Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Güneşi Beklerken - zeynep melisten en fazla bir kaç ay büyüktür. çünkü
Güneşi Beklerken
zeynep melisten en fazla bir kaç ay büyüktür. çünkü demet hamile olduğunu öğrenir öğrenmez jaleyle cihana haber göndertti. ama jale cihana demetin ayrılmak istediğini söyledi demete de cihanın kendisinden ayrılmak istediğini söyledi. ve böylece ayrılmış oldular jale vasıtasıyla. sonra cihan teselliyi tülinin kollarında buldu ve tülin hamile kalınca mecburen evlendi tülinle tülini sevmediği halde. bu yüzden aralarında en fazla bir kaç ay vardır. bu yüzden de aynı sınıfta olmalarında bir sakınca yok. merve arkadaşımızın yazdığı yoruma katılıyorum ama şöyle bir şey de var. aslında hepsinin altında yatan duygular yavaş yavaş kabak çekirdeği gibi açılıyor. zeynebin duygusal karışıklıklarının olması ve kendine güvensizleşmesi de çok normal. çünkü hayatını tek bir hayal ve doğru üzerine kuruyorsun sonra kadının teki çıkıp diyor ki ben senin babanı sevdiğim için annenle babanı ayırdım. aslında senin bir kardeşin var ve baban yanı başında yani kısacası ben senden çocukluğunu babanı çaldım. aslında inandığın güvendiğin bütün doğruların yalan. sonra bir deden var diyorlar. o kadar sene sizi aramadı sormadı şimdi senin üzerinde konuşma hakkının olduğunu düşünüyor diyorlar. ve ilk baştaki senaryoya şikayet etmiyor ve o senaryoyu beğeniyorsunuz. başlangıçtaki senaryo:
barışın anne ve babası gizemli bir şekilde bir trafik kazasında ölüyor. amcası hapiste ve adam ben suçsuzum diyor yıllardır. ama bu mektupların hiç biri barışa ulaşmıyor. zeynep, kendi doğruları uğruna keremden görmediği eziyet kalmıyor ve o sırada barış zeynebi her şeyden kurtarıyor bu yüzden de zaten zeynep barışa aşık oluyor. ama kerem zeynebin barışa aşık olduğun bildiği için acı çekiyor sürekli keremin ailesinin bu kadar sevgisiz olması sadece korayın ölümü olamaz. bunu sizde biliyordunuz. gizemli bir şeyler zaten dönüyordu o belliydi. ahmet sayer sanıldığı kadar da masum değil masum olan biri kendinden o kadar şüphe edip o kadar pişmanlıklar duygusu içinde boğulup kendinden kaçmak için kendini odalara kapatmaz. onun katil çıkmasını da anlayabiliyorum. küçükken çok fakirlermiş, babasından nefret edermiş ama onu sokakta bırakamamış bu onun masumiyetini değil merhametini ve yine pişmanlığını belli eder. küçükken fakir oldukları için de ailesini en iyi şekilde yaşatmak istemiş bunun yanlış olduğunu bile bile. bence melis sevdirilmeye çalışılmadı sadece melisin de halktan biri olduğu anlatılmaya çalışıldı çünkü bizim insanımız oyuncu kendini üstte görüyormuş gibi davranıyor öyle olmasa bile. onlar da bu izlenimi kafalarından atmaya çalışıyorlar bir insan sporla uğraşıyor diye bütün hayatı spor olacak değil ayrıca koşulara da gidiyorlar hala. siz istiyorsunuz ki tamamen bizim istediğimiz olsun. blumianın verilmesinin sebebi de kamu spotu gibi olmak değil kendini kilolu gören zayıflamak isteyip böyle saçma yöntemlere başvuran gençlere yanlış yaptıklarını anlatmak. dizi her yaştan bir kitleye hitap ediyor hepsine eşit ağırlık vermesini bekleyemeyiz. güneşi beklerken BENCE gelmiş geçmiş en iyi yapım. böyle bir yapım bulabilirseniz gösterin buyrun ha hiç mi iyi yapım olmadı tabii ki oldu. bu diziyi fakir insanların da izlediğinin farkındayım ama eğer bir kitleye bir dizi indekslenirse o dizi olmaz. ne yapsınlar o zaman blumiayı çıkartsınlar dizideki zengin insanları öldürsünler her şey mükemmel olsun öyle mi istiyorsunuz. keremin kıkır kıkır gülmesinin sebebi (jane-zeynep çatışmasına) zeynebin kendini kıskanması bu da zeynebin keremi kıskanması. kerem çok özel biri herkes gibi jane de keremi ister tabii. akmel zeykerin kopyala yapıştırı değil bence. aksel hep aşıktı melis değil melis sonradan aşık oldu. kerem hep aşıktı zeynep de öyle keremin aşkı intikam alır gibiydi çünkü kerem sevmeyi bilmiyordu çünkü hiç sevilmemişti. zeynep bir erkeğin güveni ne demek hiç bilmiyordu (bunu nerden anlayabiliriz babasını hiç tanımadan büyüdü ve 25. bölümde kerem odun keserken bir şey söylemişti "ben senden nefret edemem ki sen beni öpen ilk ve tek adamsın") kerem ve zeynebin birbirleriyle hiçbir şey paylaşmamasının sebebi ikisi de o kadar yoğun şeyler geçiriyorlar ki zeynep kardeşiyle kavgalı ve kardeşinin hasta olduğunu öğrendi en çok yanında olmak istediği zamanda yanında olamıyor. keremin ailesi suçlanıyor onun da gerçekleri yıkılmak üzere ve zeynebin gideceğini öğreniyor şimdi de sevgilisini durdurmak zorunda çünkü ona aşık ve bu yüzden evlenme teklif ediyor. ayrıca kerem artık yanmıyor mu sanıyorsunuz zeynep-melisin arasının bozulmasının en büyük nedeni kim? kerem. bundan pişmanlık duymuyor mu o. siz bir bölüme o kadar çok şey sığsın istiyorsunuz ki. kerem cayır cayır yansın zeyneple kerem vakit geçirsin öpüşsün, sarılsın jane gitsin zeynep güçlü olsun kerem sağlam dursun bunların her biri kaç dakka sürüyor sizin haberiniz var mı peki bir bölüm kaç dakka. her şey istediğimiz gibi olamaz malesef.
Paylaş
Oy Ver
Puan verdiğiniz için teşekkürler (:
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz