Çukur - 7 bölüm... iki yol... neden soruyorsun, nereye gideyim iki

Çukur

---

tamer

7 bölüm...

iki yol...

neden soruyorsun,
nereye gideyim
iki yol var demiştin
hangisini seçeyim
korkma bebeğim
hepsinin sonu aynı
çok yukarlarda biriymiş
bunları yaptı
neden soruyorsun
nereye gidiyorum
iki yol var demiştin
birinden gidiyorum
gözyaşları bebeğim
hepsinin sonu aynı
birinin eksiği
birinin fazlası
birdenbire boşalan yolların
ortasındayım
hedefler hep
çok çok kolay olmuştu
nereye nereye nereye
gideyim
korkma bebeğim
hepsinin sonu aynı
çok yukarlarda biriymiş
beni aldı


mavi sakal...


türk rock tarihinin en nadide örneklerinden birini dinledik bu bölümde mavi sakal'ın efsane şarkısı iki yol eşliğinde dansetti iki aşık ve şarkıdaki soru önüne geldi yamaç'ın oysa kız farklı bir şarkı çalmaya gidiyordu ama senarist zeki bu şekilde olunca romantik gece berbat olmadı şarkı kendiliğinden çalındı ...bir kurgu olduğu hissi ortadan kalktı ...
senarist bu konuda zeki ve müzik kültürüde iyi anladık benim gibi hem türkü hem rock sever bu benim için güzel ama olumsuz yanları da belirtmek gerekir ...
akıllı bir yamaç varken neden iki bölümdür bağırma ve korkutma yoluna girdi anlamak mümkün değil ...
böyle olunca güçlü olunmaz sadece bir süreliğine baskı kurmuş olunur ...
seyirci vartolu gibi davranan yamaçı niye sevsin aslı orada duruyor üstelik çok haklı nedenleri var üstelik bu karaktere erkan kolçak köstendil unutulmaz bir yorum katıyor ...ikilinin karşılaştığı sahneler bir oyunculuk gösterisi gibi ...
izlenme oranı düşüşte nedeni belli karakterler kendi içinde esner ama despotluğa yürüyen yamaç yerine vartolu daha oturmuş bir tipleme gibi duruyor ...ne dedi yamaç celasunun annesine babası bize çalışmasa idi ..
ne olacaktı celasun'un el gidecek miydi ...
oysa vartolu tüm malını kaptıran şoförünü bağışladı ...
aynı şey değil biri aldandı öbürü hırsız denirse bende açlıkla ilgili atasözlerini hatırlatırım...
söz dinletme zalim olmayı gerektirmez efendilik ön şarttır ...
celasun hangi tarafta belli değil sanki öç için yanına girmiş izlenimi veriliyor bu kısmı saçma ..yazdım geçen bölümde çok fırsat vardı kullanacak kullanmadı ...eğer babam boşuna ölmüş koçovalılar için diye düşünerek yaptıysa daha doğru hareket olur ...
bu aile kendi içinde hain yetiştirmişken celasun niye hain olsun ...varsa bir ihaneti ki var o da kendi ailesine karşı ...celasun seçim yaptı bu el benim diyene ömer seyfettin'in kaşağısındaki gibi elini kesip vermedi ..tek seçenek karşıydı oraya geçti uygun zamanda intikam alırsa kahraman da olur ...dizi dünyasın da akla seza her şey olabiliyor ...
koçovalı ailesi enteresan baba tüm mahallenin babası ama beyaz hariç tüm gayrı meşru da bezi var gibi duruyor ...
anne kimsesiz ama korku ile kurduğu düzenin geneleksel olduğunu savunuyor ...
abi hain ..bu bölümde ucundan anladığımız karısı da sadakatsiz ...
üstelik ölenle arasında ilişki olduğu biçiminde anladı izleyenler ölenin karısının tepkisinden ...
kızı da ölenin kızının sevdasına göz koymuş durumda ...bir yamaç kaldı temiz onu da iki bölümdür alacalı bulacalı hale getirdiler ...bir de evin hizmetcisi saadet var henüz masumiyetini koruyor ...
senaristler bilir (bu konuda şüphelerim var) geneleksel tiyatronun babası aristoteles'in (aristo) anti kahramanları bile benimsetecek bir kuramı vardır adı catharsis(arınma)oyunda seyircinin kendini sahnedeki bir karakterle ve karakterin yaşadıklarıyla özdeşleşmesi sonucu kendi üzüntülerini ,hüzünlerini veya sevinçlerini yansıtıp yaşaması ...
vartolu bir anti kahramana dönüştü çok sayıda destekleyen var ..
babası annesini öldürürken orada olan çocuk sonrasında onu hiç sevmeyen dedesinin yanına gitmiş bilmediğimiz neler yaşadı kimbilir ...
bildiğimiz çocukluk aşkı saadet ve onu hiç unutmamış bir de annesinin anlatımıyla onu ve annesini kabul etmeyen idris koçovalı var en azından bize öyle yansıtılıyor ...
haklı görüyor seyirci yaptıklarını hayatı mahvolmuş bir adam var ...
ve bu mahvoluş'un mimarını yok etmeye gelmiş ...
oyuncunun olağanüstü canlardırmasıyla vartolu efsane olmaya gidiyor ...
suç olgusuna ayrıştırarak bakan senaristler vartolu kadar itilmemiş karakterleri sevmemizi bekleyemez ...
kendi halinde mahalleye tepeden bakan bir aileyi celasun sevmez aklı başında kimse sevmez ...sürekli sorulan neyiniz eksk kavramına kimse özgürlük demedi hiç kimsenin normal işi olmaz mı bu mahallede ...
diyelim var ki olması lazım niye görünce iki büklüm olsun koçovalı ve taifesini olmadığı zaman yaramaz hain mi olacak... tek derdi despot ailenin onu rahatsız etmemesi değil mi ...
yamaç önüne gelen iki yoldan hangisine gidecek diye soruluyor ama bana göre seçimini yaptı ve bu onu sevimsizleştiriyor ...
seyircide aşkın masumiyetini saadettin ve saadet arasında gördü ...
ve vartoluya hak verdi...bu bölümde akılda kalan erkan kolçak köstendil'in
musa eroğlunun muhteşem seslendirdiği mihriban türküsünde dağılmasıydı muazzam oynadı diyebilirim ...