Kaçak Gelinler - senaryomun 41. bölümü (almilanın ölümü üzerinden 8 ay

Kaçak Gelinler

---

SÖZ "gözün arkada kalmasın " (eylül

senaryomun 41. bölümü
(almilanın ölümü üzerinden 8 ay geçmiştir. şebsel evindedir)
şebnem:günaydın
selim:günaydın aşkım
şebnem:kahvaltıyı yapalımda sonra kafeye gideriz
selim:tamam, yinemi siyah?
şebnem:almila öldüğünden beri renkli giyemiyorum ki. şimdi o olsa koyu renk giyersen negatif düşünürsün, renkli giyersen pozitif olursun derdi
selim:8 ay oldu ama hala bizimle o, eminimde seni böyle görünce çok mutsuz oluyodur
şebnem:benim yüzümden öldü o, nasıl mutlu olabilirim?
selim:şebnem, bu senin suçun değildi. kendini suçlama artık
(özgür almilanın mezarına gider)
özgür:ben geldim almiloşum, nasılsın? iyisindir yani niye kötü olasın ki? bak sana bir ceket aldım, üşürsen felan sıcak tutar.
(mezar bekçisi arkadan sessizce gelir)
özgür:şu anda eminim burdasın. önümde yada arkamda
bekçi:yinemi sen geldun?
özgür:anne!!! bekçi amca sen napıyosun ya? ödüm patladı
bekçi:ha uşağum 8 aydan beri hergün buraya geliyosun, daha ancamı tırsıyosun?
özgür:laz bekçi amcacım, bir anda çıkıverdin napıyım?
bekçi:hergün buraya geliyosun, temizlik malzemeleri getirip mezarı temizliyusun. uşağum yeter, mezar pırıl pırıl taa galatasaray kulesinden parlıyo
özgür:ehee!!! bir toz var mezar taşının üstünde. kim yaptı bunu?
bekçi:kız kalktu kendisi yaptu. uşağum her yerde toprak vardur, başka neden olacak?
(özgür mezar taşını temizlemeye başlık)
bekçi:senin burda yaptığın temizliği benim hanum yapmıyodur
özgür:şşşt! bekçi, sen bu temizlik malzemelerini arada bir araklamıyosun dimi? ben birsürü para verdim bunlara
bekçi:allah bu uşağu akıl fikur versun
özgür:amin, cümlemize
(şebsel arabayla kafeye gidiyodur)
selim:akşam biyerlere gidelimmi? sinamaya felan. vizyona çok güzel filmler gelmiş
şebnem:bakarız
(şebnem dışarda bir kadın görür)
şebnem:selim dur!
selim:ne?
şebnem:arabayı durdur!
(selim durar, şebnem arabadan dışarı çıkar)
selim:aşkım noldu?
şebnem:...
selim:şebnem
şebnem:efendim?
selim:bir sorunmu var?
şebnem:bi kadını almilaya benzettimde
selim:şebnem, hadi arabaya bin, gidelim
şebnem:tamam
(kaican kafededir, kainatın karnı baya şişmiş ve doğum yaklaşmıştır, şebsel gelir)
selim:günaydın
can:günaydın
şebnem:nasılsın kainat? doğum yaklaştı artık, bugün yarın gelicek bebek
kainat:iyi, evet kızım gelicek çok yakında
selim:sonunda baktırdınızmı cinsiyetine?
can:hayır, kainat illa kız diyo
kainat:çünkü kız olcak, adıda almila olcak
şebnem:iyide, erkek olursa
kainat:yaa kız olcak, almila olcak o
şebnem:sen bilirsin
(özgür bekçiyle mezarlıkta)
bekçi:senin bu kiz nasıl öldi? hala söylemedun
özgür: o günü hatırlamak istemiyorumda ondan
bekçi:ama sen böyle yapaysun olmaz, içundekileru atman lazum
özgür:almilamı geri getirirmi bu?
bekçi:yinede artık bununla yaşamayu öğrenursun
özgür:vuran hapiste zaten şuan, keşke öldürebilseydim onu
bekçi:vay hamsi kafali vay, ne istedun gencecuk kizdan?
özgür:bende almiloşumun ardından ölmek istedim, ama her defasında kultardılar beni. size ne kardeşim? ölen benim. şebnem ölseydi selimde sazan gibi atlardı ölüme. ama bana gelince ölmek yok!
bekçi:ah benim talihsiz uşağum
özgür:ben gidiyim artık. almiloşum, yarın yine gelicem merak etme, hoşçakal bitanem
bekçi:merak etmeyesun, ben mezar taşu kirlenirse temuzlerum
özgür:allah razı olsun bekçi amca
(özgür yürüyerek geliyodur ama arkasından biri takip ediyodur)
özgür:yarın almiloşuma çikolata götüriyim bari, sever minik kuşum (arkasına bakar, x saklanır)
özgür:mezarlıktan çıktım ya, bi tuhaf oldum
(özgür yürümeye devam eder)
özgür:"güvenme gençliğine, ölen hep ihtiyarmı?" boşuna dememiş ebru gündeş
(tekrar durur ve arkasına döner, x ağacın arkasına saklanmıştır)
özgür:kimsin sen ya? sana diyorum ağacın arkasındaki!
(kaican ve şebsel kafededir)
kainat:aa geliyo!
can:kim?
kainat:almila
şebnem:ne?
kainat:bebeği kastetdim
can:ne? nasıl? niçin? ne zaman? nerede? kim?
şebnem: 5n1k'nın zamanı değil şimdi!
selim:hadi arabaya
(hastaneye giderler, kainat doğumdadır)
selim:can başım döndü, otur artık
can:ilk defa baba oluyorum ben
şebnem:biz zaten 10. kez oluyosun sandık
(doktor çıkar)
can:doktor hanım
şebnem:reyhancım iyi şeyler söyle
dr.reyhan:gözgünüz aydın, nurtopu gibi bir oğlunuz oldu
şebnem:ayyy!
can: oğlan mı?
dr.reyhan:kız mı bekliyodunuz?
can:kainat bekliyodu
dr.reyhan: olur hep böyle yanlış anlaşılmalar
selim: oğlanda iyi
can:gelde bunu kainata anlat
(kainat odaya alınmıştır, bebekte gelmiştir)
kainat:ben erkek olursa diye isim düşünmedim hiç
şebnem:ben düşündüm
selim:ne ara?
şebnem:bir ara
can:ne peki?
şebnem:çağlar
kainat:çağlar, güzelmiş
can:bencede. çağlar gel bakıyım babanın kucağına, aslanım benim
kainat:annesinin bitanesi
şebnem:selim eğer bizim bi kızımız olursa adı almila olsun
selim:ya erkek olursa?
bölüm sonu, nasıl olmuş? yorumlarınızı bekliyorum :))