alara

Kiralık Aşk

07-05-2016

selamlar ka perileri
uzun bir aradan sonra dün akşamki bölümü izleyince ka sosyal medyasını tekrar okumaya başladım. ka detoksu işe yaramış sanırım daha objektif olabiliyorum, bunca zaman söyleyeceklerim de birikmiş sizlerle paylaşmak istedim.

öncelikle son retingler ka daki erimenin neticesi, daha da düşecek belli. bu sonuca dizinin bütün etkenlerinin neden olduğunu düşünüyorum tek ya da bir kaç sorumlusu yok. ama baş mimar aranıyorsa elbette senaristtir tartışılmaz bir hedef,
daha sonra yönetmen kurgu montaj yapım sanat yönetmeni ve oyunculuklar gelir.
türk dizilerinde ne oyuncular görüyoruz rol yapamayan ama dizileri yıllarca süren, bu nedenle başrollere değinmicem.

senarist tartışılmaz fark yaratan biri, karekterlerine repliklerini kısa, etkili ve esprili bir dille söyletiyor, beklenmedik kurgularla diziye heyecan katıyor, hepsi kabul. ama 22. bölümden itibaren ( benim gözlemlediğim kadarıyla ) senaryonun projenin çıkış noktasıyla uyumlu olarak gelişmesini mantıklı bir şekilde aktaramadı. ve bu mantıksızlıklar her geçen hafta belki de sabrın tükenmesi, ilginin azalması ya da kümülatif olarak artması nedeniyle seyirciyi çok yordu. ayrıca yapımcının da inisiyatifi tamamen senariste bırakmış olması hatalardan dönüşe engel oldu.

her hafta dizi sonrası ilk yorumlarınızı okumaya çalıştım, genelde tepkili ama umutluydunuz, her hafta bıkmadan sonraki bölümlerin güzel olacağını, ilgili bölümün bir geçiş olduğunu yazdınız. bu geçiş bölümleri hala bitmedi ne yazık ki :)

defne&ömer çiftini yıllarca bıkmadan izlerdim senaryoya fazla takılmadan hem de. fazla beklentim hiç olmadı hatta sırmış galloymuş hiç umursamadım, heyecan ve gerilim dizileri canlı tutar sonuçta. ama tutarsızlıklar, tıkanan olaylar, geçiştirilen duygular, hiç yazılmayan genç bir çiftin günlük sıradan sohbetleri, samimi olamayan sevgililik halleri ka severleri bezdirdi.

sizler dün akşam izlediğiniz bölümün neresini beğendiniz çok samimi soruyorum ?
senarist defneyi sadece tutarsız ve ömerden hemen her şeyi saklayan biri haline dönüştürmedi; samimiyetini sorgulamamak için izleyicileri sürekli bahane üretmeye zorluyor. ben defneyi anlamaya çalışmaktan da yoruldum, ev problemi var, çözmeye çalışıyoruz merak etme der geçersin, her olay defne tarafından kördüğüm haline getiriliyor, hep beraber geriliyoruz, neden bilmem ? maksat evi ömere aldırmaksa başka yolları bulunurdu, defnenin saçmalayan hallerini görme kotamız doldu ...

2 ay önce şirketi batmasın diye düşmanına kolleksiyon satan ilkelerini sorgulayan ömer iplikçinin sarıyerde 2. derece tarihi eser olan 2 katlı ahşap konağı alacak nakit parası varmış ayrıca defne eşşek gibi maaş alıyormuş ama 1 senedir 200bin için ortaya konulan metelik yok, o konulara hiç girmiyorum...

aklımda senaryoda aksayan bir sürü detay var ama pek çoğunuz farkında zaten,
bu çiftin sakin romantik rahat sıradan tek bir günü olmayacak belli. heyecan ve hareketi defnenin tutarsızlıkları ve yalanları üzerine oturtur, komediyi sakarlıkları ve ömerden kaçışları ile verirseniz izleyici küser elbette.

umarım sosyal medya dizinin 2. sezonu için yeterli desteği sağlar. yoksa hiç bir konu tam olarak çözülmeden defneyle ömerin düğününde buluruz kendimizi...

güzel bir hafta sonu dilerim ...

Kiralık Aşk

16-04-2016

iyi geceler
bütün hafta yoğundum kiralık aşkla ilgili fazla mesaim olmadı sadece sabırsızlıkla bölümü bekledim, sanırım beklentim çok yüksekmiş. ne olduysa dizi bittince içimde bir boşluk, aklımda içime sinmeyen sahneler, gözümün önündeyse düştü düşecek takılı kalan nişan yüzüğü...
defne canım benim dünya tatlısı gülünce gözleri ışıldayan temiz yürekli masal kahramanım, seni çok seviyorum ama bu hafta net olarak anladım ki seninle her türlü insan ilişkisinde çok farklı bir yerde duruyoruz. iyi niyetli, fedakar, sevecen ve hatta vicdanlı insanlarız ama tam da bu benzer yanlarımızın hayat görüşümüzdeki farklılıkları beni senden uzaklaştırıyor.

sevdiğine kıyamıyorsun biliyorum, haklı bir kıskançlık, yerinde bir tepki verdin fikret konusunda ama madem tutarlı olamayacaktın neden defileden apar topar ayrıldın ? madem afterpartiye gidecektin neden yalnız katıldın ? partiye geldin madem niye bir kez daha terk ettin üstelik sevdiğin adam o yanlış anlamalarla karışan ortamdan aceleyle yanına gelmiş, gitme diyor...ben gitmezdim mesela.

o gecenin sabahında işe gidemezdim, gitmek zorundaysam da direkt sevdiğim adamın odasına gider hesap sormalara devam ederdim, kırgın mıyım kızgın mıyım ne haldeyim bilsin isterdim. küsmüşsem de tepeden tırnağa küs olurdum nazlanarak göz süzmezdim...

passionisteki herkesi ben de seviyorum, geçmiş düşünülürse bu sıcak aile ortamında yeni gelişen ilişkileri yönetmekte hepimiz zorlanabiliriz. ama başını biraz kaldırman omuzlarını dikleştirmen, bakışlarını da güçlü kılman gerekiyor. farkındaysan otoriteyi sağlamakta zorlanıyorsun ve durum giderek vahimleşiyor. asistan derya tasarımcı defneyle dialoglarında senin koyacağın çizgiye göre duracağı yeri belirleyecek, ben bu hattı belirsiz görüyorum acil bir çözüm bulmalısın. ve 3. şahısların yanında - mesela resepsiyonistin önünde - ömerle ilişkilerini sorgulama, gereksiz detaylara girme, kimsenin bilmesine gerek yok aranızdaki sorunları...

yazacak çok şey var ama bu gece tahammülsüzüm sanırım, yarın sakin kafayla belki bir şeyler daha yazarım şimdilik iyi geceler diyorum.

Kiralık Aşk

11-04-2016

gamze ne diyebilirim, şahanesin :) acilen toparlanan, varması gereken noktaya acil iniş yapan yorumu anlayan gönül gözüne saygım sonsuz. eksk kalan paragrafı ve hepimizin bir yıldız olma inancını en kısa zamanda ekleyecem söz...

sevgili ka ailesi her satırınızı ilgi ve sevgiyle okuyorum isimlerinizi anmıyor olmam sadece zamansızlık ve biraz üşengeçlik. işim anlatmak yazma melekem biraz eksk kalıyor. okuyan beğenen ve paylaşan bütün dostlara derin şükranlarımla...

Kiralık Aşk

11-04-2016

selamlar benzer düşünceleri paylaşmasak bile aşkla bağlanıp birlikte olmayı sevdiğimiz bütün gönül dostlarına merhaba
bugün benimle tekrar mısır yolculuğuna çıkacaksınız ( bileti chili adı sağolsun, aklımda bambaşka yorumlar vardı ama yolumuz yine kadim bilgiye düşecek ) umarım sizleri sıkmam, konuyu sadeleştirmeye çalışıcam ama nasıl gelişecek bende bilemedim şimdi :)

eğer dünyanın en uzun nehri olan nil olmasaydı mısır ülkesi sahra çölünün bir uzantısından başka bir şey olmazdı. uçaktan bakıldığında dev bir yılana benzeyen nil akdenize doğru tembel tembel akar durur, bir kişiliği güzelliği vardır ve çevresindeki çölle garip bir çelişki oluşturur. neresinden bakılırsa bakılsın mısır nilin bir armağanıdır ve mısırlılar onu tanrıların bir mucizesi olarak görürler. coğrafi açıdan nilin yaşanabilir alanı iki ana bölgede toplanır : biri nilin çöllerden geçerken suladığı upuzun şerit, ikincisi de akdenize dökülürken oluşturduğu deltadır. bu iki yöreye her zaman için yukarı mısır ve aşağı mısır denmektedir ve ikisinin karakteri birbirinden çok farklıdır ( defne&ömer gibi ? ) yukarı mısırın bereketli vadisi 600 mil uzunluğunda ve 3 mil genişliğinde ince bir şeritten ibarettir. nil aynı zamanda afrikayı aşağı mısıra bağlayan koskoca bir otoyol gibidir ( defne ). aşağı mısır bunun tersine dümdüz bir alüvyon ovasıdır, çevresindeki topraklar dünyanın en verimli topraklarındandır ( ömer ).
toprağın böyle doğal nedenlerle bölünnüş olması yukarı mısırla aşağı mısırda iki ayrı krallığın gelişmesine yol açmıştır. ejiptologlar bunların güçlü yukarı mısır kralı menes tarafından birleştirildiği kanısındalar. menes aynı zamanda akrep kral olarak da bilinir. menes başkentini yukarı ve aşağı mısırın birleştiği noktada yer alan memphiste kurmuştur. ( passionis ) nehrin memphise göre karşı kıyısında efsanevi kutsal kent heliopolis bulunur. burası çok güçlü bir papazlar grubunun merkezidir ve bu kişiler bir bilgelik ekolünü temsil etmişlerdir. ( mahalle ve bilge kişileri ) heliopoliste kutsal bir tepe - höyük - bulunmaktadır. burası " güneşin ilk doğduğu yer" olarak bilinirdi. genel inanca göre tüm tanrıların babası atum'a adanmış bir kutsal sütun bu höyükteki phoenix ( anka kuşu ) tapınağında durmaktaydı. sürekli olarak yeniden doğan bu efsanevi kuşun heliopolise yeni bir çağın başlangıcını haber vermek için geldiğine inanılırdı. ( mahallede bir adet gallo )
burada büyük bir parantez açmak istiyorum, anka kuşunun ilk gelişi sembolik olarak kozmik tohumunu saçması olarak yorumlanır. atum sütununun tepesine esrarengiz bir şekilde konulan koni biçimindeki kozmik taşa ben ya da benben denilmekte, insan spermi, insan ejakülasyonu, bir rahmin döllenmesi anlamına gelmektedir. yani gallo'nun gelişiyle başlayan süreçte aynı eve paylaşan, kayıp zamanları hızla telafi edip yakınlaşan, evlilik kararı alan ve gerçek bir sevgili olan çiftimizin hikayesinde anka kuşu önemli bir semboldür...

konu ilginizi çektiyse devamını eski mısırlıların nil nehrini göksel nehirle yani samanyoluyla ilişkilendirmelerinden, gize piramitlerinin orion takım yıldızı izdüşümüne sahip olduklarına kadar farklı çerçevelerde konuşabiliriz. lamartine meditasyonlar adlı yapıtında derki insan düşmüş bir tanrıdır ve gökleri hatırlar. piramit metinleri der ki ölülerin yıldız varlıklar halinde bulunduğu diyar duat dır. defne der ki ya hepimiz birer yıldızsak...

okuyan gözlerinize sağlık...

Kiralık Aşk

09-04-2016

selamlar
uzun zamandır her sahnesini keyifle izlediğim bir bölüm olmamıştı, çok beğendim. bazı yorumları okuyunca yine muhalif damarım kabardı yazmadan duramadım okuyan gözlerinize sağlık. eğer yorum hoşunuza gitmezse kızmayın lütfen, kiralık aşkı heyecan ve hayranlıkla izliyorum ama farklı noktada duruyor ve değerlendiriyor olabiliriz benim beğenme nedenlerim bambaşka olabilir...

bence defne&ömer hayat bilgisinde başarılı değiller. son krizde özellikle ömer ikili ilişkiler konusunda ne kadar tecrübesiz ve bencil olduğunu çok güzel anlattı. adam da kadın da çok seviyorlar birbirlerini ama ikisi de kendince seviyor, karşısındaki sadece hayran olunan varlığıyla mutluluk veren çekici ve iyi insanlar, kim sevmez ki böyle insanı? fakat birbirleri hakkında hiç bir şey bilmiyorlar, bunu da yeni anlamaya başladılar sanırım. ömer açılışı ne güzel tanıştık diyerek yaptı birlikte geçirdikleri gecenin sabahında, başka bir tanışıklıkları olduğunu, ilişkilerinde yeni bir boyuta geçtiklerini ifade etti. bu tanışıklıkla duyguların coşması, aklın durması, sahiplenme olgusunun etkinleşmesi çok normal. defne aylardır vermeye ömer de almaya alışkın, anladığımız defne ilişkiye yaklaşımını değiştirecek, ömerin halini çok merak ediyorum :)

peki defne yoktan bir krizi gerçekten kıskandığı için mi yarattı yoksa sırrın gallo tarafından söylenme endişesiyle mi? bence ikisi de değil. kiralık aşkın arada sırada vurgulanıp izleyenleri diken diken eden sosyal statü farklılığı ilk defa defneyi çok ama çok etkiledi. yani bu bölümde garson defneyi gördüm ben, bu kadar tepkili olmasının nedeni salt kıskançlık değildi. kendisine rakip olarak gördüğü kadın sadece kariyer sahibi değil, gallo bir dünya starı ve ömerden hoşlanıyor üzerine bir de iyilik perisi. kimse böyle bir rakiple baş edemez normal olarak ama defnenin bilmediği ya da fark edemediği ömerin saf aşktan oluşan bir sevdayla ona tutulmuş olduğu gerçeği. dümdüz bir adam ömer, hisleri yalın düşünceleri berrak, sadece ifade yönünden çok eksiği var, hep birlikte ömerin duygusal derinliğini söze dökmesini bekliyoruz ve buna az kaldı biliyoruz...

yine iddia ediyorum defne farklı bir aileye sahip olsaydı, beyaz yakalı diye tabir edilenlerden mesela ya da orta sınıf bir burjuva aileden gelseydi ömeri kaybetme korkusu bu denli yoğun olmazdı hatta çoktan sırrı söylemişti diye düşünüyorum. kendine hiç güvenememesinin, sahip olduğu meziyetlerin anadolunun arkaik miras diyebileceğimiz genetiğine geçmiş bilgeliğinin, üstün gücünün farkında olmamasını bilinç altında sürekli kendini eksk hissetmesinde arıyorum. gallonun varlığıyla ortaya çıkan ve ömeri kıskanmak olarak yansıyan bu güvensizliğin bir de kiralık aşk çarpanı var ki durum defne için tahammül edilmez bir hal alıyor. bu halet-i ruhiyeden çıkış ömerin sayesinde ve elbette tüm evrene ilan edilen bir aşk ilanıyla olabilir, birbirlerine olan bağlılıkları yürekten bir sevda başka bir şey değil, herkese bunu göstermeleri lazım. defne hayatı boyunca zengin ömer iplikçiyi tabiri caizse kafesleyen kadın olarak görülecek. bu imajı ancak parlak bir kariyerle silebilir, defnenin bu yönde yükseleceğini düşünen arkadaşlara katılıyorum. 2 ayda tasarımcı oldu ,iş buldu, ilk kapışmasında hazırladığı kolleksiyon neredeyse kazanıyordu, sonra başka konulara saptık, defneyi tanınmış bir tasarımcı yapmayı unuttuk, senaristin dikkatine :)

ve son olarak defnenin ömere bu aşamada hayır diyebilmesi feminist ruhuma çok iyi geldi. sevgili meriç acemi kadınlara sadece geleneksel nedenlerle bir erkeğe bağlı kalınamayacağını, duygu ve düşüncelerinden taviz vermeyebileceğini - hele ki cinsel deneyiminden sonra toplumsal baskılar yetiştirilme tarzı gibi akla gelen bütün kriterler düşünülürse - yüksek sesle söyledi, hepimiz duyduk...

güzel bir hafta sonu dilerim esenkalın...

Kiralık Aşk

07-04-2016

selamlar
allah umduklarınızdan nail korktuklarınızdan emin eylesin
geçmişlerinize rahmet geleceklerinize sıhhat ve selamet ihsan eylesin...

rahmetli büyükbabamın her duyduğumda " şimdi dua etsem kesin gerçekleşir " hislerine sürükleyen büyüleyici koruyucu kollayıcı tılsımlı duasını bu anlamlı akşamda içimden geldi paylaşmak istedim ...

aslında bambaşka konular vardı aklımda ama şöyle bir baktım yazılanlara, tek fotografla dağılmış koca ka ailesi :) üzerine bir de isimsizlerin gallo ömer kehanetleri gelmiş. gallonun diziye katılımıyla ilgili benim de benzer beklentilerde olduğum bir yorum okudum, fakat durum artık öyle değil, senaryo bu noktadan galloya dönmez, defne diziden ayrılsa bile ömer bir başka kadınla yazılamaz. ayrıca televizyon kanalları bu denli sert işleyen bir kar zarar muhasebesi sistemiyle çalışırken tutmayacağı apacık ortada bir yapımla anlaşma sağlamaz.

bu arada şimdi farkettim, sevgili ablam bir süredir istanbula geldiğinde ev arkadaşım oluyor. bu platformu takip eder ama yorum yapmazdı yokluğumda nicki değiştirmiş :) bir şeyler yazmış olabilir hemen bakacam...
alara ben, 2 haftalık anadolu turundaydım ka ve sizleri özlemişim
hayırlı kandiller bütün güzel dualarınız kabul olsun...

Kiralık Aşk

04-04-2016

selamlar
bazı yorumları okudukça aklım duruyor ruhum inciniyor. aylarca izledim sizleri bir ses oldunuz bir nefes kadınlar var dedim güçlü becerikli gönül gözleri açık hisseden ve umut yeşerten. sonra 39. bölümle beraber nerler oldu biliyormusunuz
ben yine delirdim, neden mi ?

arzu kadınlar için yasak bir kelimedir bırakın dile gelmesini hissettirilmesi bile hafifliktir hatta bazen ne acıdır ki ahlaksızlıktır. sevişmek kelimesi ağızlardan zorlukla çıkar, oysa sevişmek bir şölendir. bedeninden haz alması kadını neden korkutur ? hüzün çöküyor tanık olduğumda evlenmiş çocuklar doğurmuş kadınların yaşamın en değerli zevki olan sevişmekten utanıyor olmasına, zevk almadan görev gibi yatmalarına kalkmalarına...

sizlerden ricamdır, defne kaybetme korkusu ile ömerle birlikte oldu demeyin. değişmek isteyen, zincirlerini kırmak, duvarlarını yıkmak, cinselliğini yaşamak isteyen defneyi yargılamayın.hayatın renklerini ıskalamadan en başta da aşka sarılarak onuruyla yürüyen defne rol model alınacak bir karekterdir, gelmiş geçmiş en masum ürkek ama bunun yanında güçlü sağlam kişilikli bir kadındır. onun iyi ahlaklı olması bakireliğinden dolayı değil ya da şöyle ifade edeyim yasemin kötü bir karekterdir bu nedenle arzularını yaşamaktan çekinmez ( suzan avcı en kötüsüdür, sürekli şuh pozlarda isterik kahkahalar atar çevirdiği her filmde ) sonra iyi tarafı seçer ve sinanı çok arzuladığı halde kendisinden uzak tutar. nasıl bir ezberletilmiş yazgıdır ama çok hazin bir paradokstur aslında anlatabiliyor muyum ?

yıllar önce ağlamaktan bitkin düşmüş bir ana ellerime sarılıp kızımı kirlettiler avukat hanım çaresiz evlendiricez bu adamla dedi. ne kadar ikna etmeye çalışsam da ruhu paramparça olan ama tertemiz kalmış o çocuğu evlendirdiler tecavüzcüsüyle.
çaresizliğime kadınlığıma insanlığıma lanet etmiştim. gücüm yettiğince bu coğrafyanın yüzlerce yıllık cinsiyet ve kimlik sorunlarıyla mücadele edecem. fakat yalnız olmaktan çok yoruldum çoğalamıyoruz en azından kendi bedenlerimize sahip çıkamıyoruz. sadece düşünmenizi istedim...
sevgilerimle aşk ve tutku hayatınızda her daim olsun

Kiralık Aşk

02-04-2016

örf, adet, gelenek ve görenek kavramlarının sözlüksel ve toplumsal tanımlarından epey uzak bir kimliğe sahip olmakla birlikte bu kavramları tamamıyle yok sayarak türkiyenin çoğu bölgesinde yaşanamayacağının bilincindeyim. bununla birlikte toplumun genelinde çifte standart diyebileceğimiz bir takım tutum ve davranışların yeri geldiğinde bireyleri cezalandırırken benzer davranışları sergileyen "diğer" bireyleri görmezden geldiğini hatta hayranlıkla izlediğini artık kanıksayarak izlemekteyim. magazinde yer alan kimi " sanatçıların " mevsimsel aşkları, tamamen duygusal paylaşımları, evlilik dışı çocukları, içi boşaltılmış sosyal içerikli mesajlarla parlatılan sığ hayatları gençlere kötü örnek olmazken hatta lüks hayatlara yapılan vurguyla bilakis özendirilirken kiralık aşk hakkında son 1 haftadır yapılan paylaşımlar benim açımdan sözün bittiği yer oldu...

bu platformdaki herkesi özellikle bekaret = masumiyet denklemini savunan izleyicileri 1 dak. samimiyete davet ediyorum ( konu benim için çok hassas maksadını aşan bir ifadeden imtina ederim ama üslubumu değiştirmek mümkün olmuyor )

bir hukukçu olarak yaşadığımız toplumda mevcut değerler sisteminin ( örf - adet ve gelenekler ) giderek artan şiddetde özel bir hukuk sistemine dönüştüğünü hatta kadın cinayetleri, tecavüz olayları, çocuk istismarı gibi cinsiyete yönelik olaylarda yasaların da üstünde tutularak nihai kararlarda etkin bir rol aldığını tedirginlikle izlemekteyim. hakimler kanunların ilgili maddesinde bir boşluk söz konusu olduğunda takdir yetkilerine bağlı olarak o boşluğu öef ve adet hukukuna göre doldurabilirler. bu takdir yetkileri de maalesef çoğunlukla medeni kanun gibi özel hukuk konularını içerir. mesela uluorta öpüşen çiftlerin örf ve adet teamülleri gözönüne alınarak yargılanıp suçlu bulunabilecekleri bir coğrafyada yaşıyoruz. bu muhafazakar gözdağı hukuku ne yazık ki yukarıda bahsettiğim şiddet olaylarında dikkate alınmamakta, toplumda da yeterli tepki yaratılamamaktadır.

ka dizi karekterlerini örf ve adetlerimiz çerçevesinde değerlendirecek olursak,
çok eşlilik yaşayan inşaatçılar, nikahsız çocuk sahibi olan medya patronları, yılda en az 2 defa aşık olan stil ikonları, evlilik sayılarını karıştırdığımız toplumun güvendiği şarkıcılar, seviyeli birliktelik yaşayan akil insanlar toplumunda olabilecek en naif kurguda kirletilemeyecek bir masumluğu aktarıyorlar...

yetişkin sorumluluk sahibi ve çok aşık insanların cinselliği üzerinden örf ve adet sağlaması yapmak ne kadar yerinde tartışılır ama duygularıma hakim olamadım.
kimseyi kırmak değil maksadım sadece eğri oturup doğru konuşalım istedim...
aşkla kalın asla tutkularınızdan vazgeçmeyin sevin sevilin ...

Kiralık Aşk

02-04-2016

40.bölümü beğenen beğenmeyen bütün site sakinlerine merhaba
bölüm aslında çok güzeldi sadece sürprizsizdi, beklentilerin aksine her hafta izlediğimiz seyirde gelişmeye devam etti, ömerin deyişiyle papatya gibiydi.
artık defnenin olaylara yön vereceği kesin hazirana kadar önce sudeden başlayarak hesapları tek tek kapatacak ömerle hulusi beyi barıştıracak adile sultan sarayında da evlenecek. neden düğünden başladık anlamı yok fazla belkide çenemiz kapansın diye, hazirana kadar buradayız finalde düğün var dediler anladık bizde susalım madem.

sevmediğim tek şey bu bölümde de olduğu gibi defneyle alakalı önemli olaylar üstünkörü veriliyor, şirket ömer ve defnenin evleneceğini saçma bir şekilde öğrendi şık ve etkileyici bir sahneyi yine seyirciden esirgediler. ayrıca hulusi dedeyi türkan teyzeye çok çabuk meftun ettiler pek olmadı ama konuyu toplamaya çalışıyorlar ömerle barışma ayarlamak için sağlam bir sebep oldu bunu da kabul ettik.

meriç acemi işine yapımcıyı bile karıştırmayan bir kadın arada okuyorum müdahale var ya da fanların baskısıyla senaryo değişti falan yazılıyor ama bu bölümde de gördük senaryo senaristin hikayesini anlatmaya devam ediyor bu kadar gerilmeye gerek varmı gallo sude deniz gitsin beklentisi sadece rahatsızlıkları artırıyor yani sadece defneyle ömeri mi izleyecez 2 saat boyunca ? defne bu kadar korkmasa gereken cevapları verebilse daha iyi olur tabi ama bence her karekter değerli hikayeyi canlı tutmak için kimse meriç aceminin oyununa gelmesin nasılsa mutlu son var kötülerin nasıl cezalandırılacaklarını heyecanla bekliyorum sudenin belası deniz denizin belası ömer nerimanın belası da defne olacak gallo zaten kendi belasını kendi buldu takmayın bu kadar kalsın sonuna kadar her hafta daha da perişan hallerini görelim madem mutlu olalım.

ve son olarak ömer 10 sene öncesi için bir ihtimalden bahsetti, 5 dakika gördüğü bir kıza minneti çerçevesinde hissettiği duygusallıkla belki aşık olurdum dedi. 41. bölümde bu kızı karşısında görse ne olacak ya da yaşadığı aşkta ne değişecek ?

yine ömerin dediği gibi sakin periler sakin ... iyi geceler...

Kiralık Aşk

29-03-2016

iyi geceler
hepinizin samimi duygularına gönülden katılıyorum her yorumu heyecanla okuyorum fakat her nickli peri ne yazsa al benden de o kadar diyorum yüzümde tebessüm ayrı bir zevk söylemeden geçemicem :)

gamze semboller ve aşıklarımıza göndermeleri konusuna hiç girmiyorum. klimtin öpücük tablosuyla alakalı ne dersiniz demişsin, eyvah dedim yazmadan duramam şimdi ama yazdıklarım da pek çok ka severin hoşuna gitmeyecek biliyorum.

( bir parantez açmak gerekti, eğitimim arkeoloji üzerine, master tezim roma heykeli ama daha sonra hayat dinler tarihine sürükledi, mitoloji ile başladım teolog meletios ile tanışınca hıristiyanlık ve özellikle büyük inisiyelerin dünyasına girdim. bu giriş belki de ka yı neden bu kadar özel bulduğuma bir pencere açacaktır )

kitaplar dünyasında yaşayan ömer karekteri tercih ettiği romanlarla beni çok etkiliyor. gördüğümüz kadarıyla hiç aşık olmamış. aşkı platonik boyutta yücelten eserlere tutkun. aslında ömer inandığı ilkelerle hayata tutunmuş bir figür. aklının ve ruhunun ihtiyaçlarına, arayışlarına, tatminlerine cevap olarak evrensel bir duygu olan aşkı yerleştirmiş. bu yönüyle ömeri ilahi bir aşkın yolunda görmekte mümkün olabilir, tensel aşktan uzak kalması, günlük heyecanlara, gönül okşayan beğenilere karşılık vermemesi bu inancımı pekiştirdi. başlarda defneye olan duygularına direndi, sinirlendi, kendine acı vermesine rağmen dile getiremedi, söze dökemedi. aşkı spritüel anlamda hisseden bir adam portresi çiziyor desem abartmış olur muyum ? fazla uzatmayım sözü defneye getirecek olursak, ömer defneyi bir gün kaybederse pek çok üzülür ama ruhunda hissettiği muazzam duygularla bu aşkı yaşamaya devam eder, hayatını sürdürebilir. bu noktada diyorum ki en kısa zamanda defneyle biz fanilerin anladığı ve yaşadığı aşka düşmeleri gerekiyor sizler vuslat diyorsunuz ben tensel bir nirvanaya ulaşmaları gerekiyor diyorum :)

mercan dede&ceza&yıldız tilbe düeti tutsak dan bir kaç dizeyle bitireyim
bana nedense ömeri hatırlatıyor...

"ey gökyüzü aydınlık mısın ?
benim kadar.
ve karanlık...
hasret yakarmış,
kavuşmak varmış.
güneşten sıcak,
sudan çıplak,
sanırım hiç bir sey yok aramızda
aşktan başka..."

Kiralık Aşk

28-03-2016

günaydın ka ailesi güzel bir hafta dilerim dertsiz tasasız dolu dolu sevgi olsun ...

neredeyse bütün platformlarda gallo gitsin lafından başka söz söylenmiyor. peki galloyu göndersek defnenin sorunları çözülmüş olacak mı? dizinin izlenmeme nedenlerini sadece galloya bağlamak doğru mu? 39. bölüm reytinglerini dikkate almasak diğer bütün sonuçlar galloya rağmen olumlu gelişmedi mi? hep söylüyorum defne&ömeri yakınlaştırmayan, aşklarını yansıtamayan, bir türlü konuşturmayan ve en önemlisi sırrı dallanıp budaklandıran içinden çıkılmaz hale getiren senarist gelinen noktanın baş mimarıdır. acilen tramba olayını çözmek zorunda bence en önemli sorun bu. sude neriman gallo ömere hiç bir şey söylemezler kendileri de sorumlu olurlar neticede ama tramba hiç alakası olmayan bir şekilde sırra karıştı ve ömere zevkle anlatacaktır, bunu bilmek beni çok geriyor, trambadan gelecek bir darbeyi ömer nasıl atlatır bilemedim.

bu hafta senaristimiz passionise geçemeyen ve ömere yine yalan söyleyen defne yazarsa, defne bir kez daha sude-deniz oyununa gelirse ve en fenası denize çek olayını söyletirse gerçekten yeter diyecem bu kadarını kaldıramam artık :)

ömer defneyle kavga etsin sesler yükselsin hesap sorsun sıkıştırsın suçlasın hiç üzülmem ama sır nedeniyle bir ayrılık daha diziyi bitirir, sebep ne olursa olsun. gallo ile ne güzel kavga ettiler, ortamdaki elektrik çok ilginçti hatta kafa karıştırdı ne oluyor ömer dedik, neden defneye ipuçlarıyla alakalı soru sormuyor ? risk aldım diyecek kadar saklanan her neyse gelecekte dert olacağını bilen adam hiç mi kurcalamaz ? senarist buradan yürüyerek olayı toplar başka yol bulamadım. kendi derdim gibi sürekli defnenin sırrını düşünüyorum hayırlar olsun :)

Kiralık Aşk

26-03-2016

selamlar ka perileri bütün gün son bölümü kafamda evirip çevirmeden duramadım ne hikmetse çok gıcık olmuşum senariste. bunca aydır tatsız bölümlerde bile farklı diliyle hayran olduğum bu kadından dün gece net bir şekilde rahatsız oldum. charlie 11:19 mesajında çok güzel izah etmiş tamamen katılıyorum üzerine bir şey eklemek isterim, uzun zamandır defnenin ömere ben geldim diyerek kapısını çalmasını bekledim, 2 bölüm önce geldi ama ne konuştular görememiştik, ilerde gösterirler inşallah dedik ben hayalimde güzel güzel konuşturdum da çok romantik bir kavuşmaydı :) bu bölümde senarist detayları aktardı, meğer kapı ağzında sıradan bir dialog yaşanmış keşke görmeseydim duymasaydım... birlikte uyandıkları ilk sabahlarında bırakın romantizmi neredeyse saldırgandan kaçıyormuş gibi yataktan düşerek kalkan defneye de çok bozuldum hiç komik değildi. bu 2 sahne için senariste dava açsam zapta geçecek gerekçe bile yaratabilirim o kadar diyorum yani :)

herkes etkilendiği sahneleri yazmış,
ben de az gıcık değilim, sizlerden en rahatsız olduğunuz sahneleri yazmanızı istesem, merak işte... her şeye rağmen defne&ömer çok güzeller, inadına seviyoruz kalbimizden aşk eksk olmasın...

Kiralık Aşk

26-03-2016

yorumlarda katılmadığım 2 konu var. bence senaryoda hiç bir değişiklik yapılmadan hikaye ilerliyor yani 30. bölümde simurgu veren kızı görünce ilerde diziye katılacak demiştik ama isoya yazmıştık :) galloya fazla takılmayın bir yere gitmeyecek belli oldu. ama ömer ona hiç bir şekilde yaklaşmaz, senarist bu aşamada ömere böyle bir hata yaptırmaz. diğer konu daha önemli, reyting sonuçlarını galloya bağlayanlara katılmıyorum, dizinin izlenmeme nedeni defne karekterinin senarist tarafından her konuda eksk bırakılması. bu bölüm çok beğenildi, ama bende bir gariplik var sanırım her sahnede iyi de neden dedirten bir şeyler yazılmış, kendini tuvalete kapatan , çay demleme telaşında tuhaflaşan sevdiğiyle uyanınca nasıl kaçacağını bilemeyen defneyi anlamıyorum.

aldığı her önemli karar öncesinde çaresizlikten panikleyen ve hatalar yapan, karşısındakinin bir sonraki hamlesinin düşünemeyen ve bir türlü dertsiz tasasız saçmalamayan defne oldurulmayan karekterin acilen rahatlatılması gerekiyor.
ve tabi defne hatırlamalı, tramba çizimleri aldığında aramızda kalacak demişti ama sonuçta bulduğu ilk fırsatta ömere söylemişti. yine yapacak, en sarsıcı anı bekliyor. defne para konusunu anlatmalı zaten başka türlü passionise de geçemez...

neyse beklentim yüksek değildi bu nedenle çok beğendiğim bir bölüm oldu sadece senarist defneye bu kadar yüklenmese artık diyorum çok bunaltıcı oluyor inandırıcı gelmiyor... iyi geceler allah rahatlık versin...

Kiralık Aşk

26-03-2016

gallonun defilesi enzo tarafından iptal edildi organizasyon onlara aitti. tramba defilenin sponsoruydu çekilmesi bir şey değiştirmezdi defile yine de yapılırdı. 200bin liralık çeki özel olarak - ayrıca - cherie ile çalışmaları için galloya vermişlerdi aslında defileden para almayacak olan gallo defne için teklifi kabul etmişti. trambanın çeki geri istemesi normal...

Kiralık Aşk

24-03-2016

günaydın ka ailesi
öncelikle söyleyim hal ve gidişatı galloya bağlamayacam ismimi görüp hemen güzel yüzleriniz asılmasın sevgi dolu kalpleriniz bunalmasın :)

23. bölüm sonunda defne bizlere hayatında yeni bir dönem başladığını ve bu defa mucizesini kendisinin yaratacağını söyleyerek hikayenin 2. bölümüne giriş yapmıştı
ne yalan söyleyim inandım hiç eksilmeyen bir umutla haftalar boyunca defnenin my fair lady versiyonu bir değişimle bizleri ve elbette ömeri büyülemesini bekledim.
bu bekleyiş esnasında 25 ve 26. bölümlerdeki itici ve antipatik defneyi bile sineye çektim, ama 29. bölümle birlikte ne defnenin olgunlaşacağına inancım kaldı ne de duygusal anlamda güçleneceğine. üstelik ömer her şeye rağmen gurur ve önyargısını bir kenara bırakabilmiş ve defneye güvenmek için çaba gösterdiğini ilan ederken benim hissettiğim sadece bıkkınlıktı. araya b.arduçun hastalığı nedeniyle 2 boş bölüm daha eklenince izleyicide artık sabır kalmadığını düşünüyorum.

lafı uzatmadan toparlayım, diziyi izleme oranındaki düşüş istikrarlı bir şekilde haftalardır sürüyor ve bunun gallonun gelişiyle bir alakası yok en fazla tabiri caizse tüy dikmiştir olan bitene. bizler mesleki başarısıyla takdir edilmiş, sosyal hayatı zenginleşmiş, kendisine yatırım yapan ve okuyan konsere giden, ömeri tiyatroya davet eden, kitapçıdan italyan yemekleri kitabı alan defne görmek istiyoruz mesela.
feminist ruhum kendisini ezdirmeye bu kadar meraklı bir defne görmeye dayanamıyor, senarist defneyi susturdukça, çaresiz bıraktıkça, kötüleri iyice arsız uğursuz tiplere dönüştürdükçe diziden uzaklaşıyorum yoksa bir gallo gelmiş 2 gallo gitmiş pek umursamazdım.

defne bu kadar pasifleştirilince haliyle akla başka sorular geldi, gallonun diziye gösterişli girişi üstüne ömerin iş kazası bakışları falan kafaları karıştırdı.

şunu da paylaşmak isterim gallo gibi mükemmel insanlardan hiç hoşlanmıyorum bende rahatsızlık yaratırlar, mesela koltukta dimdik oturmaları kontrollü ses tonları ve gülücükleri, yaptıkları işte kusursuz oldukları algısını yaratmaları, sevecen hoşgörülü ılımlı hal ve tavırları ne bileyim say say bitmiyor tüm bunlar kurgusal gelir acaba tenhada sıkıştırsak biraz üzerine gitsek mesela kontrollü kişiliği fabrika ayarlarına döner mi diye düşünürüm :) yani ben her durumda gallodan hoşlanmıyorum, iyi biriymiş, sahtekarmış ömere güdümlü gelmiş falan ilgilendirmiyor. ben insanları defolarıyla seviyorum kontrolsüz zamanlarındaki sevecenliği öfkesi tutkusu daha zengin geliyor, benimseyebiliyorum. işte bu nedenle defneyi çok sevdim sahiplendim ama onda eksk bırakılan yönler tam da bu nedenle beni daha fazla üzdü soğuttu karekterden uzaklaştırdı.

dizinin reytingleri bir karekterin ayrılmasıyla yükselmez, zaten ilk bölümlerdeki oranları da bir daha görmez sanırım ama defne tasarladığı bir kolleksiyonla ödül alsa, sucunun oğlu yerine iş yerine bir partner gelse, neriman en azından necmiyi kaybetse acı çekse biraz, sude tranbaya körkütük aşık olsa ve deniz ona çöp muamelesi yapsa ne güzel olur di mi:) yapım ekibi 2. sezon kararını verdiğinde tüm soruların cevapları ortaya çıkacak bence şimdilik gülerken üzen ağlatırken umutlandıran dizimizi izlemeye devam edecez, her şeye rağmen defne&ömer o kadar iyi geliyor ki bizlere...
kalbimizden aşk eksk olmasın sevgiler...

Kiralık Aşk

21-03-2016

merhaba nasılsınız ka ailesi

" ben pembeye inanırım. gülmenin kalorileri en iyi yakan egzersiz olduğuna. öpüşmeye, bol bol öpüşmeye inanırım. her şey yanlış gidiyor gibi görünürken güçlü olmak gerektiğine inanırım. mutlu kadınların dünyanın en güzel kadınları olduğuna inanırım. yarının yepyeni bir gün olduğuna ve tüm kalbimle mucizelere inanırım ben." audrey hepburn

bu alıntıyı okuyunca aklıma elçin sangunun röportajında dünyanın en güzel kadını audrey dediğini hatırladım. mucizelere inanan bir kadınmış :)

bu platformdaki pek çok insan mucizelere inanmak istiyor, defne üzerinden en büyüleyici mucize olan aşka tekrar inanmak, hatırlamak ya da bir kere daha bulmak ümidiyle dört elle sarıldık bırakmıyoruz...

dizi ile gerçek hayatı mukayese etmek, ben olsam böyle yapardım bunu asla kabul etmezdim gibi düşünceler üretmek yersiz midir ? mesela ben alara olarak aşık olduğumu anladığım an her şeyi anlatırdım ya da kayıplara karışırdım ama böyle sürüp gitmesine izin vermezdim bilirdim ki sırlar mutlaka ortaya çıkarlar. ömer olsam diyorum bazen aşk acısından ince hastalığa yakalansam yine de affetmezdim defneyi, kiralık aşk teklifini kabul ettiği için değil, bana bunu söylemediği ve bu gerçeği saklayan bunca insanın karşısında ne durumda olduğumu görmezden geldiği için. evleniyorum diye herkese mutlulukla müjdeler veren biri oyunu öğrendiğinde sanırım ilk olarak bunu hatırlayacaktır...

defneye giderek güvenen ve neredeyse tam bir teslimiyet noktasına gelen ömer yengesini dolaylı olarak oyuna dahil olan amcasını kuzenini iş ortağını hatta korayı bile anlayacak zamanla affedecektir ama gallo bile bilirken ( aklıma gelince bile ürktüğüm denizin öğrenme ihtimalini saymıyorum ) bu dürüstlük abidesi adamdan saklanan gerçek tam da bu nedenlerle affedilmez olur mu ?

hemen herkesin ortak fikri sırrı defne söylemeyecek, iso nihan serdar sinan koray ve necmi asla bu işe karışacak karekterler değiller. neriman bütün sorumluluğu alması gerekeceği için cesaret edemez. geriye sadece sude kalıyor ( gallo nasıl tepki verir, verdiği sözü unutur mu bu hafta anlayacaz ) sizce ömer sude ya da gallodan sırrı öğrenirse affeder mi? sudenin kalbine merhamet gallonunkine sadakat defneye de cesaret diliyorum...

gelelim fragmana, ömerin ne sebeple olursa olsun yaseminin evine gitmesi umut verici, geçen hafta korayı affetmesi zaten içimizi rahatlatmıştı, bu hafta yaseminle kırılmış olan güven çemberini onardığını görmek sır konusunda cesaret verdi. yaseminin sinanla olan beraberliği iso konusunda taraflı olan defneye kendisini borçlu hissetmesine neden olacaktır ve defneye daha sıcak yaklaşacağından eminim. umarım defne deniz ve sude işbirliğinden bahseder ve yasemin gibi güçlü bir müttefik kazanır. gallo çizgisini bozmadan ömerle paylaşımlarına devam edecektir, her zamanki sakin yaratıcı gücü ve samimi heyecanıyla ömerin yanında görmeye katlanacaz. hulusi beyi umarım sude ya da neriman göndermemiştir mahalleye, gerçeklerin çarpıtılarak dedeye anlatılması çok kötü neticelenir. bence sadri ustayı ziyaret etsin ve defnenin bu mahallede yaşadığını ustadan öğrenip ziyarete gelsin, inşallah :)

selma sabah 6:49 da yazdığın mesajın çok içten, pek çoğumuzun hislerini yansıttığını düşünüyorum...

herkese baharın yaşam enerjisini hissettiğiniz bir hafta dilerim...

Kiralık Aşk

19-03-2016

merakla beklediğim bir bölümdü, senaryo hiç bir konuda ilerleyeceği yönü net bir şekilde belli etmeden ama bu belirsizliğini de izleyicilerin beklentilerini karşılayan sahnelerle yumuşatarak güzel bir kurguyla vermeyi başardılar. senariste bir kez daha hayran oldum, tahmin edemediğim her detaytan zevk aldım.

bir kaç yorum okudum onlara kısaca değinicem,
öncelikle kız arkadaş tanımından rahatsız olmayın, ifade ediliş şekli çok yerinde, batı kültüründe de kullanımı böyledir.

gallonun sezon sonuna kadar dizide olacağını biliyorduk bu konuda moral bozmayın ve çok eminim ömer karekteri 2. sezonu gallo ile sürdürecek olsa bile bu sezonda gallo ile bir yakınlık yaşamayacak. onları karşılıklı olarak birbirlerinden etkilenmiş olarak bile görmeyecez. ömer karekterini bu şekilde harcamazlar merak etmeyin :) senaristin tarzı iki arada bir derede ne öyle ne böyle şüpheyle bizleri germek olur zaten çok iyi beceriyor...

sürekli söylüyorum okumaktan bıktınız ama gallo amerikadan ömeri takip etmekteymiş unutmayın hatta bir kadınla aynı evde yaşamadığını bile biliyor. yani istanbula ömer için geldi zaten uzaktan bir hayranlığı vardı aslında ben tanıştıklarını düşünüyordum ömerin sapancaya gitmek istememesini, sinanın gallo seni tanıyormuş dediğinde ne mutlu ona gibi bir şeyler söylemişti, manidar bulmuştum ama artık emin değilim. her neyse önümüzdeki haftayı da bir atlatalım gerekirse gallo için sonra dertleniriz :)

bu bölümde benim için en önemli detay ömerin defneyi kendi hayatına isteyerek dahil ediyor olduğu gerçeğiydi yani ne oyun kurgulamış ne de geçmişte yaşanmamışlıklar adına teslim olmuş. ömer gelecekten umutlu defneyle mutlu ve sanırım defneye kendisi farkında mı bilmem ama epey güveniyor...

nacizane tavsiyem biraz rahat olmak lazım senarist çok ilginç bir yolda ilerliyor, romantik komedide bu kadar gerginlik olmaz entrikalardan yıldık falan diye düşünmeden dizinin keyfini çıkaralım. daha önce bu kadar az dialogla bu kadar olay anlatan ve duyguyu ifade edebilen başka dizi izlemedim.
iyi geceler ka ailesi...

Kiralık Aşk

17-03-2016

iyi akşamlar
öncelikle umut dolu tüm güzel dileklerinizi paylaşıyorum
hastalıklarla üzülen canlarınız şifalarla sevince boğulsun...

sevgili gamzenin ( buradaki sevgili kelimesini ne kadar içtenlikle yazdığımı anlatamam, sessiz takipçiniz olduğum zamanlardan beri gamzeyi kendime yakın hissettim, tanışmış olsaydık çok iyi arkadaş olurduk diye düşünüyorum :) mesajlarında bizlerin bir ailenin parçası olduğumuzu hissettirmesi büyük incelik bu nezaket için ayrıca teşekkür etmek istedim ) mesajlarını okuyunca yazmaya cesaret ettim. paylaştığım yorumlar bu platformda polemik nedeni olmasın diye bilirkişinin referans olarak beni işaret etmesine cevap yazmadım ama içim o akşamdan beri rahat değil, ne bilirkişiyi tanırım ne sektördenim ne de ka düşmanıyım, sadece fena halde bağlandığım bir dizinin gidişatından duyduğum endişeyi kendi üslubumca dile getirmeye çalıştım, söylemeye çalıştıklarım mevcut durumdan olası neticeye bir yorumdu sadece.

aslında burada pek çok kişi senaristin ne yapmaya çalıştığının farkında ya konduramıyoruz ya anlamazdan geliyoruz ya da direkt red ediyoruz :) belki de bilirkişi kabullenirseniz senaryo bu şekilde gelişecek demek istedi ben de anlamadım uyarının ne olduğunu pek de umurumda değil açıkcası ben sadece galo konusunun bunca zamandır bizleri büyüleyen masalsı aşkı daha fazla bozup aşıklarımızı yaralamadan - bu arada bizleri de hayalkırıklıkları içinde depresyona sokmadan - kapanması.

yapım şirketi 2 seçenek üzerinde farklı hareket planları düşündü sanırım
ilk seçenek bu sezon dizinin finali yapılır ve mutlu son olur. yaklaşık 8 bölüm sırrın ortaya çıkması çiftimizin sarsılan ilişkisi gerçeklerin tüm detaylarıyla ortaya çıkması esnasında ömerin taraflara dersleri ile ertelenen düğüne ulaşırız ve huzur içinde bu çiftin evlendiğini görürüz. - inşallah -
diğer seçenek bizim son 3 bölümdür gerilmemize neden olan galloyla 2. sezona devam kararı sanırım. bu konuda henüz kesin bir karar alınmamıştır hala galloyu sevdirmeye zorladıkları, defneyi yeni hatalar yapmaya sürükleyecek trambalı entrikalar kurguladıklarına göre :( defnedeki baskı arttıkça ( ki çek konusu tam bir düğüme dönüştü ) hataları ve dolaylı olarak yalanları da büyüyecek, sonuçta pes defne diyeceğimizi bekliyorlar, zaten olmayacak bir aşktı olduramadılar bitti gitti işte 2. sezonda bakalım neler olacak falan...

emin olduğum bir konu var ki eğer diziye başlarken defne karekterine eongurlar hayat verseydi ve gallo olarak esangu diziye dahil edilseydi belki de bu kadar kıyamet kopmazdı :)

defnesiz 2. sezon olacaksa diziyi bitirmeleri daha hayırlı.
yanılmış olmak ve her şeyin nergiizin tüyoları doğrultusunda sürmesi dileklerimle...
içimizden aşk eksk olmasın

Kiralık Aşk

13-03-2016

selamlar iyi pazarlar
sınava giren kardeşlerimin emeklerinin karşılığını aldığını umarım, her şey dilediğiniz gibi olsun hayırlara vesile olsun inşallah...

sude tranba ve çek biraraya gelince benim aklıma yeni bir kiralık aşk olayı geldi acaba sude defne için tarnbayı mı tuttu hem bir taşla 2 kuş durumu, böylece ömer de duurmdan fena halde rahatsız olur. beklediğiniz kıskanma sahneleri geliyor mu dersiniz ? defne tranbadan hiç hoşlanmıyor acaba nasıl yaklaşmaya çalışacak merak ediyorum...

benim için önemli konu defnenin hala yalanlarına yenilerini ekliyor oluşu, ömeri korumak adına sırrı saklamaya devam ettikçe olaylar daha da büyüyor ömerin öğrendiği zaman affetmesi giderek zorlaşıyor, galloyu bu işe sokarak ömerin büyük bir hata yapmasına neden oldu, 2. çek mevzusu oluştu ve tranbada bir şekilde olaya dahil edildi yani sarpa sarıyor ve defne hala göremiyor. aşk nasıl kör eder bu denli sinir oluyorum zaten fazla düşünme yeteneği yoktu son bölümlerde giderek artan bir acizlik içinde ezildikçe eziliyor ve bizler güçlü defne görmek istedikçe daha da geriliyoruz.

saf defneyi çok sevdik tamam da yaseminle gelinen noktada senden tranba ortaklığını saklamış birine vicdan yapmak ve sadakat göstermek ömere haksızlık değil mi ? ben çoktan istifa etmiştir diye düşünmüştüm ama defne hala kararsız...

2 saatlik dizide cımbızla defne ömer saadetine dair replik ayıklıyoruz, burada gerçekten çok tatlı sevgi dolu aşka aşık insanlar var allah gönlünüze göre versin,
diziye inancını kaybetmeyen herkese sonsuz saygı duyuyorum ama bu kadar görmezden gelmek senaristle suç ortaklığına girer :) gallo sahnelerinde defne&ömer aşkının en özel anları kullanılıyor, dağ evi müziği gallonun şirket ziyaretinde, evlilik teklifi edilen mekandan gallonun kaçırılışında, ayrıca sürekli defnenin repliklerinin kullanılması... sosyal medyayı takip etmesem de sadece düz bir izleyici olarak farkederdim, defne karekteri her hafta biraz daha erozyona uğruyor, izleyicinin gözünde zayıflatılıyor. üzerine bu hafta - yazmaya utanıyorum - görgüsüzlükte sınır tanımayan aileyi dehşetle izledik, anneanneye neden göbek attırdınız iplikçilere kız veriyoruz diye, yenge yemeklere saldırmasa ne güzel olurdu, serdar patlayana kadar yemeseydi falan...

gerçekten üzgünüm ve sakinleşemiyorum, canınızı sıktıysam affola...

Kiralık Aşk

12-03-2016

güzel hafta sonları arkadaşlar
dün gece mesajımın son bölümünü kopyalamayı unutmuşum, özetle konuyu şöyle toparlamıştım, elbette ömer ve defne mutlu sonla final yapacaklar bunca aydır bize anlatılanlar ekip tarafından beklendiği şekilde bağlanacak. ama benim son bir kaç bölümden sonra daha doğrusu gallo geldikten sonra defne&ömer evliliğinin sonsuza kadar evli mutlu çocuklu devam edeceğine inancım kalmadı. bu çift aralarındaki tutukuyu zamanla tüketince ayrılacaklar çünkü ortak tek bir zevkleri yok maalesef...

dizi final yapana kadar elbette seyredecem, senaristin ilginç dili tahmin edilemez kurguları çok hoşuma gidiyor ama ben bu gallonun gelmesine hiç mana veremedim o rolün masalsı aşk dokusuna zarar verdiğini düşünüyorum...

Kiralık Aşk

12-03-2016

iyi geceler
aslında bu yazıyı 2. fragmandan sonra yazmıştım ama burada öylesine mutlu bir hava vardı ki paylaşmak istemedim. şimdi zamanı diye düşünüyorum...

ilk yemekten sonra aklıma takılanlar ve bir istakoz risalesi
değerli ka severler 36 bölüm boyunca ömer ve defnenin başbaşa yiyecekleri akşam yemeğini bekledim, klişe bile sayılmayacak olmazsa olmaz bu sahne herhalde yazılır dedim ama bölüm fragmanında yemek tercihini görünce senaristin ters köşe zekasına bir kez daha tebessüm ederek hayaller romantizm gerçekler metafor dedim. hemen ardından aklımın bir köşesini sürekli meşgul eden detaylar beni 4. bölümdeki soğan çorbasına kadar götürdü.

buralarda kimse dünyaya gümüş kaşıkla gelmiyor, ömer iplikçi bile rafine zevklerini zaman içinde geliştirmiştir. üstelik zevk ve izan doğuştandır parayla sahip olunamayan, insana değer katan bu 2 önemli kriter defne ve ömer ilişkisinde sıklıkla vurgulanıyor.

ilk bölümlerde ömer neden aşık oluyor diye sormak aklıma bile gelmedi. 14. bölümde defneye hissettiklerini güven duygusuna temellendirerek aslında hikayenin kırılma noktasını işaret etmişti. hikaye ilerledikçe ömerin aşka düşme nedenleri izleyici açısından değişmemekle birlikte ilerleyen haftalarda defnenin daha önce bizleri rahatsız etmeyen kimi özellikleri göze batmaya başlamıştı.

ka nın en sevmediğim bölümleri 26 ve 29. bölümlerdir, tekrarlarını bile izlemedim
( 37. bölümün ardından araya bazı notlar ekleyecem, en sevmediğim bölümü az önce izledim ve artık bu yazının içeriğinden hiç şüphe duymuyorum ) 26 ve 29. bölümün bazı sahnelerinde defneden cidden rahatsız olmuştum. önceleri defne işte diyerek gülüp geçtiğimiz tavırlar - yaklaşımlar - düşüncesizlikler artık ( en azından benim açımdan ) bu ilişkiyi sorgulatmaya başladı. ve fakat yanyana rüya gibiydiler, aşk büyüsü bizleri de kör etmişti...

yaklaşık 9 aydır defne görmek istediğimiz kadına dönüşemedi, en temel sorun bu.
ömerin 18. bölümde " o kadar farkında değilsin ki kendinin " ya da tranbanın 27. bölümde " o kızda bir şey var " sözleri bendeki beklentiyi giderek arttırdı, tasarımcı olmak mevcut değerleri parlatmalıydı, umudumu yitirmeden arada bir görünüp kaybolan kendine güvenli defneyi bekledim. ve fakat son bölümde bunun beyhude bir bekleyiş olduğuna emin oldum...
( bu akşam izlediklerimden yola çıkarak ilk aklıma gelen ömer ve defne ilişkisi bu aşamada koparsa defne acılarından bir kez daha ama bu defa kalbinin sesini kısıp aklıyla sürdüreceği kendinden emin bir hayata doğar )

düşünüyorumda gallo 25. bölümde diziye katılsaydı neler olurdu ? öncelikle matruşka gibi içinden sürekli farklı defneler çıkaran birinin yanında dingin duruşuyla,
oturmuş karekteriyle, mütevazi seçkinliğiyle etkileyici görünürdü. soğan çorbasını farklı bir yorumla pişirebilir, istakozu servis edebilir ( hatta oğlak çevirme de yapıyormuş ), albertine kayıbı orijinal dilinde okuyabilir, daha da önemlisi asla sevdiğine defol demez hele hele hayatını para için kiralamaz çok iyi anladık.
biz galloyu 2 bölüm bile izlemeden çok iyi tanıdık, defnenin aşkını öğrendiğinde asil kızımız araya asla girmez geldiği yere gözyaşlarıyla gider dedik hatta. ömerden emin olamadık, aşkından şüphe ettik, ( evlilik bile oyun mu dedik ) defnenin yine kaçmasını bekledik ama gallo bütün ihtişamıyla hayatımızda yerini aldı onun her tepkisini düşüncesini tahmin ettik...

arkadaşlar sakin olun ama gallo gidici falan değil, izin bile sahip olamadığı evi, kedisi, asistanı ve biskletiyle dizinin sonuna kadar bizlerle. daha kötüsüne hazır olun, çekim hatası denilen ömerin hayran bakışlarını da çok görücez. dizinin yeni dinamiğe ihtiyacı vardı bu nedenle yaratıldı demiştim daha önceleri, tansiyonu yükseltecek nereye çeksen oraya gidecek bir figürdü gözümde ama yanıldığımı kabul ediyorum. ömeri tanıyor ve bilinçli bir gelişti istanbul ziyareti demiştim, bu düşüncemi de geliştiriyorum ve ömeri kitap gibi okuyup çalışmış gelmiş diyorum...

yazının ana fikrine dönecek olursam, defnenin mucizesi vardı her yalanı ortaya çıktığında sarıldığı ve ömerin defneyi tekrar bağrına basmasına neden olan. ne yazık ki galloda mucizeler yaratıyor ve defnenin ömerin hayatındaki yeri yavaş yavaş siliniyor...

bu düşüncelerin en büyük yanılgım olması temennisiyle...
okuyan gözlerinize sağlık
içinizden aşk hiç eksk kalmasın...

Kiralık Aşk

06-03-2016

iyi akşamlar
fragmanı gördüğümden beri neden huzursuzum anladım nihayet,
hani çok güzel geçen bir tatilin ertesi gün biteceğini bilerek uyanırsınız ya
işte 37. bölüm sonun başlangıcı olacak o nedenle mutsuzum ...

aşağı yukarı 10 bölüm sonra masal bitecek, bu haftalarda neler olur diye düşündüm son sürat düğüne gidersek öykü tıkanacak... bu zamanı aynı tempoda geçirmek için mutlaka gerginlik yaşamamız lazım. diziyi sürükleyecek temayı gallo, ömer ve sude etrafında gelişecek kurgular sağlayacak muhtemelen...

bende rahatsızlık yaratan bazı yorumlar oluyor
en başta ömerin egosu ve törpülenmesi için gerekli olan gallo faktörü geliyor.
kişiliklerimiz 0-3 yaş arası oluşuyor ve ergenlik döneminde oturuyor malum,
ömer karekteri kendine güvenli, hayata karşı onurlu ve vakur duruşu olan adil biri,
bu yapı asla bozulmaz. egonun temelinde insanın kendini güvende hissetmesi vardır, vicdan önemli bir erdemdir bu noktadan bakınca ömer egosu yüksek biri ama en önemli kriter olan kendini düşünme ve en etkili ifadesi olan tutkular - cinsellik konularında ömere egoist diyebilir miyiz ? kaldı ki gallo ömerin egosunu törpüleyen değil bilakis parlatan biri gibi geliyor bana bu nedenle de hoşlanmadım kadından isterse milyonlar saçsın iyilik yapmak için hatta simurgun kendisi olsun farketmez asıl mucize defnedir bu hikayede, rol çalmasın...

her zor anında sendelediğinde düştüğünde koşulsuz yanında olan defne ömerin gerçek mucizesidir, ömer bunu anlamadıysa boşa seyrettik bunca ay kapatıp gidelim arkadaşlar :) ömer defneye tereddütlü güvenmeye başlamıştı, eminim ki son haftalarda güven sorununu aştı, kendisi de bu bölüm fark edecek ve bizlerde oh be diyecez... ömer defneye oyun hazırlamıyor bunu düşünmek bile ihanettir hikayeye, zaten böyle bir oyun kursa en çok kendisi yara alır, geçmişten ders alan biri neticede böyle hata yapmaz...

ömer elbette sırla ilgili kuşkular duymalı, sonuçta hayatını temelden sarsacağı söylendi, sır ortaya çıkmadan bu aşk özgür kalamaz, mutlaka çıkacak kendimizi kandırmayalım...

Kiralık Aşk

06-03-2016

iyi pazarlar sevgili periler
fragmandan anladığım kadarıyla ömerin gözüne sokulan ipucu işe yaramış ve defnenin hayatı alt üst edecek sır kaynaklı derdinin gallo tarafından çözüldüğünü zeki ömer anlamış. defneden bu konuda hiç bir şey öğrenemeyeceğini biliyor, üstelik dertsiz tasasız defne kapana kısılmış hissettiği dönemde anlatmadığı sırı şimdi hiç söylemez. ömer bu sırı öğrenmeye kesin kararlı anladığım ve defneyi yakın çevresiyle birlikte daha rahat anlamak sorgulamak sıkıştırmak için ilişkiyi evlilik boyutuna taşıyor. bence bu evlilik ömer açısından bir oyun değildir sonuçta sadece defne değil ailelerde ( özellikle anneanneyi bu denli üzecek bir oyun kurmaz ) etkilenecek. defneyi sevdiğini ve sevildiğini, defnenin ona iyi geldiğini biliyor. defnedeki saflığın farkında, bunca yaşanan olaydan sonra anlamış olmalı defne entrikacı biri olamaz, gizli oyunların içinde yer alamaz. o halde bu kız ne yaşadı, kavuşmamıza engelin ben olduğum sır neydi diye nihayet sormuş çözmeyi de kafaya takmış, eh hayırlı olsun :)

emin olduğum konu ömer defneye kendisinin de acı çekeceği sevdiği kızı hayata küsterecek bir oyun kurmaz. sıra ulaşmak için ortamı hareketlendiriyor. bizler de düşünelim bakalım ömer bey kimlerden neler öğrenebilir ?

defnenin ailesinden esra ve türkan teyze kaynaklı potlar bekliyorum,
iso ve serdardan bir şey çıkmaz sanki, nihan hep saçmaladığı için söyledikleri arada kaynar gider :)

koray da pot kırmaya elverişli bir karekter, mesela evlilik kararını duyunca nerom her şeyi senin için yaptı ya da bazen her şey planlandığı gibi gitmiyor falan der mi?
sude sırı söylemese de ortalığı karıştırmak için ömere imalı laflar eder mi?

fragmandan anladığım defne hala cheriede çalışıyor, ömer sevimsiz bir tavırla kararını verdin mi diyor ? defile ? istifa ? passionistte çalışma ? evlilikle ilgili bir detay olmadığını umuyorum bu kadar ruhsuz bahsedilen şey evlilik planlarıysa defneyi zor günler bekliyor maalesef...

dağıldı sandığımız senaryo tek olayla toparlanmış senariste güvenenler haklı, sizler de rahat olun ömüş kuru kızı seviyor :d

Kiralık Aşk

05-03-2016

bir çoğunuzun yorumuna katılmıyorum bu dizide yansıtılanlar gerçek hayat kesitleri sunuyor, pek çok dizide yalan söylüyorlar bize, ka sevmemin nedeni hayatın aslında tam da böyle olması, yani koşulsuz güven arayışımız, yüzeysel akrabalık ilişkileri, miras için birbirini yiyen akrabalar, günlük olaylarla şekillenen aşk trafiği, ucuz hayatların pahalı hayalleri, asaletin aslında doğuştan geldiğini gösteren düzgün insanların varlığı, ne kadar mücadele etsek de bazen bize biçilen rollerden kaçamamak, sakin geçen günlük mücadelelerimiz ve sadece sevmek sevilmek ihtiyacı :) hangimizin hayatında her gün entrika gün aşırı patlayan silahlar kazalar gizli hamilelikler sahte evlilikler zorla sahip olunan aşklar var ... evet ka farklı bu nedenle de ağır ilerliyor senaryo usulca izliyoruz defne&ömer ekseninde hayatlarını bence şikayet etmeyin tadını çıkartın. ayrıca defne&ömer sahneleri az diyorsunuz neden ki ? iş hayatında olan ve yoğun tempoda çalışan iki kişi üstelik sevgili bile değiller yine iyi görüşüyorlar valla ben 2 hafta görmediğim zamanları bilirim :) 30 yaşına gelmiş 2 yetişkin biri içine kapanık yıllarca yalnızlığını kitaplarla paylaşmış kendine yetmeyi öğrenmiş, diğeri masallarda yaşamayı sürdürmüş hayatın gerçeklerini sadece ayakta kalmak bilmiş, mevcutla yetinip mutlu olduğunu sanmış ve hiç aşık olmamış, şimdi aşka düşmüşler hem birbirlerini tanıyorlar hem de kendilerini keşfediyorlar, değişiyorlar sarsılıyorlar zor tecrübeler onları daha güçlü kılarken aşklarını da sağlamlaştırıyor.

elbette defne&ömer mutlu son olacak maalesef yaz başı dizi bitiyor sır öğrenilir ömer bu durumu anlamayı başarır defneyi olduğu gibi kabul eder ve hayatında rastlayabileceği yegane masum varlığa sahip olur ve defnenin mucizesi biter...

elçin sangu ya da bir başkası diziden ayrılmaz bu aşamada nereden aklınıza geliyor bilmem, kariyenin ortalarında bir kadın sonuçta hata yapmaz... dizinin sadece senaryo bittiği için değil fandomlar nedeniyle sona ereceğini düşünüyorum çok rahatsız edici bir hal almış anladığım yoğun ilgiden özel hayatı tehdit edici saygısız bir duruma gelmiş olay, özellikle başroldeki oyuncuların özel anları milim milim izleniyor shoplar yapılıyor çirkin yorumlar yazılıyor ve daha neler neler, bu durum en fazla bayan oyuncuyu rahatsız ediyor belli yakın sahnelerde rahat değil üzerine pançolar çuval gibi kıyafetler giyiyor, panço olayını sormuşlar senaryoda yok diye cvp gelmiş, kıyafet tercihi oyuncunun yani fandomlar dizinin sonunu getiriyorlar :((

neyse moralimizi bozmayalım gerilerek de olsa çok güzel bir aşk izliyoruz tadını çıkaralım ...

Kiralık Aşk

05-03-2016

selamlar güzel bir hafta sonu dilerim arkadaşlar
bu bölümde tranbanın aslında çok iyi bir iş adamı olduğunu iyice anladık tek kusuru ayakkabı işinden anlamıyor :) piyasa şartlarını değerlendirebiliyor doğru hamleler kurguluyor genel zevke hitap eden ürünlerle çok para kazanıyor falan... gallo defilesinin ana sponsoru olarak marka reklamını yapmış olacak ve bütçe çok büyük anlaşılan çünkü adamlara küçük dediği ricası büyük darbe oldu. neden tasarımı tranbaya değil de cherieye verdirdi ? yasemin sinan gerilimini arttırmak ve bu aşkı imkansıza dönüştürmek için. ama finalde sinan&yasemin de mutlu sona kavuşacak diyorum...

bu aşamada cherie defileye çıkacak tasarımları defnenin yapmasını çok istiyorum bu fırsat defne için çok önemli ama ömere rağmen cheriede kalması zor. istifa edip etmemesi olasılıklarına göre senaryo farklı gelişir. madem işi cherie kaptı bari defne istifa etmesin, ömere kırgın kızgın işine kurtarıcı gibi sarılsın muhteşem bir başarıya imza atsın - hiç olmazsa :) -

oyunun finali konusunda necmi ve koraydan olumlu bir tepki beklemiyordum zaten söylemiştim bu karekterler nerimanla baş edecek güçte değiller ayrıca koray nerimanın ruh ikizi defneyi de sevmiyor ize sinsi eve çöreklendi falan demişti, koray sadece nerimanı ve kendini seviyor. necmi sır ortaya çıktığında ömere amcalığını gösterecek o zamana kadar etkisiz eleman olacak diyorum...

neriman ve sude bu bölümde seyirciyi çok sinirlendirdi, özellikle neriman söylemiyle nefret duygularımızı kabarttı, o defol dedikçe kulaklarım uğuldadı resmen kalp atışlarım hızlandı balkona çıktım derin soluk falan aldım :) neden defneye karşı bu kadar çirkinleştirdi senarist ? bence bu ana kızın sonu fena olacak neriman parasız kalacak beklediği şöhretse bir rezaletle gelecek derin bir ohhh çekecez zevkten mest olacaz ne kadar nefret olursa o kadar mutlu oluruz ..

ömer neden hesap sormaya gallonun ayağına gitti diye yorumlar var, bence normal iş ilişkisi sonuçta ve çok kızgındı hırsını alamadı gitti. defnede yaşadığı hayal kırıklığı başkaydı, kalbini teslim ettiği ve güvenilecek tek insan dediği birinden darbe yemişti gidemedi soramadı içine kapandı, aşka güvenmekle iş ortağına güvenmek farklı olmalı... bu adam hayatı boyunca yaşadığı ilişkilerde kalbini kapalı tutmuş, defneden önce duygularını bu denli etkileyen bir başkası olmamış. kadınlar hep varmış eğlenmişler yaşamışlar kendi yollarında yürümeye devam etmişler, kimseyle biz olmamış olmayı da istememiş, çalışma odası yani kalbi kırmıız hat gibi kimse girememiş. defnenin her yanlışı yalanı sırı söylememesi bu nedenle çok etkiliyor ömeri ve tranba olayında da öfke nöbeti görmeyecez ama durgunluğu soğukluğu sorgular bakışları defneyi kıracak belli... bu kadar sevdiğiniz birine nefretle ya da intikam duygularıyla yaklaşamazsınız hele ki ömer asla diyorum ama uzaklaşması bile defneye ceza olur kırgın umutsuz defne muhtemelen iso ile konuşacak, iso tranba ile arasında geçen konuşmayı ömere aktaracaktır, hepimiz defnenin tepkisini bildiğimiz için sustuk dese ömere yeter.

kızın şansı ne deyim sonunda aylardır hayalini kurduğu şekilde ömere geldi, ömer yine güvensizlik açmazında. bu da ders olsun defneye her kim olursa olsun bir insana göre hayat inşa edilmez öğrensin artık yoluna baksın bunu görmeyi çok istiyorum...

ömer savaş başlasın derken defneyle savaşmak değil direkt tranbayı düşündü, her taşın altından çıkan bu adamla artık sert bir mücadele başlayacak arada cherie de yanabilir artık bunu öngörecekti yasemin, büyük hamle kazandı ama şirketi buna hazır mı iyi hesap etti mi görecez...