Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kaçak Gelinler - "damarlarımda sen" 41. bölüm
(selim başağın
Kaçak Gelinler
SÖZ "gözün arkada kalmasın " (eylül
Bayan
Aydın/Türkiye
26/9/1996 (29)
"damarlarımda sen" 41. bölüm
(selim başağın kontrolüne girmiştir)
başak:şebnemin kellesini almadan gelme
selim:emriniz olur efendim...
can:selimin başağın yanında ne işi var?
şebnem:hayır olamaz
gümüş:selimde başağın kölesi olmuş!
nezo:napıcaz şimdi?
şebnem:acil toplanmamız lazım
önder:savaşırken nasıl toplanıcaz?
izafet:aynen
selin:birleşin!
almila:ne?
selin:birleşin, ben halledicem!
(selin onları çevreleyen bi kalkan yapar)
herkes:0_o
almila:senin kalkan yeteneğinmi var?
özgür:vay gevur vay! baştan niye söylemedin?
selin:bende anca farkettim
nezo:ay çok otantik
selin:yanlız acele edin. en fazla 5 dakika tutabilirim
şebnem:hadi toplanın
selin:çabuk olun
özgür:tamam kızım, kaç aylıksın sen?
şebnem:selime dikkat edin, ona bi zarar gelmicek
özgür:selim ele geçirildiğine göre yeni komutan benim
beyza:emredersiniz komutanım!
can:dur bi dakka dur. neden sen komutan oluyosun?
özgür:sende asteğmensin işte
can:asteğmen?
özgür:uzun boylusun ya, yakışır sana teğmenlik
özgür:şebnem sende binbaşısın. almiloşum yüzbaşı. ali onbaşı. tüm başlar toplandı
selin:hadi...
şebnem:iyi hadi. bitirelim şu işi
gümüş:aynen
aras:şebnem sen selimi al bence
şebnem:tamam
can:herkes dikkatli olsun
beyza:anlaşıldı asteğmenim!
can:kızım baba de baba
beyza:anlaşıldı teğmen baba!
can:yok, kaptırmış bu kız kendini
selin:kalkan kalktı!
(ve savaşa devam ederler)
--şebsel--
(selim koşarak şebneme doğru gidiyodur)
şebnem:ayy aşkım koşarak bana geliyo :)
(selim şebnemi tuttuğu gibi ağaca çarpar)
şebnem:ah! çüş deve!
selim:başak hanım ne derse o
şebnem: oldu canım. obama mı o?
(selim şebnemin saçından tutup yere çarpar)
şebnem:kadına şiddete hayır! bak selim, sana vurmayım diye kendimi zor tutuyorum. akıllı ol
--kainat--
kainat:noluyo be? abim şebnemi niye yerden yere çarpıyo. insan sevdiğini yerden yere çarparmış, aşkın vurduğu yerde çiçekler açar derler ama bu kadarıda fazla yani
--şebsel--
(selim şebnemi hala hırpalıyodur. sonunda şebnemin sabrı taşar)
şebnem:illa ben kaşınıyorum diyosun yani. ben dayak istiyorum diyosun. emrin olur gülüm emrin olur
(şebnem selimin bacağından tuttuğu gibi büyük kayaya doğru çarpar. kaya parçalanır)
şebnem:özür dilerim aşkım :/ ama hakettin :)
selim:şebnem gürsoy ölecek!
şebnem:ne gursoyu? hani şebnem inan dım ben? ne çabuk boşadın?
(selim şebnemin kafasını tutup asılmaya başlar. ama şebnem selimin kolunu tutarak karşı koyuyodur)
şebnem:acele edin! gidiyo kelle!
can:yürüyün!
(hepsi birden başağa doğru koşar)
başak:hahaha! bende hepinizi kölem yaparım o zaman :)
(diğerleri geliyodur. başak onların gözlerinin içine doğru bakıyodur. fakat bakışlar işe yaramaz)
başak:noluyo ya?
selin:selin günü kurtarıyo :)
(selin bizimkileri kalkan içine almıştır. ondan başağın bakışları tesir etmiyodur)
başak:lanet olsun!!! (al işte. kendi düşen ağlamaz şekerim)
şebnem:kafam kopmadan bitirin başağın işini diyorum, zahmet olmazsa
(ve hepsi birden başagın üstüne çullanır. başağın kafasını koparma zevkini nezoya veriyorum. ve gitti kelle)
aras: oh be!
almila:bitti
önder:herkesin kellesi yerinde dimi?
esma:şebnem
(diğer yeni doğanlar etkisinden çıkarlar. selimde öyle)
selim:şebnem
şebnem:çek lan elini kafamdan!
selim:noldu ya?
şebnem:elinin körü oldu! başağın köpeği oldun az önce!
selim:ben?
şebnem:yok paris hilton!
selim:???
şebnem:hatırlamıyomusun?
selim:???
şebnem:vah vah
memo:istanbulda bu kadar karmı vardı ya?
özgür:istanbulda değil sibiryadasın
memo:ha?
almila:alışırsın alışırsın
memo:canım acayip derecede kan çekiyo. neden acaba?
izafet:kanlı sarma var :)
memo: o ne be?
özgür:hepsi sudan çıkmış balık gibi bakıyo :)
esma:kazandık! :) (özgüre sarılır)
almila: (sert kadın bakışları) hop de!
(özgür esmayı iter)
özgür:valla ben masumum
almila:hepsini konuşucaz. adamm gibi. erkekçe
can:ben bu takliti bi yerden hatırlıyorum sanki
şebnem:hadi gidelim artık kainatın yanına :)
beyza:bi dakka!
can:noldu?
beyza:kainat burda. düşüncelerini okuyabiliyorum
selim:ne?
can:ne diyosun sen?
beyza:burda işte
önder:evet, ben getirdim
(herkes öndere bakar)
can:niye getiriyosun önder?
önder:şey...
beyza:eyvah!
(herkes beyzaya bakar)
beyza:sanırım pınar yanında
almila:hadi bakalım!
(pınar kainatı tutup bi uçurumun kenarına getirmiştir)
pınar:sen hala insanmısın? hahaha! savaşı kaybetmiş olabiliriz ama sen ödeyeceksin bunun bedelini
kainat:yaklaşma bana
(kainat uçurumun dibindedir. kaçcak yeri yoktur. pınar yavaş yavaş ona doğru yaklaşıyodur)
kainat:yaklaşma dedim!
pınar: o kanını öyle içicem ki, kanının her damlası aktıkça acıdan kıvranacaksın :)
(kainat geri geri gidiyodur)
kainat:uzak dur benden!
pınar:hayatına veda et kainat :)
kainat: (ağlayarak) yaklaşma!!! ;(
pınar: :)
(kainat geri geri giderken birden uçurumdan kayalıkların arasına düşer. karnına sivri bi kaya saplanır)
bölüm sonu. yorumlarınızı bekliyorum :))
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz