıştırır

d: (sinana) yaseminler yeni taşındı sinan, annesiyle kalıyo
s: aa öyle mi çok memnun oldum (elini uzatır)
ya: (karşılık verir) bende memnun oldum
s: sevdiniz mi buraları
ya: evet hemde çok
s: sevindim

emin amca içeriden gelir, çocukları görür

e: hoşgeldiniz gençler (yasemine bakar) hoşgeldin kızım
ya: hoşbulduk efendim

defne emin amca ile yaseminide tanıştırır, emin amcanın elindeki çiviler nihanın dikkatini çeker

n: emin amca bu çiviler ne, hem yorma sen kendini
e: kulübe için kızım
n: ne kulübesi
e: siz bilmiyosunuz demi geldiğiniz iyi oldu valla
n: işiniz var galiba emin amca, geldik ama meşgul etmeyelim sizi, öyle bi görmeye geldik
e: yok kızım iyi bile oldu gelmeniz
n: hayırdır emin amca

emin amca çocuklara durumu anlatır, kızların hepsinin hoşuna gitmiştir bu fikir

d: e süpermiş ne iyi düşünmüşsün emin amca
e: sizde yardım ederseniz bi an önce biter kızım
n: tabi tabi seve seve yardım ederiz
ya: şey, tabi ki yardım ederiz, ama ben köpeklerden korkarım biraz
e: kızım uzak durursun sen o zaman, aslında sevgini gösterirsen bişey yapmaz
ya: peki öyle olsun, ama ben yinede uzakta durayım
e: tmm kızım sen bilirsin

ömerin aklına abisi gelir

ö: abime de haber verelim
e: ver oğlum gelsin o da

ömer abisini arar durumu anlatır, aradan çok geçmeden murat gelir dükkana, yasemini görür

m: (yasemine) hoşgeldin (diğerlerine döner) hoşeldiniz gençler
ya: hoşbulduk

ömer abisinin yanına gelir, sessizce fısıldar

ö: abi, yasemin köpeklerden korkuyo biraz
m: olabilir oğlum ne var bunda
ö: aman be abi anlamadın demi
m: ne geveliyosun olum ağzında söyle
ö: ya abi al işte sana fırsat, yasemini alıştırma bahanesiyle yaklaşabilirsin
m: olum ne ayıp lan yaptığın yakıştı mı şimdi sana
ö: ne yaptım ki abi
m: olum sen benden kızın zaafını kullanmamı istiyosun, yakışır mı bize
ö: ben orasını düşünemedim abi kusura bakma
m: tmm neyse ben bakarım duruma göre, alıştırmaya çalışırım ama bu zaafı kullanmam kenidme
ö: tmm abi

malzemeler hazırdır, hepsi bölüşerek alırlar malzemeleri, ağırlık erkeklerddedir tabi, kasabanın aşağı tarafına köpek kulübelerini, en yukarı tarafına da kedi kulübeleri yapmayı karatrlaştırırlar, önce kedi kulübelerinden başlarlar, kızlar tahtaları birleştirerek tutmada yardım ederler, birbirine bağlama çivi tarafını erkekler yapar, birüsürü kulübe yapmışlardır, hepsi uzağa geçer ve bakar

emin: ellerimize sağlık valla
ya: evet çok güzel oldu
n: harika oldu
d: valla süper oldu
ya: ama bi eksk var
murat: ne eksiği
ya: durun bi dk geliyorum

az ilerideki bakkala gider ve bi kaç tane plastik kase ile bi kaç paket süt alır ve her kulübenin içine ikişer tane kase koyarak süt doldurur içlerini, ve çocukların yanına gelir

ya: işte şimdi tam oldu
m: (yaseminin bu yaptığı davranış çok hoşuna gitmiştir, gülümser) evet iyi düşündün

biraz beklerler ve kediler gelir, hepsi kulübelere doluşurlar ve sütleri içmeye başlarlar, bizimkiler birbirlerine bakarlar hepsi biribirine gülümser, bi süre izlerler ve kasabanın diğer ucuna giderler köpek kulubelerini yapmak için

orayıda aynı şekilde yardımlaşarak o kulübeleride bitirirler, ömer bi ara göz defneye dalar ve boş bulunur çivi yerine eline vurur çekici

ö: off
d: aman yavaş ömer
ö: bişey olmadı defnem sıkıntı yok
d: bana bakana kadar önüne baksan böyle olmazdı
ö: (gülümser) ne yapıayım sende aklımı başımdan alma
d: (gülümser) hadi hadi sırası değil şimdi
ö: (kaşla göz arasında defneye eğilir saçından öper) ohh aldım enerjimi
d: eşşek seni

kulübeler bitmiştir, uzağa geçer ve köpek gelmesini beklerler, ileriden iki tane köpek koşarak gelir, yaseminde bizimkilerin arkasına geçer hemen, tam olarak muratın arkasnda duruyodur

m: korkma öyle saldirgan değil bu köpekler, gel burada dur (yanını gösterir)
ya: (korkuyodur) yok burası iyi böyle
ömer: yasemin korkma bişey yapmazlar
d: evet hatta sevgini hissettirirsen hiçbişey yapmazlar
ya: yok yok ben böyle iyiyim

köpekler kuluübelere yaklaşmışlardır, yasemin iyice korkar ve farkında olmadan öuratın elini tutar, kendisi kaçarken muratıda çekiştirir

m: (gülümser) gel biz biraz daha geride duralım istersen
ya: olur olur çok güzel olur

sinan seslenir yasemine

s: alışırsın yasemin zamanla rahat ol
ya: hiç sanmıyorum

köpekler gelir kulübeye girerler, bizimlkiler bi süre izlerler

e: iyi iş çıkardınız gençler hepinize tşk ederim

çocuklar hep bir ağızdan: rica ederiz emin amca
e: hepsine yuva yaptık şimdi daha rahat ederler
sinan: aynen öyle valla
ö: o zaman gidelim de hayvanlar rahat etsin (murata seslenir) abi gidiyoruz hadi
m: siz gidin biz geliriz birazdan
ö: (durumu anlar) tamam abi

herkes gider , murat yasemine döner

m: gel korkunu yenelim beraber
ya: yok yok gerçekten gerek yok
m: (gülümser) bak bu çok güzel bi fırsat
ya: evet ama yok murat yaklaşamıyorum bile
m: ısırmazlar merak etme, senden ricam sevgini hissettri onlara
ya: yok valla uğraşma hatta gidelim
m: sevmez misin
ya: çok severim, genel olarak hayvanalrı severim ama köpekten korkuyorum işte, aslen alışsam iyi olurda olmuyo işte
m: (yaseminin elinden tutar) gel benle biraz yaklaşalım, ben bi tanesine yaklaşayım seveyim gör bi
ya: öyle mi diyosun
m: evet
ya: peki

murat bi tane köpeğe yavaşça yaklaşır ve başını okşar, yasemin gerçektende ısırmadığını anlar yavaş yavaş yaklaşır, fakat tam gelmişken kendini geri çeker

m: gel yaklaş garanti veriyorum bişey yapmaz, segiyle yaklaş ama, korkmamaya çalış
ya:(yavaş yavaş yaklaşır hafif dokunur köpek heraket edince ufak bi çığlık atar)
m: tmm zorlamayalım, hadi gidelim
ya: bu kadar olmuşken aslen yapabilirim ama cesaretimi toparlayamıyorum
m: yardımcı olayım mı
ya evet lütfen
m: (yaseminin elini tutar ve köpeğe yaklaştırır, hafifçe dokunurlar köpeğe, yaseminin tepki vermediğini görünce yavaşça elini çeker
m: hadi bakalım devam et
ya: tmm (yavaş yavaş sever, köpek hareket etmiyodur, yasemin iyice alışır, boş bulunur ve konuşur köpekle) aferin sana böyle uslu ol olur mu hep

murat yasemini izliyodur

m: bak gördünmü korktuğun kadar değilmiş
ya: evet gerçektende öyleymiş, tşk ederim yardım ettiğin için
m: rica ederim, hadi gidelim fazla geç olmadan
ya: (köpeği son bi defa daha sever) kendine dikkat et tmm mı (der ve kalkarlar)

yolda gidiyolardır

ya: en büyük korkularımdan biriydi, ama artık korkmuyorum çok tşk ederim
m: rica ederim korkunu yenmene sevindim
ya: senin sayende
m: estağfurullah, senin sevme isteğin vardı bende yardım ettim beraber yaptık aslında (gülümser)
ya: evet öyle oldu
m: yanında biri olunca korkularını daha rahat yenersin unutma
ya: yanımda biri var ve korkumu yendim (gülümser)
m: (gülümser) iyi bakalım
ya: (bi anda bi sıcaklık hisseder murata ve koluna girer)
m: (hoşuna gitmiştir) bu neydi şimdi (gülümser)
ya: hiç öyle içimden geldi
m: hep gelsin o zaman
ya: (güler bişey demez)

beraber giderler, murat yasemini evine bırakır ve kendide eve gider...

Kiralık Aşk

14-02-2017

( kader ) senaryosu devam ;

kader aksayarakta olsa eve gelmiştir, sinirden patlamak üzeredir nedimin söyledikleri hala aklındadır zorlada olsa uyuyup unutmak istemiştir.. kafasının içinde bi ses yankı yapıyodur : ümit zeynepten hoşlanıyor hoşlanmaktan daha fazlsı, ümit zeynepten hoşlanıyo daha fazlası, ümit hoşlanıyo hoşlanıyo hoşlanıyo...

bi an da sıçrayarak uyanır sabah olmuştur, kan ter içinde kalmıştır

kader: ohh be neyse ki rüyaymış, o neydi ya nasıl bilinçaltıma işlediyse artık, yok yok ben ümitden hoşlanıyorum efendi birine benziyo tam benlik

makyajını silmeden yattığı için öcü gibi olmuştur aynaya bakar ve bi an kendinden korkar, hemen kendine çeki düzen verir ve yüzünü silip aynı ağır ve bol makyajdan yapmaya koyulur..

zeynepte uyanmıştır , dışarıda mis gibi bi bahar havası vardır, güneş ışığı yatağına vurmuştur, adeta parlıyodur, içi bi hoş olur kalkar penceresini açar, güneşi ve sımsıcak havayı içine çeker aşağı iner dayısı hakkı kahvaltıyı hazırlamıştır

ha: günaydın güzel kızım
z: günaydın dayıcım , hava çok güzel demi insan neşe doluyo resmen
ha: (gülümser) evet özellikle siz gençlerin kanı kaynıyodur şimdi yerinizde duramazsınız
z: (gülümser) öyle valla dayı, (masaya bakar kahvaltı hazırdır, çay eksktir) ben çayı koyayımda güzel bi kahvaltı yapalım
ha: yapalım kızım benim, var mı bi planın
z: ne planı dayı
ha: hava güzel ya
z: benim yok ama ümitin varmış
ha: kerataya bak sen
z: aman dayı ya çocuğa dediğin lafa bak
ha: seviyorum ümiti
z: onu biliyoruz canım
ha: seni de seviyorum güzel kızım, bi tanecik yeğenim benim (uzanır yanagını sıkar zeynebin)
z: (gülümser) bende seni seviyorum dayıcım

beraber kahvaltılarını yaparlar, ümitle nedim fabrikaya gelmişlerdir çalışıyolardır , ümitin tlf u çalar, arayan nurdan dır..

nurdan ; ümitle nedimin yakın arkadaşlarıdır, teknik lisede okumuştur kalite kontrolde çalışmıştır , araya hayat girmiştir ve il dışına gidip bi süre orada kalmıştır, bu süreç içinde nedimle hiç konuşamamış fakat ümitle arada birde olsa konuşmuştur çünkü sırdaşlardır.. kumral bi tene sahiptir, normal boydadır fazla uzun değildir, fakat cok canlı çok hareketli bi kişiliğe sahiptir

nedim ise gayet yakışıklıdır, yeşil gözlüdür ve uzun boyludur, bi bakanın bi daha baktığı tipte biridir, o da teknik lise mezunudur, nedim ilk başlarda arkadaş olmak için kendini zorladıysada içinde nurdana karşı farklı duygular oluşmasına engel olamamıştır..

ümit tlf u açar

ü: nurdan
n: ümit
ü: napıyosun nerelerdesin özlettin valla kendini
n: iyiyim iyiyim bomba gibiyim istanbula geliyorum haftaya onun haberini vereyim diye aradım
ü: (sevinir) gerçekten mi, gel kız hatta ben alalyım seni , (nedime bakar) biz alırız seni
n: biz derken ? (hafif çekinerek sorar) nedim mi yanında
ü: evet slm söylüyo
nurdan: (nedimin ümitin yanında olduğunu öğrenince içi bi hoş olmuştur seviyodur nedimi, arkadaş olarak tabi ki) saolsun sende slm söyle

nedim tlf u ümitin elinden alır, heyecan yapmıştır nurdanın aradığını görünce

ne: alo nurdan
nu: nedim
ne: (nurdanın sesini duyunca özlediğini bi kere daha farketmiştir fakat duygularına gem vurur nurdana yansıtmaz) nasılsın haftaya ne zaman geliyosun
nu: haftaya bugün inşallah, iyi misin
ne: iyiyim, konuşamadık hiç
nu: (içinden bi ses konuşması için dürtüp duruyodur nurdanı) öyle oldu özledim valla sizi, geleyimde şöyle üçlü bi şekilde takılalım
ne: olur tabi olur, bi an önce gel olur mu
nu: tmm, hadi ben kapatayım ümite slm söyle
ne: tmm görüşürüz

tlf kapanır, ümit nedime sorar

ü: olum bu ne heyecan böyle, aldın tlf u elimden
n: (gülümser) ah ümit ah, sanki bilmiyosun
ü: (elini nedimin omuzuna koyar) biliyorum kardeşim nurdanla arkadaş kalmaya çalılıyosun ama duyguların seni ele geçiriyo kıskıvrak ediyo ve bişey yapamıyosun
ne: aynen öyle ümit, anlıyosun beni işte
ü: harbiden lan siz niye konuşmadınız hiç nurdanla
ne: olum aradım kızı ilk zamanlar, nurdanı bilirsin cin gibidir, hissetti galiba ona karşı bende bişeyler olduğunu o yüzden geri çekti kendini
ü: iyi de haftaya geliyo ne yapmayı düşünüyosun
ne: hiç bilmiyorum ümit karıştım düğüm oldum valla
ü: sakin ol , bi dur bakalım bi o zaman gelsinde bakarız duruma göre

hakkı ile zeynep fırına gelmişlerdir, zeynep dünden kalan ortalığı toplamaya çalışıyodur, hakkı da kasa yı düzenliyodur alacakları falan.. ikiside yoğun bi şekilde çalışmışlardır ve akşam üzeri olmuştur

ümitle nedim de fabrikadan çıkmışlardır, nedim eve geçmiştir ümit de pastanenin yolunu tutmuştur, yolda kadere denk gelir, kader dekolte bi bluz giymiştir altınada dar bi pantolon, yine ful makyaj yapmıştır. hiç pas vermeden önüne bakarak geçmeyi düşünür, ama kader bırakır mı hiç

ka: aa naber canım
ü: (şaşırır böyle konuşmasına) iyiyim saolun (gözü ister ,stemez dekoltesine kayar kaderin)
ka: bu arada ben kader (elini uzatır) geçen gün tanışmıştık
ü: (kıza uyuz olmuştur elini uzatmaz kaderin eli öyle kalır ortada) ümit bende
ka: ee nasılsın iş nasıl gidiyo
ü:(kafası önünde konuşur) tşk ederim iyi gidiyo şey kusura bakmazsanız benim gitmem lazım
ka: aa öyle mi bende dicektim zamanın varsa bişeyler içelim tanışırız
ü: yok saolun , hoşçakalın
ka: (el sallar) hoşçakal canım görüşürüz öptüm

ümit iyiden iyiye sinir olmuştur kadere, (içinden) kıza bak ya bu ne samimiyet bu nasıl konuşma böyle, tövbe tövbe allahım sen uzak tut yarabbim, sürmüş bi kilo boyayı yüzü bile görünmüyo, giyimi de zaten açık seçik günaha sokuyo beni..

pastaneye gelmiştir, zeynep raflara tepsileri diziyodur, bi süre kapıdan seyreder, zeynep gayet üsluplu giyinmiştir açıkta bi yeri gözükmüyodur, saçlarını toplamış doğallığını bozamayacak şekilde çok hafif bi makyaj yapmıştır, ümit az önce kaderden sonra zeynebi görünce iyice sevmiştir, hoşlantısı aşka dönüşmüştür,

içeri girer

ü: slm, kolay gelsin
z: aa ümit hoşgeldin
ü: hoşbuldum seni almaya geldim hazır mısın
z: hazırım dayıma bi haber vereyim
ü: tmm

hakkı kasa işlerini topladıktan sonra mutfağa geçmiştir, ümitin sesini duyunca zeynebin seslenmesine gerek kalmadan yanlaırına gelir

ha: hoşgeldin oğlum
ü: (eğilir elini öper) hoşbulduk fayı ne var ne yok
ha: iyilik be oğlum nasıl olsun bildiğin gibi işte
ü: allah iyilik versin dayı (zeynebe bakar) yeğenini almaya geldim izin var mıdır
ha: tabi ki oğlum, dikkat edin kendinize, geç saate kalmayın
ü: merak etme dayı sen
z: (dayısının yanağından öper) evde görüşürüz dayı
ha: görüşürüz güzel yeğenim

pastaneden çıkarlar, yanyana yürüyolardır, ümitte bi tuhaflık vardır, farkeder

z: ümit sen iyi misin
ü: iyiyim ne oldu ki
z: onu sen söyleyeceksin
ü: neyi
z: ne olduğunu
ü: bişey yok ya dün pastaneye gelen kızı gördüm
z: (kaderi söylediğini anlar hemen) ayaklı boya küpünü mü
ü: (gülümser) evet kadermiş adı
z: güldürdüm seni nihayet, (içinden) pabucumun kaderi.. ne zman gördün
ü: az önce
z: (ümitin kendini kıza kaptırmasından korkuyodur , sonuçta kızın fiziği gayet düzgündür) hmm peki neden canın sıkıldı
ü: ne bilim, senle kıyasladım da giyiminiz konuşmanız çok fark var aranızda
z: nasıl giyinmiş ki (açık giydiğini anlamıştır)
ü: şey, biraz açık işte
z: (tahmin ettiği gibidir) çok mu açık
ü: işte biraz
z: (kaderin açık giyinip ümitin aklını çelmesinden korkuyodur) hmm (değiştirir konuyu) sen ne konuşacaktn benimle
ü: gidelim konuşuruz
z: ümit kötü bişey değil demi
ü: (gülümser) yok yok rahat ol

sahildeki balıkçıya gelmişlerdir, ikisi de ekmek arası balık alır ve bi masaya geçerler, hava gün boyu çok güzel olduğu için tatlı bi serinlik vardır

ümit, lafa nasıl gireceğini bilemez , kıvranıyodur, zeynebin ne tepki vereceğini bilmiyodur ama bi şekilde bi yerden başlamalıdır, en sonunda

ü: benim sana bişey söylemem lazım
z: tmm söyle bakalım
ü: şey, ama sakın yanlış anlama olur mu, erken dersen anlarım
z: tmm yanlış anlamam söyle
ü: ama kızmayacaksın, bu dediğimden sonra kendinide uzaklaştırma benden olur mu
z: ümit hadi söyler misin, (gülümser) resmen beni hazırlıyosun söyleyeceğin şeye
ü: tmm ama dediğim gibi tmm mı, hemen kararını söylemene gerek yok düşüneyim dersen saygi duyarım
z: ümit artık söyler misin lütfen kızmaya başlıyorum
ü: tmm söylüyorum, elindekini bırakır mısın masaya
z: tmm bırakayım (bırakır)
ü: (biraz çekinerek ellerini tutar zeynebin)
z: (ne olduğunu anlamaya çalışıyodur, ümitden hoşlanıyodur o yüzden çekmez elini)
ü: bak zeynep, nerden başlayayım ne diyeyim bilmiyorum ama önce şunu söyleyeyim en başından beri senden hoşlanıyorum (rahatlar birazcık)
z: (şaşırır ve gülümser)
ü: kızmadın mı
z: yoo aksine hoşuma bile gitti
ü: (şaşırma sırası ümittedir) gerçekten mi
z: hı hı , öyle olmasa elimi hala tutuyo olamazdın demi (gülümser elini gösterir)
ü: (gülümser) evet şey doğru tabi, (jeton düşer ümitte) bi dk o zaman elini çekmediysen ne demek oluyo bu
z: (gülümser) bilmem
ü: (anlar) bi dk sen ciddi misin, yani , yani şimdi sende beni mi..
z: (kafasını önüne eğerek konuşur) hı hı , o yüzden kızmadım zaten
ü: (gözleri parlıyodur mutluluktan) ohh be rahatladım valla
z: (gülümser) bu muydu deminden beri sıkıntıya soktuğun şey
ü: (asıl şeyi söylemediği aklına gelir) şey, yok, bu daha başlangıcıydı
z:(ümitin zorlandığını görünce rahatlatmaya çalışır) bak ümit söyleyeceğin şey her neyse direk söyle, ben seni yanlış anlamam tmm mı, çünkü duygularımız karşılıklı, o yuzden hadi söyle (gülümser) yoksa çekerim ellerimi bak
ü: (biraz rahatlamıştır gülümser) yok yok çekme (daha sıkı tutuar) şey, zeynep ben seni seviyorum, hatta daha fazlası, saflığını, güzelliğin, huyunu, iyiliksever merhametli olmanı, utangaç olmanı, (derin bi nefes alır) off ne zor şeymiş ya, o yüzden ben bu böyle kalmasın istiyorum ben kararımdanda senden de eminim o yüzden benimle evlenir misin zeynep ?

ümit derin bi nefes koyar ortaya, söylemiş ve rahatlamıştır, sıra zeynebin cevabına gelmiştir

zeynep duydukları karşısında şok olmuştur, bu kadarını beklemiyodur ne diceğini ne yapacağını bilemez durumdadır , elini çeker ümitin elinden ve konuşur

z: çok şaşkınım ümit, tmm bende seni seviyorum ama evlilik, ne bilim çok çabuk oldu sanki, (kafasını önüne eğerek konuşur) daha doğru düzgün şey bile olmadık, sevgili.. hiçbişey yaşamadık, ben hızlı gittiğini düşünüyorum
ü: (zeynebin dediklerini anlmaaya çalışıyodur üzülmüştür ) yani cevabın ne
z: (kırmadan nasıl söyleyeceğini bilemez durumdadır)
z: yani, bu teklif çok hızlı oldu, bende seninle beraber olmak isterim, ama yavaş ilerleyelim istiyorum, iyice tanıyalım birbirimizi istiyorum, anlatabiliyorum demi
ü: (anlamaya çalışıyodur, hak veriyodur zeynebe) anlıyorum
z: (ümiti üzdüğünü farkeder) o kadarda dikkat ederek konuştum üzülme diye off
ü: yoo yok önemli değil haklısın, hızlı oldu biraz, ama niyetimde ciddi yani, yanlış anlamanı istemem
z: (ümitin elini tutar) bak şöyle yapalım, sen bu teklifi cebine koy, zamanı geldiğinde çıkarırsın olur mu, beraber zaman geçirelim bişeyler paylaşalım, tuhaf tuhaf huylarımızı öğrenelim istiyorum (gülümser) o yüzden geçici süreliğine reddediyorum, anlaştık mı
ü: (gülümser) tmm
z: nihayet güldürdüm seni , özür dilerim üzdüğüm için
ü: (gülümser) özür dileme haklısın, yaşayalım, tanıyalım birbirimizi
z: yaşayalım ümit
ü: eee şimdi evlililk olayı geçici süreliğine iptal oldu ama başka şey oldu bu arada
z: (gülümser) ne oldu
ü: (gülümser) seni seviyorum..
z: (bu sefer kafasını önüne eğmez ) bende ümit
ü: o zaman madem teklifim reddedildi bi sarılmayı hakettim bence (oturdukları masadan kalkar)
z: (gülümser) öyle olsun bakalım (kalkar)

ve ilk defa sarılırlar.. ümit zeynebi koklayarak sarılmıştır, zeynepte ümitin boynuna sarılmıştır.. bi süre sonra zeynep kendini geri çeker

z: bişey soracam
ü: (ellerini tutuar zeynebin) sor aşkım
z: (utanır) ne dedin sen
ü: (gülümser) ne dedim, bişey demedim ya
z: (gülümser sonra ciddileşir) bi itirafta bulunmam lazım
ü: dinliyorum aşkım
z: ümit ya şu lafı sölyedikçe aklım dağılıyo bi dur
ü: tmm tmm dinliyorum seni
z: şey, kader var ya
ü: ayaklı boya küpü mü (güler)
z: evet o , sen buraya gelirlken bana dedin ya kaderle denk geldik diye
ü: evet
z: itiraf ediyorum korktum kendini o kıza kaptırmandan
ü: (gülümser) neyine kaptırayım ki kendimi
z: çok makyajlı ama güzel kız, şey, fiziğide düzgün maşallah taş gibi
ü: (iyice hoşuna gitmiştir durumu anlamıştır zeynebi kıskandımaya çalışır) ee öyle valla hakkını yememek lazım
z: (ümitin kolunu sıkar) bak ya , hakkını yememek lazım diyo, tmm ümit ben anladım
ü: ( zeynebi ellerinden tutar kendine çeker hafifçe) yani diyosun ki kıskandım
z: (kafası önündedir) evet
ü: ( gülümser, zeynebi çenesinden tutup başını kaldırır) bana bak lütfen
z: tmm
ü: ben seni seviyorum zeynep, evet güzel olabilir fakat bu benim için bi kriter değil, ben senin gibi saf, temiz, doğal olanı seviyorum, kendi gibi huyuda güzel olanı, anlatabildim mi, o kız biraz nasıl diyim cıvık, yani benim kalemim değil, o yüzden hiç kıskanma tmm mı
z: gerçekten böyle mi düşünüyosun
ü: evet tam olarak böyle düşünüyorum
z: tmm o zaman
ü: sorun yok demi
z: yok yok rahatladım
ü: o zaman söyleyebilirim dikkatini bozan lafı
z: (gülümser) hangi lafı
ü: (zeynebin gözlerine bakarak) seni seviyorum aşkım..
z: (hiç bişey demez ümitin boynuna sarılır) bende seni seviyorum..


Kiralık Aşk

13-02-2017

sahil kasabası 39. bölüm

defne ile ömer sarılırlarken sinan gelir içeri, ve bunları sarılmş bi şekilde görür

si: ooo gençler iş yeriyle aşk yerini karıştırdınz heralde
ö: hoşgeldin kardeşim
d: hoşgeldin sinan, senin bu kardeşin çok yaramaz
s: (güler) öyledir o
ö: nihan nasıl oldu
s: iyi biraz daha, ilaçlarını alıyo işte
d: (nihandan haberi yoktur) aaa ne oldu ki nihana, ayy kötü bişeyi yok demi
s: yok yok sakin ol defne, biraz üşütmüş midesini, yatıyo bi kaç gündür
d: tüh ya çok geçmiş olsun sinan ben bi yanına gideyim
s: tmm defne
ö: bendende geçmiş olsun dediğimi söyle defnem
d: söylerim aşkım

defne , sinanaların evinin yolunu tutar, yol üzerinde yasemine denk gelir, unutmadan evlerinin yerini sormak gelir aklındayken

ya: aa defne naber
d: iyidir yasemin senden naber
ya: iyi bende ne olsun
d: annen nasıl
ya: iyi çok şükür ilaçları bitmişti onları almaya çıktım
d: eczaneyi biliyon mu yardımcı olayım
ya: (güler) sadece eczaneyi mi
d: anlamadım
ya: şey, geçen gün biraz kasabayı gezdim de
d: (muratın yasemini gezdirdiğini hatırlar) evet öyleymiş ömer söyledi
ya: ömermi,bak ya muratla konuşmuşlardır kesin
d: e muhtemelen öyle olmuştur, sevdin mi bari
ya: (yanlış anlar) muratı mı
d: (güler) bakıyorumda aklın murata kaydı
ya: sevdim çok iyi biri, güvende ver,yo bana, bu arada kasabayıda sevdim iyi ki gelmişiz annemle
d: sevnidim senin adına, ha bu arada evinizi tarif edebilecek misin bana
ya: tabi defne (der ve evi tarif eder)
d: saol yasemin, halamla size oturmaya gelicez hem annenide görürüz geçmiş olsun deriz hemde tanışma mahiyetinde işte
ya: beklerim tabi defne her zaman
d: tşk ederim, e o zaman ben gideyim sonra görüşürüz
ya: görüşürüz canım halana slm söyle
d: olur söylerim

yasemin ilaçları almaya gider, defnede nihanların yolunu tutar , sinan ömerle konuşuyodur

s: olum ne iş siz hayırdır
ö: bi iş yok kardeşim sürpriz yapmış
s: (masanın üzerindeki kağıdı görür) bu nedir
ö: şey ya, defne çizim yapmış onu getirdi
s: defne çizim mi yapıyomuş
ö: öyleymiş kardeşim bende sonradan öğrendim, hemde çok iyi yapıyo baksana şuna (kağıdı gösterir)
s: (şaşırır kağıdı görünce) olum bu bildiğin 3 boyutlu gibi olmuş , valla helal olsun kıza
ö: defnem benim ya
s: maharetli defnem diyosun yani
ö: evet kardeşim

yasemin eczaneden ilaçları almıştır, eve giderken kimsesiz bi sokak çocuğu bi kenarda ağlıyodur, çok üzülür yanına gider

ya: mrb tatlım adın ne
çocuk: (gözlerini siler ve konuşur) hayat
ya: mrb hayat bende yasemin, neden ağlıyosun sen bakayım
çocuk: şey, ben annemi özledim (ağlamaya devam eder)
ya: (çocuğun gözyaşlarını siler) önce bi ağlama bakalım, hı şimdi söyle evin nerede
çocuk: yok
ya: anlamadım
çocuk: evim yok, kimsem yok abla annem beni terketti (burnunu çekerek konuşuyodur)
ya: (çok üzülür) canım benim ya kıyamam sana, kaç yaşındasın sen
çocuk: 6
ya: (anneye sinirlenir) allah o anneyi bildiği gibi yapsın
ço: deme öyle abla anne sonuçta
ya: kuzum anne dediğin sahiplenir bakar büyütür, böyle yola atmaz, aç mısın sen
ço: (utanır) şey, evet

yaseminin hayata kanı kaynamıştır, eve götürüp karnını doyurmak gelir aklına

ya: sana bişeyler yedireyim mi küçüğüm
ço: yapar mısın gerçekten
ya:(gülümser) tabi ki , gel benle

hayatı eve götürür, annesi görünce şaşırır, durumu anlatır yasemin

anne: ah be kızım, ah vefalı iyiliksever kızım, vicdanlı kızım benim
ya: annem benim, canım anem (ilaçları verir) sen al bu ilaçları ben hayata bişeyler hazırlayayım

yasemin hayatı lavaboya götürür, bi güzel elini yüzünü yıkarlar beraber, yasemin küçülmüş giysilerinden verir hayata, ve mutfağa giderler beraber

ha: (iştahla yiyodur hızlı hızlı, o kadar acıkmıştır ki iki gündür bişey yememiştir)
ya: (hayatın halini görünce üzülmüştür ne yapabilirim diye düşünüyodur)
ha: (bitirir yemeğini) doydum ben
ya: afiyet olsun kuzum , çikolata yer misin
ha: evet evet
ya: (çikolatayı getirir) al bakalım, söyle bana başka arkadaşların var mı böyle senin gibi olan
ha: hı hı var, beni gördüğün yerin alt sokağındalar hepimiz orada kalıyoruz

yaseminin aklına çocuk esirgeme kurumu gelir, o çocukları oraya yerleştirmeyi düşünür ama bunu tek başına yapamaz, yardım alması gerekiyodur, aklına defne gelir, akşamüzeri defnelere gidip durumu anlatmaya karar verir

defnede bu arada nihana gelmiştir, kapıyı çalar nihan midesini tutarak kapıyı açar

ni: aaa defne hoşgeldin
d: hoşbuldum da bu ne hal (nihana baştan aşağı göz gezdirir)
ni: gördüğün gibi işte, gel içeri gel

içeri geçerler

d: kız sen zayıfladın mı
ni: evet defne ne yesem çıkarıyorum afedersin, hiç durmuyo ki midemde
d: ilaçlar ?
ni: iyi geldi, toparladım biraz
d: senin için ne yapabilirim nihan
ni: oyy canımsın sen, bişey yapmana gerek yok kuzum saolasın
d: haberim yoktu, sinan söyledi
ni: abimi nerede gördün, atölyedemi
d: evet
ni: (gülümser) maşallah hiç atölyeden çıkmaz oldun bakıyorumda
d: (nihana şaka amaçlı vurur) bak ya şuna bak
ni: ne var kızım doğru değil mi
d: hastalık senin diline mi vurdu ne (gülümser)
ni: dalga geçme kız
d: şaka yapıyorum kuzum
ni:çay yapmıştım içer misin
d: içerim ama sen dur ben hazırlarım sen kalkma
ni: ah ah senin gibi arkadaşa can kurban

d: (gülümser mutfağa gider çayları hazırlar, içeri getirir bi güzel sohbet ederler, vakit akşam üzeri olmuştur, nihanla vedalaşır eve geçer)

ömerle sinanda atölyeyi kapatmıştır evlerine geçiyodur, ömer eve gelir abisi evdedir

murat: hoşgeldin koçum
ö: hoşbuldum abi ne var ne yok
m: iyilik be olum ne olsun, senden naber
ö: iyi abi, defne geldi , sinanla çalıstık öyle işte
m: defnede dükkandan çıkmaz oldu
ö: (güler) çıkmasın abi zaten (defnenin yaptığı resmi gösterir) bak bunu yapmış bana
m: (resmi görür) olum bu ne canlanacak gibi çizmiş, tövbe bismillah, maşallah kıza valla
ö: hiç deme abi ya ne yetenek var çok takdir ettim, şehirde kursa gitmiş
m: belli koçum , elleirne sağlık defnenin
ö: benim defnem, kimin defnesi, tabi becerikli olacak
m: olum sen fena abayı yakmışsın sonunu iyi görmüyorum senin (güler)
ö: (karşılık verir) sonunu düşünmüyorum abi an ı yaşamaktan tarafım
m: vaayy, eyvallah

defne de halasıyla yemeğini yemiş tv izliyodur, o sırada kapı çalar, gelen yasemindir, hayatı annesiyle evde bırakmıştır, halası açar kapıyı

ya: mrb rahatsız ettim kusura bakmayın
ha: (yasemini daha önce görmemiştir) hoşgeldin kızım buyur ne vardı
ya: şey ben defneyi görmeye gelmiştim ama

o sırada sesleri duyar defne kapıya gider

d: aaa yasemin hoşgeldin gelsene içeri
ya: hoşbuldum defne rahatsız etmeyeyim
d: olur mu öyle şey gel geç buyur

defne halasının yasemini tanımadığı aklına gelmiştir

d: halacım bu arkadaş yasemin, hani demiştim ya yeni taşındılar
ha: (hatırlar) öyle mi, memnun oldum kızım bende halime
ya: (elini öper halanın) çok memnun oldum
ha: çok yaşa kızım sen

içeri geçerler hala yasemne sorar

ha: sanırım annen felç geçirmiş, çok geçmiş olsun kızım, annene bakıyomuşsun
ya: çok tşk ederim allah razı olsun, evet buraya geldik şehir sıkıyodu artık
ha: iyi yapmışsınız kızım, annen nasıl şimdi
ya: iyi çok şükür, kremlerini sürüyorum işte, ilaçlarını kullanıyo iyi şimdilik
ha: bi gün oturmaya gelmeyi düşünüyoruz kızım
ya: tabi ki ne zaman isterseniz, çok memnun olurum
d: yasemin hayırdır canım bişey yok demi
ya: aslında var defne yardımın gerekli
d: söyle canım yapabileceğim bişeyse
ha: kızlar özelse ben kalkabilirim
ya: estağfurullah olur mu şey hala oturun lütfen
ya: ben bugün bi kız gördüm sokakta defne, ağlıyodu, annesi sokağa atmış bende bize götürdüm
halime: ah be kızım annenle gurur duydum ne güzel evlat yetiştirmiş
ya: tşk ederim hala
d: tüh be çok üzüldüm , ne yapabiliriz acaba
ya: aslında aklımda var bişey ama tek başıma yapamam
halime: biz yardımcı oluruz kızım
ya: bi kaç arkadaşı daha varmış böyle, diyorum ki çocuk esirgeme kurumuna götürelim, orada bakarlar, böyle sefil olmazlar yavrucaklar ama yeri bilmiyorum
d: iyi düşünmüşsün yasemin ama yeri bende bilmiyorum
ha: ben biliyorum kızlar, şehirde var çocuk esirgeme kurumu
ya: süpermiş, ben diyorum ki oraya götürelim
d: sen nasıl bi kızsın yasemin ya senin gibi biriyle tanıştığım için çok mutluyum
ya: saol defne bende aynı şekilde

halime sevinmiştir defneyle yaseminin birbiryle tanışıp birbirlerini sevmelerine

ha: yarın götürebilirsiniz kızlar, ama tek gitmenize izin vermem
ya: arabaya atlar gideriz hala ne olacak
ha: olmaz kızım, şehre gideceksiniz, bizim çocuklara haber verin onlarla gidin
d: tmm hala doğru diyosun
ya: peki siz nasıl diyosanız öyle olsun, o zaman ben kalkayım yarın haberleşiriz
d: aa bi dk yasemin bana numaranı verebilir misin

yasemin defneye numarasını verir, halanın elini öper ve eve geçer, defnede hemen ömeri arar

d: aşkım
ö: gülüm
d: hayatım
ö: defnem
d: canım
ö: (güler) kızılım
d: (güler) bitanem
ö: söyle aşkım
d: iletişime geçemedik bi an (gülüyodur)
ö: evet evet hatlar koptu canım benim
d: napıyosun bakalım
ö: abimle oturuyoruz sen napıyon
d: slm söyle abine, bende sana bilşey demek için aradım
ö: dinliyorum seni defnem
d: yasemin bizdeydi az önce, kimsesiz bi kız çocuğu bulmuş, arkadaşları da varmış, diyo ki çocuk esirgeme kurumuna götürelim böyle sefil olmasınlar
ö: aferin yasemine valla iyi düşünmüş

murat, yaseminin adı geçince gülümsemiştir, ömerin gözünden kaçmamıştır bu durum

d: halam diyo ki şehirdeymiş çocuk esirgeme kurumu, yaseminle tek gitmemize izin vermedi
ö: biliyorm orayı defne, iyi yapmış halime teyze , biz abimle eşlik ederiz size
murat: olum ne kurumu ne eşliği bana da söyle
ö: abi bi dur konuşayım anlatacam
d: o zaman yarın buluşalım 4ümüz , çocuklarıda alalım gidelim
ö: olur defnem ben şimdi anlatırım durumu abime
d: (sesi düşmüştür) tmm
ö: (farkeder) üzüldün demi defnem
d: hem üzüldüm hemde kızdım ömer, nasıl kıyarlar ya canından bi parça o
ö: evet defnem var malesef böyleleri, belki bakacak durumu yoktur
d: (sinirlenir) nasıl bakacak durumu yok ömer ya
ö: aşkım sakin ol, belki kadın ancak kendine bakıyodur
d: ömer beni dellendirme, ne demek kendine bakıyodur (elini kolunu sallayarak konuşuyodur sinirden)
d: bakamayacaksa yapmasın o zaman ömer o çocuğu, ne suçu var onun
ö: haklısın aşkım (sakin kalmaya çalışıyodur)
d: öyle doğurup sokağa atmakla anne olunmuyo, bakamayacaksan ya yapmayacaksın yada sokağa atmayacaksın
ö: doğru diyosun aşkım
d: doğru diyorum tabi, bi de cennet annelerin ayakları altında ya, böyle anneler haketmiyo o cenneti, böyle annelere rabbim vicdan versin çok sinirlendim ömer
ö: farkettim bitanem ama sakin ol olur mu , bi yarın olsun bakarız hallederiz
d: tmm
ö: aşkım, canım, defnem sakin ol tmm mı
d: tmm ömer dedim sakinim kusura bakma
ö: haklıydın aşkım, ama böyle sinirlenmekle olmuyo işte, bizimyapmamız gerekn böyledurumlara duyarsız kalmamak bişeyler yapmak
d: evet aşkım, haberleşiriz o zaman
ö: haberleşiriz defnem öptüm çok
d: bende aşkım

murat tlf dan defnenin bağırma seslerini duymuştur

m: olum neydi o kızın hali öyle
ö: haklı abi, yasemin bi kız çocuğu bulmuş, kimsesizmiş, defneden yardım istemeye gelmiş, yarın kuruma götüreceğiz tek gitmeyelim diyo
m: (yasemin tarafına takılmıştır) yasemin mi bulmuş
ö evet abi
m: vay be ne kız ama
ö: sende yasemine odaklandın o kadar cümle içinde yani (güler)
m: (güler) olum kız ne güzle düşünmüş işte, kendi gibi düşünceleride güzel
ö: eyvahh durum fena sende abi
m: neysene olum ee anlat
ö: ee si işte yarın çocukları toplayıp götürcez kuruma
m: hallederiz koçum , çok üzüldüm ya ne anneler var
ö: hiç deme abi bunlar nasıl anne hiç bilmiyorum
m: defnede buna mı kızdı
ö: evet abi haklı kız, doğurmakla anne olunmuyo falan dedi
m: haklı olum, hakkaniyetli kızmış valla
ö: öyle valla

saat geç olmuştur herkes uyumuştur, defne sabah erkenden kalkıp, sıcacık mis gibi mercimek çorbası yapmıştır , kuruma götürmeden önce çocukların karnı doysun istiyodur, ömerle abisi de atölyededirler, ömeri arar

d: günaydın hayatım
ö: günaydım kızılım
d: aşkım nerede buluşalım
ö: atölyeye gel istersen defnem, abimde burda
d: tmm yaseminide alıp geliyorum o zaman
ö: bekliyoruz

defne evden çıkar yasemine gider kapıyı çalar yasemin açar

ya: hoşgeldin
d: hoşbuldum, tlf la arayacaktım ama geleyim istedim anneni de görmüş olurum hem
ya: gel tabi buyur geç iyi yaptın
d: (elindeki tencereyi yasemine uzatır) çorba yaptım açtır çocuklar, sen bunu bi yere koy istersen ben bi anneni göreyim
ya: (alır tencereyi) ne iyi dşünmüşsün

içeri geçerler defne yaseminin annesini görür hemen elini öper

d: nasılsınız
anne: saol kızım iyiyim hoşgeldin
ya:(araya girer) annecim bu defne, evleri bize yakın, geçen gün tanıştık arkadaş olduk
an: öyle mi ne güzel olmuş sende yalnız kalmamaış olursun hem
d: evet , ben size tşk etmeye geldim ayrıca
an: ne teşekkürü kızım
d: (yaseminin annesinin elini tutar) böyle bi evlat yetiştirmişsiniz ne mutlu size, tabi banada ne mutlu ki böyle biriyle tanıştım
an: (gülümser, elini defnenin elinini üstüne koyar) saol evladım, sende iyi birine benziyosun, bak yavrum sen iyi olursan rabbim de karşına iyi insanlar çıkarır, çok sevindim tanışmanıza arkadaş olmanıza
d: çok saolun

o sırada içeriden hayat gelir

ha: aaa bi abla daha gelmiş
d: (hayatın yanına gider ) mrb güzellik defne ben
ha: hayat bende abla
d: memnun oldum hayat , şimdi senle bi anlaşma yapalım
ha: ne anlaşması
d: yasemin ablanla beni arkadaşlarının yanına götürür müsün size yemek getirdim, arkadaşlarında yesinler
ha: gerçekten mi abla
d: evet güzelim

yasemin annesine durumu anlatmıştır , izin alır annesinden, defne çorbayı da almıştır ve evden çıkarlar, hayat defnenin elini tutuyodur

ya: yazıklar olsun öyle annelere
d: evet, kendilerini anne sanıyolar böyleleri
ya: senin benim gibi iyi insanlar var neyse ki, sahip çıkıyolar
d: evet, bu arada ömerlerin atölyeye gidelim ordan hep beraber geçeriz diğer çocukların yanına
ya: tmm, gördüğüm kadarıyla kaşık ekmek ve kase almayı unutmuşsun, şu marketten alalım
d: aa evet unuttum , iyi akıl ettin valla

markete girer kaşık ve kase alır çıkarlar , atölyeye giderler, murat görür

m: hoşgeldiniz kızlar
ya: hoşbulduk bakın size kimi getirdik (hayatı gösterir)
ö: küşük bi misafirimiz mi varmış bakalım, hoşgeldin tanışalım mı
ha: oluur
ö: (kucağına alır hayatı) ben ömer
ha: bende hayat
m: (ömerin yanına gelir hayatı kendi kucağına alır) gel bakalım ufaklık bizde tanışalım

tanışırlar, hayat bizimkileri çok sevmiştir, murat hayatı kucağından indirir, yaseminin yanına gider

m: naber (gülümser hafiften)
ya: iyi gördüğün gibi işte (gülümser)
m: çok iyi düşünmüşsün çok sevindim, meğer ben ne güzel bi insana kasabayı gezdirmişim, kendi güzel kalbi güzel
ya:(utanmıştır) çok tşk ederim
hayat: yasemin abla hadi gidelim
ya: gidelim canım gel bakalım elimi tut

hep beraber çıkarlar atölyeden, hayat yaseminle muratın arasına girmiş bi eliyle hayatın elinden bi eliyle muratın elinden tutuyodur, ömer defnenin elindekileri farketmiştir

ö: onlar ne aşkım
d: çorba yaptım ömer, açtır şimdi o çocuklar, karınları doysun öyle götürelim istedim
ö: (defneyi yanağından öper) iyi ki varsın sen,ne güzel düşünmüşsün
d: saol aşkım

gelmişlerdir

ha: geldik yasemin abla

ömer, defne, yasemin, murat çocukların halini görünce içi ezilmiştir, hepsi bi köşede oturmuş boyunları bükük, kimi açlıktan ağlıyodur, kimi sahipsizlikten, üstleri kirlenmiştir, öylece terkedilmş duruyolardır

defne ile yaseminin gözleri dolmuştur, defne tutamaz kendini bi kaç damla yaş akar gözlerinden, yaseminnde aynı şekilde

ö: (defneye sarılır) defne yapma aşkım, güçlü durmaya çalış, sen dirayetlisindir bak ne güzel bişey yapıyoruz mutlu ol hadi
m: (yaseminin elini tutar) şşşt yapma lütfen sil gözyaşını , ne mutluluar ki senin gibi birine denk geldiler, hadi topla kendini lütfen

defne ile yasemin toplar kendini hemen

ha: (arkadaşlarına) bakın size abi abla getirdim

çocuklar kalkarlar hemen, bi kaç tanesi ömere, bi kaç tanesi defneye , bi kaç tanesi yasemine , bi kaç tanesi defneye sarılır, bizimkiler de hepsine tek tek sarılırlar, lafa murat girer

m: hadi bakalım şimdi sırayla oturun da bişeyler yiyelim olur mu
çocuklar: tamam

defne ile yasemin çorbayı teker teker verirler çocukların ellerine, ömerle muratda ekmek bölüştürürler hepsine, çocuklar iştahla yerler hepsini, bizimkiler dayanamaz elleriyle yedirirler çocuklara, hepsi yemişlerdir, hayat yaseminin yanına gelir

ha: tşk ederim abla (döner bizimkilere bakar) sizede tşk ederim
defne: rica ederim güzelim, şimdi arkadaşlarınıda alalım bi güzel gezelim olur mu
ha: tmm defne abla

çocukalrı toplalrar hep beraber otobüse biner ve şehire giderler, esirgeme kurumuna gelmişlerdir, yasemin hayatın elini tutar ve konuşur

ya: bak hayatım güzelim, burada sizin gibi birsürü arkadaş var, hepsini bi güzel giydiriyolar yediriyolar, oyunuyolar ilgileniyolar, anne şefkati gösteriyolar
ha: gerçekten mi abla
ya: evet güzelim hadi girelim içeri
ha: yani siz şimdi bizi buraya mı bırakacaksınız, ben göremeyecem mi seni daha
ya: (gözleri dolmuştur ağlamamak için tutuyodur kendini) olur mu öyle şey , ben hep gelecem seni sizleri görmeye

defne ömer murat yaseminin yanına gelirler

d: bak hayat, iki tane abiniz iki tanede ablanız oldu tmm mı, biz sürekli sizleri görmeye geleceğiz tmm mı (sarılır öper)
ha: (sarılır defneye) söz mü
d: söz canım benim hadi girelim içeri

hep beraber içeri girerler, ömer durumu anlatır müdüre, ve çocukların yerleştirilme işlerini bitirirler

adam: saolun gençler sizler gibi duyarlı insanlarda olmasa bu çıcuklar sersefil olurlar
ö: estağfurullah müdür bey sizlere emanetler artık onlar
ya: müdür beyin yanına gelir) şey ben size numaramı bırakayım bişey olursa ararsınız müdür bey, biz ara arar görmeye gelicez zaten
müdür: tamam kızım (müdür kağıt kalem uzatır yasemine)

yaseminle beraber ömer murat defnede yazarlar numaralarını

d: (müdür beye) önce allaha sonra sizlere emanetler müdür bey
müdür: siz hiç merak etmeyin gençler içiniz rahat olsun

bizimkiler çocuklarla vedalaşırlar, hayat tek tek hepsini öper ve içeri oyun salonuna geçerler arkadaşlarıyla..

bizimlkilerde dışarı çıkarlar, hem mutludurlar hem üzgündürler, hiç bişey konuşmazlar birbirleriyle, yasemin, muratın koluna girmiştir, ömerde defnenin elini tutuyodur kasabaya doğru yol alırlar ...

Kiralık Aşk

09-02-2017

tşk ederim periler seviniyorum sizler beğenince..
o zaman bekleyenler için gelsin senaryo

( kader ) senaryosu

ümit, zeynebi eve bırakmıştır , zeynep eve girince dayısı hakkı karşılar kapıda

ha: hoşgeldin kızım
z: hoşbuldum dayı ne var ne yok
ha: iyilik kızım, haberler sende anlat bakalım
z: (gülümser) cok güzel bi gündü dayı
ha: belli oluyo tipinden zaten kızım (gülümser) ümit menun bırakmış seni anlaşılan
z: evet dayı çok memnun oldum sağolsun gezdirdi yardımcı oldu
ha: sağolsun, ümite güvenirim ben oğlum gibidir
z: sanırım bende güveniyorum dayı iyi birine benziyo
ha: (gülümser) ümiti herkes sever , sevdirir kendini efendi çocuktur
z: öyle dayı, istanbul çok büyük bi şehir, öyle gezmekle bitecek gibi görünmüyo, daha birsürü yer varmış görmediğim
ha: belki başka zaman başka yerleri gezdirir
z: çok sevdim istanbulu dayı
ha: sevindim kızım aç mısın
z: fazla değilim dayı balık ekmek yedim çok lezzetliydi
ha: o zaman hadi bi çay koyda içelim o zaman, tatlı getrimiştim gelirken
z: tabi ki dayı

kalkar çay koyar yanınada tatlıyı hazırlar, ümit de eve gelmiştir annesi açar kapıyı

an: hoşgeldin oğlum (sarılır)
ü: hoşbuldum annem (sarılır)
an: aç mısın oğlum bişeyler hazırlayayım mı
ü: saol annem tokum evde kimse yok mu
an: abin odasında, babanda salonda
ü: annem o zaman bi çayda koyda içelim olur mu yoruldum biraz
an: koyayım oğlum nasıl geçti günün neler yaptın
ü: (abisi haricinde kimse bilmiyodur zeynebi gezdirdiğini) iyiydi anne her zamanki gibi işte

o sırada abisi ümitin sesini duyar ve gelir

abi: oo kimleri görüyorum gelmişsiniz beyefendi (gülüyodur)
ü: (abisinin niye güldüğünü anlamıştır) geldim abi
abi: (imalı şekilde) nasıl geçti günün (gülüyodur hala)
ü: (ister istemez gülümser) iyiydi abi yoruldum biraz

annesi ikisini de gülerek konuştuğunu görünce bişeyler olduğunu farketmiştir

an: bana bakın bakayım siz ne kaynatıyosunuz öyle abi kardeş, bilmediğim bişey mi var
abi: zamanın gelince öğrenirsin anne şimdilik böyle iyi
ü: (abisine ters bakış atar)
abi: (farkeder) yani annecim abi kardeş arasında işte
anne: iyi bakayım geçin hadi salona çay koyayaım bende
ü: sen koy annecim ben bi üzerimi değişip geliyorum (abisine kaş göz yapar gel benle diye)
abi: ee şey anne bende tlf a bi bakayım odada unuttum geliyorum birazdan
anne: tmm çocuklar

ümit önden gider abisi arkasından gider, ümitin odasına girerler

ü: abi napıyon ya niye öyle konuşuyon
abi: olum bişey olmaz anlamazlar
ü: olsun abi dikkat et lütfen, aramızda
abi: tmm be olum anlat bakalım nerelere götürdün kızı
ü: boğaz turu yaptırdım , balık ekmek falan yedik işte
abi: memnun kaldı mı zeynep
ü: evet abi hemde çok memnun kaldı sevdi istanbulu
abi :(güler) seni de sever belki ileride hı
ü: (gülümser) zaman gösterecek
abi: istemez misin sevmesini
ü: isterim abi niye istemeyeyim (gülüyodur)
abi: bak bak tipe bak hemen güldün konu zeynep olunca
ü: aman abi ya hadi aşağı gidelim annem çayı hazırlamıştır
abi: gidelim bakalım

aşağı inerler, hakkı ile zeynep çaylarını içerler ve zeynep odasına geçer, ümitde ailesiyle çayını içip odasına geçer dinlenmek için, zeynep kendi kendine konuşur

z: ne güzel gündü, acaba başka zaman gezdirir mi beni yine, çok ince düşünceli çocuk valla, toka falan buldu kibardı gayet, (elini kalbine götürür) ama niye ritmi hızlandı ki allah allah yoruldum galiba ondan, dinleneyim geçer, yarın işe gitcem zaten dinlenmeliyim

ümitte yatağına uzanmış elini başının altına almış tavana bakarak geçirdiği günü düşünüyodur

ü: memnun kaldı hem benden hem istanbuldan, (gözünün önüne zeynebin rüzgarda savrulan saçları gelir) , ne güzel saçları var, kendiside güzel, acaba bi gün gönlü düşer mi bana, düşer inşallah, acaba biraz zaman geçtikten sonra tekrar mı gezdirsem kıza istanbulu, (elini kalbine götürür) ritmi arttı bununda (gülümser) tabi duydu zeynebi tabiki bozulur ritim , bakalım zaman ne göstercek , uyuyayım da dinleneyim bari iş var yarın zeynebi görecem bi an önce sabah olsun

sabah olmuştur zeynep dünün yorgunluğuyla uykuya kalmıştır kahvaltı yapmadan çıkar evden, ümit kahvaltısını yapmıştır o da çıkar evden, bi süre sonra ümitlerin zili çalar, annesi açar kapıyı , arkadaşı sema gelmiştir

se: müsaitsen kahveni içmeye geldim bacım
anne: gel tabi semacım gir içeri

semanın istanbulda üniversite okuyan kız yeğeni vardır adı kaderdir, zeynep yaşlarındadır , ümitle kaderi tanıştırmayı düşünüyodur, birazda bu yüzden gelmiştir kahve içmeye , ümitin annesi kahveleri hazırlar ve getirir

anne: ee anlat bakalım sema ne var ne yok nasılsın
se: iyiyim kız ne olsun işte işe gidip geliyorum bugün evdeydim sana geleyim dedim
anne: iyi yaptın, bende bizimkileri evden gönderdim yalnız kalmıştım zaten
se: (lafı ümite getirir) iyi yapmışsın, ümit fırına mı gitti pastaneye
an: evet az önce çıktı
se: anladım bacım, ee sen napıyosun
an: (bişeyler olduğunu hissetmiştir) sema sen neden özellikle ümiti sordun
se: (bi an durur ne diceğini bilemez ) şey ya bişey yok geçen gün sabah denk geldik ya en son onu gördüm o yuzden sordum
an: hı iyi bakalım ( semaya inanmıştır)
se: seninkilerin yok mu sevdiği birileri , düğün yapsak ya
an: yok semacım yani varsada ben bilmiyorum , kısmet bu işler
se: öyle tabi , benimde yeğenim kader var o da üniversite okuyo, hiç bu taraklarda bezi yok
an: bi okulunu bitirsinde herşeyin zamanı var
se: orası öyle , ümit ne güzel işini eline aldı maşallah , darısı yeğenime
an: (lafın tekrar ümite geldiğini görünce bişyler anlamıştır ama emin değildir) semacım sen bi ümiti soruyosun bide yeğenini söylüyosun bi düşüncen falan mı var
se: (şüphelendiğini anlar ve söyler) evet bacım, ben kaderle ümiti tanıştıralım istiyorum , ikiside iyi çocuklar, belki gönülleri düşer birbirlerine
an: ne diyim bilemedim ki sema, onların bileceği iş, bakalım isteyecekler mi tanışmak
se: biz bi deneyelim olursa olur olmazsa olmaz
an: tmm deneyelim nasıl olacak o iş
se: ben bi akşam kaderide alıp size geleyim olur mu
an: peki madem öyle olsun

kahvelerini içerler ve sema kalkar, annede evi toparlar bulaşıkları yıkar, zeyneple ümit fırındadır , hakkı dayıda içer taraftadır, zeynep elindeki tepsiyi rafa koyacaktır fakat boyu yetişmiyodur , ümit gelir hemen

ü: dur ben koyayım istersen
z: şey boyum yetmedi de
ü: (gülümser ve tepsiyi koyar) bak koyduk bile
z: tşk ederim ( gülümser)
ü: (boş bulunur ve laf bi andan çıkar ağzından) gülmek , yani gülümsemek çok yakışıyo
z: (utanmıştır hafiftende kızarmıştır) şey, çok tşk ederim
ü: rica ederim gördüğümü söyledim
z: çok tşk ederim

bi an seessizlik olur ümit zeyneple sohbet etmenin bi yolunu düşünüyodur, aklına gelir

ü: dinlenebildin mi dün yordum seni
z: dinlendim , yoruldum ama değdi , ne güzel bi şehir burası böyle
ü: daha bu gördüğün yerler hiçbişey (lafı tekrar gezdirebilirime getirmek istiyodur)
z: eminin çok güzel birsürü yer daha vardır
ü: var tabi ama gezmek görmek lazım
z: öyle tabi (içinden düşünür) acaba gezdirmesini rica etsem mi
ü: (acaba gezdirmeyi teklif etsem ne der)

ikiside bu fikirden vazgeçer, ümit zeynebin yanlış anlamasından korkar, zeynepte ümiti yormak istemez, fırından kokular geliyodur, zeynebin pişirdiği poğacalar mis gibi kokuyodur

z: ben bi fırına bakayım
ü: mis gibi koktu
z: (fırından tepsiyi çıkarırken eli fırının kenarına yapışır) ah !
ü: (hemen yanına gider) iyi misin, (elini görür) uf bişeyler yapalım
z: (canı tatlıdır biraz) off çok acıyo
ü: (telaş yapar) dur ben çıkarayım tepsiyi (çıkarır tezgahın üstüne koyar zeynebin yanına gelir)
z: çok acıyo ümit (suratı düşmüştür can acısıyla, halbuki küçük bi yanıktır)
ü: (can havliyle zeynebin elini tutar) gel benle soğuk suya tutalım (zeynebi elinden çeker götürür)

soğuk suya tutarlar, ümit zeynebin elini tutuyodur içi hoş olur ama kızın can acısını görünce kendine gelir hemen

ü: geçti mi biraz sızlaması
z: biraz, sağol ümit
ü: rica ederim iyisin demi
z: iyiyim
ü: (aklına krem sürmek gelir alt dolaptan krem çıkarır)
z: bu ne
ü:uzat bakalım elini, yanık kremi
z: (elini uzatır ümit kremi sürer)
ü: iyi gelir biraz daha
z: tmm tşk ederim (hala elini ümitten çekmemiştir)
ü: (hala bırakmamıştır zeynebin elini)

ikiside durumu farkeder ve utanırlar, zeynep çok çekinmiştir kızarmıştır, bi an gözgöze gelirler, zeynep başını önüne eğer, içerden hakkının sesi gelir, refleks olarak zeynep çeker elini

ha: siz napıyosunuz burda gençler

ikiside ne diceklerini bilemezler kekelemeye başlarlar, ümit lafı toparlar

ü: dayı yeğenin elini yaktı krem sürdük
ha: nasıl oldu kızım çok acıyo mu
z: evet dayı , sızlıyo
ü: krem sürdük sızısını alsın diye
ha: iyi yaptınız evlat (gülümser) zeynebin canı tatlıdır biraz ümit
ü: (gülümser) evet dayı farkettim az önce

hakkı , zeynebin eline bakar

ha: çok yanmamış be kızım niye dikkat etmiyosun
z. bi anlık oldu işte dayıcım ( canı acır o an ) ahh !
ü: (refleks olarak zeynebin elini tutar, hakkı görür) iyi misin
z: (dayısının gördüğünü görünce elini çeker) iyiyim bi anda sızlıyo
ha: (ümite) olum sen poğacaları diz istersen
ü: tmm dır o iş bende , zeynebin eli sızlıyo o yapamaz zaten

ümit poğaçalrı dizerken hakkı zeynebe sorar sessizce

ha: ümit mi akıl etti krem sürmeyi
z: evet dayı
ha: (gülümser) vay kerata vay
z: anlamadım dayı niye gülümsedin
ha: bişey yok kızım, (lafı kıvırır) iyi düşünmüş ona gülümsedim
z: ha tmm o zaman dayı
ha: sen böyle otur içeride işlerim var kızım
z: tamam dayıcım

hakkı içeri gider, ümitte poğaçaları diziyodur, ümitin abisi gelir dükkana

abi: oo gençler kolay gelsin
ü: hoşgeldin abi
abi: hoşbuldum

abisiyle zeynep tanışmamışlardır daha önceden, şimdi tanışacaklardır

abi: mrb
z: (ümitin abisini müşteri sanıp yanına gider) buyurun ne istemiştiniz

ümitle abisi birbirine bakıp gülümserler, abisi durumu bozmaz

abi: ben poğaça alacaktım
z: tabi yardımcı olayım size, ne kadarlık istiyosunuz
abi: (böyle olacağını tahmin etmediği için bi an düşünür) siz kutuya koyun ben söylerim

zeynep kutuya koyarken eli sızlar ve suratı düşer hemen

abi: yeterli bu kadar tşk ler
z: peki, ben sarayım kuyutu

zeynep kutuyu sararken abisi , ümitin yanına gelir

abi: olum kıza bişey mi oldu suratı düştü bi anda
ü: az önce elini yaktı ,canı acımıştır
abi: müdahale ettin mi
ü: krem sürdüm
abi :(gülümser) vay vay ümit efendiye bak sen
ü: abi ya (gülümser) bence tanışın zamanı
abi: bencede

abi, zeynebin yanına gider, zeynep kutuyu sarmıştır o sırada abisi anıtır kendni

abi: (elini uzatır) ben ümitin abisiyim
z: (şaşırır) aa öyle mi (elini uzatır) memnun oldum bende zeynep

abisi zeynebi görünce ümite hak vermiştir, gerçekten ümitin beğendiği kadar vardır güzelliği

abi: bende memnun oldum zeynep , elin yanmış galiba geçmiş olsun
z: şey, tşk ederim ümit yardımcı oldu sağolsun
abi: (gülümser) evet yardımseverdir kendisi
z: evet öyle
abi: o zaman ben gideyim görüşürüz (ümite seslenir ) ben kaçtım ümit
ü: güle güle abi
z: hoşçakalın

abisi pastaneden ayrılır yolda giderken bi kıza denk gelir, bu kız semanın bahsettiği yeğeni kaderdir , kader siyah saçlıdır, esmerdir, boyu uzun ve zayıftır, mankenlere taş çıkartacak bi fiziğe sahiptir, fakat zeynep kadar güzel olmasada fena da değildir, makyajı seviyodur, ümitin abisinin dikkatini çeker kız fakat yanyana geçer giderler

kader acıkmıştır ve yol üstündeki pastaneyi görür , ümitle zeynebin çalıştığı yerdir burası , içeri girer, zeynep görür önce

z: hoşgeldiniz
kader: hoşbuldum

zeynep, kaderin fiziğini görünce ufaktan kıskanmıştır, kaderde zeynebin saf güzelliğini kıskanmıştır

z: nasıl yardımcı olabilirim size
kader: (raftaki pastayı gösterir) şundan alabilir miyim lütfen
z: tabi bi dk hazıralayayım

o sırada kader, ümiti görür ve beğenir, ümitde kaderi görür fakat hiç beğenmez, çünkü kader çok süslüdür ve ümit sadeliği seviyodur.. kader biraz rahat bi kızdır

kader: (ümite) mrb
ü: hoşgeldiniz
kader: tşk ederim , sanırım arkadaşla beraber çalışıyosunuz (zeynebi gösterir)
ü: evet öyle
kader: kolay gelsin
ü: tşk ler

zeynep kaderin istediği pastayı hazırlamıştır, kadere verir ücretini alır, kader kapıdan çıkarken zeynebe tşk eder, ümitede gülümseyerek tşk eder

z:çok acayip kız
ü: aman boşver müşteri işte
z: sanada gülerek tşk etti farkettim
ü: nezakettendir
z: bilemiyorum artık
ü: (zeynebin kıskandığını düşünür)
z: (kızın ümide güldüğünü görünce kıskanmıştır)
z: maşallah boyu da baya uzundu
ü: (gülümser) allah sahibine bağışlasın zeynep , hem o ne öyle boya küpü gibiydi
z: makyajını mı diyosun
ü: evet, ne o öyle sürmüş sürüştürmüş
z: (güler) svmez misin
ü: hayır, doğallıktan sadelikten tarafım, (zeynebin gözlerine bakarak konuşur) senin gibi..
z: (gülümser) bende sevmem makyajı, yapsam da abartmam
ü: gerek var mı..
z: anlamadım
ü: makyaj yapmana diyorum bence gerek yok
z: öyle mi, tşk ederim iltifat için

o sırada içeriden hakkı gelir çocukları çağırır

ü: (içinden) tüh be dayı az daha duramadın demi

saat akşam olmuştur hakkı toparlanmaları gerektiğini söyler, hep braber toparlanırlar dükkanı kapatıp çıkarlar..

Kiralık Aşk

08-02-2017

şimdi senaryoyu yazabilirim :)

sahil kasabası 38 bölüm

yasemin, fırından ekmeği almıştır eve gidiyodur annesine kahvaltı hazırlamak için, muratda ekmek almak için yola çıkmıştır, kasaba küçük olduğu için yolda denk gelirler

m: mrb
ya: mrb
m: geçen gün pek tanışamamıştık (elini uzatır) murat ben
ya: (elini uzatır) yasemin, memnun oldum
m: (yarası sızlar ve elini sırtına götürür ovalar)
ya: (bişey olduğunu farkemiştir) şey iyi misiniz
m: iyiyim, ufak bi kaza geçirdim onun etkisi işte
ya: aa çok geçmiş olsun ne kazası, iyi misiniz
m: aksilik işte, dükkan alev aldı bende bi kaç yara aldım
ya: ayy çok geçmiş olsun
m: tşk ederim, siz yenisiniz galiba
ya: evet yeni geldik annemle, alışmaya çalışıyoruz işte yavaş yavaş
m: kasabamız güzeldir, insanımızda iyidir zamanla farkedersiniz zaten
ya: farkettim galiba şimdiden
m: anlamadım
ya: tanır mısınız bilmem ama defne ile tanıştım , iyi bi kıza benziyo
m: tanırım, burada herkes birbirini tanır, defne iyidir
ya: evet yavaş yavaş sizlerle bu kasabayla tanışcam işte
m: gezmediniz daha demi kasabayı
ya: yok malesef, tek başıma gezemem bilmiyorum, bende defneden rica etmeyi düşünüyodum


murat içinden düşünür, acaba gezdirmeyi teklif etsem mi, yanlış anlar mı, yada güvenebilir mi bana, yada hiç söylemesem mi, içimden bi ses diyo ki sen teklif et üzerine düşeni yap, gerisini kendi bilir

yasemin içinden düşünür, acaba gezdirmeyi teklif eder mi, ederse ne cevap vericem, aldatıldığım için erkeklere pek güvenemiyorum da, ama içimden bi ses diyo ki güven..


m: şey, yanlış anlamazsınız yardımcı olabilirim size
ya: nasıl anlamadım
m: kasabayı gezdirebilirim, yani sizin içinde sakıncası yoksa tabi
ya: (içindeki sesi dinler) zahmet olmasın size
m: olur mu öyle şey , kasaba sakini olarak bizim görevimiz zaten bu, demek ki ben gezdirecekmişim sizi
ya: peki o zaman, ben eve gitmeliyim annem bekler merak etmesin
m: tabi tabi sorun değil, ne zaman isterseniz yardımcı olurum
ya: burada hiç bir yeri bilmiyorum bi fırını biliyorum, o zaman iki saat sonra burada buluşalım mı size de uyar mı
m: tamamdır iki saat sonra görüşmek üzere o zaman
ya: tmm görüşürüz

ayrılırlar, yasemin giderken düşünür, sıcak davrandı bana gayet yardımseverdi, içimdeki sesi dinledim inşallah yanıltmaz beni, artık göreceğiz

murat da düşünür, beklediğim kadar zor olmadı, sağolsun anlayışlıydı geri çevirmedi, bakalım neler olacak inşallah memnun kalır

ikiside eve giderler, yasemin eve gelir annesi yasemini bekliyodur

anne: kızım yavrum nerede kaldın
ya: annecim fırını bulmak zamanımı aldı, ekmek aldım geldim, iyisin demi
anne: iyiyim kızım sol kolum içten içe ağrıyo uyuşmuş gibi
ya: dur ben kremini süreyim rahatlatır biraz, sonrada beraber kahvaltı yaparız olur mu sultanım
anne: olur kızım, dönüp duruyosun önümde allah razı olsun
ya: (annesinin elini öper) annem bizi büyütüp bu yaşa kadar getiriyosunuz, üzerimizde hakkınız çok, çok sıkıntı çekiyosunuz zahmet çekip emek veriyosunuz, benim yaptığım ise seninkilerin yanında hiçbişey
anne: canım kızım benim, sen hep böyle ol tmm mı hiç değişme, sen dik dur yolun düz olsun, eğri bile doğrulur karşında
ya: (öper annesini yanağından) tmm annecim bu benim sana olan evlatlık görevim, ben şimdi böyle olmazsam yarın öbür gün bunun hesabını veremem..
anne: vefalı iyimser kızım benim
ya: canım annem benim, allah seni başımdan eksk etmesin
anne: amin kızım

yasemin annesinin kremini sürer ve kahvaltı hazırlamaya gider, muratda eve gelmiştir ekmekleri alıp, ömer çayı koymuştur mutfakta denk gelirler

m: ben geldim
ö: hoşgeldin abi, çayı koydum hazur olur birazdan
m: tmm koçum ekmek aldım bende
ö: geç geldin abi, fırın yakın ama
m: geçen gün bi kıza denk gelmiştik hatırlıyo musun
ö: hangi kız
m: olum hastaaneden çıktığımızda denk gelmiştik ya
ö: hatırladım, yeni gelen kızı söylüyosun
m: yasemin
ö: anlamadım
m: adı yasemin
ö: (güler imalı şekilde) bakıyorumda aklına kazınmış kızın ismi
m: olum ne alakası var imalı imalı konuşyosun
ö: var bişeylerde dur bakalım, ee yaseminle mi konuştun
m: evet, kasabada yeni oldukları için gezdirmeyi teklif ettim ona
ö: (yine güler) hızlı çıktın abi bi dur daha dün bir bugün iki
m: (ömerin omzuna vurur) olum dinlicek misin yoksa devam mı edeceksin böyle
ö: tmm tmm dinliyorum
m: gezdirmeyi teklif ettim kabul etti, iki saat sonra çıkacam evden
ö: iyide abi sende fazla bilmiyosun ki buraları
m: olum sen dükkandayken ben çıkıp geziyodum, senin kadar olmasada bende biliyorum
ö: yani diyosun ki bi bildiğim var ki kıza teklif ettim
m: aynen öyle
ö: iyi abi, ne diyim o zaman şimdiden iyi eğlenceler iyi gezmeler size
m: saol koçum hadi kahvaltı yapalım çok acıktım
ö: yapalım bakalım (hala gülüyodur)
m: ömer kes şu gülmeyi lütfen
ö: tmm ya

beraber kahvaltılarını yaparlar, defnede annenanesini göndermiştir biraz hüzünlüdür ama iyidir, halası ile kahvaltı sonrası kahve içiyolardır

ha: sabah kim geldi kapıya
d: yasemin hala
ha: o kim kızım
d: halacım yeni gelmişler buraya, kızda buraları bilmiyomuş fırına diye çıkmış evden, kendini bizim kapıda bulmuş
ha: içeri çağırsaydın ya tanışırdık
d: çağırdım da annesine bakması gerekiyomuş sultanım, o yuzden ısrar etmedim
ha: annesi mi
d: evethala, kısmi felç geçirmiş annesi sol tarafı tutmuyomuş
ha: ne diyosun kızım sen çok üzüldüm allah yardımıcısı olsun
d: amin hala
ha: nerede oturuyolarmış öğrendin mi bi geçmiş olsuna giderdik hemde tanışırdık
d: (yasemine nerede oturduklarını sormayı unuttuğu aklına gelir) tüh be unuttum hala valla sormadım
ha: neyse kızım yaseminle denk gelirseniz sormayı unutma
d: tmm hala

o sırada defnenin tlf u çalar, arayan ömerdir

ö: aşkım, defnem, hayatım , gülüm napıyosun
d: (duydukları hoşuna gider) bu ne güzel bi hitap böyle
ö: (güler) bizde böyle defne
d: iyiyim aşkım halamla kahve içiyoduk, buyur gel
ö: yok aşkım gelmeyeyim, dükkana geçiyorum yapmam gereken işler var bi sesini duyayım dedim
d: iyi yaptın aşkım bende evdeyim , uğrarım yanına bi ara
ö: hep uğra sık sık uğra
d: (güler) tamam hep uğrarım sık sık uğrarım
ö: tmm aşkım, öptüm seni kendine dikkat et
d: bende öpüyorum kolay gelsin

defne tlf u kapatır halasının yanına gider, kahvelerini bititrirler ve odasına çıkar çizimini tamamlar, hazırlanır, kot rengi eteğini giyer üzerinede mavi bi penye çeker, saçlarına şekil verir dudağına parlatıcı sürer parfümünü sıkar ve çizimini alıp evden çıkar

murat evden çıkmıştır, içinde nedenini bilmediği bi heyecan vardır farklı bi heyecandır fırının yolunu tutar, yaseminde annesinin yemeğini yedirmiştir çok geç kalmayacağını söyleyip evden çıkmıştır, yasemin geldiğinde murat bekliyodur

ya: mrb, çok bekletmedim umarım
m: yo yeni geldim bende
ya: sevindim o zaman
m: hazır mısın , şey hazır mısınız yani
ya: ismimle hitap edebilirisiniz, sen diebilirsiniz sorun olmaz
m: peki o zman hazır mısın yasemin
ya: hazırım hadi gidelim

murat kasabayı gezdirir, yasemin yeşillikleri huzuru görünce ilk dk dan daha fazla sevmiştir kasabayı, biraz gezerler tepeye giderler (ömerle defnenin tepesi değil ) kasabanın güzelliğini izlerler, esnafla tanıştırır sohbet ederler, yorulunca küçük bi çay bahçesine giderler , yeşkiikler içinde ve önünden küçük bi su akıntısının olduğu bi yerdir burası, otururlar boş bi masaya

m: bişeyler içelim ne istersin
ya: çay olabilir aslında
m: (görevliye işaret yapar ve iki çay söyler) ee nasıl buldun
ya: bayıldım murat, harika bi yer burası, şehir o kadar boğmuşki o kadar alışmışım ki o yoğunluğa, böyle yerlerin olduğunu unutmuşum
m: evet şehir boğucu, o yuzden böyle yerler daha çekici geliyo, beğenmene sevindim
ya: çok tşk ederim çok güzel oldu gezdirdiğin, gerçektende dediğiniz kadar varmış insanları çok iyi, huzurlu bi yer burası
m: rica ederim, beklentini karşıladı yani burası
ya: evet hemde fazlasıyla, iyi ki annemi buraya getirmişim
m: annenin neyi var sorsam sakıncası olur mu
ya: yo estağfurullah ( der ve durumu anlatır)
m: çok geçmiş olsun çok üzüldüm
ya: tşk ederim, işte bu yüzden buraya geldik annemle, hem temizhava alır hemde ikili hayatımıza burda devam ederiz diye düşündüm

murat, yasemine çok ısınmıştır, annesine baktığını onla ilgilendiğini öğrenince hem üzülmüş hemde böyle bi evlat yetiştirdi diye o anne adına sevinmiştir, hemde yaseminin gerçektende iyi bi kız olduğunu anlamıştır

m: çok iyi düşünmüşsün, yardım edeceğim bişey varsa ederim çekinme
ya: şimdilik yok çok tşk ederim

bu arada çayları bitmiştir ve ikinci bardakları almışlardır , murat sorar

m: çayı seviyosun galiba
ya: pek değil aslında, bu kasaba sıcacık samimi bi yer, ve manzara çok güzel, bu manzaraya ve bu sıcaklığa çay eşlik eder diye düşündüm
m: (bu düşünce muratın hoşuna gitmiştir, içten içe bi yakınlık hissettirmiştir yasemine karşı) bu kadar çok sevmene sevindim
ya: bende bu kadar beklemiyodum açıkcası
m: itiraf etmek gerekirse açıkçası gezdirme teklifi ederken düşündüm acaba güvenebilir misin redder misin diye
ya: itiraf etmek gerekirse erkeklere pek güvenmem, çünkü canım baya bi yandı, ama içimden bi ses sana güvenmem gerektiğini söyledi bende sesi dinledim
m: çok tşk ederim güvenini zedeleyecek bişey yapmamışımdır umarım
ya: yok gayet mutluyum rahatım merak etmeyin
m: erkeklere pek güvenmem dedin ama nedenini sorsam mı bilemedim
ya: sorma, belki ilerleye zamanlarda anlatırım olur mu
m: afedersin , olur tabi sorun değil

çayları biter ve murat yasemini eve bırakır, bu arada defne atölyeye ömerin yanına gelmiştir, ömer çalışıyodur , sessizce kapıdan girer ve ömerin arkasına geçer elleriyle gözlerini kapatır ömerin

ö: (arkasına döner) hoşgeldin aşkım ne güzel geldin öyle sen (eğilip yanağından öper defneyi)
d: hoşbuldum aşkım nasıl gidiyo iş
ö: fena değil defnem, tek başıma biraz zor oluyo ama idare ediyorum
d: sinan nerede
ö: nihan rahatsızmış onun yanında
d: abin ?
ö: (güler) meşgul o bugün
d: anlamadım ama böyle güldüğüne göre var bişey
ö: var mı bilmiyorum ama olacak galiba
d: allah aşkına ömer açık konuşsana
ö: yasemin diye bi kız gelmş kasabaya
d: evet biliyorum yeni geldiler annesiyle kalıyo
ö: (şaşırır) ne ara tanıştın sen ya nerden biliyosun
d: (durumu anlatır ömere) işte böyle tanıştık siz nasıl tanıştınız abinle beraber
ö: (ömerde hastaneden çıkınca karşılaştıkarını anlatır) vay be ikimizde tanışmışız meğer ki
d: evet öyle olmuş, abine gelince niye öyle dedin
ö: (durumu bi kerede söyler) abim yasemini gezdiriyo
d: (şaşırır) nasıl yani daha dün bir bugun iki ömer
ö: evet defnem, sabah karşılaşmışlar buluştular işte
d: sen bu yüzden güldün öyle
ö: evet
d: bakarsın yeni bi aşk doğuyodur hı ne dersin
ö: bakacağız artık bende öyle hisediyorum (defneyi kendine çeker yakınlaşmışlardır baya) bizimde aşkımız burada doğdu seni buldum
d: (hoşuna gider kollarını ömerin boynuna sarar) evet aşkım, bu kasaba bana seni getirdi
ö: bak bak laflara bak (ömer defnenin dudağına doğru eğilir) hmm sanki özledim
d: ömer ya bişey dicem (lafını bitirmeden ömer defneyi öper)
d: (karşılık verir sonra kendini geri çeker) ömer napıyosun kapı açık yoldan geçen biri görecek ayıp
ö: görsün ne olacak
d: olur mu aşkım, şehir değil burası küçük bi kasaba yanlış anlaşılır yanlış düşünülür ne bilim
ö: (atölyenin kapısını kapatır, kapalı yazan tabelayı koyar defnenin yanına gelir) şimdi kimse görmez dükkan kapalı
d: bak ya şu düşündüğüne bakar mısın bi
ö: ne varmış düşündüğümde, seviyorum olamaz mı
d: (cilve yapar) çok mu seviyosun sen beni
ö: hı hı (defneye yaklaşır) nerede kalmıştık
d: bi yerde kalmadık canım, bende seni seviyorum ama burası senin ekmek kapın, o yüzden aç hadi kapıyı
ö: haklısın, istediğmi alayım açacam
d: ne istiyosun
ö: gerçekten mi defne anlamadın mı
d: hmm bi bakayım anlamış mıyım (uzanır ömeri öper)
ö: (karşılık verir bi süre öpüşürler)
d: benim sana hediyem vardı, aklımı aldın unuttum vermeyi
ö: ne hediyesi, benim en güzel hediyem sensin
d: ya ömer bi akıllı durur musun lütfen
ö: tmm tmm ne hediyesi aşkım
d önce git kapıyı aç, dükkanı kapalı tutma

ömer kapıyı açar kapalı tabelasını açık yazan tarafını dönderir defnenin yanına gelir, defne dükkandan içeri girerken masaın üstüne bırakmıştır çizim yaptığı kağıdı, alır ve ömerin yanına gelir

d: işte hediyem, bak bakalım beğenecek misin
ö: bu geçen gün yaptığın çizim mi
d: evet aşkı, tamamlayınca göstericem demiştim ya bitirdim sana getirdim
ö: (rulo halindeki kağıdı açar ve kendi portresini görür şaşırır) bu harika olmuş defne, gerçek gibi duruyo, çok tşk ederim (sarılır öper defneyi)
d: rica ederim, beğendiğine sevindim
ö: çok beğendim aşkım odama asacam hemen
d: sen bilirsin aşkım
ö: iyi ama sen yüz hatlarıma kadar çizmişsin bu kadar inceledin mi beni
d: (kafasını önüne eğer) şey, evet
ö: (hoşuna gider defnenin çekinmesi) vay be defneye bak sen, bakalım daha neler öğrenicem (defnenin başını kaldırır)
d: utandım yaa
ö: seni yerim ben
d: tövbe tövbe o nasıl laf öyle
ö: (güler) sarılsak mı acaba ben bi kokunu içime çeksem
d: sarılalım aşkım

sarılırlar, ömer defneyi boynundan öper kokusunu içine çeker ve öylece kalırlar..

Kiralık Aşk

07-02-2017

sahil kasabası 37. bölüm (ortak senaryo)

birlik beraberlik, sıcaklık, samimiyet, sevgi üzerine kurulmuş bu kasabada gün akşam olmuştur herkes evine çekilmiştir.
defne yarım kalan çizimini bitirmeye uğraşıyodur , o sırada odasının kapısı çalar halası gelir

ha: gelebilir miyim kuzucum
d: gel tabi halacım
ha: ne çiziyosun yine
d: (elindeki kağıdın tersini çevirir ) hiç hala öyle karalıyorum bişeyler, sen nniye geldin bişey mi oldu
ha: kıım ben senden bişey isteyecem onun için geldim
d: iste halacım
ha: daha doğrusu fikrimi söyleyecem sonrasında karar senin
d: evet halacım dinliyorum
ha: nasıl başlayayım bilmiyorum, bencillik olarak algılama bu fikrimi olur mu
d: hala iyice merak ettim şimd, söyle hadi
ha: kızım sen burada mutlusun gözle görülüyo direkt, türkan yarın şehre dönüyo, bende burda yalnız kalıyorum biliyosun, o yüzden benle kalır mısın dicektim
d: (bi süre düşünür bişey demez)
ha: (devam eder) bencillik olarak algılama lütfen, yaşlı halanın bi isteği bu sadece
d: halacım niye öyle algılayayım, ben bu kasabayı çok sevdim, şehirde olmayan sıcaklığı, samimiyeti, sevgiyi burada buldum gitmek istemem tabi ki bi süre daha kalırım senle, annemleri çok özleyincede şehre giderim görürüm
ha: (sevinir) gerçekten mi kızım
d: (halasının yanaklarını sıkar) tabi ki sultanım, halaların bi tanesi
ha: (defneyi öper) saol kızım yalnız bırakmadığın için
d: lafı bile olmaz halacım senin yaptuıkarının yanında
ha: (duygulanır gözleri dolar)
d: ama ağlamak yok sultanım, hadi ben bi kahve yapayım içelim berabr hala yeğen olur mu gül bakalım
ha: (gülümser) tmm yavrum

beraber aşağı inerler kahvelerini içiyolarken, ömer defneyi arar fakat defe tlf unu odasında unuttuğu için duymaz sesi, ömerde merak eder, talaşlı halini abisi murat görür ve sorar

m: ne oldu koçum ne bu huzursuzluk
ö: defneye ulaşamıyorum
m: olum kızın işi vardır tlf u sessizde kalmıştır ne bilim telaş yapma
ö: ama hep aradığımda ulaşırdım
m: demek ki şu an müsait değil, sakinleş lütfen o görünce aradığını döner sana
ö öyle mi diyosun
m: evet otur lütfen
ö: (oturur) sen kremini sürdün mü
m: yok birazdan sürecem, bişey dicem sana
ö: söyle abi
m: (aklına yasemin gelir) şu yolda gelirken tanıştığımız kız
ö: yasemin mi
m: evet, o kızda bişey var ömer
ö: tövbe bismillah abi nasıl bişey
m: olum hemen kötü şeyler getirme aklına, ne bilim anlayamadım
ö: abi sen anlamadıysan ben nasıl anlayayım
m: yani hani nasıl diyeyim güzel kızmış
ö: (durumu anlar gülümser) ee abii
m: olum cıvıtma hemen lan
ö: tmm tmm
m: yani ben yengenden sonra kimseyi sevemem öyle kolay kolay, ama kızda fena değil iyi de bi kıza benziyo
ö: yani diyosun ki aklımda kaldı o kız
m: aynen öyle, ama yakıştıramam kendime bu durumu, sadece kız dikatimi çekti işte
ö: iyi bakalım abi ne diyim hayırlısı olsun
m: öyle tabi

bu sırada ömerin tlf u çalar defne arıyodur, ömerle defnenin evleri birbirine yakındır, defne ömerin arayıp ulaşamadığını görünce kalkar evine gider sürpriz amaçlı , kapıya gelmiştir ama tlf la konuşur ömere farkettirmez

d: aşkım
ö: nerdesin defne çok merak ettim aklım çıktı
d: ömer sakin ol, salondaydım halamla tlfu odada unutmuşum
ö: ah be defne bişey oldu sandım
d: korkma iyiyim napıyosun bakayım
ö:abimle konuşuyoduk ( abisi ömere işaret yapar slm söyle diye) slm ı var abimin
d: saolsun sende söyle aşkım yanıkları nasıl oldu iyi mi biraz daha
ö: iyi iyi merak etme
d: annanem şehre gidiyo yarın
ö: (içini korku kaplar) sende mi gidiyosun
d: (farkeder ömeri dener) gitmeyeyim mi
ö: yani ailen orda tabi ama bende burdayım yani
d:(gülümser) ama ordada annem babam var , ben diyorum ki gideyim göreyim onları
ö: (iyice üzülür sesi düşer ama konu aile olunca bişey diyemez) sen bilirsin defnem ailen onlar senin bişey diyemem
d: yani gitmemi istemiyosun
ö: öyle, ama ısrar da etmem
d: neden istemiyosun
ö: (abisinin yanında konuşmaktan çekinir kalkar ileri gider kısık sesle konuşur) özlerim çünkü..
d: (hoşuna gider, kapıyı çalar) kapıyı aç o zaman
ö: (şaşırır) nasıl yani, ne kapısı , kapı çalıyo
d: (ömerin haline güler) daha çok bekleyecek miyim burada acaba

ömer fırlar kapıyı açar hemen, o an ki şaşkınlıkla defneyi kucaklar etrafında döndürür ve yere bırakır

ö: çok fenasın sen
d: ulaşamayınca merak edersin diye sürpriz yapayım dedim aşkım
ö: harbiden büyük sürpriz oldu defnem iyi ki geldin
d: sen en son ne söylüyodun tlf da
ö: (anlmaz ilk başta) ne diyodum birsürü şey dedim
d: yok yok en son söylediğin
ö: (gülümser anlamıştır yaklaşır defneye) özlerim diyodum (eğilir kokusunu çeker içine)
d: oy oy aşkım benim , hadi içeri geçelim abine ayıp olmasın

içeri geçerler murat yatağından doğrulur biraz

m: hoşgeldni defne
d: hoşbuldum abi
m: bu ne güzel sürpriz böyle
d: aklıma geldi işte abi
m: ömerin hali fenaydı yalnız (güler)
d: (güler) tahmni ettim abi o yüzden geldim , sen nasılsın
m: daha iyiyim yaraların sızısı geçti biraz
d: yapabileceğim bişey var mı
m: yok saol defne, ömer yardım ediyo zaten
ö: ederim tabi abi
d: eder tabi, hele bi etmesin
ö: sinirli defnem benim

hep beraber sohbet ederler saat ilerlemiştir

d: geç oldu ben gideyim halama haber vermiştim ama olsun
ö: ben götüreyim seni
d: sen abinle kal aşkım giderim ben
ö: akşamın bu saatinde hayatta tek göndermem seni
d: aşkım ne olcak, küçük bi kasaba zaten giderim hemen
m: defnecim ömer götürsün , kız başına tek gitme
ö: evet defnem
d: peki öyle olsun

evden çıkarlar yolda giderken seyite denk gelirler, ömer hemen koruyucu bi tavırla elini defnenin boynuna atar kendine çeker öyle yürürler

seyit alkollüdür kafasi bi milyon olmuştur yerinde değildir, ömerle defneyi görür

s: ooo çifte kumrular , siz hayırdır

ömerde defnede muhatap olmazlar ama seyit bu bulaşmadan durur mu

s: şşt size diyorum aloo
ö: bas git seyit akşam akşam uğraştırma bizi
s: vaayy biz oldunuz ha, ee iyiymiş , ama çok sevinme
ö: hasbinallah çattık ya
d: (korkmuştur seyitin halinden) ömer bişey yapmasın
ö: bişey yapacak halde değil baksana ayakta duracak hali yok
d: ömer gidelim

tam gidecekken yan yana gçerlerken seyit aniden defneyi kolundan tutup kendine çeker , anlık olunca defnede ayrılır ömerden

s: benim olacaksın (ömere bakar) sana yar etmem
ö: (sinirden ağzını burnunu dağıtmamak için zor tutuyodur kendini)
ö: bırak kızı seyit
d: (korkudan ağlıyodur) ömer bişeyler yap
ö: bırak kızı seyit yoksa olacaklardan sorumlu değilim
s: (defneyi arkasına almıştır ömerin görmesine izin vermez, elindede alkol şişesi vardır savurur rastgele) gel de al o zaman kızı
ö: seyit gece gece olay çıkarma serseri herif, derdin benle, kızı bırak
s: bırakmıyorum lan, bırkamasam ne olacak

ömer kendine hakim olamaz ve boş bi anında seyitin eline atılır şişeyi fırlatır ardından da okkalı bi yumruk atar , seyit sarsılır ve defneni kolunu bırakır defne hemen kaçar ömerin arkasına saklanır

ö: iyi misin defne korkma tmm aşkım

(bu sırada seyit can havliyle aniden kalkar aynı yumruktan savurur ömere, ömer sarsılır fakat hırsını alamaz seyiti yakasından tutar ve baağına vurarak dengesini bozup yere düşürür)

d: (fena halde korkuyodur bişey yapamaz donup kalmıştır en sonunda ömeri kolundan çeker ) hadi gidelm ömer lütfen gidelim
ö: (ellerini yumruk yapmıştır hala sinirlidir seyite bağırır) serseri herif..

defne ömerin koluna girmiş yürüyolardır fakat ömerin ellerini yumruk yaptığını görür, ve elini tutar

d: tmm ömer sıkma yumruğunu artık
ö: (serbest bırakır elini) iyiyiym defne sana bişey yapmadı demi o an da
d: yok yok merak etme , off ellerin feci olmuş yumruğunu sıkmaktan
ö: bişey olmaz geçer o
d: nerden çıktı gece gece ya
ö: iyi ki ben vardım yoksa düşünemiyorum bile o serserinin sana yapacaklarını
d: evet aşkım hadi sakinleş (ömerin ellerini kendi ellerinin arasına alır) geçti artık (uzanıp yanağından öper)
ö: (skinleşmiştir sarılır defneye) saçının teline zarar gelse dünyayı yakarım
d: az önceki olaydan sonra inanırım sana yaparsın, neydi o halin
ö: aslen sevmediğim şeylerdir, şiddete karşıyım fakat hakedene de hakettirmek lazım
d: (gülümser) serseri aşkım benim
ö: korkun geçti mi
d: geçti geçti sen yanımdayken bişey olmaz bana
ö: (tekrar sarılır defneye) sen gidecek misin şehre
d: (gülümser) yok aşkım, halamla konuştuk bi süre daha burdayım, çok özlersem giderim
ö: sevindim defne, gün içinde göremezsem bile deli oluyorum, bide şehre gidersen ne yaparım nasıl dayanırım sensizliğe
d: oy oy canım mısın sen benim ya, şimdilik burdayım aşkım seviyorum burayı, e bi de beni bağlayan şeyler de var tabi
ö: (defneyi kendine çeker) bak bak laflara bak
d: (gülümser) ben eve gireyim aşkım daha fazla geç kalmayayım
ö: peki defnem , halana slm ımı söyle, belki uyumuştur rahatsız etmeyeyim
d: söylerim aşkım iyi geceler o zaman
ö:(defnenin dudağına ufak bi öpücük koyar) iyi geceler aşkım

defne sessizce anahtarla kapıyı açar ve dikkatli şekilde odasına çıkar. ömer de evine gelmiştir, abisiyle kısaca konuşup kremini sürüp o da odasına geçer..

yasemin de hala uyumamıştır, hasta annesiyle ilgilenmiştir, yemeğini yedirip ilaçlarını vermiş ve uyutmuştur, kendiside penceresi açık şekilde gökyüzünü izliyodur, kendi kendine sesli düşünüyodur..

ya: sevdim bu kasabayı, nedenini bilmiyorum ama daha ilk andan itibaren sıcaklığını hissettim, belki de insanları iyidir, belkide küçük olduğu için sıcak gelmiştir, şehrin kalabalığı gürültüsü boğuyo nefes alamıyoruz, buralar ohh mis ne güzel.. hem belki burada güvenebleceğim sevebileceğim birilerini bulurum kısmet artık, o kızla pek konuşamadık ama inşallah denk geliriz tekrar iyi bi kıza benzio, birileriyle arkadaşlık kurarsam hem sıkılmam da..

sabah olmuştur yasemin ekmek almak için fırına gider fakat kasabaya yeni geldikleri için yolu karıştırır, kendini defnelerin evinde buur, ama burasının defnelerin evi olduğunu bilmiyodur, tereddüt ederek zile basar kapıyı defne açar

d: (karşısında yasemini görünce şaşırır) sen geçen gün tanıştığım değil misin
ya:(o da şaşırmıştır) evet defneydi demi
d: evet, yasemindi demi
ya: evet, ben ekmek almak için evden çıktım fakat yolu karıştırdım burada buldum kendimi kusura bakmayın
d: olur mu hiç öyle şey, buraya kadar gelmişsiniz buyurun beraber kahvaltı yapalım
ya: çok tşk ederim, eve gitsem daha iyi olur annem evde, bişeyler yemesi lazım
d: anladım, şey annenizin sağlık sorunu mu var iyidir inşallah
ya: bundan iki yıl önce kısmi felç geçirdi makesef, sol kolundan itibaren aşağısı tutmuyo
d: (çok üzülür) yaa çok üzüldüm peki fizik tedavi falan uygulandı mı
ya: evet de nafile, tedaviye cevap vermedi malesef
d: çok geçmiş olsun, sizin için yapabileceğim bişey var mı lütfen çekinmeyin
ya: yok yok düşünceniz için tşk ederim, fırının yolunu gösterirseniz sevinirim
d: tabi tabi , hatta bende ekmek alacaktım beraber gidelim isterseniz
ya: kusura bakmayın lütfen

defne halasına ekmek almaya gittiğini söyler, seslenir ve evden çıkar fırına kadar giderken yolda konuşurlar

d: şehirden mi geldiniz sizde
ya: evet, nefes almaya geldik, buraların havası temiz, hem anneme de iyi gelir diye düşündüm
d: iyi düşünmüşsünüz, ben seve seve size yardımcı olurum, buraya alışmanız için
ya: gerçekten mi
d: tabi ki
ya: şey sizi bizi kaldırsak sıkıntı olur mu
d: (gülümser) olmaz tabi ki
ya: halanla mı yaşıyosun
d: evet, annemler şehirde, bende sakinlik temiz hava için geldim
ya: fazla bilmiyorum kasabayı ama sevdim şimdiden
d: guzeldir kasabamız, hepimiz birlik içindeyiz, yardımseveriz, sende zaman içinde alışırsın
ya: inşallah
d: geldik, fırın burası
ya: çok tşk ederim tekrar kusura bakmayın
d: estağfurullah , sen yine yolunu şaşırır kapıma gelirsen her zaman beklrim (gülümser)
ya: (gülümser) tşk ederim, bundan sonra şaşırmadan gelirim öyle daha iyi olur
d: peki öyle olsun

fırına girerler ikisi de ekmeklerini alırlar, ve çıkarken ikiside mutludur.. sağlam ve sıkı bi dostluğun temelleri de böylece atılmaya başlamış olur..

Kiralık Aşk

05-02-2017

byz ın isteği üzerine uzun süredir yazmadığım senaryomu yazayım o zaman, iyi okumalar herkese :)

ömer başka bi ayakkabı çizimine geçer, fakat çizerken aklına bi fikir gelir defnenin rahatlığı için spor ayakkabı çizmeye çalışır fakat kendi çizgisinden farklı bişey çizdiği için baya zorlanır

d: ömer ne çiziyosun hayatım
ö: sürpriz canım
d: ama ömer farklı bişey çiziyosun ve de zorluyo galiba
ö: sürpriz dedim ya hayatım
d: peki aşkım (elini karnına koyar yavaş yavaş ovalar karnını)
ö: (dikkati bozulur, defneye bakar) hayatım iyi misin bişey mi oldu
d: yok aşkım bebeğimizi seviyorum
ö: (gülümser elini defnenin karnına koyar) ben ikinizi de seviyorum
d:(gülümser) bende seviyorum hayatım hadi devam et sen
ö: (defnenin dudağına minik bi öpücük koyar ve devam eder)

o sırada zil çalar gelen koraydır

k: ay hayatım ömüşüm özledim geldim (defneyi görür) aa kuru kız seni de özledim
d: hoşgeldiniz koray bey
k: hoşbulduk hayatım bana hoşgelmeler yakışır
ö: bende diyodum ki koray nerde, ekskliğini hissetmiştim
k: ıyyy pis ömüş bana laf koyuyo, hayatım bi kere seni kim ne yapsın alan almış zaten
d: aa koray bey öyle demeyin lütfen
k: aman hiç de toz kondurma zaten

hep beraber gülerlerken , defne sancılanır , koray defnenin hamile olduğunu bilmiyodur :)

d: ahh !
ö: (direk defnenin yanına gelir) defne ne oldu
k: ay hayatım hemende koş zaten, bişey olmaz kuru kıza
ö: (ani bi bakış atar koraya) koray defne hamile
k: ne nasıl yani, ay insan taşıyomuş kuru kız (sarılır defneye) ay hayatım tebrik ederim size bebek yapmalar yakışır
d: saolun koray bey saolun
k: (ömere döner) ömüş ne zaman yaptınız nasıl oldu
ö: koray !!
k: üff tmm be huysuz şey, (defneye döner) bi tane ömüş yetiyo ikinci ömüşü kimse çekemez demi defne
d: aaa aa koray bey o nasıl laf öyle ben seviyorum ömüşü
ö: koray misafirliğin kısa olanı makbulmuş
k: aman be hemende kov şurda sevincinizi paylalşaım dedik
ö: saol koray saol
k: ay ömüş sana da sarılayım hayatım içimden geldi (ömere sarılır)
ö: (sarılır koraya) saol koray
k: ben gideyim hadi dikkat edin kendinize

ömer korayı kapıya kadar geçirir ve yolcu eder, defnenin yanına gelir

ö: sancın geçti mi
d: geçti geçti öyle arada bi gelirmiş sakin ol
ö: ne istiyosun ne getireyim sana defnem
d: aslında portakal suyu olabilir ömer
ö: canın portakal suyumu istedi defnem tabi ki getiririm
d: (karnına bakar) canımız istedi babası
ö: (eğilir defnenin karnını öper) hemen getiririm

ömer portakal suyunu sıkarken defne de ömerin çizimine bakar, tam bitmemiştir ama spor ayakkabı olduğunu anlamıştır

d: (kendi kendine içinden) aşkım ya demek bu yüzden zorlanıyodun çizerken

ömerin çizerken zorlandığı yer spor ayakkabının topuk tarafıdır, ortopedik bişey olmasını istiyodur, defne ufak bi dokunuş yapar ömer mutfaktayken, ömerin geldiğini görünce bırakır hemen kalemi

ö: al hayatım
d: saol aşkım (eğilir yanağına öpücük koyar ömerin) çok şanslıyız biz
ö: bende çok şanslıyım defnem bende (sevgiyle bakar defnenin gözlerine)
d: (aynı şekilde bakar bi süre sonra) acaba erkek mi olacak mı kız mı
ö:(defnenin ellerini tutar) kız olsun sana benzesin, herşey sana benzesin, merhameti, güzelliği, narinliği, saçları, hepsi sana benzesin defnem
d: (duygulanır) erkek olsun sana benzesin, gözleri senin gibi kömür olsun, sevdi mi sonuna kadar sevsin, yakışıklı olsun
ö: seni sevdiğimi söylemiş miydim acaba
d:(gülümser) bilmem hatırlamıyorum, bi hatırlat istersen
ö: (gülümser defneyi boynundan tutar kendine çeker hafifçe ve sarılır boynundan öper kulağına fısıldar)
ö: seni seviyorum, iyi ki hayatımdasın, (elini defnenin karnına koyar) iyi ki defnem..
d: bende seni seviyorum sinyor iplikçi, bi insan bi insanı nekadar sevebilirse o kadar seviyorum..
ö: sen şimdi benden bi parça mı taşıyosun içinde, hala inananıyorum
d: evet kömür gözlüm, senden bi tane daha dünyaya getirmesem ayıp olur demi
ö: (gülümser) deli (o sırada gözü çizim kağıdına kayar) ama nasıl olur, ben bu kısmını çizmemiştim
d: (hiç ses çıkarmaz)
ö: (defneye bakar) yoksa sen mi defnem
d: hayır hayatım ben anlamam zaten farklı bişey çiziyosun
ö: allah allah nasıl olur ki, demek ki yanlış hatırlıyorum
d: (kıs kıs güler) allah allah nasıl oldu ki acaba
ö: ah be defnem, sen çizdin demi
d: evet aşkım, sen benim için bişey yapmaya çalışıyodun bende ufak bi dokunuş yaptım
ö: anladın yani ne çizdiğimi
d: anladım tabi , sen hep her zaman beni düşündün
ö: sen var ya sen, sen bitanesin
d: (güler) hadi çiz hadi, giymek için hevesleniyorum
ö: ben boşuna demiyorum ilham perimsin diye

ömer çizerken defnede portakal suyunu içer, sonra tv izlerler kitap okurlar, saat geç olmuştur defnenin uykusu gelir ve esner

ö: uykun mu geldi defnem
d: evet biraz
ö: gel hadi yatalım o zaman
d: ama sen, sana göre u saat erken daha
ö: seni uyuturum, bi sürede seni izlerim bende uyurum işte ne güzel
d:(gülümser) peki ( kanepeden kalkarken başı döner ve kalkamadan tekrar oturur kanepeye)
ö: yok bu böyle olmayacak
d: geçer şimdi aşkım koluna girersem halledebilirim
ö: yok yok bu böyle olmaz
d: olur ömer dur koluna gireyim
ö: yok dedim bu böyle olmaz
d: la havle, aşkım bi yardım edersen olacak niye olmasın
ö: (güler)
d: ne gülüyon ya
ö: anlamadın demi
d: neyi
ö: niye olmaz dediğimi
d: anlamadım ömer niye güldüğünü de anlamadım

ömer eğilir ve defneyi kucağına alır

d: (güler) şimdi anladım , eşşek seni
ö: ben ikinizide taşırım kucağımda
d: bende yüreğimde taşırım bi ömür boyu sizi (eğilir ömerin dudağına öpücük koyar)
ö: (hoşuna gider gülümser) dikkatimi bozmasana defnem
d: hmm hangi dikkat canım (der ve tekrar öper ömeri)
ö:defne kışkırtma beni istersen
d: ne yapıyorum ki
ö: yok yok bu böyle olmayacak ben en iyisi sizi yukarı çıkarayım
d: hoşuma gidiyo seni bu hale getirmek
ö: onu anladım zaten, (gülümser) şansını zorlama bence
d:(gülümser) eşşek seni

ömer dikkatli bi şekilde yukarı kadar taşır defneyi ve yatağa yatırır, kendide defneni yanına yatar, defne başını ömerin göğsüne koyar, ömerde elini defnenin karnına koyar ve kısa süre sonra defne uyur, ömer bi süre defnesini izler ve o da uyur..
beklentinizi karşılayabilmişimdir umarım periler
papatya fazla zamanım olmuyo ancak sahil kasabasını yazabiliyorum yetişebiliyorum malesef :( ama ne yalan söyleyimm bende özlemişim senaryomu, iyi oldu byz ın ricasıyla hep beraber hatırlamış olduk..

Kiralık Aşk

03-02-2017

ne oluyo burda ortalık karışmış galiba biraz, sakin olalım mı lütfen, hatta ben sahil kasabasının devamını yazayım bi güzel okuyalım hep beraber, az da olsa neşemiz yerine gelir belki, sayfada hareketlenir biraz, çok sessiz oldu buralar..

bi küçük sahil kasabası 35. bölüm (ortak senaryo)

sinan o gece defneyi eve bırakmıştır ve kendide eve geçmiştir, ömerde abisinin yanında kalmıştır, bu süreç içindede sohbet ediyolardır

murat: vay be seyite bak sen
ö: evet dediğim kadar piskopat demi
m: evet ömer, takmış size, ne alıp veremediği varsa
ö: güya defneyi seviyo benimde yanında olmamı kabullenemiyo
m: koçum bu ne hastalıklı bi sevmek, böyle sevgi mi olur
ö: bu kişi seyit olunca oluyomuş demek ki abi, iyileşsin soracam ben ona
m: hiçbişey yapmayacaksın
ö: bu yaptığını yanına bırakmamı beklemiyosun heralde abi
m: beklemiyorum da böyle intikam alarak yapma herşeyin bi usulü var
ö: abi allah aşkına ne usulünden bahsediyosun, adam az daha seni öldürecekti ben sanıp manyak herif
m: oğlum celallenme , bu adamın çekemediği şey defneyle beraber olman değil mi
ö: evet
m: tmm işte sen defneyle beraber olduğun sürece delirecek, ne yaparsa yapsın eline bişey geçmeyecek
ö: yani abi anlamadım valla
m: yanisi şu ömer, hiçbişey yapmayacan defneyle devam edecen, defneyle beraer olman ona en büyük dersi verecek zaten
ö: abi ağzını burnunu dağıtsam en azından içimde kalmaz
m: (gülümser) olum serseri misin sen, böyle yaparsan ondan ne farkın kalır
ö: yediremiyorum abi anlıyo musun, geç buldum seni anlatabiliyo muyum..
m: anlıyorum ömer ama sende beni anla lütfen, böyle diyosam bi bildiğim var
ö: ah be abi bırakmadın ki kafa göz dalayım
m: bak hala ne diyo
ö: tmm tmm öyle olsun, sen iyi misin acıyo mu
m: iyiyim de şurası fazla acıyo (eliyle sırt tarafını işaret eder)
ö: geçecek abi, buna da şükür daha kötüsüde olabilirdi
m: öyle koçum, sen üzülme olur mu, şu kremi sürebilecek misin (sırtını işaret eder)
ö: tabi abi (der ve kremi sürer) , ben bi defneyi arayayım abi
m: e ara bakalım

ömer odadan dışarı çıkar defneyi arar

d: efendim
ö: aşkım npysn
d: oturuyorum aşkım sen nasılsın abin nasıl oldu
ö: kremini sürdüm az önce, iyi gibi düne göre
d: iyi iyi sevindim bi ihtiyacınız var mı
ö: (aklına munzurluk gelir hemen) benim bi isteğim var
d: söyle aşkım
ö: diyorum ki acaba kendini mi getirsen , sende benim ilacım olsan diyorum..
d: (gülümser hoşuna gitmiştir) getiririm aşkım hatta çorbada yapayım hastane yemkleri iyi değildir şimdi
ö: tmm defnem tşk ederim
d: gelirim ben bi iki saate kadar o zaman
ö: (etkileyic ses tonuyla) geç kalma sevgilim
d: delisin ya
ö: sana deliyim
d: tmm hadi kapatıyorm ben ancak yetişirim
ö: tmm aşkım bekliyorum

defne mutfağa iner çorba yaparken halası gelir mutfağa

halime: evladım nerde çıktı çorba yapmak
d: (evdekilerinin furumu bilmediğini farkeder o an) hala ben size söylemeyi unuttum
ha: neyi unuttun kızım
d: hala seyit, ömerin dükkanını yakmış, içerdede abisi varmış hastanedeler şu an
ha: (duydukları karşısında şaşırmıştır) nasıl olmuş kızım abisi iyi mi şimdi, ah seyit ah
d: iyi hala, vücudunda yanıklar var krem verdi doktor işte, ömer yanında
ha: ah be kuzum çok geçmiş olsun bizde gelelim senle
d: yok yok hala saol, brn şu çorbayı yapayım da götüreyim
ha: tabi tabi yap kızım, bizide haberdar et
d: tmm halacım rahat olun siz

defne çorbayı yapar hazırlanır ve evden çıkar , yolda bi kıza denk gelir. kızın adı yasemindir, kasabaya yeni taşınmışlardır kimsesi yoktur, hasta bi annesi vardır sadece, şehirden buraya taşınmışlardır, yasemin kumral tenli, siyah saçlı, çekici, uzun boylu güzel bi kızdır.. ömerin abisi murat la aynı yaştadır (29).. defne ile yolda denk gelirler

d: mrb
ya: mrb
d: yenisiniz galiba
ya: evet bi kaç gün oldu (elini uzatır) ben yasemin
d: (karşılık verir) defne ben, memnun oldum
ya: bende defne
d: (yasemine kanı kaynamıştır, güzel de bi kızdır kıskanmıştır biraz) kasabamız güzeldir seveceğinize eminim
ya:(o da defneye karşı bi sıcaklık hissetmiştir ve kızıl saçlarını kıskanmıştır) bende öyle umuyorum (dayanamaz sorar) saçlarınız boya mı
d: (güler) herkes aynı şeyi soruyo, boya değil doğal hali
ya: yaa öyle mi, dikkatimi çekti sordum kusura bakmayın lütfen
d: ne kusuru, şey benim gitmem lazım
ya: tabi tabi tuttum sizi bende böyle
d: estağfurullah, sonra geniş bi zamanda konuşur tanışırız olur mu
ya: tabi ki memnun olurum
d: tmm o zaman, iyi günler size
ya: size de..

defne hastaneye muratın odasına gider fakat ömer yoktur, çay almaya gitmiştir kafeteryaya, defne kapıyı vurur

d: girebilir miyim
m: (hemen toparlanır) tabi tabi defne gel
d: (elindeki çorbayı masaya bırakır) nasıl oldun abi
m: iyiyim biraz daha
d: (etrafa bakınır ömeri arar gözleri) şey ben çorba getirmiştim abi hastane yemeklerinden iyidir diye düşündüm
m: ( defnenin ömeri aradığını farkeder) zahmet etmişsin defne saol, sevmem zaten hastane yemeklerini
d: ne zahmeti abi şifa olsun afiyet olsun
m: (güler)
d: ne oldu abi
m: (gülümseyerek devam eder konuşmaya) geldiğinden beri ömeri arıyo gözlerin
d: (utanır hafif kızarır bşey diyemez)
m: kafeteryaya gitti gelir birazdan
d: tmm abi saol

o sırada ömer gelir kapıdan içeri girecekken defneyi görür, abisine işaret yapar çaktırma geldiğimi demek ister, abisi anlamıştır kapıya bakmaz, ömer sessizce gelir defne sanalyede oturuyodur, defnenin gözlerini kapatır eğilir yanağına ufak bi öpücük koyar

d: (utanmıştır) ömer ya abin var napıyosun
ö: bişey olmaz canım öpmek istedi öptüm
d: (murata döner) görüyosun demi abi işte böyle yaramaz senin kardeşin
m: (gülümseyerek konuşur) ne güzelsiniz siz öyle, ufak yaramazlıklar iyidir defne
d: abi ya sende utandırma
ö: (defnenin boynuna sarılmıştır arkasından, başını koynuna koymuştur, bu vaziyette konuşur) duydun mu defnem ne diyo abim
d: duydum canım da diyorum ki acaba bıraksan mı beni abin var bu ne rahatlık
m: ( gülerek ömere) olum bıraksana kızı hastane odası mı başka yer mi anlamadım
ö: (bırakır defneyi) iyi öyle olsun
d: çorba getirdim size, bide halam çok geçmiş olsun dedi
ö: sağolsun halime teyzeyi seviyorum
m: (defneye) bende tanışmak isterim halanla
d: tabi tanıştırırım abi sen iyileşte önce

bu sırada kapının dışından sesler gelir, halime dayanamamış hastaneye gelmiştir,halime doktora muratın odasını sorarken defne sesinden tanır halasını, ve murat a dönüp

d: az önce ne demiştin abi
m: halanla tanışmak isterim demiştim
d: beklenen fırsat ayağımıza geldi
m: anlamadım defne
d: halam dışarıda, seni görmeye gelmiş, çorba yaparken söylemiştim

bu sırada halası kapıyı vurur içeri girer

ha: çok geçmiş olsun oğlum
m: (sessizce defneye) halanın adı ne
d: halime
m: çok tşk ederim halime teyze buyurun gelin

halime içeri girer

ha: defnenin halasıyım, durumu biraz anlattı bende gelip göreyim dedim
m: sağolun tşk ederim kaza işte
ha: yapabileceğimiz bişey var mı
m: yok tşk ederim, ömerle defne sağolsunlar yanımdalar
d: sen benimde abim sayılırsın tabi yanında olacam abi

bu sırada hemşire odaya gelir ve muratın taburcu olacağını, birazdan hastaneden çıkacağını, fakat ilaçlarını kremlerini aksatmadan kullanmasını söyler

muratın çıkış işlemleri yapılır, ömer abisinin koluna girmiştir, defnede halasının koluna girmiştir , hastaneden çıkarlar

m : (halime teyzeye) çok memnun oldum çok tşk ederim geldiğiniz için
ha: rica ederim evladım ömer le defne benim için neyse sende öylesin unutma
m: allah razı olsun görşmek üzere
ha: görüşmek üzere yavrum
d: (murata) abi ben sonra gelirim yine
m: tmm defne
ö: gel gel hep gel sık sık gel

murat, halime gülerler durumu anlamışlardır

d: (gözleriyle görüşeceğiz sonra senle der) görüşürüz ömer
ö: (almıştır msj ı ) görüşürüz defne

herkes evlerine geçer, yolda giderken ömerle murat, yasemine denk gelirler , ömer daha önce görmemiştir yasemini, yaseminde evdeki ekskleri almak için çıkmıstır, birbirlerinin yanından geçerken yasemin, muratı görür ve hafif sendeler, refleks olarak murat tutar

m: iyi misiniz
ya: iyiyim sağolun dengem bozuldu bi an, tşk ederim
m: rica ederim dikkat edin

ömer tanımak için sorar yasemine

ö: (elini uzatır) ben ömer
ya: (aynı şekilde) yasemin ben
ö: yenisiniz galiba, burası küçüktür herkes tanır birbirini
ya: ( ömerle konuşurken bi yandan da murata bakarak konuşuyodur) evet yeniyiz bi kaç gün oldu
m: güzeldir buralar seversiniz sizde
ya: bakalım zaman göstercek
m: (elini uzatır) bu arada ben murat
ya: çok memnun oldum

murat yaseminle tanışırken konuşma esnasında bi sıcaklık içinden akıp gitmiştir, bi değişik hisseder kendini, yasemini beğenmiştir fakat eşinin ölümünü hala üzerinden atamamıştır o yuzden yakıştıramaz kendine ve ayıplar kendini bu yüzden

yaseminde aynı şekilde muratı beğenmiştir, daha önce sevgilisi olmuştur fakat 4 yıllık ilişkilerinin sonunda çocuk yasemini aldatmıştır ve ayrılmışlardır, o gunden beri bi erkeğe kolay kolay güvenememiştir ve duygusal anlamda bişeyler beslememiştir, kendi kendine düşünürken ömer konuşur

ö: yardım edebilirim size elinizdekiler ağır görünüyo
ya: yo tşk ederim ben hallederim (muratın kolundaki yanığı görür) geçmiş olsun
m: tşk ler
ya: bişeyiniz yoktur umarım
m: yok iyiyim sağolun
ö: biz sizi tutmayalım eve geçmemiz gerekiyo kusura bakmayın
ya: olur mu öyle şey tekrar geçmiş olsun
ö: sağolun

eve giderler, ömer salondaki kanepeye yatak yapar abisi için , abisi uzanır istirahat eder , defnede eve gelmiştir halası televizyon izliyodur defnede yatağında oturmuş ömerin siluetini çiziyodur, ömer defnenin böyle bi yeteneğinin olduğunu bilmiyodur

o sırada kapı çalar gelen fazilet teyzedir, defne kapıyı açar

d:hoşgeldin fazilet teyze
fa: hoşbuldum kızım kahve içmeye geldim
d: iyi yaptın fazilet teyze buyur gel içeri

fazilet içeri geçer türkan görür

t: hoşgeldin fazilet
f: hoşbulum, acı bi kahvenizi içmeye geldim müsaitseniz
t: tabi ki gel geç, (defneye döner) kızım bize acı bi kahve yap da içelim
d: tmm ananne

halime pazar alışverişine gitmiştir bu arada. defne kahveleri yapar getirir, servis eder biraz hal hatır ederler odasına çıkar resmine kaldığı yerden devam eder, bitirmek üzeredir, o sırada camına bi taş gelir :) tık..
defne ilk başta anlmaz ardından bi taş daha gelir, tık..

ömer gelmiştir, abisinin ilacını verip defneye görmeye gelmiştir, defne camı açar ömer aşağıdadır, camdan konuşurlar

d: ömer ne işin var burda
ö: benim işim sensin özledim geldim
d: az önce beraberdik hem abini yalnız bırakmasaydın
ö: abim iyi, hatta kendisi dedi ben iiyim git defneyle zaman geçir diye
d: (gülümser) murat abi ya.. içeri gelsene ne böyle cama taş atarak aksiyon yaratıyosun
ö: ne bilim böyle bişey yapayım dedim, kapıyı çal da gel içeri

ömer kapıyı çalar, defne açar kapıyı, yeni görüyomuş gibi davranırlar

d: aa hoşgeldin ömer
ö :(gülmemek için zor tutuyodur kendini) hoşbuldum defne

içeriden türkan görür ömerin geldiğini ve seslenir

t: ömer içeri gelsene oğlum ayakta kalma
ö: saol türkan teyzem (der ve içeri girer elini öper)
t: saol evladım
ö: (fazilt teyzeyi görür onunda elini öper)
f: sağol çocuğum nasılsın
ö: iyiyim fazilet teyze nasıl olsun

türkanla fazilet muratın duumunu bilmiyolardır türkan sorar ömere

t: abin nasıl
ö: (defnenin söylemediğini bilmiyodur pot kırar) iyi olmaya çalışıyo
t: ne oldu ki evladım
ö: (o an farkeder haberinin olmadığını, defneye bakar defne haberleri yok diye işaret eder)
t: ömer cevap vermedin oğlum
ö: şey türkan teyze bişey olmadı, buralara alışmaya çalışıyo dicektim
t: ha iyi bakalım bedne bişey oldu sandım
d: yok ananane gayet iyi merak etme (ömere döner) gel içeri geçelim biz
ö: (turkan teuzeden izin alır) geçebilir miyim
t: tabi evladım o nasıl söz severim seni
ö: saolun

defne önden, ömer arkadan yukarı çıkarlar defnenin odasına giderler, defne ömere kapıyı açarken çizdiğini toplamayı unutmuştur, içer girince yatağın üstünde ömerin portresini farkeder ve aniden toplamaya çalışır, ama nafile ömer görmüştür

ö: o ne defne,dur toplama
d: (resmin çizdiği kağıdı rulo yapıp arkasına saklamıştır) bişey değil ya
ö: bakabilir miyim, sakladığına göre önemli bişey
d: yok ya öyle işte çizim yapıyodum
ö: sen çizim mi yapıyosun
d: senin haberin yok muydu
ö: hayır yeni öğreniyorum
d: işte bişeyler karalıyorum diyelim, şehirdeyken kursa gidiyodum
ö: şimdi daha çok merak ettim der ve aniden defnenin kolunu tutar alır kağıdı
d: (neye uğradığını şaşırmıştır kızar ömere ) napıyosun ya belki görmeni istemiyorum
ö: (yaptığının farkına varmıştır) tmm özür dilerim bakmadım, al bakalım (der ve uzatır)
d: (ömerin elinden kağıdı alırken ömer defneyi kolundan tutar kendine çeker)
ö: atarlı sevgilim, bi insanın her halimi güzel olur
d: (naz yapar) sinirliyim ben sana ömer böyle sıyrılamazsın
ö: sıyrılamaz mıyım
d: cık , sıyrılamazsın böyle elimi kolumu tutup kendine çekemessin beni
ö: ya özlediysem
d: bak şimdi ya
ö: niye olamaz mı, belki kokunu özledim (der ve defnenin saçını koklar) belki ellerini özledim der (ve elini biraz daha sıkar) , belki seni istiyorumdur olamaz mı
d: (kendinden geçmek üzeredir) ömer sen neler diyosun böyle, bu kadar çok mu seviyosun beni
ö: (defnenin dudaklarına bakarak konşur) hı hı hemde tahmin ettiğinden çok seviyorum
d: peki bişey istesem yapar mısın
ö: tabi
d: (hafif gülümseyerek) ellerimi bırakabilir misin
ö: (defnenin elini sıktığını unutmuştur, hemen bırakır) afedersin
d: (defne kollarını ömerin boynuna sarar) şimdi daha iyi oldu
ö: (defneyle duddaklarının buluşmasına ramak kalacak kadar yakındırlar) hmm sanırım özledim
d: (utanır anlamıştır ömerin niyetini ama kafasını önüne eğmez bu sefer) neyi özledin
ö (gülümser) işte bunu der ve defneyi öper
d: (karşılık verir ve dudakları buluşur)

ömer bi yandan öperken bi yandan da defnenin üzerine doğru yürüyerek defnede geri adım atarak yatağına kadar gelirler, defne kendini çeker yavaşça

d:ömer
ö: şştt
d:(hafiften korkuyodur) ömer yeter bu kadar annanenm falan gelir yakalnamayalım
ö: (defnenin korktuğunu farkeder) korkma defne annannenden mi korkuyon
d: şey, yok ondan değil, şey hem ondan hemde değil (ne dediğini şaşırmıştır)
ö: (anlamıştır gülümser defneye söyletmeye çalışır) ee ne o zaman
d: ömer ya off hoşuna gidiyo demi
ö: evet hemde çok
d: tmm bırak hadi
ö: neyden korktuğunu söylemezsen bırakmam
d: ömer dedim
ö: (daha fazla üstüne gitmez defnenin geri çekilir ve defnenin yatağına otururlar ellerini tutar)
d: (oturmuştur yatağa kafası önündedir)
ö: (defneyi çenesinden tutar başını kaldırır) korkma defnem
d: şey , korktum işte bi an ömer
ö: (defnenin ellerini tutup gözlerine bakarak konuşur) bak defnem korktuğun şeyi anladım ama şunu bilmeni isterim ki bunu sana yapmam ta ki sen isteyene kadar
d: gerçekten mi
ö: (eğilir yanağından öper defneyi) tabi ki aşkım, o yüzden rahat ol olur mu, ben seni saf şekilde seviyorum, ileri gitsem bile en fazla bu kadar olur
d: tmm o zaman, tşk ederim rhatlattığın için
ö: görevim hanımefendi ama bi öpücüğü hakettim bence
d: (gülümser) bencede (der ve ömerin dudağına ufak öpücük koyar..
ö: (hoşuna gider) şu çizdiğin resmi göstermeni istesem gösterir misin
d: göstericem zatn ömer ama daha bitmedi, bitsin göstereyim olur mu
ö: peki defnem sen nasıl istersen, e bi sarılayım o zaman
d: e bi sarıl bakalım

ömer defneyi önce saçından öper, sonra sıkıca sarılırlar hiç bırakamayacakmış gibi..

Kiralık Aşk

02-02-2017

tamer abinin senaryosu devamı (kader)..

(gelsin bakalım naif bi aşk senaryosu , herkese iyi okumalar)

ümit geri fırına döner ve zeynebin dayısı hakkı dan zeyneple görüşmek için adab gereği icazet alır . diğer türlüsü hoş olmaz çünkü

ha: ne oldu evlat geri döndün bişey mi unuttun
ü: yok dayı icazet almaya geldim senden
ha: ne icazeti oğlum
ü: dayı yanlış anlamazsan zeynebe biraz istanbulu gezdirmek istiyorum bu büyülü şehri görsün tanısın isterim
ha: (canına minnet, zaten ümitle zeynebin beraber olmasını istiyodur) tabi oğlum olur güveniyorum sana bi güzel zaman geçirin
ü: saol dayı tşk ederim
ha: rica ederim, asıl ben tşk ederim izin aldığın için evladım

ümit fırından çıkar eve gider yemek hazırlığı başlamıştır hemen ellerini yıkar ve masaya oturur. annesi sorar

an: nasıl geçti günün oğlum
ü: iyiydi anne yoruldum biraz ama yarın için izinliyim
an: iyi oğlum bi güzel dinlenirsin
abi: (göz kırparak) var mı bi planın bakalım
ü: (abisinin neyi kasteddiğini anlar) var gib bişeyler abi ama bakalım
abi: ee iyi madem
anne: oğlum evde kalsaydın dinlenirdin
ü: öğlene kadar evdeyim zaten anne dinlenirim yeterince
an: peki çocuğum sen bilirsin

hep beraber yemeklerini yerler ümit odasına çıkar yatağına oturur ve yarın zeynebe nereyi gezdirsem diye düşünür. aklına boğaz turu yaptırmak gelir , sonrasındada eminöünüde balık ekmek yemeye götürmeyi düşünür, bu sırada kapısı çalar gelen abisidir

abi: gelebilir miyim ümit
ü: tabi ki abi gel
abi:(gülümseyerek) zeyneple buluşacan demi
ü: (aynı şekilde) evet abi kıza istanbulu gezdireyim diyorum
abi: var mı bi planın
ü: varda tam net değil
abi: söyle bende yardımcı olayım
ü: boğaz turu yaptırayım diyorum sonrada balık ekmek yeriz
abi: sonrada kız kulesine götür bence
ü: aa olabilir hiç aklıma gelmemişti
abi: sen bu kızı seviyosun demi, öyle geçici bi heves değil yani
ü: seviyorum abi (güler) kalıcı heves benimki
abi:(güler) zeynep iyi kıza benziyo buralardada baya seviliyo
ü: öyle bi. sevilmeycek kız değil ki
abi: oğlum sen fena abayı yakmışsın
ü: fena olmasada o yolda ilerliyorum abi (güler)
abi:(şaka amaçlı koluna vurur ümitin) kızı üzme tmm mı yarın bi güzel gezin keyfini çıkarın
ü: merak etme abi
abi: bi arada üçümüz buluşalım bende yakından tanıyayaım iyice
ü: olur abi ayarlarız
abi: tmm dır anlaştık o zaman
ü: anlaştık abi

abisi ümitin odasından çıkar salona iner annesi babası çay içiyodur onlara eşlik eder

baba: ümit çok mutlu görünüyo yoruluyo ama iyi
abi: (gülümser) iyi olmak için gayet güzel sebepleri var çünkü
baba: nasıl yani
abi:(kırdığı potu farkeder durumu toparlamaya çalışır) yani şey, biz varız arkasında ailesi var, severek gittiği işi var onu demek istedim
anne: evet öyle, (eşine bakarak) biz hep çocuklarımızın arkasındayız
ba: aynen öyle, hep destek tam destek
ü: iyi ki varsınız , siz başımızda olun allahın izniyle hiç bişey olmaz

hep beraber çaylarını içerler meyvelerini yerler.
diğer yandan zeynepte yatağına oturmuştur yarını düşünüyodur ki o sırada dayısı hakkı gelir

ha: zeynep napıyosun yavrum
z: gel dayıcım oturuyorum öyle
ha: sana bişey dicem
z: söyle dayı
ha: bugün işten çıkınca ümit tekrar döndü yanıma geldi
z: öyle mi, ne için
ha: yarın sana istanbulu gezdirecekmiş icazet aldı
z: ne aldı dayı anlamadım
ha: icazet kızım, yani izin aldı
z: anladım dayı
ha: bende izin verdim , böle bişey yapması çok hoşuma gitti, yani diceğim o ki ümiti severim efendi çocuktur, düşüncelidir, ondan yana bi sıkıntın düşüncen varsa rahat ol
z: yok dayı bencede iyi biri o , yarın gezdirecek çok merak ediyorum nerelere götürecek
ha: eminin güzel bi gün geçirecektir sana
z: yarın olsun da bakacağız artık dayı , sen uyumayı düşünmüyo musun geç oldu
ha: ne o kovuyo musun beni
z: aa olur mu hiç estağfurullah dayı yatıp dinlenmen içinsöyledim
ha: (güler) biliyorum kızım şaka yapmıştım zaten
z: (rahatlar) ha tmm o zaman
ha: (zeynebin alından öper) allah rahatlık versin kızım
z: saol dayıcım sanada

zeynepte ümitte sabaha kadar birbirlerini düşünmekten nasıl bi gün geçireceklerini düşnmekten uyuyamamışlardır, nihayetinde sabah olmuştur, ümit erken uyanmşıtır aşağıdan tabak bardak seslerini duyunca aşağı iner, mis gibi menemen kokusunu alır

ü:(annesine) ooo sultanım günaydın mis gibi koktu valla (yanağına öpücük koyar)
anne: (o da oğlunu öper)günaydın evladım geç otur menemen hazır birazdan

ümit masaya otururken annesi ekmek olmadığını farkeder

an: oğlum bi koşu ekmek alır mısın kalmamış yeni farkettim
ü: tabi ki anne

ekmek almak için dışarı çıkar , annesinin yakın arkadaşı sema teyzeyi görür, kahvaltıya davet etmek gelir aklına

ü: sema teyza günaydın, bugün iş yok mu
sema: günaydın ümit bugün iş yok oğlum bende bişeyler alacaktım kahvaltı için
ü: (hemen fırsatı değerlendirir) hiç zahmet etme sema teyze madem bugün işin yok buyur bize gel annemde gçeçen gün seni soruyodu zaten
se: oğlum böyle habersiz aniden olur mu
ü: olur sema teyze niye olmasın yabancı mısın sen hem
se:peki gidelim bakalım, bende ölzledim annenle sohbet etmeyi
ü: gidelim sema teyze ama önce bi fırına uğrayalaım ekmek alıcam
se: tmm oğlum

fırına giderler, ümit ekmek alır,simit yeni çıkmıştır kokusu burnuna çarpınca annesi seviyo diye simitte alır yanına ve eve geçerler, kapıyı annesi açar

an: (semayı görür görmez sarılırlar) sema, ne iyi ettin gelmekle çok özledim seni
se: bende özledim kız valla, ümitle denk geldik yolda o da sağolsun böyle bişey düşündü
an: (ümite bakarak) düşünür o aferin oğluma
ü: (gülümser)

içeri geçerler hep beraeber kahvaltı yaparlar ve ümit odasına çıkar hazırlanmak için. mavi kotunu giyer , üzerine de beyaz düz penyesini giyer, aynada saçını düzeltir ve evden çıkar

zeynepte hazırlanıyodur, o da toz pembe ispanyol paça pantolununu giyer, üzerinede rahat etsin diye pembe- beyaz çizgili bi t-shirt giyer, çok hafif bi makyaj yapar, parfümünü sıkar ve evden çıkar çıkmaz ümitin karşı köşede beklediğini görür, yanına gider

z: mrb
ü: mrb, (baştan aşağı süzer zeynebi, birazda çekinerek) şey, çok güzel olmuşsun
z: (utanır kafasını önüne eğer) tşk ederim, gezeceğiz diye rahat bişeyler giyeyim dedim
ü: iyi düşünmüşsün, gel bakalım o zaman başlayalım
z: tmm nereye gideceğiz
ü: sürpriz
z: (gülümser) ama merak ederim
ü: ama ne olduğunu söylersem sürpriz olmaz
z: peki

yanyana yürüyolardır, ikisininide elleri yanındadır ve yanyana oldukları için birbirine değiyodur ister istemez. zeynep utanır bi kaç defa elini çeker, ümitte bi kaç defa elini cebine sokar ama nafile, içinden bi ses zeynebin elini tutmasını söylüyodur ama çekiniyodur

ü :(içinden) acaba elini tutsam kızar mı, yok yok tutmayayım daha çok erken hem ne kadar oldu ki tanışalı, kız yanlış anlmasın beni
z: (içinden) sanırım büyük ihtimal elimi tutmak istiyo ama çekindiğinden cebine sokuyo , öyle bişeye yeltenirse ne yapmalıyım acaba, elimi vermeli miyim, yok yok ne o öyle hemen , olmaz yok zamanı var

ikiside düşünceler içindeyken sessizliği ümit bozar, iskeleye gelmişlerdir ve boğaz turu yapacaklardır

ü: evet boğaz turuyla başlayalım istedim, bakalım beğenecek misin
z: çok güzel olacağa benziyo ümit
ü: (gülümser) ben çok severim, senin de beğeneceğini umuyorum

beraber vapurun dış tarafına binerler ve uygun bi yere geçip yanyana otururlar. vapur hareket eder, rüzgar ve denizin sesi, yüzüne vuran su zerrecikleri ve manzara zeynebi çok mutlu eder, hoşuna gider, ümite dönerek

z: ümit bu harika bişeymiş, baksana şu manzaraya havaya, çok beğendim, çok sevdim
ü: (zeynebin heyecanı ve mutluluğundan mutlu olmuştur) ben demiştim sana beğeneceğini umuyorum diye
z: haklıymışsın

rüzgardan dolayı zeynebin saçı gözünün önüne gelmiştir, düzletmeye çalışır ama olmaz rüzgar savuruyodur saçlarını. ümit durumu farkeder çekinerek elini zeynebin saçına uzatır, zeynep çekinir

z: şey, rüzgar işte toka almayıda unuttum aksi gibi
ü: (zeynebin saçına dkounkak hoşuna gider, ilk defa dokunmuştur zeynebe) olsun böylede güzel
z: tşk ederim aslında hep yanımda toka bulundururdum ama unuttum işte

ümitzeynebin rahat edemeyeceğini düşünür ve ne yapabilir diye düşünmeye başlar, aklına bişey gelir ve zeynebe

ü: sen burda dur ben şimdi geliyorum
z: nereye
ü: geliyorum şimdi

ümit arkada duran bi bayandan toka sorar

ü: şey, kusura bakmayın kız arkadaşım tokasını unutmuş sizde var mı acaba
kız: tabi bi dk (der ve çantasından pembe bi toka çıkarır) ümite verir
ü: tşk ederim tekrar kusura bakmayın
kız: rica ederim

ümit elindeki pembe tokayla zeynebin yanına gelir ve tokayı uzatır

ü: al bakalım
z:(şaşırır) ümit, nereden buldun çok tşk ederim
ü: bulrum ben, bunu takınca rahat edersin diye düşündüm
z:(ümitin bu düşüncesi çok hoşuna gider dayısının dediği aklına gelir) dayım haklıymış
ü: nasıl anlmadım
z: dün dayımla konuştuk senin düşünceli biri olduğunu söyledi
ü: sağolsun, severim hakkı dayıyı, hem bak tokapembe, uyum sağlar üzerinle
z: evet çok tşk ederim

(zeynep tokayla saçını tutturur ümit zeynebe hem açık saçı hemde toplanmış saçı çok yakıştırır o an ama zeynebe farkettirmez)

ümit zeynebe etrafı tanıtır, surları köprüleri gösterir ve vapur turu biter, sırada balık ekmek vardır, beraber sohbet içinde yemeklerini yerler , hava kararmıştır, bu seferde zeynebi üsküdara kız kulesine götürür, zeynep manzaranın güzelliğini görünce büyülenir ve ümite

z: gerçektende dedikleri kadar varmış,baksana kız kulesine ne kadar muhteşem
ü: evet çok severm ben istanbulu, senin de sevmene sevindim
z: deli misin bayıldım resmen
ü: (zeynebin bu halleri hoşuna gider) kız kulesinin bi hikayesi var bilir misin yada duydun mu
z: hayır , ama anlatırsan dinlemek isterim seve seve
ü: tabi ki (der ve bi manzaraya bi zeynebe bakarak anlatır ve en sonunda )
z: vay be ne büyüleyici hikayeymiş böyle
ü: evet öyle, (dayanamaz ağzından kaçırır) sende öylesin
z: nasıl anlamadım
ü: şey, hani dedin ya büyüleyiciymiş diye, sende öylesin işte
z: (bu iltifat karşısında utanır) ay utandım valla, çok tşk ederim ümit hem iltifat için hem böyle bi güzel gün geçirttiğin için
ü: rica ederim, utanmna gerek yok gördüğümü söyledim ben
z: (iyice utanır) acaba diyorum fazla utandırmasan mı
ü: (hoşuna gider, zeynep utanınca hafif kızarmıştır, gülümseyrek) tmm tmm , rica ederim, asıl ben tşk ederim gününü bana ayırdığın için
z: rica ederim, çok sevdim istanbulu ümit, böyle arada bir gezdirir misin beni , bu şehre alışmak istiyorum
ü: (çok mutlu olur) tabi ki gezdiririm, ne zaman istersen, ama şimdi gidelim olur mu sizinkiler merak etmesin
z: çok düşüncelisin
ü: dayın seni bana emanet etti, emanete sahip çıkmalıyım demi, hem geç olmadan eve götüreyim ki bi daha gezirmeye yüzüm olsun
z: (güler) düşündüğün şeye bak ya
ü: (güler bişey demez)

beraber evin yolunu tutarlar, ümit zeynebi kapıya kadar bırakır zeynep tekrar tşk eder ve eve girer, ümitte geçirmiş olduğu günün mutluluğuyla o da evin yolunu tutar..

Kiralık Aşk

31-01-2017

sahil kasabası 34. bölüm (ortak senaryo)

ömer dükkandan çıkan alevleri dumanları görünce jet hızıyla koşar fakat alevlerden içeri giremez. atölyede birsürü odun olduğu için alev baya büyümüştür. ömer bi o tarafa bi bu tarafa bakarken yerde alevlerin arasında yatan birini görür hiç düşünmeden atar kendini içeri ve yerde yatanın abisi olduğunu görünce şoka girer. ne yapacağını bilemez bi an ve abisini çekerek güç bela dışarı çıkartır, defnede arkasından koşmuştur ömerin ve dışarı çıktığını görünce kısa süreli şok geçirir fakat hemen kendine gelir ve ömere yardım eder abisi için

ö: (panikle) abi abi ne olur aç gözünü kim yaptı nasıl oldu (sarsar abisini) abi uyan
d: (araya girer) ömer sarsma abini bi sakin ol ben ambulans çağırıyorum şimdi
ö: tmam tamam çabuk çağır defne, geç buldum çabuk kaybedemem onu
d:(ömerin omzunu tutar) tmm lütfen sakin olmaya çalış olur mu panikle hiçbişey düşünemezsin

hemen ambulansı arar ve hastaneye götürürler. ömer yolda giderken sinanı arar haber verir

ö: sinan kardeşim birileri dükkanı yakmış biz hastaneye gidiyoruz sen dükkana yetiş itfaiye falan çağır bişeyler yap
s: (şaşırmıştır olanları idrak edemez o anlık) olum ne diyon sen ne dükkanı ne hastanesi ne yangını ne itfaiyesi
ö: sinan idrak et be kardeşim benim şimdi kapatmam lazım hastaneye geldik
s: ömer ,, ömer kapatma kapat.. demeye kalmadan ömer kapatır tlf u

sinan kısa sürede anlar olayı ve fırlayarak dükkana gider itfaiyeyi çağırır hemen , itfaiye gelir zorda olsa söndürürler ateşi. sinan yerde birinin yattığını görür. hemen koşar ve seyit olduğunu farkeder, anında jeton düşer sinanda

s: ah be seyit..

itfaiye görevlileri ile beraber dışarı çıkartır hemen seyiti ve hastaneye götürür, ömerin abisini götürdüğü hastanedir burası.

muratı hemen sedyeye alıp doktorlar ilk müdahaleleri yapmıştır hayati bi tehlikesi yoktur fakat bi sorun vardır: muratın vücudunda belirli yerlerde ciddi yanıklar olmuştur.

defne ömerin elini tutuyodur ve beraber doktorun çıkmasını bekliyolardır. doktor çıkar

ö: iyi mi doktor lütfen bişey söyle
doktor: sakin olun lütfen hayati tehlikesi yok fakat ciddi yanıklar var
d: nasıl yani çok mu ciddi hasar mı bırakır yani
doktor: biz müdahaleyi yaptık geçmesi zaman alacak biraz bi de iz kalma ihtimali çok yüksek
ö: nasıl yani, ne yapmamız lazım
doktor: bi kaç ilaç krem yazdım onları düzenli kullanırsa zamanla geçer
ö: doktor doğru söyle bişey olmayacak demi
doktor: (ömerin omuzuna dokunur) bişey olmayacak merak etmeyin, ilaçları kremleri düzenli kullanın sıkıntı olmaz
d: peki o yanık izleri yıllar sonra geçmez mi
doktor: genç bi bünyesi olduğu için hücreler kendini çabuk yeniler bu iyi bişey, fakat yıllar sonra geçer mi bunu da o zaman göreceğiz
d: peki doktor bey , görebilir miyiz
ö: kendinde mi abim konuşabilecek durumda mı
doktor: henüz değil, çok fazla duman solumuş ciğerlerine kadar işlemiş, biraz bekleyelim kendine gelir
ö: peki sağolun
doktor: rica ederim çok geçmiş olsun, ben tekrar gelecem zaten

doktor, odasına gider, defne ömerin ellerinden tutarak rahatlatmaya çalışır

d: tmm aşkım bak iyimiş çok şükür, bekleyelim kendine gelsin sorarız anlatır
ö: (üzgün ve sinirlidir) kim yapmış olabilir defne kim
d: sakin ol öğrenicez gel oturalım şöyle , ben su getireyim sana

defne su almaya giderken bağırma sesleri duyar, nerden geliyo diye bakarken sinanı görür

d: aa sinan ne oldu (derken sedyeyi görür) o kim
s: ömer arayınca koşarak dükkana gittim, seyit i yerde yatarken buldum
d: (şaşırır) seyit mi , iyi de seyit ne alaka ( demeye kalmadan anlar durumu)
d: yoksa aklıma gelen şey mi sinan
s: galiba defne

defne ile sinan konuşurken doktorlar seyiti odaya alırlar müdahale için fakat boş oda olmadığından dolayı tek bi yer vardır : ömerin yanındaki oda !

sinan: sen anlat defne ömer söyledi tam anlayamadım
d: biz yolda gelirken dükkandan ışıklar çıktığını gördük sinan, ömer koştu dükkan yanıyodu, murat abi içerideymiş yangın çıktığında, ömerde abisini görünce dışarı çıkardık işte burdayız şimdi
s: (şok olmuştur) beni ömerin yanına götür defne

defne ile sinan ömerin yanına giderler, ömerle sinan sarılırlar

s: iyi mi abinin durumu kardeşim
ö: kendine gelmesini bekliyoruz tehlikesi yokmuş
defne: sadece vücudunda ciddi yanıklar oluşmuş çok şükür onun dışında bi de kendine gelirse bişeyi yok
s: (seyitin yaptığını söyleyip söylememekte kararsız kalır, en sonunda öğreneceği için söyler) ah be kardeşim bişey söylemem lazım sana
ö: sinan önemli bişey değilse sonra söyle kardeşim
s: ben yinede söyleyeyim ömer
ö: söyle sinan gönder gelsin
s: (nasıl diyeceğini bilemez bi an) seyit te burda
ö: (idrak etmeyr çalışır) o ne alaka
s: kardeşim söylücem ama sakin ol tmm mı
ö: (kızarak) sinannn..
s: sen arayınca atölyeye koştum itfaiye söndürdü alevleri fakat seyit yerde yatıyodu, hastaneye getirdim
ö: (ilk başta anlayamaz) nasıl yani onun atölyede ne işi varmış (demeye kalmadan durumu anlar) yok artık, seyit mi ateşe verdi yani
s: öyle görünüyo kardeşim
ö: iyi de ne alıp veremediği var ki atölyeyle
d: (durumu anlamıştır cevap verir ömere) atölyeyle değil sen ve benle alıp veremediği var
ö: (anlar) tabi ya, senle benim beraber olmamıza dayanamadı kuyruk acısını atölyeden çıkardı pislik herif, abimde ordaydı tabi sonrası durum bu işte
d: aynen öyle
s: evet kardeşim tam olarak durum bu
ö: nerde peki şimdi o gidip ifadesini alacam
d: sakin ol onunda durumu iyi değil galiba, doktorlar koşuşturup duruyolardı
ö: (sinirle ve hırsla) umarım o herif bi an önce kendine gelir, umarım..

bu sırada hemşire odaya girmiştir, sinan ömer ve defneye, muratın kendine geldiğini ve çok yormamak şartıyla konuşabileceklerini söyler, ömer odaya girer abisinin yatağının yanına oturur

ö: abi iyisin demi
murat: iyiyim kardeşim iyiyim verilmiş sadakam varmış
ö: nasıl oldu abi anlat
m: okul kütüphanesinin raflarının olmadığını farkettim senin atölyeye gittim malzeme almak için, bi anda ne oldu anlamadım kafama bi darbe aldım yere düştüm en son gördüğüm şey heryer alev almıştı
ö: kim yaptı gördünmü
m: yangın bi anda büyüdü göremedim ömer, en son hatırladığım, birinin bağırarak bişeyler söylemesiydi
s: ne söyledi murat abi hatırlayabilecek misin
m: (bi an durur hatırlamaya çalışır) benim olmayan kimsenin olmaz, sana ayr olmaz mı ne bişeyler diyodu

aynı anda defne ömer sinan anlarlar, ömer lafa girer

ö: it herif!
m: ne oldu ömer niye öyle dedin
d: murat abi, o duyduğun ses seyitin sesiydi
m:( kim olduğunu hatırlayamaz) seyit kimdi
ö: abi hani geçen gün yolda denk gelmiştin ya akşamda evde konuşmuştuk senle, defneyle aram bozmaya çalışıyo demiştim
m: hatırladım hatırladım o adi herifi.. vay be yani şimdi..
s: (lafı sinan tamamlar) evet abi ömerle defneden dolayı acısı vardı atölyeyi yakarak acısını çıkardı, senin o an orda olman da büyük şanssızlık işte..
m: (ömere dönerek) iyi de beni niye bayılttı benle ne alıp veremediği var
ö: senle değil abi, seni ben sanmıştır büyük ihtimal ve kafana vurmuştur ben diye
m: olum ne pislik herif bu böyle, nasıl bi pskopatlık
d: işte böyle abi, olay tam olarak bu, yandaki odada yatıyo
ö: (o an a kadar yan odada yattığını bilmiyodur ve defneden öğrenmiştir direk defneye dönüp) nasıl yan odada bana niye söylemedin defne
d: ne bilim ömer sinirliydin üzgündün söylemedim
ö: (defneye kızar) aferin defne aferin şimdi öğrendimde iyi mi oldu sanki
d: (bişey diyemez, ömer haklıdır çünkü)
s: (araya girer) tmm ömer olan oldu , murat abi iyi çok şükür biz buna bakalım
ö: (dayanamaz ve hırsla) yok yok ben bi de seyite bakayım bu böyle olmaz
s: (kolundan tutar ömerin engel olur) ömer sakin ol ne yapacağını tahmin edebiliyorum ama ne yeri ne sırası
d: evet aşkım sinan doğru söylüyo, önce kendine gelsin de
ö: sen hiç konuşma defne hiç konuşma suçlusun

defne ömer böyle davrandığı için üzülür fakat hak verdiği için bişey diyemez yine

o sırada yan odadaki doktor sinanın yanına gelir

doktor: hastanız kendine geldi eğer konuşmak isterseniz..
ö:(atılır hemen) ben konuşurum
s: (ömeri kolundan tutuar) ben konuşurum ömer

sinan seyitin odasına girer

si: geçmiş olsun
se: saol
si: (direk konuya girer) neden yaptın böyle bişeyi
se: yediremedim kemdime, defne benim olmalı ömer aradan çekilmeliydi
si: perki sen farkında mısın kimin kafasına vurduğunun
se: kime vurduğumu biliyorum sinan
si: bilmiyosun seyit, ömerin acısını hem atölyeden hemde abisinden çıkardın
se: nasıl abisi anlamadım
si: ömer diye başına vurduğun kişi ömerin abisi..
se: (şaşırır) benim derdim ömerle, abisi olduğunu nerden bileyim, içkiliydim ömer sandım
si: (seyitin vurdumduymaz haline sinirlenir, odanın kapısını kapatır yakasına yapışır) ne demek ömer sandım lan, ömer yadabaşkası farkeder mi olum cana mal oluyodu az kalsın
se: bırak yakamı
si: (hıncını alamaz devam eder) bırakmıcam lan, ya bişey olsaydı hı nasıl hesap verecektin, olum sende şeref denen bişey yok mu taktın defneyeömere
se: bırak dedim yakamı, defneyi seviyorum
si: bak ya bak ya ne diyo hala, sen defneyi elde edeyim derken daha çok yakınlaştırıyosun ikisini lan farketmedin mi
se: anlamadım
si: anlatayım, sen şimdi böyle bişey yaptın ya, işte şu an defneyle ömer dışarıda el ele şekildeler, defne destek oluyo ömere
se: (bişey diyemez)
si: (devam eder) bırak lan artık kız sevmiyo yani, zorla mı sevdireceksin, hadi sevdirdin için rahat edecek mi
se: tmm yeter çık odadan dinlenecem
si: bu dediklerimi bi düşün seyit, ha bu arada tekrar geçmiş olsun, dua et ki ömer odana girecekti de engelledim

sinan dışarı çıkar bizimkilerin yanına gider

ö: ah be sinan bırakmadın ben gidecektim
s: tmm kardeşim ben konuştum, içmiş kendinde değilmiş, abini sen sanmış, muratla bi alıp veremediği yok
ö: adi herif !
murat: tmm ömer geçti bitti, hastaneden bi çıkalım sonra düşünürüzü bu konuyu
ö: tmm abi öyle olsun
defne: murat abi yanık izlerin ciddiymiş dikkat etmemiz lazım
m: saol defne
d: doktor ilaç krem verdi onları düzenli sürecekmişsin
m: tmm defne tşk ederim bilgilendirdiğin için
d: rica ederim abi (ömere bakarak konuşur) siz benimde abim sayılırsınız
m: öyle tabi defne böyle düşünmene sevindim, saol tekrar
d: sen sağol abi çabuk iyileşmeye çalış olur mu ömerde daha fazla üzülmesin

defne muratın kulağına eğilir

d: ömer seni dışarı çıkardığında hiç iyi değildi abi, geç buldum çabuk kaybedemem dedi, çok üzgün bilmeni isterim
m: tmm dır defen şurdan bi çıkalım ben konuşacam zaten onla, tşk ederim
ömer: defne gel dışarı çkalım biraz
d: tmm

hastanenin bahçesine çıkarlar ömer defnenin ellerini tutar

ö: kusura bakma
d: ne için
ö: kızdığım için
d: (gülümseyerek) kızmış mıydın hiç hatırlamıyorum
ö: (gülümser) ah defne ah
d: bak aşkım söylemeliydim haklısın ama seni düşündüğüm için söylemedim
ö: biliyorum defne ben işte abime canım sıkıldı o yüzden sana çattım
d: (uzanır yanağından öper ömeri) abin iyi, kremleri sürünce daha da iyileşecek tmm mı ben yanındayım
ö: (sevinir eğilir defneyi yanağından öper) iyi ki varsın sen iyi ki
d: sende aşkım, şimdi biraz daha iyiysen içeri girelim
ö: iyiyim defnem

içeri girerler doktor, muratın pansumanını yapıyodur, dışarı çıkar

doktor: en yakını hangisi
ö: benim, kardeşiyim
doktor: tmm siz gelin içeri ben size pansumanı göstereyim sizde böyle yapacaksınız

doktor gösterir ömer nasıl yapılacağını anlar, doktor muratın bu gece kalması gerektiğini söyler, ömer tşk eder ve dışarı çıkarlar

ö: (sinana bakarak) burda kalacakmış bu gece, ben yanında kalacam
s: tmm kardeşim nöbetleşe kalırız
ö: yok kardeşim saol, ben kalmak istiyorum hem yılların özleminide gideririz konuşuruz
s: peki kardeşim
defne: aşkım ben de kalayım
ö: yok aşkım sen eve git, hatta sinan seni eve bıraksın halan, annanen merak etmesinler çok geç olmadan
s: tabi tabi ben bırakırım sen merak etme kardeşim
d: tmm o zaman haberlşelim sürekli
ö: tmm defnem

sinan defneyi eve bırakır kendide eve gider..

(periler ve tamer abi bu bölüm bu seferlik hastanede geçti olaylar başka mekan olmadı başka kimse olmadı , uzun olduysa yada sıktıysam kusura bakmayın lütfen.. )

Kiralık Aşk

25-01-2017

küçük sahil kasabası 32. bölüm (ortak senaryo)

o gece sabaha kadar herkes huzurla uyumuştur, fakat murat huzursuzdur eşinin ekskliğini hala hissediyodur ve geçmeside uzun zaman alacaktır. erkenden uyanır kahvaltı hazırlamaya iner aşağı. bi süre sonra da ömer uyanır aşağıdan seslerin geldiğini duyar ve iner

ö: günaydın abi erkencisin
m:günaydın ömer evet öyle oldu uyuyamadım
ö: dünde huzursuz gibiydin abi bişey mi var seni düşündüren yada üzen
m: (anlatmaya karar verir anlatınca belki rahatlar diye) gel otur konuşalım kahvaltımızı yaparak
ö:( oturur) dinliyorum
m: (önündeki kahvaltı tabağına bakarak başı önünde konuşur) yengenin acısını üzüntüsünü içimden atamadım hala
ö:(abisinin acısını anlamaya çalışır) bizleri terkedecek kadar sevmişsin abi tabi ki kolay kolay geçmez zamanla olacak
m: orası öylede ne bilim bu kadar zaman geçti hala dün gibi..
ö: ah be abi bi insan bu kadar sevebilir mi bu derece
m: seviyo ömer seviyo bana bak işte
ö: hayat bizden sevdiklerimizi alarak bize çelmesini takıyo..
m: sen sen ol defneyi üzme her an her saniye birbirinizin kıymetinizi bilin
ö: kaybedince kıymete binince kötü oluyo demi
m: aynen öyle
ö: (abisinin aklını meşgul edecek bişey düşünür ve bulur) bana yardım etmek ister misin abi
m: ne yardımı
ö: hem kafan dağılır acını bi sürede olsa unutursun belki
m: söylesene oğlum nasıl bi yardım
ö: aşağı kasabada bi okul var okulun durumu pek iç açıcı değil sıraları falan tahta olduğu için kullanılamaz dereceye gelmiş, ben diyorum ki onları yenilesek bi güzelde okulu boyasak
m: (fikir muratın hoşuna gider) ne güzel düşünmüşsün ömer tabi ki yardım ederim seve seve ederim
ö: tmm o zaman ben bizimkilerede haber vereyim birlikten kuvvet doğar
m: tmm ne zaman gidicez
ö: öğleden sonra gideriz abi ben marangozhaneye geçeyim ancak ayarlarım gerekli malzemeleri
m: tmm dır (omuzuna vurur şaka amaçlı) anlaştık
ö (güler) anlaştık

evden çıkar marangozhaneye giderken yolda defneyi arar

d: efendim aşkım
ö: npysn gülüm
d: evdeyim aşkım bizimkilerle oturuyoruz
ö: bi fikrim var
d: söyle aşkım
ö: aşağı kasabadaki okulu onaralım diyorum hep beraber hemde birlikte zaman geçirmiş oluruz
d: (mutlu olur fikre) sen ciddi misin ömer tabi ki onaralım çocukarrahat rahat ders yapsınlar temiz okulda
ö: evet aşkım ben şimdi dükkana geçiyorum hazırlık yapcam öğeden sonra bluşalım hep beraber
d: tmm aşkım öpüyorum çok
ö:(aklı munzurluğa kayar) belki ordada öpersin hem tadı damağımda kaldı
d: bak ya hemen farklı yönde düşün zaten
ö: (güler) bende öpüyorum aşkım , ha bu arada nihana haber verirsin sen
d: tmm dır o iş bende görüşürüz

ömer dükkana geçer sinan gelmiştir hemen durumu sinana da anlatır ve oda seve seve kabul eder yardım etmeyi. defne de nihanı aramıştır onunda haberi vardır. sinan ömerle konuşur

s: ee o zaman sen tahtaları hallet bende abinle boya işini halledeyim
ö: tmm kardeşim

sinan ömerden muratın numarasını alır ve buluşurlar

m: slm
s: slm abi nasılsın ne var ne yok
m: iyilik sinan ne olsun işte, sende durumlar nasıl
s:iyi bende abi çalışıyoruz işte

boyacı dükkanına giderken yolda konuşuyolardır

s: ömerin fikri çok hoşuma gitti ne güzel düşünmüş kardeşim benim
m: evet öyledir o , dışarıdan bakıldığında buz gibidir esiyodur fakat içini görünce bi o kadar sıcaktır
s: nasıl da tanıyosun kardeşini
m: ( ailesini bırakıp gittiği günleri düşünerek hüzünlenir) tanırım tabi, gerçi yıllardır yoktum ama hiç değişmemiş hala aynı ömer
s: (ömerin o günlerdeki ali aklına gelir) sen gittiğinde daha küçüktü abi boşluğunu ilk zamanlar çok hissetti kapıda bekledi günlerce gelirsin diye ama..
m: (tamamlar lafını sinanın) ama baktı ki gelen giden yok o da vazgeçti demi, içinde bana karşı bi nefret oluştu gittikçede büyüdü..
s: aynen öyle abi çok kötüydü o günler
m: ömerin gönlünü almak kendimi affettrimek benim içinde kolay olmadı sinan
s: doğrudur abi bilemem orasını, peki şimdi nasılsınız
m: iyiyiz yavaş yavaş tekrar alışıyoruz işte
s: sevindim valla zamanla abi kardeş ollmanın hakkını vereceksiniz inanıyorum
m: inşallah sinan

boyacı dükkanına gelmişlerdir hangi renk olacağına karar vermek zor olsada en sonunda gökyüzü mavisi renginde karar kılmışlardır. dükkandan çıkıp ömeri ararlar, ömerde malzemeleri temn etmiştir, sinanla nihanıda alırlar okulun yolunu tutarlar, nihayetinde okula gelirler ve müdürle konuşurlar

ö: işte böyle müdür bey izniniz olursa böyle bi faaliyet yapmak istiyoruz
mü: (mahcup olur) ah be çocuklar çok mahcup ettiniz valla ne diceğimi bilemiyorum
defne: olur mu öyle şey müdür bey çocuklar yeni sıralarda yeni boyslı okulda okusunlar şartları daha iyi olsun
mü: peki çocuklar o zaman şöyle bi anlaşma yapalım
nihan: biz karşılık beklemiyoruz içimizden geldi
mü: yanlış anladınız beni, okulumuza böyle manidar bi yardım eden gençleri yakından tanımak isterim o yüzden akşam hep beraber yemek yiyelim ne dersiniz
sinan: sağolun müdür bey rahatsızlık vermeyelim size
mü: olurmu öyle şey , hem benimde içim rahatlar
defne: peki öyle olsun
mü: tatil zamanı olduğu içim öğretmenlerde yok olsalar onlarda yardım ederlerdi çocuklar
m: hiç önemli değil tatil olduğu daha iyi oldu okullar açıldığında hem öğretmenlere hem öğrencilere büyük değişiklik olur yoruluyolar yıl boyu, dinlensinler
mü :sizler ne güzel çocuklarsınız böyle ne güzel yetiştirilmişsiniz bende yardım ederim el birliğiyle olur biter

hep beraber işe koyulurlar ömer masaları monte ederken defne yanına gelir cilveli şekilde

d: yardım edeyim aşkım (elini tutar ömerin)
ö: (gülümser) sen böyle dibimde durursan böyle bakarsan ben mümkün değil çalışamam
d: (güler) aaa aa o niye
ö: sana bakmaktan işe konsantre olamam aşkım
d: (eğilir yanağından öper ömeri)
ö: ilerde bizimde çocuklarımız olursa bu sıralarda okuyacaklar annemle babam yapmışlardı dicekler
d: (duygulanır) ne hayaller kurmuşsun böyle aşkım ne güzel
ö: ister istemez düşünüyorum işte
d: inşallah aşkım inşallah o günleri görürüz (eğilir tekrar öper ömeri) kolay gelsin sana ben gideyimde işe konsantre ol dikkat et olur mu
ö: tmm aşkım

(etrafına bakar kimse görmüyodur herkes işiyle uğraşıyodur fırsat bilip defnenin dudağına öpücük kondurur)

ö: şimdi oldu işte
d:(hoşun gider) eşşek seni..

o sırada nihan çağırır. sinan defne nihan boyama işini yapıyolardır , muratda ömerin yanındadır ona yardım ediyodur. defnenin boyu biraz kısa olduğu için yukarı taraflara yetişemiyodur sinan boyuyodur yukarıları.

s: öyle değil defne bak bu şekilde yaparsan daha düzgün olur boya
d: (sinanın dediği şekilde yapar) böyle mi
s: aynen, devam et hadi şimdi
n: (sinana) abi ya banada yardım etsene biraz bende yatişemiyorum
s: tabi ki kardeşim (yardım eder nihana)
n: (defneye bakarak) şşt ne kaynatıyodunuz ömerle, bi ara baktığımda gülüyodunuz
d: öyle konuşuyoduk nihan ya
n: tabi tabi bende yedim , anlat
d: bişey yok ya yardım edeyim dedim kabul etmedi
n: (durumu anlar) etmez tabi kızım çocuğun konsantrasyonunu bozarsın
d: o da öyle dedi
n: şşt aranız iyi demi bi sorun yok
d: yok yok iyiyiz

müdür beyde öğretmenler masasını ve genel dizaynı düzenlemeyi yapıyodur

ömerle murat masaları tamir etmiş yeni gibi yapmışlardır , ömer arada defneye bakıyodur murat farkeder

m: (esprili şekilde) önüne bakcaksın oğlum defneye değil
ö: (güler) aman be abi ne yapayım baksana şu güzelliğe su gibi
m: evet güzel maşallah seviniyorum senin adına
ö: boya bulaşmasın rahat çalışsın diye saçlarınıda toplamış çok tatlı olmuş
m: oğlum sen fena yakmışsın abayı
ö: hiç sorma abi valla
m: iyidir iyi, aşk iyidir insana yaşadığını hissettirir
ö: (güler) öyleymiş abi doğru idyosun, sen biraz tek devam et deben bi yanına gideyim olur mu
m: (güler) dayanaamadın demi e hadi git bakalım

ömer defnenin yanına gelir ve boya fırçasını tutan elini tutar

d: aşkım ne ara geldin
ö: dayanamadım geldim aşkım

yanyana duruyolardır ömerde fırsattan istifade bi yandan defnenin bfırça tutan elini tutuyodur bi yandan da yanaşıyodur iyice

d: bak şimdi ya böyle mi çalışacağız
ö: evet böyle dipdibe olalım
d: ama sen böyle dibimdeyken ben yapamam ki
ö:(imalı ve kısık şekilde defnenin kulağına eğilir) bizde başka bişeyler yaparız
d: ömer yapma görecekler normal mesafede durabilir misin acaba
ö: tmm tmm bu arada saçlarında yakışmış
d: tşk ederim aşkım

defne boya yaparken yüzüne sıçramıştır ömer farkeder ve gülümser

d: ne oldu niye gülüyosun
ö: bi insana herşey mi yakışır tatlı gösterir
d: ne olmuş ya
ö: yüzün boya olmuş aşkım onu diyorum (elini yüzüne uzatır defnenin ve boyayı silmeye çalışır)
d: gerçekten mi ömer , off geçti mi bari

boya geçmiştir ömer yalan söyler, bu bahaneyle defneninde yüzünü okşuyodur

ö: az kaldı
d: (geçte olsa durumu farkeder ve elindeki fırçayla ömerin burnuna dokunur) işte şimdi oldu
ö: ne yaptın aşkım ya
d: madem benim yüzümdeki boya geçmiyo sendende geçmesin
ö: (gülümser) ne güzel siliyodum yüzündeki boyayı
d: yemezler canım o boya geçmiştir çoktan
ö: (güler) hemene anla zaten
d: ( ömerin kulağına eğilir fısıldar) seni seviyorum
ö: (gözleri ışıldar) bende seni aşkım

hem boya işi hemde sıralar biter okul yepyeni olmuştur, müdür bey çocukların yanına gelir

mü :ellerinize sağlık çocuklar hakkınızı helal edin
ö: helal olsun yeni yılda yeni okulda sizlerede öğrencilerede başarılar dileriz
sinan: gelecek nesiller sizlere emanet hocam
nihan: bizleri sizler yetiştiriyosunuz vatana millete hayırlı insanlar olalım diye asıl sizler hakkınızı helal edin
mü: eyvallah çocuklar sağolun helal olsun tabi ki, eğitim önce ailede başlar sonra sıra bize gelir
murat: yapboz parçaları gibi tamamlıyolar birbirlerini
mü: aynen evlat tekrar tşk ler , hepiniz yoruldunuz , o zaman bi güzel yemek yiyelim hem dinlenirsiniz hemde bende bi nevi borcumu ödemiş olurum ayrıca sizleride yakından tanımış olurum

gençler kabul ederler hepsi yanlarına yedek giyecek almışlardır, üzerlerini değişirler ve hep beraber yemeğe giderler..

Kiralık Aşk

24-01-2017

sahil kasabası 31. bölüm (ortak senaryo)

defneyle ömer o akşam yıldızların altında ilk defa o kadar yakın olmuşlardır ikisi de tarif edilemez bi mutluluk içindedir tabi defnede birazda utangaçlık vardır.

ö: (defnenin gözlerine bakarak) seni seviyorum sen nerelerdeydin şimdiye kadar, meğer ki ben bu kadar yıl seni beklemişim..
d: (aynı şeklde ömerin gözlerine bakarak) geldim işte, bekledin ve geldim, hayat beni bu küçük kasabaya sürükledi senin yanına..
ö: (defnenin beline sarılıarak devam eder konuşmaya) demek ki aylar önceki o anlayamadığım duygunun sebebi senmişsin..
d: anlamadım
ö: aylar önce yine bu tepeye gelmiştim tek başıma oturuyodum bi gemi gördüm ve içimde nedensiz bi duygu oluştu
d: nasıl yani
ö: ne bilim bi tarif edilemez bi duygu hissettim sevinç heyecan gibi bi duygu..
d: demek ki o gemi beni sana getirmiş
ö: aynen öyle defnem iyi ki getirmiş, bekledim ama değdi..
d: (şaşırır) bak bak sen neler de diyosun öyle ne güzel konuşuyosun böyle..
ö: (gülümser eğilir defnenin yanağından öper)
d: (uzanıp ömeri yanağından öper) bende seni seviyorum aşkım..

daha fazla geç olmadan ömer defneyi eve bırakır ve kendiside eve gider kapıyı çalar fakat kimse açmaz. abim bi yere gitti galiba der ve anahtarıyla kapıyı açar içeri girer.

abisi murat hava almak için dışarı çıkmıştır kaybettiği eşinin acısı hala içindedir yolda elleri cebinde önüne bakarak eve yürüyodur, karşıdan gelen seyitle çarpışırlar

se:( sert çıkışarak) önüne baksana be
m: afedersin
se: çarp ondan sonrada afedersin de ohh ne ala memleket
m: (hafiften sinirlenir) afedersin dedim ya kardeşim bela mısın gece gece
se: belayım olum var mı bi diyeceğin
m: tövbe yarabbim çattık akşam akşam
se: bi dk sen de kimsin yeni görüyorum seni bu kasabada
m: adam gibi özrümü kabul etsen tanışmıştık şimdiye..
se: (elini uzatır) ben seyit
m: (elini uzatır) bende murat
se: kimsin kimlerdensin
m: (ne diceğini toparlayamaz ömerde yıllardan beri bu kasabada diye seyitin ömeri tanıdığını tahmin ederek) ömerin abisiyim
se: (içinden) kendisi yetmiyomuş gibi abisi çıktı bide, işin yoksa uğraş ikisiylede
m: tanıyo musun ömeri
se: tanıyorum da pek hoşlanmayız birbirimizden
m: hmm neyse kardeş tekrar kusura bakma iyi akşamlar
se: sizede

murat eve gider kapıyı ömer açar, abisinin suratının düşük olduğunu görür

ö: abi iyi misin
m: iyiyim iyiyim öyle hava almaya çıktım
ö: iyi etmişsin abi güzeldir bizim buraların havası
m: evet evet iyi geldi
ö: ee geç içeri ayakta kaldın

içeri geçerler ömerin içi rahat etmez tekrar sorar

ö: abi bak gerçekten iyisin demi
m: iyiyim ömer merak etme , bu arada birini soracam sana
ö: sor abi
m: seyiti tanıyo musun k
ö: serseri seyit mi, tanıyorum malesef tanımaz olaydım
m: o niye lan öyle dedin şimdi
ö: ya abi serseri işte defneye asılıyo geçenlerde tartıştık belalı bişey bulaşma
m: orasını anladım zaten
ö: anlamadım
m: belalı olduğunu anladım, yolda gelirken çarpıştık da
ö: tepkisini koydu hemen demi
m: evet abin olduğumu söyledim , gözüm tutmadı sende tartışmamaya çalış
ö: öyle yapıyorum da abi defneni etrafında dolaşması sinir katsayımı artırıyo
m: biliyo mu sevgili olduğunuzu
ö: biliyo abi, bile bile asılıyo yinede defneye
m: vay adi herif, bak bi sorun çıkarırsa haber ver hemen bana faturasını keseriz
ö: (güler) yavaş gel abi ne o fatura kesmeler falan
m: bizde öyle, adilik yapıyosa icabına bakarız
ö: abi ya güldürdün akşam akşam, tmm söylerim ağırından keseriz faturayı
m: tmm anlaştık

gece saat geç olmuştur fakat defne uyuyamamıştır ömerle geçirdikleri geceyi, ömerin söylediği romantik sözleri düşünüp kendi kendine gülümsüyodur deli gibi, ananesi su içmek için mutfağa giderken defnenin odasının ışığını yanık görür ve kapıyı tıklatır

türkan: kızım defne girebilir miyim
d: gel tabi anneane
t: ışığın açık kalmış
d: ben açtım anneanne uyku tutmadı
t: iyisin demi kızım
d: (gülümseyerek) iyiyim hemde çok iyiyim
t: yüzünde güller açıyo hayırdır
d: mutluyum annenane iyi ki buraya gelmişim, ilk zamanlar asiydim falan ama şimdi çok seviyorum buraları
t: (yılların kadını olduğu için durumu çakar hemen) acaba bu mutlululuğun ömerle bi alakası var mı
d: yani anneanne sendende kaçmıyo bişey
t: ömer demi
d: evet anneanne
t: değiştirdi seni ömer, daha doğrusu onun sevgisi seni böyle yaptı
d: galiba öyle anneanne
t: bak gördün mü hayatın sana neler getireceğini bilemezsin
d: nasıl yani
t: şehirden geldiğinde hiç iyi değildin ama bak şimdi burada sevdiğin kişiyi buldun, şehirdeyken sana çelmesini takan hayat burada cilvesini yaptı ve ömerle tanıştırdı..
d: ne güzel konuşuyosun türkan sultan öyle (uzanıp yanağını sıkar anneannesinin) insanın sevmesi ve sevilmesi güzel şey
t: tabi ki kızım çok seviyoruz biz seni, arada bazen kavgalar olur babanla olduğu gibi ama bu sevgiden bişey eksiltmez..
d: tşk ederim türkan sultan gece gece ne güzel oldu konuştuğumuz
t: hadi ben kalkayım su almaya gelmiştim güya
d: (güler) ben getireyim
t: yok yok sen uyumaya çalış uykusuz kalma ki dinlenesin ben alırım
d: peki annenanne iyi geceler allah rahatlık versin
t:(defnenin alnından öper) iyi geceler yavrum sanada

çıkarken odanın ışığını kapatır ve çıkar.

diğer taraftan emin amca da uyuyamamıştır, düğün akşamı yemeyi içmeyi fazla kaçırınca yaşı ileri olduğu için rahatsız olmuştur yatakta bi o tarafa bi bu tarafa dönüp duruyodur, fazilet uyanır

f: emin iyi misin
e: iyi değilim fazilet
f: neyin var
e: bi de ben bilsem
f: çok yedin içtin ondan olabilir mi
e: olabilir rahatsız etti galiba
f: ah emin ah ben dedim o kadar dikkat et diye ama kime dedim ki
e: (gülümser) ama bi öpersen geçer belki
f: (utanır) tövbe tövbe kaç yaşındayız ne öpmesi sevgili gibi
e: (hoşuna gider) ne olmuş canım ne var yaşımızda (eliyle kendi yanağını işaret eder) öpecek misin
f: allahım yarabbim adama bişeyler oldu gece gece yedikleri ters tepti galiba
e: bekliyorum fazileti(m)
f: (fazilet duyduğu karşısında iyice şoklara girmiştir kızarmıştır utançtan)
e: (faziletin kızardığını görünce iyice hoşuna gitmiştir fırsat bu fırsat diye devam eder) ee hadi öpmeyecek misin (yanaşır fazilete)
f: ay kaç yaşında kadınım genç kızlar gibi kızardım ya
e: çok güzel yakıştı valla
f: (eğilir yanağından öper emini) oldu mu şimdi iyi misin
e: (gülüyodur) oldu oldu bal gibi oldu hiçbişeyim kalmadı
f: üstüme iyilik sağlık gece gece halimize bak
e: ne olmuş halimize evliyiz biz
f: öyle tabi, düşünüyorumda boş yere zaman kaybetmişiz küs kalmakla
e: evet fazileti(m) geç olsun da güç olmasın bak sonunda herşey tatlıya bağlandı
f: düne kadar kavga ederken bugn barıştık hatta evlendik bile
e:evet canım iyi ki geldin hayatıma yıllar sonrada olsa
f: sende emin sende öyle.. hadi uyuyalım mı artık
e: tmm gel yanaş bana
f:(utanır fakat yanaşır)

sarılırlar ve günü yorgunluğundan uyuyakalır ikiside..
periler ve tamer abi , kısa oldu senaryo kusuruma bakmayın lütfen , yorgun halimle bu kadar yazabildim bu seferlik :(


Kiralık Aşk

22-01-2017

küçük bi sahil kasabası bölüm 30 (ortak senaryo)

ömerle defne barışmışlardır. birbirlerine sarılırlarken ömerin aklına emin amcaların düğünü gelir hemen sarılmayı bırakır defnenin ellerini tutarak konuşur

ö: bu arada sana bi haberim var
d: ne haberi iyi mi kötü mü
ö: iyi haber aşkım emin amcaların bu cuma günü düğünü varmış
d: (şaşırır) nasıl yani evleniyolar mı çok sevindim ömer bu habere
ö: bende aşkım, yanına gelirken yolda konuştuk biraz, akşam kendi bahçelerinde düğün yapacaklarmış organizasyonu siz yapa mısınız ded
d: yaparız tabi ömer ayy çok heyecanlı yaa
ö: bak bak düğün diyince bi heyecanlanmalar falan
d: (gülümser) o zaman hadi başlayalım
ö: sinanla nihanıda alalım 4ümüz hazırlarız
d: tmm dır o iş bizde
ö: ( defneyi kendine çeker beline sarılır, kısık sesle) hem dansta ederiz böyle gözgöze..
d: (utanır ama hoşuna gitmiştir ellerini ömerin boynuna sarar) hmm bu pozisyonda diyosun yani
ö: (gülümser) hı hı (gözleri defnenin dudağına kayar) acaba diyorum bi pozisyon daha mı denesek..
d: (anlamıştır kendini geri çeker konuyu dağıtmaya çalışır) o zaman ben eve gireyim aşkım haberleşiriz
ö: (eğilir defneyi boynundan öper) hadi bakalım şimdilik böyle olsun

defne eve girer ömerde yolda sinanı arar

s: efendim ömer
ö: kardeşim hazırlan hatta nihanada söyle düğünümüz var
s: (şaşırır) oğlum ne düğünü daha ne oldu ki defneyle beraeber olalı bu ne hız
ö: (güler) yok be oğlum yanlış anladın bizim değil emin amca ile fazilet teyzenin düğünü var bu cuma hazırlık yapacağız
s: öyle desene be oğlum bende ne sandım, vay be demek evleniyolar iki inatçi keçi
ö: öyle kardeşim sen ben defne nihan 4ümüz organizasyon yapacağız
s: tmm kardeşim ben söylerim nihana çok sevindim valla
ö: bende sinan bugün onlara yarın bize demi
s: öyle tabi hayırlısı
ö: haberleşiriz o zaman
s: tmm kardeşim eyvallah

ömer eve gider sinanda nihanın odasına gider haberi vermek için

s: gelebilir miyim
n: gel abi
s: bu cuma emin amca ile fazilet teyzenin düğünü varmış ömer aradı
n: daha düne kadar küslerdi ne ara barışmışlar bombelere gel
s: defne sen ben ömer hazırlıkları yapacağız
n: yaparız tabi abi seve seve yaparız vay be demek evleniyolar dur bi sarılacam sana
s: deli kız (der ve o da sarılır kardeşine)

ömer eve gelir murat açar kapıyı

m: hoşgeldin aslanım
ö: hoşbuldum
m: günün nasıl geçti
ö: iyiydi , düğün var cuma günü
m: kimin düğünü
ö: emin amcaile fazilet teyzenin düğünü
m: oğlum onlar yıllardan beri yıldızları barışık değildi ben gittim yılllar sonra geldim daha düne kadar küslerdi
ö: barışmışlar işte
m: e iyi bakalım sevindim , geç otur hadi acıkmışsındır

yemeğe otururlar murat ömerle defnenin sevgili olduklarını bildiği için konuya ordan girer

m: defneyle aranız nasıl
ö: iyi şimdilik
m: güzel kız
ö: (muratı yanlış anlar tepkisini koyar ortaya) sakın öyle bişey düşünme iyice kopar aramızdaki bağ
m: yok be oğlum bi dinle lafımı bitireyim
ö: tmm
m: bak ben eşimden sonra kimseyi sevmedim sevememde o yuzden öyle bişey aklına getirme
ö: ne bilim bi anda güzel kız diyince sen öyle
m: evet güzel kız maşallah yakışıyosunuz birbirinize iyi bi kıza benziyo dicektim
ö: kusura bakma abi yanlış anladım
m: önemli değil direk tepkini koyduğuna göre çok seviyosun belli
ö: evet seviyorum
m: değerini bil her an her saniye..
ö: şey, yengemi çok seviodun demi
m: aşıktım ben ona o yüzden yanındayken kıymet bilmeye çalış ömer
ö: yoksa elimden kayıp gidince çok geç olur diyosun
m: aynen öyle (muratın bi an da jeton düşer ve ömerin az önce abi dediğini farkeder
m: bi dk sen az önce ne dedin
ö: ne bilim birsürü şey söyledim
m: abi mi dedin sen bana ben yanlış mı duydum
ö: (abi dediğini farketmiştir fazla uzatmak istemez bu küslüğü ) evet doğru duydun
m: yani barıştık affettin öyle mi
ö: yani en azından abi kardeş olmayı deneyebiliriz
m: (sevinir) gel lan bi sarılayım sana

ömer masadan kalkar sarılırlar yılların ekskliğiyle özlemiyle hasretiyle.. nihayet barışmışlardır ömer de murat da o geceiçleri rahat olarak yatarlar..

sabah olmuştur defne erkenden uyanır ömeri arar, ömer uyku sersemiyle konuşur

ö: hı
d (güler) hı mı denir kalk hadi tembel
ö: aşkım günaydın
d: günaydın aşkım hadi işimiz var bugün düğün var
ö: tmm defnem kalkıyorum

ömer kalkar kahvaltısını yapar abisine not bırakır evden çıkar defneyle buluşur beraber nihanla sinanı almaya giderler buluşup hep beraber emin amcaların eve giderler. emin amca da heyecandan uyuamamış erkenden kalkmıştır çocukları görür bahçede

e: ooo ekip tmm anlaşılan, günaydın çocuklar
ö: günaydın emin amca
e: gençler bahçe ellerinizden öper ama çok abartmayın olur mu bu yaştan sonra..
nihan: emin amca öyle deme aşkın yaşı yoktur demi
e: (güler) bak bak şunlara bak laflara bak sen

hep berabergülerler. emin amca hazırlıklar için çarşıya iner tıraş olur hazırlanır. çocuklarda başlamıştır hazırlığa. fazilet teyze ile emin amca kasabaya mutlu haberi vermişlerdir. saat öğlen olur bizimkiler fazilet teyzeyi görürler

fazilet teyze defne ile nihana seslenir

f: kızlarrr bi bana bakabilir misiniz (kızlar fazilet teyzenin yanına gider)
f: kızlar bi yardım edinde saçımı falan siz yapın şimdi bu yaştan sonra kuaföre falan gitmeyeyim
d: aa yaparız tabi fazilet teyzem
n: yaparız yaparız

beraber fazilet teyzeyi hazırlarlar. ömerle sinanda son hazrlıkları yaparlar bahçede. herşey hazırdır akşam olmuştur, bütün kaaba gelmiştir faizlet teyze ile emin amca kolkola çıkarlar evden bahçeye doğru. ıslıklar alkışlar havada uçuşuyodur, ışıklar falan ortam harikadır. bizimkiler biraz abartmışlardır ama herşey çok güzeldir. masaya otururlar, ömerle sinan emin amcanın yanında, defne ile nihan failet teyzenin yanında durarak konuşurlar

ö: nasıl olmuş emin amca
e: (gülerek) oğlum ellerinize sağlık da hele ki abartmayın demişim yani

çocuklar hep beraber gülerler ve dans müziği başlar emin amca ile fazilet teyze dans ederler. sinan da nihanı kaldırmıştır dansa.

ömer defnenin yanına gider ve gülümseyerek elini uzatır defneye

ö:acaba bu güzel bayan bana eşlik edebilir mi
d: (güler elini ömere uzatır utangaç bi edayla)

dans etmeye başlarlar. ömer defnenin beline sarılmıştır, defnede kollarını ömerin boynuna sarmıştır arka fonda

(zekai tunca- gülü susuz seni aşksız bırakmam ) çalıyodur

ö: (defneyi baştan aşağı süzerek) sen ne güxel olmuşsun böyle, ben çok mu şanslıyım ne..

(defnenin elbisesi dizimizin 3. bölümündeki ömerle ilk dans ettikleri mavi elbisedir) ( ömerde smokin giymiştir)

d: tşk ederim çok yakışıklı olmuşsun sende
ö: (defneye eğilerek) acaba diyorum geçen gün sana düğün haberini vermeye geldiğimde yarım kalan şeyi mi yapsak..
d: (anlamıştır utanır konuyu dağıtmaya çalışır) ortam diyorum bahçe çok güzel oldu elimize sağlık
ö: (defnenin ne yapmaya çalıştığını anlamıştır üzerine gider iyice) evet, ee nerde kalmıştık
d: ömer ya yapmasana şunu
ö:(güler) ne yapıyorum ya ( defnenin dudaklarına bakıyodur)
d: ömer diyorum şunu yapma lütfen utanıyorum
ö: şöyle bi anlaşma yapalım o zaman
d: ne anlaşması
ö: ne istediğimi anladın, bu gece bana istedğimi ver söz gece bitene kadar utandırmıcam
d: ömer ya , vermezsem ne olacak
ö: o zaman devam edecem böyle
d: (sıkışmıştır aklına hiç bi şey gelmez, kafasını önüne eğer bişey demez)

o sırada şarkı bitmiştir defnede şarkıyı bahne ederke

d: ee şarkıda bitti hadi oturalım mı
ö: hadi iyisin yine, şarkı bitti diye kaçtığını düşünme..

nikah memuru gelir ömer emin amcanın şahidi, defnede fazilet teyzenin şahidi olmuştur. çünkü ikisini barıştıran defne ile ömer oldukları için ikiside minnettardır defneyle ömere..

takılar takılır iyi dilekler dilenir ve gece biter herkes evlerine dağılır. bu arada düğüne seyitte gelmiştir fakat pusuda bekler gibi gece boyunca görünmemiştir gece boyunca defneyi izlemiştir ve bu kız benim olmalı diye düşünmüştür .

s: (kendi kendine) bu kız benim olacak böyle bu güzelliği ömere kaptırmam, illa ki kavga edeceker illa ki atışacaklar, bi fırsat bulmalıyım , o da beni zamanla isteyecek.. der ve evine gider

ömer defneyi eve bırakmaz tepeye giderler beraber

d: ömer eve gitseydim bizimkiler merak eder
ö: haberleri var defnem merak etme
d: ne zaman haber verdin ya
ö: işte böyle kaşla göz arasında hallettim, biraz sakinlik iyidir , düğün telaşından sonra buraya gelmek dinlendirir seni diye düşündüm
d: iyi yaptın aşkım dinlenelim yoruldum valla

tepeden kasabanın ışıklı güzelliğini izlerler, ömerin aslında defneyi buraya getirmesindeki amaç istediğini almaktır fakat defnenin utandğını bildiği için yorgunluğu düğünü bahane etmiştir ve buraya getirmiştir.

yanyana elele izliyolardır manzarayı

d: seviyorum bu jasabayı manzaraçok güzel ömer

ömer defneye bakıyodur..

ö: şu an benim manzaram daha güzel..
d: bişey diyemez
ö: (defneyi kendine çeker) bişey dicem ama kızmak yok tmm mı
d: söyle bakalım
ö: seni buraya getirmemdeki amaç başka aslında
d: (hemen jeton düşer) ha şu istek meselesi
ö: hı hı
d: ya istediğini vermezsem
ö: defne seni çok seviyorum ben, ama vermezsende kızmam yani ama alırsam da çok mutlu olurum
d: (istediğini ömere vermeye karar verir) hmm e bi dene bakalım mutlu edecek miyim seni
ö: (gözleri ışıldar defneyi iyice kendine çeker ve eğilir) fakat istediğini alamaz
d: (kendini geri çeker ve ömerin gözlerine bakarak) bende seni seviyorum hemde çok..

ömer tekrar eğilir defnede karşılık verirler ve dudakları buluşur.. yıldızlarda bu iki aşığın aşkına şahitlik ederler..

Kiralık Aşk

18-01-2017

tamer abinin senaryosu devamı

akşam saat 5 olmuştur annesi ümite seslenir fakat uyandırmakta zorlanır çünkü ümit rüyasında zeynebi görüyodur annesini duymuyodur bile :) annesi en sonunda ümiti birazcık sarsar ve uyandırır

ü: anne ya rüya görüyodum böldün yarıda kaldı
an: oğlum uyandır demiştin uyandırdım kalk hadi maça gideceksin geç kalma
ü: tmm anne biraz daha geç gelseydinde rüyayı tamamlasaydım bari
an: (biraz sinirlenir) kusura bakma paşam bundan sonra görürsün sen uyandırmayı
ü: (hemen annesini yumuşatmaya çalışır) hemen de kızıyosun anne şaka yapıyorum kalkıyorum annelerin bi tanesi (öper annesini)
an: hadi hadi şımarma yicek bişeyler koydum akşamda yemek yemedin ackırsan yersin
ü: saol annem hadi ben kaçtım
an: dikkat et bi taraflarını kırmadan falan gel

ümit annesinin hazırladığını alır maça gider. nedimi görür ve yanına gider

ne: olum ben ufaktan tırsıyorum karşı takımdan. iri yarı herifler duman etmesinler bizi
ü: yok be nedim korkma oyunculuk önemli ben inanıyorum bizim kazanacağımıza
ne: öyle mi diyosun
ü: ama sen bu şekilde düşünürsen biz zaten 1-0 mağlup başlamış oluruz
ne: (hafifçe ümidin omuzuna vurur) doğru diyosun lan
ü: ha şöyle

bu sırada karşı takımın oyuncuları gelir ümit görür ve nedimin dediği gibi iri yarı olduklarını görür fakat korkmaz. ümitin aklında hala zeynep vardır

ü: acaba gelir mi gelse ne güzel olur onu gördükçe daha iyi oynarım maçı acaba haberi var mıdır

nilayın aklına ümitin maçının olduğu aklına gelir gitmek ister fakat tek gitmek istemez. kimle gideyim diye düşünürken aklına zeynep gelir

ni: zeyneple gideyim hem ikisini kaynaştırmış olurum bu arada, evet evet zeyneple gideyim hemen zeynebi arar

ze: efendim
ni: zeynep npysn canım
ze: iyiyim nilay eve geldim şimdi gece tekrar gidecem işe dinleniyorum
ni: sana bi teklifim olacak tabi çok yorgun değilsen
ze: ne teklifi
ni: şey bugün ümitin maçı var izlemeye gidelim mi gelir misin bnle
ze: ( bi an durur ümitle karşılaşma ihtimalini düşünür)
ni: alo zeynep orda mısın
ze: burdayım burdayım tmm gidelim hem banada değişklik olur pek anlamam gerçi
ni: bende pek anlamam maksat hep beraber bişeyler yapmış oluruz
ze: tmm o zaman
ni: tmm hazırlan geçerken alayım seni

nilay zeynebide alır sahaya giderler. gözleri direk ümiti arar ve en sonunda görür. maç başlamıştır. hemen ümitin görebileceği bi yere otururlar zeyneple ve maçı izlemeye başlarlar. zeynebin dikkatini karşı takım çeker

ze: nilay şunlara bak
ni: gördüm gördüm inşallah bizmkiler kazanır

o sırada ümitin takımı gol yer ve morallerı düşer biraz. zeynep ümitin moralinin düştüğünü görür üzülür. maç devam eder ikinci golüde yerler. hemen nilaya dönüp

ze: yeniliyolar bişey yapabilir miyiz acaba baksana moralleri bozuldu
ni: gel benle görecekleri daha yakın bi yere geçelim belki bizi görünce moral bulurlar

daha yakın bi yere geçerler ve ümit topun peşinde koşarken gözü bi anda zeynebe takılır ve anlık duraksayınca ayağındaki topu kaptırır rakip takıma. tekrar bakar ve nilayla zeynebi görür. nilay ümitin gördüğünü görünce

ni: (bağırarak) hadi ümit bastır siz yaparsınız biz burdayız destekçiniziz
ze: (dayanamaz o da bağırır) hadi alın şu maçı

ümit zeynebin sesini duyar ve kendinde güç bulur bütün hırsıyla maça yüklenir ve ayağına gelen ilk pası gole çevirir 1-1 yaparlar. zeyneple nilayın alkışladığını görür zeynebin güldüğünü görünce hoşuna gider ve bi süre sonra ikinci golü atar 2-2 yaparlar durumu 3. golüde nedim atar ve maç galibiyetle biter. nedimle ümit, zeyneple nilayın yanına gelirler maç çıkışı

ni: tebrikler işte budur harikaydınız (ümite döner) ümit neydi öyle o goller
ü: saol nilay
ni: ne oldu da birden iki gol attın anlamadm
ü: (kekeleyerek ve zeynebe kaçamak bakarak konuşur) şey, oldu işte nilay tşk ederim
ze: (elini uzatır nedimle ümite tebrik etmek amaçlı)
ne: tşk ederim zeynep
ü: (hafif utanmıştır eli zeynepin eline değince ) (kısık sesle) tşk ler
ze: ( bişey diyemez o da utanmıştır)
ni: hadi o zaman evlerimize gidelim ümitle zeynep gece işe gidecekler daha dinlensinler
ne: tmm hadi bakalım gidelim

nilay bilerek nedimin yanında gider ki xeyneple ümit arkada yanyana yürüyerek gelsinler diye. zeynep te ümit de yol boyu konuşmazlar birbirlerinden çekindiklerinden dolayı. önce nedim sonra nilay eve gider.

ü: seni bırakayım eve akşam oldu bu saatte tek gitme
ze: olur tşk ederim
ü: şey , ben geleceğinizi bilmiyodum iyi ki geldiniz
ze: bende bilmiyodum nilay aradı öyle bi anda geldik destek amaçlı
ü: (hafif gülümseyerek) o zaman amacınıza ulaştınız
z: (aynı şekilde karşılık verir) öyle oldu galiba, tekrar tebrik ederim
ü: tekrar tşk ederim

eve gelmişlerdir tekrar tokalaşırlar ve zeynep içeri girer. dayısı evdedir kapıyı açar

ha: hoşgeldin kızım
ze: hoşbuldum dayıcım yemek yedin mi hazırlayayım mı bişeyler
ha: yok kızım bişeyler atıştırdım
ze: annem nerede
ha: gelir birazdan kızım
ze: tmm dayıcım çay koyayım da üçümüz içelim
ha: olur kızım koy madem

annesi gelir çay içerler annesi sorar zeynebe

an: günün nasıldı kızım
ze: iyiydi anne (içinden konuşur) hemde baya iyiydi
an: ne yaptın bugün bakalım
ze: geçen gün beni eve bırakan çocuk var ya
ha:( lafa girer hemen) ümit mi
ze: evet onun maçı varmış nilayla izlemeye gittik
an: ümit sever maçı iyi çocuktur bende severim bu zamanda nadir bulunur böyleleri
ha: bende severim oğlum gibidir
ze: öyledir heralde dayı iyi birine benziyo
an: beraber çalışıyosunuz fırında sende zamanla tanırsın zaten
ha: tabi tabi
ze: zamanla artık tanıyacağız

ümitde eve gitmiştir evde sadece abisi vardır diğerleri misafirliğe gitmiştir

abi: hoşgeldin
ü: hoşbuldum abi biximkiler nerede
abi: misafirliğe gittiler evde tekiz yani
ü: (gülümser) ne güzel işte abi kardeş takılırız
abi: aynen koçum sohbet ederiz ee anlat bakalım günü nasıldı
ü: iyiydi abi maçımız vardı galibiyetimide aldım geldim işte
abi: vayy tebrik ederim gecede işe gideceksin yorgun değil misin
ü: (bi an zeynebinde geleceğini düşününce yorgunluk gözüne gelmez) fazla değil abi hallederim
abi: iyi bakalım

bi süre sohbet ederler sonra ümit hazırlanır fırına gitmek için. zeynepte hazırlanıyodur içinde nedenini bilmediği bi heyecan vardır, ikiside evden çıkarlar..

Kiralık Aşk

15-01-2017

küçük bi sahil kasabası 27. bölüm (ortak senaryo)

defne ömerle barışmış olmanın verdiği huzurla dükkandan çıkar yolda giderken aklına bi fikir gelir ve ömerle paylaşmak için geri döner dükkana. içeri girer sinan karşılar. sinanı görünce alındaki fikire onuda dahil etmeyi düşünür.

s: ne oldu defne geri dmndün hemen
d: bişey yok sinan aklıma bi fikir geldi gerçekleştirmek için bana yardım eder misiniz diye geldim
s: yani yapabileceğimiz bişeyse tabi ki defne
d: o zaman ömer de gelsin konuşalım sahi nerde kendisi
s: arka tarafta gelir şimdi

ömer sesleri duymuştur yanlarına gelir

ö: defne aşkım bişey mi oldu
d: yok yok rahat ol canım, fikrimi paylaşmak için geldim
ö: gel aşkım otur şöyle konuşalım bakalım

üçüde masanın başına oturmuşlardır, defne ile ömer yanyana oturmuştur masanın altından elele tutuşmuş vaziyettedirler lafa sinan girer durumu farketmiştir

s: (ömere bakarak imalı şekilde masanın altını işret eder) kardeşim kimse kaçırmaz defneyi merak etme
ö:(anlar ve güler) kardeşim koca adam oldun hep bi imalar falan

defne utanmıştır elini bırakır ömerin ve lafa girer

d: evet beyler imalı söylemler bittiyse konumuza gelelim
s: gelelim söyle bakalım
d: şimdi ben diyorum ki bize ait bizim oluşturduğumuz bişey yapalım doğayı korumak adına
ö: yapalım aşkım fikrin ne
d: ikisinede bakarak konuşur) fidan dikelim diyorum ben..

ömerle sinan bi süre birbirilerine bakarlar ve aynı anda

ö-s: olur dikelim
ö: çok güzel olur hem doğa için bişeyler yapmış oluruz hemde birsürü ağaç heba ediliyo
s: hemde bize uğraş olur çok güzel olur
d:(sevinmiştir ikisininde fikrine sıcak bakmalarına) tmm dır o zaman fidan alalım yarın gidiyoruz
ö: tmm defnem küçük bi fidanlık yaparız sonra büyür orman olur ohh mis
d: o zaman beyler ben kaçar
s: haberleşiriz defne
ö: tmm aşkım dikkatli git

defnenin mutluluğu gözlerinden okunuyodur resmen, yolda fazilet teyzeye denk gelir bakkaldan bi kaç bişey almış evine dönüyodur. defne görür görmez hemen eline uzanır fazilet teyzenin

d: yardım edeyim fazilet teyzem
f: allah razı olsun kızım yorulmuştum zaten
d: (poşetleri alır ) eee fezailet teyzem anlat bakalım nasılsın
f: iyyim kızım uğraşıyorum işte ne olsun sen nasılsın keyfin nasıl
d: iyiyim bende fazilet teyzem eve geçiyorum
f: evdekiler nasıl bi yaramazlık yoktur inşallah
d: yok yok iyiler (gülümseyerek) emin amca nasıl sağlığı iyidir inşallah
f: kızım gülmeden söylesene, ah bu gençler ah maskara oluyoruz dillerine
d (güler) olur mu öyle şey hiç fazilet teyze estağfurullah
f: emin de iyi, yani iyiydi en son gördüğümde
d: nasıl yani en son gördüğümde
f: kızım emin amcan rahat durur mu evde olmuyo ki hiç bi orada bi burada
d:( imalı şekilde) yai diyosun ki birazda benim yanımda dursun öyle mi
f: (güler) ah bu deli gençlik herşeyde bişey arıyolar
d: (bişey demez güler)
f:(kekeleyerek) işte yani şey ımm olsa fena olmaz tabi
d: aman fazilet teyzem gün boyu gezer akşam olur yanına gelir nereye gidecek
f: hele başka bi yere gitsin
d: yok yok ben güveniyorum emin amcaya

sohbet eşliğinde eve gelmişlerdir kapıda emin bekliyodur fazileti. defne fazilet teyzeye fısıldayarak konuşur

d: bak gördün mü akşamı bile bulmadan gelmiş
f: sus kız tövbe tövbe ne ayıp şeyler söylüyosun
d:seviyorum seni fazilet teyzem o yuzden böyleyim yanlış anlama
f: biliyorum kızım bende seviyorum seni hadi sen eve git merak etmesinler
d: tmm fazilet teyzem allaha emanet ol
f: tşk ederim kızım slm söyle evdekilere

defne giderken emin amcaya hoşçakalın der ve eve geçer. halası ile annenanesi oturuyodur salona girer babasını görür ve boynuna sarılır

d: baba hoşgeldin

((babanın adını unuttum şu an periler kusura bakmayın lütfen))

ba: hoşbulduk kızım çok özledim seni
d: bende özledim baba bende
ba: çağırdın geldim kızım kötü bişey yok demi

defne hemen hatırlar. ömerin onu kırdığı gün babasını arayıp onu almasını söylemiştir fakat şu an ömerle arası iyidir ve gitmek istemiyodur babasına ne diyeceğini düşünür

d: yok baba özledim sadece..
ba: sesin kötü geliyodu benle konuştuğunda
d: (ne diceğini düşünür) canım sıkkındı baba biraz ama geçti seni görünce şimdi çok mutluyum
ba: iyi baklım kızım seni götürmeye geldim
d: (defnenin için hüzün kaplar ömeri ve oraları bırakıp gitmek istemiyodur) böyle iyi baba
ba: kızım bayadır burdasın birazda bizle kal şehirde özlüyoruz seni çok
d: bende sizleri özlüyorum baba ama buralarıda çok özlemişim bırakıp gelmek istemiyorum
ba: (ısrar etmez) peki kızım sen bilirsin keyfin yerindeyse kal tabi

araya halime girer gülerek ve imalı şekilde konuşur

h: iyi tabi hemde çok iyi onu buraya bağlayan şeyler var artık
ba: nasıl yani anlamadım
d: (öksürerek halasını uyarır) öhö öhöö yani şey baba buralara bağlandım ben sessiz sakin ohh
h: (güler) bende öyle demek istemiştim zaten
türkan: defne buralara iyice alıştı valla
ba: görüyorum görüyorum iyice bi güzellik gelmiş canlanmış iyi gelmiş buralar

halime ile türkan niye canlandığını anlamışlardır bişey farkettirmezler birbirlerine bakarak gülerler , defnede onların niye güldüğünü anlar o da güler

ba: iyi iyi sizler böyle iyi olun da başka bişey istemem
d: iyiyiz baba çok şükür
t: ee hadi o zaman yemek yiyelim acıktık valla

defne türkan halime yemeği hazırlarlar defne babasının yanına oturur hep beraber yerler

ba: ben yarın dönüyorum kızım iş beni bekler izin aldımda geldim
d: (sızlanır) baba ya biraz daha kalsan olmazmı
ba: malesef kızım gitmem lazım
d: peki baba

gece olmuştur herkes yatar defne yarın fidan dikecekleri hevesiyle sabaha kadar uyuyamaz erkenden uyanır ömeri arar , ömer yeni uyanmıştır sesi uykuludur

ö: efendim
d: (ömerin sesini tanıyamaz) kimle görüşüyorum
ö: defne benim
d: ha ömer kusura bakma sesin bi farklı geldi
ö: normaldir defnem yeni uyandım kendime gelemedim daha
d: o zaman günaydın aşkım
ö: günaydın sevgilim şimdi yanımda olsaydında o gül yüzünü görseydim
d: (utanır) ya ömer utandırmasana, hadi kalk fidan dikicez daha
ö: tmm sinanı arayayım ben evden alırız seni
d: tmm aşkım
ö: (imalı şekilde) belki sonrada seni bana bırakırız
d: sabah sabah senin kafan başka şekilde çalışıyo galiba
ö: (güler) tmm tmm hazırlan
d: (güler) tmm aşkım

ömer sinanı arar beraber defneyi de evden alırlar. ömerle sinan dünden fidanları almışlardır defnede almıştır, ellerinde poşetlerle dikecekleri yere giderler.

ö: hadi bakalım başlayalım küçük bi yeşillik alan yapalım buraları
d: sevgimizle ekelim fidanları akım çabuk büyüsünler sevgimizi verelim hepsine
ö: (defnenin beline sarılır kendine çeker) ben bütün sevgimi sana versem
d: ömer sinan görecek bırak lütfen

sinan görür

s: kardeşim böyle olacaksanız ben gideyim yani

defne ile ömer gülerler

ö: tmm kardeşim tmm hadi başlayalım

hep beraber dikmeye başlarlar, ömerle sinan defneye göre daha hızlı ve iyi dikiyolardır fidanları defne dayanamaz konuşur

d: beyler bu ne hız ben bi tane dikene kadar siz 3 tane dikiyosunuz
s: (ömere bakarak) kardelim kıza yardım etsene
ö: ben defneye yardım edeyim doğru diyosun

kalkar defneni yanına gider, defne fidanı toprağa koyar ömede etrafını toprakla doldurur bu sırada ikisinine elleri birbirlerine değiyodur, ömerin hoşua gidiyodur bu durum

ö:(imalı şelkilde) bu iş iyimiş yaa
d: (şaka amaçlı ömere vuru koluna) konuyu saptırma ömer amacımız fidan dikmek
ö: tamam tamam

devam ederler dikmeye bi yandan dikip bi yandan konşuyolardır

d: ömer bak bu elimizdeki fidan bizim olsun, o büyüdükçe yıl geçtikçe bizimde aşkımız büyüsün yıllansın olur mu
ö: (gülümser defnenin yanağına öpücük kondur) tabi ki defnem büyüsün kocaman ağaç olsun altında oturalım mutlu huzurlu..
d: oturalım aşkım bu fidanı sevgimizle sulayalım olur mu
ö: tabi ki defnem tabi ki sevgilim, hem bakarsın dalına salıncak kurarız
d: (duygulanır) inşallah o günleri görürüz ömer
ö: inşallah defnem bırakmam seni, bu fidnla beraber aşkımızda büyüyecek belki de ileride yeşillenir
d: (ömerin çocuktan bahsettiğini anlar) belki aşkım.. işte o zaman kurarız o salıncağı ama acele etmeyelim olur mu
ö: sen nasıl istersen defnem

sinan yanlarına gelir, birsürü fidan dikmişlerdir üçü beraber

s: (ömere bakarak) güzel oldu kardeşim valla
ö: öyle kardeşim
s: (defneye döner) iyi ki böyle bi fikir geldi aklıma defne burası yıllar sonra küçük bi orman olacak
d: bizim eserimiz olacak
ö: üçümüzün eseri..
s: şahane üçlü
d: hiç ayrılmayacak ve (devamını ömer getirir)
ö: ve bu fidanlarla beraber sağlam kökleri olan büyüdükçe büyüyen bi üçlü..

üçüde birbirlerine sarılırlar ve böyle bişey yapmanın mutluluğu ile eve doğru yol alırlar..

Kiralık Aşk

08-01-2017

senaryonun başlığını atmayı unuttum bide 20 kaçıncı bölümdü unuttum 21 miydi 22 miydi kusura bakmayın lütfen :(
devam edecek peri hatırlıyosa bölüm numarası atarak devam edebilir mi lütfen karışmasın
yada ben devamını yazacak olursam hatırlayan periler bi söyler misiniz en son kaçta kalmıştık

Kiralık Aşk

08-01-2017

defneyle ömer beraber mutluluk içinde kahvaltılarını yaparlarken diğer yandan iskeleye yaklaşmakta olan vapurdan genç bi delikanlı iner. bu delikanlı ömerin abisidir ve yıllardır yurtdışında çalışıyodur. evlilik yapmıştır ve eşi ölünce kardeşinin yanına gelip yapmadığı abiliği yapmaya gelmiştir. fakat o kadar zaman geçmiştir ki vapurdan ier inmez derin bi nefes alır ve ve bu sahil kasabasnı çok özlediğini farkeder. defneyle ömer hala kahvaltı yapıyolardır. kahvaltı arasında defne sorar

d: ömer, sanki hızlı mı gelişti herşey , öyle bişey hissediyorum
ö: evet defnem biraz hızlı gelişti rahatsız mısın yoksa
d: yok rahatsız değilim de ne bilim daha birbirimizi tam tanımıyoruz ya acaba diyorum yavaş yavaş tanıyarak mı ilerlesek ?
ö: benim için sorun yok aşkım sen nasıl istiyosan öyle olsun (munzur bi ses tonuyla ve gülümseyerek) hem seni tanımak çok eğlenceli en son maçtaki halin hala gözümün önünde
d: (utanır) ya ömer utandırmasana
ö: hoşuma gidiyo
d: bunu annanenme ve halama söylememiz gerekiyo onlarda bilsinler
ö: söyleyelim defne peki

ömerin aklına defneyi kandırıp öpmek gelir

ö: senin saçında ne var öyle bi yaklaş bakayım alayım
d: (masanın üstünden eğilir ömere doğru ) ne var aşkım
ö: (eğilir ve küçük bi öpücük koyar yanağına)
d: (şaka amaçlı vurur ömerin koluna) ömer ya bende bişey var sandım off kandırdın beni
ö: (gülümser)

bu sırada kapı çalar türkan teyze ile halası pazar alışverişinden gelmişlerdir. içeriden kıkırdama seslerini duyarlar. türkan, halimeye dönerek

t: bizimkilerin keyfi yerinde anlaşılan
h: öyle öyle aman nazar değmesin
t: defne bu kasabaya ilk geldiği günler nasıl aksi , sinirliydi hatırlıyo musun
h: hatrlamaz mıyım ne çektirdi bize baksana şimdide uysal bi kedi gibi oldu
t:eee aşk işte demek ki böyle bişey, ehlileştiriyo insanı
h: çok mutlu oluyorum defneyi böyle gördükçe
t: bende bende hadi yanlarına gidelim

beraber mutfağa girerler türkan öksürerek

t: öhö öhö günaydın gençler bakıyoruzda keyfiniz yerinizde
d: anane hoşgeldiniz dur da elindekileri alayım

kalkar poşetleri alır ananesinin elinden ve tezgaha koyar. ömere bakar kaş göz işareti yapar söyleyelim kararımızı diye. ömer en başta anlamaz sonradan farkeder tmm anlamında kafa sallar

ö: türkan teyzem gelin oturun eşlik edin bize mutlu oluruz
t: olur ömer oğlum gelelim bakalım
h: defne kızım iki servis daha aç bakalım geçlerle kahvaltı yapalım
d: tabiki hala hemen açıyorum

defne servisleri açar ve masaya oturur alttan ömerin ayağına vurur sen söyle diye

ö: ahh!
h: ne oldu ömer oğlum
ö: bişey yok hala ayağıma ağrı girdi yeni yeni iyileşiyo ondan galiba
d: (kıkırdıyodur)
h: (defneye döner) gülmesene kızım çocuk can acısı çekiyo sen gülüyosun tövbe tövbe
d: tmm halacım tmm bi an boş bulundum. (ömere bakar) kusura bakma ömer
ö: sorun yok defnecim der ve göz işaretiyle sen başla der
d: (boğazını temizler ananesine döner) anane biz bi karar aldık ömerle
t: söyle yavrum
d: (utanarak) biz şimdi ömerle şeyiz ya
t: nesiniz kızın
d: şey işte annane
halime: (güler anlamıştır defnenin yerine o söyler) sevgiliyiz diyecekte diyemiyo türkan
t: (gülümser) ee kızım
ö: türkan teyzecim biz biraz hızlı ilerlediğimizi düşündük ve yavaş yavaş biribirimizi tanıyarak ilerlemeyi düşündük sizlede paylaşmak istedik
t: ne diyim ömer oğlum sizin kararınız bize saygı duymak düşer
halime:(defneye dönerek) bi sorun yok demi kızım
d:yok hala yok böyle bi karar aldık sadece içiniz rahat olsun
h: anladım kızım siz bilirsiniz

hep beraber kahvaltı yaparlar ömer dükkana marangozhaneye gitmek için kalkar defnede kapıya kadar geçirir. ömer önce içeri bakar sonra defneyi öper ve dükkana gider.

yolda abisi murata denk gelir ve şaşırır bi süre. abisi yıllar önce ailesinden ayrılmış ve yurtdışında yaşamaya başlamıştır. niye gittiğini söylememiştir kimseye. ömerde o gün bugun hala abisine kızgındır bi açıklama bile yapmadığı için. lafa murat girer

m: (ömere sarılır) ömer kardeşim çok özledim sizi buraları
ö: (kendini geri çeker sitemlidir) öyle mi o yüzden mi hiç aramadın sormadın nasılız neler yapıyoruz diye
m: ömer haklısın kardeşim herşeyi anlatacam
ö: kardeşim deme bişey de anlatma şimdiye kadar anlatmadığın gibi
m: ömer bak hakllısın ama neden gittiğimi bilmiyosun yargısız infaz yapma önce bi dinle
ö: umurumda değil, ha şimdi sen tabi bende kalacaksın doğal olarak. kal tabi ben senin gibi sırt çevirmem ama benden bişey bekleme
m: ömer konuşalım hak vereceksin
ö: işe gidiyorum ben (elini cebine atar ve anahtarı verir)
m: (ne diyeceğini bilemez ve ayrılırlar)

ömerin evine gider yerleşmek için fakat yıllardır gelmediği için yolları unutmuştur biraz aradıktan sonra nihayet bulur evi ve kapıyı açar içeri girer.

ömer çok kızgın bi o kadarda kırgındır abisine. dükkana gelmiştir ve suratı beş karışıtr. sinan farkeder ve sorar

s: ne oldu oğlum bu ne hal böyle iyi misin
ö: iyi değilim sinan iyi değilim kardeşim
s: orası belli, anlat ne oldu yoksa defneyle mi bişey oldu
ö: yok sinan onla aramız iyi (bi süre duraksar ve ardından) murat gelmiş az önce yolda gelirken gördüm
s:(bi süre düşünür muratın ömerin abisi olduğunu hatırlar) oğlum murat dediğin kişi senin abin değil mi ismiyle mi hitap edilir
ö: edilir kardeşim, bi abiliğini görmedim ki ben daha çocuktum çekti gitti ne bekliyo ki hiç bişey olmamış gibi davranmamı mı ?
s: tmm haklısın da yıllar sonra geldiğine göre hiç mi merak etmedin ömer niye geldi diye
ö: etmedim sinan konuyu kapatalım mı birsürü işimiz var
s: bak ömer tmm haklısın kardeşim ama kabul etmesende o senin abin affetsen büyüklük sende kalsa
ö: (sesini yükseltir) affedemiyorum sinan tmm mı affedemiyorum kardeşim artık kapatsak mı lütfen
s: tmm ömer öyle olsun bakalım

beraber çalışırlar fakat ömer kendini işe veremiyodur aklı abisindedir sinanda durumu farketmiştir fakat bişey demiyodur. o sırada içeri emin amca girer ömer o kadar dalgındır ki sinanın sesini duyana kadar farketmemiştir bile

s: hoşgeldin emin amca
e: hoşbulduk sinan oğlum ne var ne yok
s: iyilik emin amca bildiğin gibi çalşıyoruz işte
e: iyi bakalım oğlum ( o sırada ömeri görür) ömer iyi mi sinan
s: pek değil emin amca
e: belli halinden umarım kötü bişey yoktur
s: yok yok ( ömere seslenir) ömer emin amca seni soruyo
ö: (koşarak gelir emin amcanın eline uzanır ve öper) hoşgeldin emin amca kusura bakma görmedim
e: ne kusuru evladım estağfurullah
ö: hayırdır emin amca bi sıkıntı yoktır inşallah yoksa fazilet teyze mi
e: oğlum ne fazileti fazilet evde oturuyo ben sizi görmeye geldim
ö: iyisiniz demi , aranız yani iyi demi
e: (gülümser) iyiyiz iyiyiz meğer bunca zaman boşuna küs kalmışız
ö:( gülümser) yani diyosun ki iyi ki defneyle beraber aramızı yaptınız
s:(güler) ooo emin amcacım hayırlı olsun
e: ( bi ömere bi sim-nana bakar ikiside gülüyolardır) şunlara bak bu yaştan sonra maskara olduk iyi mi
s: yok öyle değil emin amca sevindik yani ona gülüyoruz
ö: tabi tabi öyle
e: ömer seni bi durgun gördüm az önce iyi misin
ö: iyiyim emin amca biraz canım sıkkın
e: anlatmak ister misin
ö: şimdilik hayır böyle iyi
e: peki oğlum (sinana döner) ömere dikkat et oğlum
s: merak etme emin amca

emin dükkandan çıkar evine gider.

defnede evdedir odasına çıkmış oturuyodur ömerin tepede kendisine hediye ettiği kalbe bakıyodur. aklına ömerin bu yaptığına karşılık olarak jest yapmak gelir hemen boya kalemlerini ve tahtasını alır ömerin portresini çizmeye başlar. çizmek için elinde ömerin fotoğrafının olmasına gerek yoktur gözünün önüne ömeri getirerek çizmeye başlar. bu sırada akşam olmuştur ve yemek hazırlığı için annanesine halasına yardıma iner aşağı

d: ooo cici kızlar döktürmüşsünüz yine
h: gel kızım sofrayı hazırla hadi
d: tabi ki halacım hemen
t: ömer evden çıkarken yüzü gülüyodu iyisiniz maşallah
d: (gülümser bişey demez)
h: şuna bak şuna konu ömer olunca suratına bak yüzünde güller açıyo
d: aa tmm ama utandırmayın daha fazla , hadi bakalım sofraya
h: tmm tmm hadi bakalım

hep beraber akşam yemeklerini yiyolardır. bu sırada ömer gitmiştir fakat içeride abisinin olduğunu bildiği için hiç içeri girmek istemiyodur, anahtarı abisinde olduğu için kapıyı çalar , abisi açar

murat: hoşgeldin
ö: (hiç pas vermez) hoşbuldum
m: yiyecek bişeyler hazırladım gel hadi
ö: gerek yok ben aç değilim
m: ömer lütfen hadi gel , hiç mi hatırım yok ya
ö: tmm o zaman

masaya geçerler murat konuya nasıl gireceğini düşünüyodur ömerde tabağı önündedir fakat bişey yemiyodur. en sonunda murat konuşur

m: bak ömer haklısın böyle davranmakla ama bi dinlesen bana da hak vereceksin, bak ben senin için geldim sana şimdiye kadar yapmadığım abiliği yapmaya geldim
ö: şimdiye kadar bi abi ekskliği hissetmedim şimdiden sonrada hissetmem saol zahmet etmişsin
m: aynı bana çekmişsin sende kendimi görüyorum
ö: (bişey demez) murat konuya girer
m: anlaşıldı sen konuşmayacaksın ben konuşayım.bak ömer yıllar önce gittim evet bi açıklama bile yapmadan, fakat gitmek zorunda kaldım, sen daha küçüktün ben annemle ve babamla büyük bi kavga ettim evden çıktım gittim , bi gece yüzüm gözüm kan içinde geldim ilgilendiler benle ama hiç konuşmadılar. bi kızı sevdim çok sevdim kabul etmediler bi türlü sevemediler gelin olarak kabul etmek istemediler tercih yapmak zorunda bıraktılar ve bende onu seçtim sevgimin peşinden gittim hiç kolay olmadı. en sonunda yurtdışına gittim evlendik herşey çok iyiydi sonra kansere yakalandı ve öldü. hiç kimsem kalmayınca bende tekrar buraya geldim bi sen kalmıştın ömer bi tek sen..
ö: (kafasını kaldırır ve konuşur) o kadar çok sevdin yani öyle mi evi terkedecek kadar
m: evet ömer
ö: pişman olmadın mı evden gittiğine bizi terkettiğine beni abisiz bırakmana..
m: hayır pişman olmadım sevgimin peşinden gittim yine olsa yine yaparım
ö: vay be
m: durum böyle ömer işte. şimdi de kimsem yok bi sen varsın çıktım geldim, şimdiye kadar yapmadığım abiliği yapmaya geldim kabul edersen tabi
ö: ( bi süre hiçbişey demez, en sonunda) yılların abi ekskliğini kapatabilecek misin peki. seni aradığım ekskliğini hissettiğim zamanları kapatabilecek misin
m: evet ömer ben bunun için geldim ikimizden başka kimsemiz yok aile olarak
ö: tmm öyle olsun ama abi dememi bekleme hemen. hatta bi süre hiçbişey bekleme
m: zamana bırakmak lazım kardeşim
ö: kardeşim deme, gelmeni bi sindireyim sinirim kırgılığım geçsin önce
m: tmm , bu arada senin için değeri olur mu bilmem ama yinede söyleyeyim : bu zamana kadar yoktum evet ama bu zamandan sonra arkanda bi abin var ve ben inanıyorum çok iyi bi ikili olacağımıza..
ö: bakacağız artık
m: hadi yemeğimizi yiyelim

ömer bişey demez ve beraber yemeklerini yerler sessiz sessiz..
..

reklam veriletişim • © 2024 YazarOkur Dizi